Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

63

Ayet No: 

1964

Sayfa No: 

273

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

تَاللَّهِ لَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلَىٰ أُمَمٍ مِّن قَبْلِكَ فَزَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ فَهُوَ وَلِيُّهُمُ الْيَوْمَ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Çeviriyazı: 

tellâhi leḳad erselnâ ilâ ümemim min ḳablike fezeyyene lehümü-şşeyṭânü a`mâlehüm fehüve veliyyühümü-lyevme velehüm `aẕâbün elîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Allah'a yemin olsun ki, biz senden önce bir çok ümmetlere peygamberler gönderdik. Ne var ki şeytan, onlara amellerini bezeyip süslü gösterdi. Bugün de o şeytan, kâfirlerin dostudur. Onlar için acı bir azab vardır.

Diyanet İşleri: 

Allah'a and olsun ki, senden önceki ümmetlere peygamberler gönderdik. Şeytan yaptıklarını onlara hep güzel gösterdi. Bugün de dostları odur. Onlara can yakıcı azap vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Andolsun Allah'a ki senden önce de ümmetlere peygamberler göndermiştik de Şeytan, onların yaptıkları şeyleri bezemiş, hoş göstermişti onlara ve o, bugün de dostudur onların ve onlara elemli bir azap var.

Şaban Piriş: 

Allah’a andolsun ki, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) gönderdik. Fakat, şeytan onlara yaptıkları amelleri süslü gösterdi. Bugün de o, onların velisidir ve onlara can yakıcı bir azap vardır.

Edip Yüksel: 

ALLAH'a andolsun ki senden önceki toplumlara da elçiler gönderdiğimizde şeytan işlerini onlara güzel gösterdi. Nitekim onların velisi (yakın arkadaşı) bugün odur. Onlar acı bir azaba mahkum olmuşlardır.

Ali Bulaç: 

Andolsun Allah'a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir; bugün de onların velisi odur ve onlar için acı bir azap vardır.

Suat Yıldırım: 

Allah şahittir ki, Biz senden önce bir çok ümmete kendilerini irşad etmeleri için resuller gönderdik, fakat şeytan onların batıl işlerini kendilerine güzel gösterdi. Bu yüzden peygamberlerini yalancı saydılar.İşte şeytan dünyada olduğu gibi, bu gün de onların dostudur. Onlara gayet acı bir azap vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Allah´a kasem olsun ki senden evvel de ümmetlere peygamberler gönderdik. Şeytan ise onlara amellerini süsleyiverdi. Artık o, bugün onların velîsidir ve onlar için pek acıklı bir azap vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yemin olsun Allah'a ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik de şeytan onlara amellerini süslü gösterdi. O, bugün de onların dostudur/ o gün de onların dostu idi. Onlar için acıklı bir azap var.

Bekir Sadak: 

(68-69) Rabbin bal arisina: «Daglarda, agaclarda ve hazirlanmis kovanlarda yuva edin

İbni Kesir: 

Allah´a andolsun ki

Adem Uğur: 

Allah´a andolsun, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) göndermişizdir. Fakat şeytan onlara işlerini süslü gösterdi de (iman etmediler). işte o, bugün onların velisidir. Ve onlar için elem verici bir azap vardır.

İskender Ali Mihr: 

Allah´a yemin olsun ki

Celal Yıldırım: 

Şanıma and olsun ki, biz senden önce ümmetlere peygamberler gönderdik. Şeytan ise onların (o bâtıl ve yaramaz) işlerini onlara süslü ve çekici gösterdi. Bugün de şeytan, onların sahibi ve dostudur ve onlar için elem verici bir azâb vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Andolsun Allah´a, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir

Fransızca: 

Par Allah ! Nous avons effectivement envoyé (des messagers) à des communautés avant toi. Mais le Diable leur enjoliva ce qu'ils faisaient. C'est lui qui est, leur allié, aujourd'hui [dans ce monde]. Et ils auront un châtiment douloureux [dans l'au-delà].

İspanyolca: 

¡Por Alá!, que antes de ti hemos mandado enviados a comunidades. Pero el Demonio engalanó las obras de éstas y hoy es él su amigo. Tendrán un castigo doloroso.

İtalyanca: 

Per Allah, certamente abbiamo inviato [messaggeri] alle comunità che ti hanno preceduto, ma Satana abbellì [ai loro occhi] le azioni loro. Bene! Oggi egli è il loro patrono, ma avranno doloroso castigo.

Almanca: 

Bei ALLAH! Gewiß, bereits entsandten WIR (Gesandte) zu Umam vor dir, dann hat diesen der Satan ihre (schlechten) Taten schön erscheinen lassen, so ist er ihr Wali heute. Und für sie ist eine qualvolle Peinigung bestimmt.

Çince: 

指真主发誓,在你之前,我确已派遣许多使者去教化各民族;但恶魔以他们的行为迷惑他们,所以今天他是他们的保护者,他们将受痛苦的刑罚。

Hollandaca: 

Ik zweer bij God, dat wij vroeger gezanten hebben gezonden tot de volkeren, die vóór u bestonden, maar Satan maakte hunne werken voor hen gereed; hij was hun schuts in deze wereld en in de volgende zullen zij eene gestrenge pijniging ondergaan.

Rusça: 

Клянусь Аллахом, Мы до тебя направляли посланников к народам, но сатана приукрасил для них их деяния. Сегодня он является их покровителем и помощником, и им уготованы мучительные страдания.

Somalice: 

Dhaar Eebee waxaan (Rasuullo) u dirray Umado kaa horreeyey wuxuuna u Qurxiyey Shaydaan camalkooda isagaana sokeeye u ah Maanta waxayna mudan Cadaab daran.

Swahilice: 

Wallahi! Sisi tulituma Mitume kwa umati zilizo kuwa kabla yako, lakini Shetani aliwapambia vitendo vyao. Kwa hivyo leo yeye ndiye rafiki yao; nao watapata adhabu chungu.

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد!) اﷲ نامى بىلەن قەسەمكى، سەندىن ئىلگىرى ئۆتكەن ئۈممەتلەرگە ھەقىقەتەن (پەيغەمبەرلەر) ئەۋەتتۇق، شەيتان ئۇلارنىڭ ئەمەللىرىنى ئۆزلىرىگە چىرايلىق كۆرسەتتى، شەيتان بۈگۈن ئۇلارنىڭ ياردەمچىسىدۇر. ئۇلار ئاخىرەتتە قاتتىق ئازابقا دۇچار بولىدۇ

Japonca: 

誓って言うが,われはあなた以前にも,諸民族に(使徒たちを)遣わした。だが悪魔が(不義を教え)かれらの行いを正しいと思わせ,それで今日も,かれ(悪魔)がかれらの保護者である。かれらは痛ましい懲罰を受けるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«تالله لقد أرسلنا إلى أمم من قبلك» رسلاً «فزين لهم الشيطان أعمالهم» السيئة فرأوها حسنة فكذبوا الرسل «فهو وليهم» متولي أمورهم «اليوم» أي في الدنيا «ولهم عذاب أليم» مؤلم في الآخرة وقيل المراد باليوم يوم القيامة على حكاية الحال الآتية لا ولي لهم غيره وهو عاجز عن نصر نفسه فكيف ينصرهم.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) ख़ुदा की (अपनी) कसम तुमसे पहले उम्मतों के पास बहुतेरे पैग़म्बर भेजे तो शैतान ने उनकी कारस्तानियों को उम्दा कर दिखाया तो वही (शैतान) आज भी उन लोगों का सरपरस्त बना हुआ है हालॉकि उनके वास्ते दर्दनाक अज़ाब है

Tayca: 

ด้วยพระนามของอัลลอฮฺ โดยแน่นอนเราได้ส่ง(บรรดาร่อซูล) ไปยังประชาชาติต่าง ๆ ก่อนเจ้า แล้วชัยฏอนได้ทำให้การงานของพวกเขาเพริศแพร้วแก่พวกเขา ดังนั้น มันเป็นผู้คุ้มครองพวกเขาในวันนี้ และสำหรับพวกเขาคือการลงโทษอันเจ็บปวด

İbranice: 

באלוהים! כבר שלחנו שליחים לאומות לפניך, אמנם השטן הראה להם באור יפה את מעשיהם הרעים והיום הוא השומר שלהם, (אך מחכה) להם עונש כואב

Hırvatça: 

Allaha Mi, Mi smo i prije tebe narodima poslanike slali, ali im je šejtan uljepšao postupke njihove, i on je sada drug njihov, njih čeka bolna patnja.

Rumence: 

Pe Dumnezeu! Noi am trimis adunărilor dinaintea ta trimişi, însă Diavolul le-a împodobit faptele şi el este stăpânul lor astăzi. Ei vor avea o dureroasă osândă!

Transliteration: 

TaAllahi laqad arsalna ila omamin min qablika fazayyana lahumu alshshaytanu aAAmalahum fahuwa waliyyuhumu alyawma walahum AAathabun aleemun

Türkçe: 

Yemin olsun Allah'a ki, senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik de şeytan onlara amellerini süslü gösterdi. O, bugün de onların dostudur/ o gün de onların dostu idi. Onlar için acıklı bir azap var.

Sahih International: 

By Allah, We did certainly send [messengers] to nations before you, but Satan made their deeds attractive to them. And he is the disbelievers' ally today [as well], and they will have a painful punishment.

İngilizce: 

By Allah, We (also) sent (Our messengers) to Peoples before thee; but Satan made, (to the wicked), their own acts seem alluring: He is also their patron today, but they shall have a most grievous penalty.

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Allaha and olsun ki, səndən əvvəl də ümmətlərə peyğəmbərlər göndərmişdik. Şeytan onlar öz (çirkin) əməllərini xoş göstərmişdi. Bu gün Şeytan onların dostudur (havadarıdır). Onlar (qiyamət günü) şiddətli əzaba düçar olacaqlar!

Süleyman Ateş: 

Allah'a andolsun ki senden önceki milletlere de elçi gönderdik; şeytan onlara yaptıkları işleri süsledi. (Bu yüzden peygamberleri yalanladılar). O, bugün de onların dostudur. Onlar için acı bir azab vardır.

Diyanet Vakfı: 

Allah'a andolsun, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) göndermişizdir. Fakat şeytan onlara işlerini süslü gösterdi de (iman etmediler). işte o, bugün onların velisidir. Ve onlar için elem verici bir azap vardır.

Erhan Aktaş: 

Allah’a ant olsun ki, Biz, kesinlikle senden önceki toplumlara da elçiler gönderdik. Şeytân,(1) onlara yaptıklarını süslü gösterdi. Şeytân, o gün de bugün de onların velisidir. Onlar için acı veren bir azâp vardır.

Kral Fahd: 

Allah'a andolsun, senden önceki ümmetlere de (peygamberler) göndermişizdir. Fakat şeytan onlara işlerini süslü gösterdi de (iman etmediler), işte o, bugün onların velisidir. Ve onlar için elem verici bir azap vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Allaha andolsun ki biz senden evvelki ümmetlere de peygamberler göndermişizdir de şeytan onların yapdıklarını kendilerine süsleyib hoş göstermişdir. İşte o, bu gün de onların velîsidir. (Bütün) onlara en acıklı bir azâb vardır.

Muhammed Esed: 

Allah tanıktır ki, (ey Peygamber,) senden önceki çağlarda da (muhtelif) toplumlara elçiler gönderdik: fakat Şeytan onlara (da) yapıp ettiklerini güzel gösterdi(ği için hakkı inkara şartlanmış olanlar mesajlarımızı dinlemeyi hep reddettiler); Şeytan (geçmişte olduğu gibi) bugün de onlarla sıkı fıkı; bu yüzden de onları zorlu bir azap bekliyor.

Gültekin Onan: 

Andolsun Tanrı´ya, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat şeytan onlara yapıp ettiklerini süslü göstermiştir

Ali Fikri Yavuz: 

Allah’a yemin olsun ki, biz, senden önce bir çok ümmetlere Peygamberler gönderdik de Şeytan, onlara, amellerini bezeyip güzel gösterdi. Bugün de o Şeytan, kâfirlerin dostudur (senden önceki peygamberler tekzip edildikleri gibi, şimdi seni de tekzip ediyorlar.) Onlara çok acıklı bir azap var.

Portekizce: 

Por Deus! Antes de ti enviamos mensageiros e outros povos; porém, Satanás abrilhantou as próprias obras (a esse povo)e hoje é o seu amo; mas sofrerão um doloroso castigo!

İsveççe: 

Vid Gud! Vi har sänt [budbärare] till folk som levde före din tid [Muhammad], men då Djävulen visade dem deras [onda] handlingar i ett fördelaktigt ljus [vände de ryggen till, och även] i dag är han deras beskyddare [de som är av samma skrot och korn]; de skall få utstå ett plågsamt straff.

Farsça: 

به خدا سوگند پیامبرانی به سوی امت های پیش از تو فرستادیم، پس شیطان کارهای [زشت] شان را در نظرشان آراست [تا انجامش برای آنان آسان گردد] ، او امروز ولیّ و سرپرست اینان است [که در عقاید و رفتار پیرو مشرکان پیش اند] و برای آنان [در قیامت] عذابی دردناک است.

Kürtçe: 

سوێند بە خوا بەڕاستی پێغەمبەرانمان ناردووە بۆ سەر گەلانی پێش تۆ جاشەیتان کردەوە (خراپەکان) یانی بۆ ڕازاندنەوە بۆیە ئەمڕۆ (شەیتان) پشتیوانیانە وە بۆ ئەوانە سزای سەختی بە ئازار ھەیە

Özbekçe: 

Аллоҳга қасамки, Биз сендан олдинги умматларга ҳам (Пайғамбар) юборганмиз. Бас, шайтон уларга амалларини зийнатлаб кўрсатди. У бугун уларнинг дўстидир. Уларга аламли азоб бўлур.

Malayca: 

Demi Allah! Sesungguhnya kami juga telah mengutus Rasul-rasul kepada umat-umat yang terdahulu daripadamu (wahai Muhammad), lalu Syaitan memperelokkan pada pandangan mereka yang ingkar akan amal-amal mereka yang jahat itu; maka dia lah menjadi pemimpin mereka pada hari ini; dan mereka akan beroleh azab seksa yang tidak terperi sakitnya.

Arnavutça: 

Pasha Perëndinë, Na, me të vërtetë, edhe para teje u kemi dërguar pejgamberë popujve, por djalli ua ka zbukuruar sjelljet e tyre, dhe ai tani është mik i tyre; andaj ata i pret dënimi i dhëmbshëm.

Bulgarca: 

Кълна се в Аллах, вече изпращахме пратеници и на общности преди теб [о, Мухаммад]. Но сатаната разкраси за тях делата им. Днес той е техният покровител и за тях има болезнено мъчение.

Sırpça: 

Кунем се Собом, Ми смо и пре тебе народима слали посланике, али им је ђаво улепшао њихове поступке, па им је он сада заштитник, и њих све чека болна патња.

Çekçe: 

Při Bohu, již před tebou jsme vyslali k národům posly své, však satan jim zkrášlil jejich počínání a přítelem jejich je nyní; a pro ně určen je trest bolestný.

Urduca: 

خدا کی قسم، اے محمدؐ، تم سے پہلے بھی بہت سی قوموں میں ہم رسول بھیج چکے ہیں (اور پہلے بھی یہی ہوتا رہا ہے کہ) شیطان نے اُن کے برے کرتوت اُنہیں خوشنما بنا کر دکھائے (اور رسولوں کی بات انہوں نے مان کر نہ دی) وہی شیطان آج اِن لوگوں کا بھی سرپرست بنا ہوا ہے اور یہ دردناک سزا کے مستحق بن رہے ہیں

Tacikçe: 

Ба Худо савганд, ки барои мардуме ҳам, ки пеш аз ту будаанд, паёмбароне фиристодаем. Вале шайтон амалҳояшонро дар чашмашон биёрост. Ва дар он рӯз шайтон дӯсташон хоҳад буд ва онҳоро азобе дардовар аст!

Tatarca: 

Үземнең "Аллаһ" дигән исемем белән ант итеп әйтәмен ки: синнән әүвәлге өммәтләргә дә пәйгамбәрләр җибәрдек, шайтан аларның кылган батыл гамәлләрен үзләренә яхшы эш итеп күрсәтте шайтан бу көндә аларга юлдаштыр, аларга ахирәттә рәнҗеткүче ґәзаб булачак.

Endonezyaca: 

Demi Allah, sesungguhnya Kami telah mengutus rasul-rasul Kami kepada umat-umat sebelum kamu, tetapi syaitan menjadikan umat-umat itu memandang baik perbuatan mereka (yang buruk), maka syaitan menjadi pemimpin mereka di hari itu dan bagi mereka azab yang sangat pedih.

Amharca: 

በአላህ እንምላለን፤ ካንተ በፊት ወደ ነበሩት ሕዝቦች በእርግጥ (መልክተኞችን) ልከናል፡፡ ሰይጣንም ለእነርሱ ሥራዎቻቸውን ሸለመላቸው፡፡ እርሱም ዛሬ ረዳታቸው ነው፡፡ ለእነሱም (ኋላ) አሳማሚ ቅጣት አላቸው፡፡

Tamilce: 

(நபியே!) அல்லாஹ்வின் மீது சத்தியமாக! உமக்கு முன்னர் (பல) சமுதாயங்களுக்கு (நம்) தூதர்களை திட்டவட்டமாக அனுப்பினோம். ஆக, ஷைத்தான் அவர்களுக்கு அவர்களுடைய (தீய) செயல்களை அலங்கரித்தான். ஆகவே, இன்று(ம்) அவர்களுக்கு அவனே நண்பன் ஆவான். இன்னும், (நரகத்தில்) துன்புறுத்தக்கூடிய தண்டனை அவர்களுக்கு உண்டு.

Korece: 

하나님은 그대 이전에도 백 성들에게 선지자들을 보냈노라 그러나 사탄은 그들의 사악함을 그 럴듯 장식하여 오늘날까지 유혹하고 있나니 고통스러운 벌이 그들 에게 있으리라

Vietnamca: 

Thề bởi Allah, quả thật, TA đã gửi các Sứ Giả đến các cộng đồng thời trước Ngươi (Thiên Sứ Muhammad). Nhưng Shaytan đã làm cho những việc làm của chúng trở nên hấp dẫn đối với chúng. (Vì vậy, chúng không để ý đến lời kêu gọi của các Sứ Giả), và ngày nay Shaytan là đồng minh của chúng và chúng sẽ phải chịu một hình phạt đau đớn.