Arapça:
وَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآنَ جَعَلْنَا بَيْنَكَ وَبَيْنَ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ حِجَابًا مَّسْتُورًا
Çeviriyazı:
veiẕâ ḳara'te-lḳur'âne ce`alnâ beyneke vebeyne-lleẕîne lâ yü'minûne bil'âḫirati ḥicâbem mestûrâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sen Kur'ân'ı okuduğun zaman biz, seninle ahirete inanmayanların arasına görünmez bir perde çekeriz.
Diyanet İşleri:
Kuran okuduğun zaman senin ile ahirete inanmayan kimseler arasına görünmeyen bir perde çekeriz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Kur'an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde gereriz biz.
Şaban Piriş:
Sen Kur’an okuduğun zaman seninle, ahirete iman etmeyenlerin arasına örtücü bir perde çekeriz.
Edip Yüksel:
Kuran okuduğun zaman, seninle ahirete inanmıyanlar arasına görülmez bir engel yerleştiririz
Ali Bulaç:
Kur'an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık.
Suat Yıldırım:
Sen Kur'ân okuduğun zaman, seninle âhirete inanmayanlar arasına görünmez bir perde çekeriz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Kur´an´ı okuduğun zaman seninle ahirete imân etmeyenler arasına bir örtecek perde çekeriz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kur'an okuduğunda, seninle, âhirete inanmayanlar arasına gizli bir perde çekeriz.
Bekir Sadak:
-1. De ki: «Ister tas veya demir ya da kalbinizde buyuttugunuz baska bir yaratik olun, yine de dirileceksiniz.» «Bizi tekrar kim diriltir?» derler
İbni Kesir:
Kur´an okuduğun zaman
Adem Uğur:
Biz, Kur´an okuduğun zaman, seninle ahirete inanmayanların arasına gizleyici bir örtü çekeriz.
İskender Ali Mihr:
Sen Kur´ân´ı kıraat ettiğin (okuduğun) zaman, seninle ahirete (ölmeden evvel Allah´a ulaşmaya ve kıyâmet gününe) inanmayanlar arasına hicab-ı mesture kıldık (gözlerinin üzerine, seni peygamber olarak görmelerini engelleyen bir perde koyduk).
Celal Yıldırım:
Kur´ân´ı okuduğun zaman, seninle Âhiret´e inanmayanlar arasına görünmez bir perde yerleştiririz.
Tefhim ul Kuran:
Kur´an okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık.
Fransızca:
Et quand tu lis le Coran, Nous plaçons, entre toi et ceux qui ne croient pas en l'au-delà, un voile invisible,
İspanyolca:
Cuando recitas el Corán, tendemos un velo opaco entre ti y los que no creen en la otra vida,
İtalyanca:
Quando leggi il Corano, mettiamo una spessa cortina tra te e coloro che non credono nell'altra vita.
Almanca:
Und jedesmal wenn du den Quran rezitiert hast, errichteten WIR zwischen dir und denjenigen, die keinen Iman an das Jenseits verinnerlichen, einen unsichtbaren Vorhang.
Çince:
当你们诵读《古兰经》的时候,我在你们和不信后世者之间安置一道隐微的屏障。
Hollandaca:
Als gij den Koran leest, plaatsen wij tusschen u en hen, die niet in het volgende leven gelooven, een donkeren sluier.
Rusça:
Когда ты прочел Коран, Мы воздвигли между тобой и теми, кто не верит в Последнюю жизнь, невидимую завесу.
Somalice:
markaad Akhriyi Quraanka waxaan yeellaa dhexdaada iyo dhexda kuwaan rumeynin Aakhiro xijaab (dayr) asturan.
Swahilice:
Na unapo soma Qur'ani tunaweka baina yako na wale wasio iamini Akhera pazia linalo wafunika.
Uygurca:
(ئى مۇھەممەد!) سەن ئاخىرەتكە ئىشەنمەيدىغان (مۇشرىكلارغا) قۇرئاننى ئوقۇغان چېغىڭدا ئۇلار بىلەن سېنىڭ ئاراڭدا يوشۇرۇن پەردە پەيدا قىلدۇق
Japonca:
あなたがクルアーンを読唱する時,われはあなたと来世を信じない者との間に,見えない幕を垂れる。
Arapça (Ürdün):
«وإذا قرأت القرآن جعلنا بينك وبين الذين لا يؤمنون بالآخرة حجابا مستورا» أي ساترا لك عنهم فلا يرونك، نزل فيمن أراد الفتك به صلى الله عليه وسلم
Hintçe:
और जब तुम क़ुरान पढ़ते हो तो हम तुम्हारे और उन लोगों के दरमियान जो आख़िरत का यक़ीन नहीं रखते एक गहरा पर्दा डाल देते हैं
Tayca:
และเมื่อเจ้าอ่านอัลกุรอาน เราได้กางม่านที่ถูกซ่อนไว้ กั้นระหว่างเจ้าและบรรดาผู้ไม่ศรัทธาต่อวันปรโลก
İbranice:
וכאשר אתה קורא את הקוראן, נציב חיץ בינך לבין אלה אשר אינם מאמינים בעולם הבא
Hırvatça:
A kada učiš Kur'an, između tebe i onih koji u ahiret ne vjeruju Mi zastor nevidljivi koji razdvaja stavimo.
Rumence:
Când tu reciţi Coranul, Noi punem un văl desfăşurat între tine şi cei care nu cred în Viaţa de Apoi.
Transliteration:
Waitha qarata alqurana jaAAalna baynaka wabayna allatheena la yuminoona bialakhirati hijaban mastooran
Türkçe:
Kur'an okuduğunda, seninle, âhirete inanmayanlar arasına gizli bir perde çekeriz.
Sahih International:
And when you recite the Qur'an, We put between you and those who do not believe in the Hereafter a concealed partition.
İngilizce:
When thou dost recite the Qur'an, We put, between thee and those who believe not in the Hereafter, a veil invisible:
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Sən Qur’an oxuduğun zaman səninlə axirətə inanmayanların arasına görünməz bir pərdə çəkərik (Onlar səni görməz və sənə heç bir xətər yetirə bilməzlər)
Süleyman Ateş:
Kur'an okuduğun zaman seninle, ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde çekeriz.
Diyanet Vakfı:
Biz, Kur'an okuduğun zaman, seninle ahirete inanmayanların arasına gizleyici bir örtü çekeriz.
Erhan Aktaş:
Kur’an okuduğun(1) zaman, seninle âhirete îmân etmeyenler arasına görünmez bir perde çekeriz.
Kral Fahd:
(Ey Muhammed!) Sen Kur'ân okuduğun zaman, seninle âhirete îman etmeyenler arasına gizli bir perde çekmişizdir.
Hasan Basri Çantay:
Sen Kur´ânı okuduğun zaman seninle âhirete inanmazların arasına gizli bir perde çekeriz.
Muhammed Esed:
Ve (gerçeği anlamaya niyetli olmamalarından ötürü, onlara) Kuran okuduğun zamanlar, seninle ahirete inanmayacak olanların arasına görünmeyen bir perde çekeriz:
Gültekin Onan:
Kuran okuduğun zaman seninle ahirete inanmayanlar arasında görünmez bir perde kıldık.
Ali Fikri Yavuz:
Sen Kur’ân’ı okuduğun zaman, biz, seninle ahirete inanmıyanların arasına görünmez bir perde çekeriz. (Böylece seni göremezler ve sana bir zarar yapamazlar).
Portekizce:
E, quando recitas o Alcorão, interpomos um véu invisível entre ti e aqueles que não crêem na outra vida.
İsveççe:
OCH NÄR du [Muhammad] läser ur Koranen, låter Vi ett osynligt förhänge avskärma dig från dem som inte tror på det eviga livet,
Farsça:
و هنگامی که قرآن بخوانی، میان تو و آنان که به آخرت ایمان ندارند، پرده ای نامریی قرار می دهیم [که به سزای لجاجت و کفرشان از فهم آن محروم شوند.]
Kürtçe:
وە (ئەی موحەممەد ﷺ) کاتێک قورئان دەخوێنیت (بەسەریاندا) دادەنێین لە نێوان تۆ و ئەوانەدا کە باوەڕیان بە ڕۆژی دوایی نیه پەردەیەکی نادیار (داپۆشەر)
Özbekçe:
Қачон Қуръон қироат қилсанг, сен билан охиратга иймон келтирмайдиганлар орасида кўринмас парда қилурмиз. (Ана ўша кўринмас парда уларни Қуръонга ишонишдан тўсиб туради.)
Malayca:
Dan apabila engkau membaca Al-Quran (wahai Muhammad), Kami jadikan perasaan ingkar dan hasad dengki orang-orang yang tidak beriman kepada hari akhirat itu sebagai dinding yang tidak dapat dilihat, yang menyekat mereka daripada memahami bacaanmu.
Arnavutça:
Kur ti lexon Kur’anin, Na vëmë një perde të fshehtë në mes teje dhe atyre që nuk besojnë jetën e ardhshme,
Bulgarca:
И когато четеш Корана, спускаме невидима завеса между теб и онези, които не вярват в отвъдния живот.
Sırpça:
А када учиш Кур'ан, између тебе и оних који у Будући свет не верују Ми ставимо невидљиви застор који раздваја,
Çekçe:
Když přednášíš Korán, spouštíme mezi tebe a ty, kdož nevěří v život budoucí, závěs zahalující
Urduca:
جب تم قرآن پڑھتے ہو تو ہم تمہارے اور آخرت پر ایمان نہ لانے والوں کے درمیان ایک پردہ حائل کر دیتے ہیں
Tacikçe:
Чун ту Қуръон бихонӣ, мисни туву онон, ки ба қиёмат имон намеоваранд, пардае ғафс қарор медиҳем.
Tatarca:
Ий Мухәммәд г-м, әгәр син Коръән укырга тотынсаң, синең белән ахирәткә ышанмый торган кешеләр арасына, кешеләр күзенә күренми торган пәрдә кыйлабыз.
Endonezyaca:
Dan apabila kamu membaca Al Quran niscaya Kami adakan antara kamu dan orang-orang yang tidak beriman kepada kehidupan akhirat, suatu dinding yang tertutup,
Amharca:
ቁርኣንንም ባነበብክ ጊዜ ባንተና በእነዚያ በመጨረሻይቱ ዓለም በማያምኑት ሰዎች መካከል የሚሸሸግን ግርዶሽ አድርገናል፡፡
Tamilce:
(நபியே!) நீர் குர்ஆனை ஓதினால் உமக்கு இடையிலும் மறுமையை நம்பிக்கை கொள்ளாதவர்களுக்கு இடையிலும் (குர்ஆனை புரிவதிலிருந்து அவர்களை) மறைக்கக் கூடிய ஒரு திரையை (அவர்களின் புறக்கணிப்பினால் அவர்களுக்கு தண்டனையாக) ஆக்கிவிடுவோம்.
Korece:
그대가 꾸란을 낭송할 때 하나님은 그대와 내세를 믿지 않 는 자들 사이에 보이지 않는 베일을 두었노라
Vietnamca:
Khi Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) xướng đọc Qur’an, TA (Allah) đặt một bức màn vô hình ngăn cách giữa Ngươi và những kẻ vô đức tin nơi Đời Sau.
Ayet Linkleri: