Arapça:
قُلْ كَفَىٰ بِاللَّهِ شَهِيدًا بَيْنِي وَبَيْنَكُمْ ۚ إِنَّهُ كَانَ بِعِبَادِهِ خَبِيرًا بَصِيرًا
Çeviriyazı:
ḳul kefâ billâhi şehîdem beynî vebeyneküm. innehû kâne bi`ibâdihî ḫabîram beṣîrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının yaptığından haberdardır, yaptıklarını çok iyi görendir."
Diyanet İşleri:
De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Doğrusu O, kullarını görür, haberdardır."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter; şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.
Şaban Piriş:
De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Zira O, kullarını hakikaten bilip, görendir.
Edip Yüksel:
De ki: "Benimle sizin aranızda ALLAH tanıktır. O, kullarından haber alır, görür."
Ali Bulaç:
De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."
Suat Yıldırım:
De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu O kullarının bütün hallerini bilip görmektedir.” [6,19; 69,44-46]
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Allah Teâlâ benimle sizin aranızda şahit olarak kifâyet eder. Şüphe yok ki, O, kullarından haberdardır (onları bihakkın) görücü bulunmaktadır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. O, kullarından haberdardır, onları görmektedir."
Bekir Sadak:
And olsun ki, Musa´ya dokuz tane apacik mucize verdik. Israilogullarina sor, Musa onlara geldiginde, Firavun kendisine: «Ey Musa! Ben seni buyulenmis saniyorum» demisti.
İbni Kesir:
De ki: Şahid olarak, benim ve sizin aranızda Allah yeter. Muhakkak ki O
Adem Uğur:
De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
İskender Ali Mihr:
De ki: “Benimle sizin aranızda, Allah şahit olarak yeter.” Muhakkak ki O, kullarından haberdar olandır, (onları) görendir.
Celal Yıldırım:
De ki: Benimle sizin aramızda şâhid olarak Allah yeter. Şüphesiz ki O, kullarından haberlidir ve (onların her hâlini) görendir.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter
Fransızca:
Dis : "Allah suffit comme témoin entre vous et moi". Il est, sur Ses serviteurs, Parfaitement Connaisseur et Clairvoyant.
İspanyolca:
Di: «Alá basta como testigo entre yo y vosotros. Está bien informado sobre Sus siervos, les ve bien».
İtalyanca:
Di': " Allah è testimone sufficiente tra me e voi". In verità Egli è ben informato e osserva i Suoi servi.
Almanca:
Sag: "ALLAH genügt als Zeuge zwischen mir und euch! Gewiß, ER ist über Seine Diener allkundig, allsehend."
Çince:
你说:真主足为我与你们之间的见证,他对于他的仆人们确是彻知的,确是明察的。
Hollandaca:
Zeg: God is een voldoende getuige tusschen mij en u; want hij kent en ziet zijne dienaren.
Rusça:
Скажи: "Довольно того, что Аллах является Свидетелем между мною и вами. Воистину, Он знает и видит Своих рабов".
Somalice:
waxaad dhahdaa Eebaa ugu filan Marag dhedeenna, isaguna waa ogaha arka Addoomadiisa.
Swahilice:
Sema: Mwenyezi Mungu anatosha kuwa Shahidi baina yangu na nyinyi. Hakika Yeye anawajua vyema waja wake na anawaona.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد! (ئېيتقىنكى، «اﷲ مەن بىلەن سىلەرنىڭ ئاراڭلاردا مېنىڭ راستلىقىمغا گۇۋاھ بولۇشقا يېتەرلىكتۇر. اﷲ ھەقىقەتەن بەندىلىرىنىڭ (ئەھۋالىنى) بىلىپ تۇرغۇچىدۇر. كۆرۈپ تۇرغۇچىدۇر»
Japonca:
言ってやるがいい。「アッラーは,わたしとあなたがたとの間の立証者として万全であられる。本当にかれは,そのしもべたちを知り尽くし,見ておられる方である。」
Arapça (Ürdün):
«قل كفى بالله شهيدا بيني وبينكم» على صدقي «إنه كان بعباده خبيرا بصيرا» عالما ببواطنهم وظواهرهم.
Hintçe:
(ऐ रसूल) तुम कह दो कि हमारे तुम्हारे दरमियान गवाही के वास्ते बस ख़ुदा काफी है इसमें शक़ नहीं कि वह अपने बन्दों के हाल से खूब वाक़िफ और देखता रहता है
Tayca:
จงกล่าวเถิดมุฮัมมัด “พอเพียงแล้วที่อัลลอฮทรงเป็นพยาน ระหว่างฉันและพวกท่านแท้จริงพระองค์เป็นผู้ทรงรอบรู้ ทรงมองเห็นปวงบ่าวของพระองค์”
İbranice:
אמור: 'די באלוהים כעד ביני ובינכם, כי הוא אכן היה (תמיד) בעבדיו בקי והכול רואה
Hırvatça:
Reci: "Allah je dovoljan da svjedoči za ovo između mene i vas, a zaista On dobro zna i vidi robove Svoje."
Rumence:
Spune: “Dumnezeu este de ajuns ca Martor între mine şi voi. El este Cunoscător, Văzător al robilor Săi.
Transliteration:
Qul kafa biAllahi shaheedan baynee wabaynakum innahu kana biAAibadihi khabeeran baseeran
Türkçe:
De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. O, kullarından haberdardır, onları görmektedir."
Sahih International:
Say, "Sufficient is Allah as Witness between me and you. Indeed he is ever, concerning His servants, Acquainted and Seeing."
İngilizce:
Say: "Enough is Allah for a witness between me and you: for He is well acquainted with His servants, and He sees (all things).
Azerbaycanca:
De: “Mənimlə sizin aranızda təkcə Allahın (peyğəmbərliyimin həqiqiliyinə) şahid olması kifayət edir. Şübhəsiz ki, O, bəndələrindən (bəndələrinin bütün əməllərindən) xəbərdardır, (onların gizlində və aşkarda nələr etdiyini) görəndir!”
Süleyman Ateş:
De ki: "Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. O, kulları(nın halleri)ni haber alır, görür."
Diyanet Vakfı:
De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kafidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
Erhan Aktaş:
De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Kuşkusuz O, kulları için Her Şeyden Haberdar Olan’dır, Her Şeyi Gören’dir.”
Kral Fahd:
De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Benimle sizin aranızda hakıykî şâhid olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının (her şeyinden) cidden haberdârdır, kemâliyle görendir».
Muhammed Esed:
De ki: "Benimle sizin aranızda Allah´tan başkası tanıklık edemez; kullarından (onların kalplerinde olanı bütün açıklığıyla) görerek haberdar olan O´dur".
Gültekin Onan:
17:95
Ali Fikri Yavuz:
De ki: “- Allah, sizinle benim aramda şâhid yeter. Muhakkak ki o, kullarının yaptığından haberdardır, bütün hallerini görendir.
Portekizce:
Dize-lhes: Basta-me Deus por Testemunha, entre vós e mim, porque Ele está bem inteirado de Seus servos e éOnividente.
İsveççe:
Säg: "Det behövs inga andra vittnen mellan mig och er än Gud. Han är [fullt] underrättad om Sina tjänares [förehavanden] och förlorar dem inte ur sikte."
Farsça:
بگو: کافی است که خدا میان من و شما [در صدقِ نبوتم] شاهد باشد؛ چون او به بندگانش آگاه و بیناست.
Kürtçe:
بڵێ پێیان خوا بەسە کە شاھید بێت لە نێوان من و ئێوەدا بەڕاستی خوا ھەمیشە ئاگادار و بینایە بە بەندەکانی
Özbekçe:
Сен: «Мен билан сизнинг орамизда гувоҳликка Аллоҳнинг Ўзи кифоя қилур. Албатта, У Ўз бандаларидан хабардор ва уларни кўриб тургувчи зотдир», деб айт. (Одамлар ҳақиқатни, Пайғамбарлик нима эканини англашни хоҳламасалар, улар билан тортишишнинг ҳожати йўқ, уларни Аллоҳнинг ўзига ҳавола қилиб қўйиш керак.)
Malayca:
Katakanlah lagi: "Cukuplah Allah menjadi saksi antaraku dengan kamu; sesungguhnya adalah Ia Amat Mendalam pengetahuanNya, lagi Amat Melihat akan keadaan hamba-hambaNya".
Arnavutça:
Thuaj: “Perëndia mjafton për dëshmitar në mes meje dhe jush. Me të vërtetë, Ai i di dhe i sheh robërit e Vet.
Bulgarca:
Кажи: “Достатъчен е Аллах за свидетел между мен и вас. Той за Своите раби е сведущ, всезрящ.”
Sırpça:
Реци: “Аллах је довољан сведок мени и вама, јер Он зна и види Своја створења.”
Çekçe:
Rci: 'Bůh stačí mi jako svědek mezi mnou a vámi, neboť On o služebnících Svých dobře zpraven je a jasně zří je.'
Urduca:
اے محمدؐ، ان سے کہہ دو کہ میرے اور تمہارے درمیان بس ایک اللہ کی گواہی کافی ہے وہ اپنے بندوں کے حال سے باخبر ہے اور سب کچھ دیکھ رہا ہے
Tacikçe:
Бигӯ; «Худо миёни ману шумо шоҳидиро кофист, зеро Ӯ ба бандагонаш огоҳу биност!»
Tatarca:
Әйт: "Сезнең белән минем арамда һәм пәйгамбәрлегемне исбат итүдә шаһит булырга Аллаһ җитәдер". Әлбәттә, Аллаһ бәндәләренең хәлләрен белүче вә күрүче булды.
Endonezyaca:
Katakanlah: "Cukuplah Allah menjadi saksi antara aku dan kamu sekalian. Sesungguhnya Dia adalah Maha Mengetahui lagi Maha Melihat akan hamba-hamba-Nya".
Amharca:
«በእኔና በእናንተ መካከል መስካሪ በአላህ በቃ፡፡ እርሱ በባሮቹ (ነገር) ውስጥ ዐዋቂ ተመልካች ነውና» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே) கூறுவீராக! “எனக்கிடையிலும் உங்களுக்கிடையிலும் சாட்சியாளனாக அல்லாஹ்வே போதுமானவன். நிச்சயமாக அவன் தன் அடியார்களை ஆழ்ந்தறிந்தவனாக உற்றுநோக்கியவனாக இருக்கிறான்.
Korece:
일러가로되 나와 너희 사이 에 증인으로써는 하나님만으로 충분하노라 그분은 그분의 종을 아 심과 보심으로 충만하기 때문이라
Vietnamca:
Ngươi hãy bảo họ: “Một mình Allah đã đủ làm nhân chứng giữa Ta và các người, quả thật Ngài am tường và thông toàn hết (mọi tình trạng) của đám bầy tôi của Ngài.”
Ayet Linkleri: