Arapça:
أَرْسِلْهُ مَعَنَا غَدًا يَرْتَعْ وَيَلْعَبْ وَإِنَّا لَهُ لَحَافِظُونَ
Çeviriyazı:
ersilhü me`anâ gadey yerta` veyel`ab veinnâ lehû leḥâfiżûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasın. Kesinlikle biz onu koruruz.
Diyanet İşleri:
Bunun üzerine "Ey babamız! Yusuf'un iyiliğini istediğimiz halde, onu niçin bize emniyet etmiyorsun? Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin oynasın, biz onu herhalde koruruz" dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yarın onu bizimle yolla da bolbol yesin, içsin, oynasın ve biz onu mutlaka koruruz.
Şaban Piriş:
Yarın onu da bizimle beraber gönder. Gezsin, oynasın, biz onu koruruz, dediler.
Edip Yüksel:
Onu bizimle birlikte yolla ki koşup oynasın. Kuşkusuz biz onu koruyacağız.
Ali Bulaç:
Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz.
Suat Yıldırım:
(Onlar buna karar verdikten sonra bir gün babalarına varıp:) “Sevgili Babamız! dediler, sen neden güvenip de Yusuf'u bize emanet etmiyorsun. Oysa biz onu çok seviyoruz. Ona samimiyetle bağlıyız.” “Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın, biz ona çok iyi sahip çıkarız.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«O´nu yarın bizimle beraber gönder, bol bol meyve yesin ve oynasın. Ve şüphe yok ki, biz O´nu elbette muhafaza edicileriz.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Yarın onu bizimle gönder, gezip oynasın. Kuşkun olmasın biz onu çok güzel korur, gözetiriz.
Bekir Sadak:
12:16
İbni Kesir:
Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasın. Şüphesiz biz, onu koruruz.
Adem Uğur:
Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz."
İskender Ali Mihr:
Yarın onu bizimle gönder. Bol bol yesin ve oynasın. Ve muhakkak ki
Celal Yıldırım:
yarın bizimle gönder de gezip oynasın
Tefhim ul Kuran:
«Sen onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Kuşkusuz biz onu koruyup gözetiriz.»
Fransızca:
Envoie-le demain avec nous faire une promenade et jouer. Et nous veillerons sur lui".
İspanyolca:
¡Envíale mañana con nosotros! Se divertirá y jugará. Cuidaremos, ciertamente, de él».
İtalyanca:
Lascia che venga con noi domani a divertirsi e a giocare; veglieremo su di lui».
Almanca:
Laß ihn morgen mit uns gehen, (die Herde) hüten und sich vergnügen! Gewiß, wir werden auf ihn doch achten."
Çince:
明天,请你让他和我们一同去娱乐游戏,我们一定保护他。
Hollandaca:
Zend hem morgen met ons naar het veld, opdat hij zich moge vermaken en spelen; en wij zullen zijne makkers zijn.
Rusça:
Отпусти его завтра с нами, пусть он насладится и поиграет, а мы будем оберегать его".
Somalice:
nala dir barri ha cuno hana Ciyaaree anaguna isaga waannu ilaaline.
Swahilice:
Mpeleke kesho pamoja nasi, ale kwa furaha na acheze; na bila ya shaka sisi tutamhifadhi.
Uygurca:
ئەتە ئۇنى بىزگە قوشۇپ قويغىن، يەپ - ئىچىپ، ئويناپ - كۈلۈپ كىرسۇن، ئۇنى بىز چوقۇم ياخشى مۇھاپىزەت قىلىمىز»
Japonca:
「明日わたしたちと一緒にかれを(野に)行かせ,遊んで気を晴らせるようにしてやって下さい。わたしたちはかれを必ず守ります。」
Arapça (Ürdün):
«أرسله معنا غدا» إلى الصحراء «نرتع ونلعب» بالنون والياء فيهما ننشط ونتسع «وإنَّا له لحافظون».
Hintçe:
हालॉकि हम लोग तो उसके ख़ैर ख्वाह (भला चाहने वाले) हैं आप उसको कुल हमारे साथ भेज दीजिए कि ज़रा (जंगल) से फल वगैरह् खाए और खेले कूदे
Tayca:
พรุ่งนี้ขอให้ส่งเขาไปกับเรา เพื่อเขาจะกินให้อิ่มและเล่นอย่างสนุก และแท้จริงเรานั้นจะเป็นผู้คุ้มกันเขา”
İbranice:
שלח אותו עמנו מחר, הוא ישחק וישמח ואנו נשמור עליו
Hırvatça:
Pošalji ga sutra s nama da se zabavi i razonodi, mi ćemo ga, sigurno, čuvati."
Rumence:
Trimite-l mâine cu noi, se va bucura şi se va juca, iar noi vom veghea asupra lui.”
Transliteration:
Arsilhu maAAana ghadan yartaAA wayalAAab wainna lahu lahafithoona
Türkçe:
"Yarın onu bizimle gönder, gezip oynasın. Kuşkun olmasın biz onu çok güzel korur, gözetiriz."
Sahih International:
Send him with us tomorrow that he may eat well and play. And indeed, we will be his guardians.
İngilizce:
Send him with us tomorrow to enjoy himself and play, and we shall take every care of him.
Azerbaycanca:
Sabah onu bizimlə birlikdə (çölə gəzməyə) göndər, qoy oynayıb əylənsin, gözü-könlü açılsın. Biz onu mütləq qoruyacağıq!”
Süleyman Ateş:
Yarın onu da bizimle beraber (kıra) gönder, gezsin, oynasın; biz onu elbette koruruz.
Diyanet Vakfı:
Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz."
Erhan Aktaş:
“Onu, yarın bizimle beraber gönder. Dilediğince gezip eğlensin. Biz ona sahip çıkarız.”
Kral Fahd:
"Yarın onu bizimle gönder; gezip oynasın. Biz onu elbette koruruz."
Hasan Basri Çantay:
«Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin, oynasın. Şübhesiz biz onun koruyucularıyız».
Muhammed Esed:
Bırak o´nu yarın bizimle gelsin, gezip oynasın; o´na göz kulak olacağımızdan en küçük bir şüphen olmasın!"
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Yarın, onu bizimle beraber (gezintiye) gönder de gezsin oynasın, muhakkak biz onun koruyucularıyız.”
Portekizce:
Envia-o amanhã conosco, para que divirta e brinque, que tomaremos conta dele.
İsveççe:
Låt honom följa med oss ut i morgon, så skall han få leka och göra vad han har lust till och vi skall se väl efter honom!"
Farsça:
فردا او را با ما روانه کن تا [در دشت و صحرا] بگردد و بازی کند، قطعاً ما حافظ ونگهبان او خواهیم بود.
Kürtçe:
سبەینێ لەگەڵمان بینێرە (بۆ دەرو دەشت) (بە ئارەزووی خۆی) خواردن بخوات و یاری بکات و بێـگومان ئێمە پارێزگاری دەکەین
Özbekçe:
Эртага уни биз билан юбор, еб-ичиб, ўйнаб келадир. Албатта, биз уни муҳофаза қилувчилармиз», дедилар.
Malayca:
Biarkan dia pergi bersama-sama kami esok, supaya ia bersuka ria makan minum dan bermain-main dengan bebasnya; dan sesungguhnya kami akan menjaganya dengan sebaik-baiknya".
Arnavutça:
Dërgoje nesër me ne që të hajë pemë dhe të luajë, e na me siguri do ta ruajmë”.
Bulgarca:
Изпрати го с нас утре да се понаслаждава и забавлява! Непременно ще го пазим.”
Sırpça:
Пошаљи га сутра са нама да се забави и разоноди, ми ћемо, сигурно, да га чувамо.“
Çekçe:
Pošli jej zítra s námi, ať povyrazí se a pohraje si a my budeme na něj dobrý pozor dávat!'
Urduca:
کل اسے ہمارے ساتھ بھیج د یجیے، کچھ چر چگ لے گا اور کھیل کود سے بھی دل بہلائے گا ہم اس کی حفاظت کو موجود ہیں"
Tacikçe:
Фардо ӯро бо мо бифирист, то бигардаду бози кунад ва мо нигаҳдораш ҳастем».
Tatarca:
Йусуфны иртәгә безнең белән сәхрәгә җибәр, төрле җимешләр ашап, уйнап йөрер, без аны, әлбәттә, сакларбыз аңа бер зарар да ирешмәс".
Endonezyaca:
Biarkanlah dia pergi bersama kami besok pagi, agar dia (dapat) bersenang-senang dan (dapat) bermain-main, dan sesungguhnya kami pasti menjaganya".
Amharca:
«ነገ ከእኛ ጋር ላከውና ይደሰት፤ ይጫወትም፡፡ እኛም ለእርሱ ጠባቂዎች ነን፡፡»
Tamilce:
“நாளை அவரை எங்களுடன் அனுப்புவீராக. அவர் மகிழ்ச்சியாக இருப்பார்; இன்னும், விளையாடுவார்; இன்னும், நிச்சயமாக நாங்கள் அவரை பாதுகாப்போம்.”
Korece:
저희와 함께 보내어 그가 즐겁게 놀도록 하여 주소서 저희는 그를 위한 보호자들입니다 하더라
Vietnamca:
“Ngày mai, cha hãy yên tâm để em nó ra ngoài chơi cùng chúng con, chắc chắn chúng con sẽ trông chừng và bảo vệ em thật tốt.”
Ayet Linkleri: