Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

52

Ayet No: 

1953

Sayfa No: 

272

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَلَهُ الدِّينُ وَاصِبًا ۚ أَفَغَيْرَ اللَّهِ تَتَّقُونَ

Çeviriyazı: 

velehû mâ fi-ssemâvâti vel'arḍi velehü-ddînü vâṣibâ. efegayra-llâhi tetteḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Göklerde ve yerde olan her şey yalnız O'nundur. Din de daima O'nundur. Böyle iken, siz Allah'tan başkasından mı korkarsınız?

Diyanet İşleri: 

Göklerde ve yerde olan O'nundur. Kulluk da daima O'nadır. Allah'tan başkasından mı sakınıyorsunuz?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onundur ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde, ibadet ve itaat de daima onadır, hala mı Allah'tan başka birinden çekinmede, korkmadasınız?

Şaban Piriş: 

Göklerde ve yerdeki her şey O’nundur. Her zaman din O’na aittir. O halde Allah’tan başkasından mı sakınıyorsunuz?

Edip Yüksel: 

Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Din de sürekli sadece O'nundur. ALLAH'tan başkasını mı sayıyorsunuz?

Ali Bulaç: 

Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur, itaat-kulluk da (din de) sürekli olarak O'nundur. Böyleyken Allah'tan başkasından mı korkup-sakınıyorsunuz?

Suat Yıldırım: 

Göklerde ne var, yerde ne varsa hep O'nundur.İtaat daima O’nadır.Öyle iken Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve göklerde ve yerde ne varsa O´nun içindir ve din de daima O´nun içindir. (Bu böyle iken siz) Allah´ın gayrısından mı korkarsınız?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Din de sürekli olarak yalnız O'nundur. Hâlâ, Allah'tan başkasından mı sakınıyorsunuz!

Bekir Sadak: 

Begendikleri erkek cocuklari kendilerine

İbni Kesir: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O´nundur. Din de sürekli olarak O´nundur. Yoksa Allah´tan başkasından mı sakınıyorsunuz?

Adem Uğur: 

Göklerde ve yerde ne varsa, O´nundur, din de yalnız O´nundur. O halde Allah´tan başkasından mı korkuyorsunuz?

İskender Ali Mihr: 

Ve semalarda ve yeryüzünde olanlar, O´nundur. Ve dîn, daima O´na aittir. (Öyleyse) hâlâ Allah´tan başkasından mı korkuyorsunuz?

Celal Yıldırım: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi ancak O´nundur. Din de dâima O´nadır

Tefhim ul Kuran: 

Göklerde ve yerde ne varsa O´nundur, itaat, kulluk da (din de) sürekli olarak O´nundur. Böyleyken Allah´tan başkasından mı korkup sakınıyorsunuz?

Fransızca: 

C'est à Lui qu'appartient ce qui est dans les cieux et sur la terre; c'est à Lui que l'obéissance perpétuelle est due. Craindriez-vous donc, d'autres qu'Allah ?

İspanyolca: 

Suyo es lo que está en los cielos y en la tierra. Se le debe un culto permanente. ¿Vais a temer a otro diferente de Alá?

İtalyanca: 

A Lui appartiene tutto ciò che c'è nei cieli e sulla terra, a Lui spetta il culto sempiterno. Temerete altri che Allah?

Almanca: 

Und Ihm gehört, was in den Himmeln und auf Erden ist. Und Ihm gehört der Din für immer. Handelt ihr etwa Taqwa gemäß (anderen) außer ALLAH gegenüber?!

Çince: 

天地万物只是他的,顺从常常只归于他。难道你们舍真主而敬畏他物吗?

Hollandaca: 

Hem behoort alles wat in den hemel en op de aarde is, en hem is de mensch eeuwig gehoorzaamheid schuldig. Zoudt gij dus iets buiten God vreezen?

Rusça: 

Ему принадлежит то, что на небесах и на земле. Ему одному надлежит поклоняться. Неужели вы станете бояться кого-либо помимо Аллаха?

Somalice: 

Eebe waxaa u sugnaaday waxa Samooyinka iyo Dhulka ku sugan, waxaana u sugnaaday Diin (Cibaado) Joogta ah, ee nia Eebe cidaan ahayn yaad ka dhawrsanaysaan.

Swahilice: 

Na ni vyake Yeye viliomo katika mbingu na ardhi. Na Dini ni yake Yeye daima. Je! Mtamcha mwengine asiye kuwa Mwenyezi Mungu?

Uygurca: 

ئاسمانلاردىكى ۋە زېمىندىكى ھەممە نەرسە اﷲ نىڭ مۈلكىدۇر، ئىبادەت ھەمىشە اﷲ قا خاستۇر، اﷲ تىن بۆلەك غەيرىدىن قورقامسىلەر؟

Japonca: 

天と地とにある凡てのものは,かれに属し,また服従は絶えずかれに対してだけある。それであなたがたは,アッラー以外に(何を)畏れるのか。

Arapça (Ürdün): 

«وله ما في السماوات والأرض» ملكاً وخلقاً وعبيداً «وله الدين» الطاعة «واصباً» دائماً حال من الدين والعامل فيه معنى الظرف «أفغير الله تتقون» وهو الإله الحق ولا إله غيره والاستفهام للإنكار والتوبيخ.

Hintçe: 

और जो कुछ आसमानों में हैं और जो कुछ ज़मीन में हैं (ग़रज़) सब कुछ उसी का है और ख़ालिस फरमाबरदारी हमेशा उसी को लाज़िम (जरूरी) है तो क्या तुम लोग ख़ुदा के सिवा (किसी और से भी) डरते हो

Tayca: 

และเป็นกรรมสิทธิ์ของพระองค์ สิ่งที่อยู่ในชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดิน และการภักดีต่อพระองค์เท่านั้นจำเป็นต้องมีประจำ ดังนั้นพวกเจ้าจะยำเกรงผู้ใดอื่นจากอัลลอฮ์กระนั้นหรือ?

İbranice: 

לו כל אשר בשמיים ובארץ, ודרכו היא הנצחית, אם כן, כיצד תיראו מפני מישהו אחר מלבד אלוהים

Hırvatça: 

Allahu pripada sve što je na nebesima i na Zemlji i Njemu treba uvijek poslušan biti. Zar nekoga drugog osim Allaha da se bojite?!

Rumence: 

Ale Lui sunt cele din ceruri şi de pe pământ. A Lui este legea cea veşnică. Vă temeţi de altcineva în afară de Dumnezeu?

Transliteration: 

Walahu ma fee alssamawati waalardi walahu alddeenu wasiban afaghayra Allahi tattaqoona

Türkçe: 

Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Din de sürekli olarak yalnız O'nundur. Hâlâ, Allah'tan başkasından mı sakınıyorsunuz!

Sahih International: 

And to Him belongs whatever is in the heavens and the earth, and to Him is [due] worship constantly. Then is it other than Allah that you fear?

İngilizce: 

To Him belongs whatever is in the heavens and on earth, and to Him is duty due always: then will ye fear other than Allah?

Azerbaycanca: 

Göylərdə və yerdə nə varsa, hamısı Onundur! Din də (itaət və ibadət də) daim Onundur. Belə olduğu təqdirdə Allahdan başqasındanmı qorxursunuz?

Süleyman Ateş: 

Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Kulluğun da yalnız O'na yapılması lazımdır. Siz, Allah'tan başkasından mı korkuyorsunuz?

Diyanet Vakfı: 

Göklerde ve yerde ne varsa, O'nundur, din de yalnız O'nundur. O halde Allah'tan başkasından mı korkuyorsunuz?

Erhan Aktaş: 

Göklerde ve yerde ne varsa, yalnız O’nundur. Din de yalnızca O’nundur.(1) Böyleyken, Allah’tan başkasına mı takvâlı oluyorsunuz?

Kral Fahd: 

Göklerde ve yerde ne varsa, O'nundur, din de yalnız O'nundur. O halde Allah’tan başkasından mı korkuyorsunuz?

Hasan Basri Çantay: 

Göklerde ne var, yerde ne varsa (hepsi) Onundur. Tâat de dâima Onadır. Böyle iken haalâ Allahdan başkasından mı korkuyorsunuz?

Muhammed Esed: 

Göklerde ve yerde ne varsa, hepsi O´nundur; (o halde,) kulluk ve itaat de daima O´na olmalıdır: hal böyleyken, tutup yine de, Allah´tan başkasına mı saygı ve duyarlık göstereceksiniz?

Gültekin Onan: 

Göklerde ve yerde ne varsa O´nundur, itaat, kulluk da (din de) sürekli olarak O´nundur. Böyleyken Tanrı´dan başkasından mı korkup sakınıyorsunuz?

Ali Fikri Yavuz: 

Göklerde ve yerde her ne varsa, hepsi O’nundur. Din de daima Onundur, (itaat devamlı olarak ona mahsustur). Böyle iken, siz Allah’ın gayrinden mi korkuyorsunuz?

Portekizce: 

Seu é tudo quanto existe nos céus e na terra. Somente a Ele devemos obediência permanente. Temeríeis, acaso, alguémalém de Deus?

İsveççe: 

Honom tillhör allt i himlarna och på jorden och ni är skyldiga Honom ständig lydnad. Fruktar ni någon annan än Gud

Farsça: 

آنچه در آسمان ها و زمین است، فقط در سیطره مالکیّت و فرمانروایی اوست، و نیز دین ثابت و پایدار مخصوص اوست؛ آیا از غیر او پروا می کنید؟!

Kürtçe: 

وە تەنھا موڵکی خوایە ئەوەی لە ئاسمانەکان و لە زەویدایە وە گوێڕایەڵی بەردەوام ھەر بۆ ئەوە دەی ئایا لە غەیری خوا دەترسن؟

Özbekçe: 

Осмонлару ердаги нарсалар Уникидир. Дин ҳам бардавом Уникидир. Аллоҳдан ўзгадан қўрқасизларми?

Malayca: 

Dan bagiNyalah (hak milik) segala yang ada di langit dan di bumi; dan kepadaNya sahaja tertentu ibadat dan ketaatan selama-lamanya; (sesudah kamu mengetahui yang demikian) maka tidaklah patut kamu takut kepada yang lain dari Allah.

Arnavutça: 

Dhe, Atij i përket çdo gjë që gjendet në qiej dhe në Tokë dhe Atij i përket bindja përherë. A, mos vallë, përpos Perëndisë, kujt t’i druani tjetër?

Bulgarca: 

И Негово е всичко на небесата и на земята, и неизменно за Него е служенето. И нима се боите от друг освен от Аллах?

Sırpça: 

Све што је на небесима и на Земљи Аллахово је, и Њему треба увек послушан бити. Зар некога другог осим Аллаха да се бојите?!

Çekçe: 

Jemu náleží vše, co na nebesích i na zemi je, a Jemu patří i uctívání nezbytné. Zdaž jiného než Boha bát se budete?

Urduca: 

اُسی کا ہے وہ سب کچھ جو آسمانوں میں ہے اور جو زمین میں ہے، اور خالصاً اُسی کا دین (ساری کائنات میں) چل رہا ہے پھر کیا اللہ کو چھوڑ کر تم کسی اور سے تقویٰ کرو گے؟

Tacikçe: 

Ҳарчи дар осмонҳову замин аст, аз они Ӯст ва парастиш хоси Ӯст. Оё аз ғайри Худо метарсед?

Tatarca: 

Җирдә вә күкләрдә булган нәрсәләр Аллаһ мөлкедер вә хак дин – Аллаһ динедер, ягъни ислам дине генә диндер, башка диннәр вә Коръән сөннәттән башка гамәлләр – барысы да батылдыр. Әйә сез Аллаһудан башкадан куркасызмы?

Endonezyaca: 

Dan kepunyaan-Nya-lah segala apa yang ada di langit dan di bumi, dan untuk-Nya-lah ketaatan itu selama-lamanya. Maka mengapa kamu bertakwa kepada selain Allah?

Amharca: 

በሰማያትና በምድር ያለው ሁሉ የርሱ ብቻ ነው፡፡ መገዛትም ዘወትር ሲኾን ለርሱ ብቻ ነው፡፡ ከአላህም ሌላ ያለን ትፈራላችሁን

Tamilce: 

இன்னும், வானங்களிலும் பூமியிலும் உள்ளவை அவனுக்கே உரியன! மேலும், வணக்க வழிபாடுகள் (நிலையானதாக,) என்றென்றும் அவனுக்கே உரியன. ஆகவே, அல்லாஹ் அல்லாதவற்றையா (தெய்வங்களாக ஆக்கிக்கொண்டு அவற்றை) அஞ்சுகிறீர்கள்?

Korece: 

천지의 모든 것이 그 분에게귀속되어 있어 이 모든 것이 항상그분께 순종하거늘 너희는 하나 님외에 다른 것을 두려워 한단 말이뇨

Vietnamca: 

Vạn vật trong trời đất đều thuộc về Ngài và việc thờ phượng Ngài là điều bắt buộc. Lẽ nào các ngươi lại sợ ai khác ngoài Allah?