Kur'an Ayetleri

  • Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur. Medine döneminde inmiş olan son üç ayetin dışındakilerin Mekke döneminde indirildiğine inanılmaktadır. Sure, ismini 68. ayette geçen ve "bal arısı" anlamına gelen "nahl" kelimesinden almıştır. Sure, "Allah'ın emri gelecektir!" ifadesiyle başlar. Vikipedi

    Ayet sayısı: 128

    Başka isimleri: Arı Suresi

    Geliş zamanı: Mekke Dönemi

    Harf sayısı: 7642

    İsmin anlamı: Bal arısı

    Kelime sayısı: 1845

    Sure numarası: 16

Sûre No: 

16

Sûredeki Ayet No: 

12

Ayet No: 

1913

Sayfa No: 

268

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَسَخَّرَ لَكُمُ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ وَالنُّجُومُ مُسَخَّرَاتٌ بِأَمْرِهِ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ

Çeviriyazı: 

veseḫḫara lekümü-lleyle vennehâra veşşemse velḳamer. vennücûmü müseḫḫarâtüm biemrih. inne fî ẕâlike leâyâtil liḳavmiy ya`ḳilûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize O verdi. Bütün yıldızlar da O'nun emrine boyun eğmişlerdir. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.

Diyanet İşleri: 

Geceyi gündüzü, güneşi ayı sizin istifadenize vermiştir. Yıldızlar da O'nun buyruğuna boyun eğmiştir. Bunlarda, akleden kimseler için dersler vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve ram etmiştir size geceyle gündüzü, güneşle ayı; yıldızlar da ram olmuştur emriyle. Şüphe yok ki bunda, akıl eden topluluk için deliller var.

Şaban Piriş: 

Geceyi, gündüzü, güneşi, ayı sizin emrinize vermiştir. Yıldızlar da O’nun emri ile boyun eğmiştir. Bunların her birinde akleden bir toplum için ayetler vardır.

Edip Yüksel: 

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı hizmetinize sundu. Yıldızlar da O'nun emri altındadır. Aklını kullanan bir toplum için elbette bunda işaretler vardır.

Ali Bulaç: 

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O'nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.

Suat Yıldırım: 

Hem geceyi ve gündüzü, güneş'i ve ay’ı sizin hizmetinize verdi.Diğer yıldızlar da O’nun emriyle size râm edilmiştir. Elbette aklını çalıştıran kimseler için bunda alınacak nice dersler var!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve sizin için geceyi, gündüzü, güneşi, kameri musahhar kıldı. Yıldızlar da onun emriyle musahhardırlar. Muhakkak ki, bunda âkilâne düşünür bir kavim için elbette büyük alâmetler vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin emrinize vermiştir. Yıldızlar da O'nun emriyle bir hizmete boyun eğmiştir. Bütün bunlarda, aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ibretler vardır.

Bekir Sadak: 

Hic yaratan yaratamayana benzer mi? Ibret almaz misiniz?

İbni Kesir: 

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin buyruğunuza verdi. Yıldızlar da O´nun buyruğu ile müsahhar kılınmıştır. Muhakkak ki bunda, akleden bir kavim için ayetler vardır.

Adem Uğur: 

O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da Allah´ın emri ile hareket ederler. Şüphesiz ki bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır.

İskender Ali Mihr: 

Ve gece ve gündüz, Güneş ve Ay ve yıldızları sizin emrinize verdi. Onlar, O´nun (Allahû Tealâ´nın) emri ile size musahhar (emrinize amade, hazır) kılındılar. Muhakkak ki bunda, akıl eden bir kavim için, elbette âyetler (deliller) vardır.

Celal Yıldırım: 

Ve sizin için gece ile gündüzü, Güneş ile Ay´ı ve yıldızları belli kanunlarına bağlayıp, sizin hizmetinize verdi. Doğrusu bunda aklını kullanan bir millet için nice öğütler, ibretlerde belgeler vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi

Fransızca: 

Pour vous, Il a assujetti la nuit et le jour; le soleil et la lune. Et à Son ordre sont assujetties les étoiles. Voilà bien là des preuves pour des gens qui raisonnent.

İspanyolca: 

Y ha sujetado a vuestro servicio la noche y el día, el sol y la luna. Las estrellas están sujetas por Su orden. Ciertamente, hay en ello signos para gente que razona.

İtalyanca: 

Vi ha messo a disposizione la notte e il giorno, il sole e la luna. Le stelle sono sottomesse al Suo ordine. In verità in ciò vi sono segni per gente che comprende.

Almanca: 

Und ER machte euch die Nacht, das Tageslicht, die Sonne und den Mond gratis fügbar. Ebenfalls sind die Sterne Seiner Bestimmung nach gratis fügbar. Gewiß, darin sind zweifelsohne Ayat für Leute, die verständig sind.

Çince: 

他为你们而制服了昼夜和日月,群星都是因他的意旨而被制服的;对于能理解的民众,此中确有许多迹象。

Hollandaca: 

En hij heeft den nacht en den dag aan uwen dienst onderworpen, en de zon en de maan en de sterren, die gedwongen zijn op zijn bevel te dienen. Waarlijk, hierin liggen teekenen voor hen die begrijpen willen.

Rusça: 

Он покорил вам ночь и день, солнце и луну. Звезды также покорны по Его воле. Воистину, в этом - знамения для людей разумеющих.

Somalice: 

Wuxuuna idiin sakhiray Habeenka, Maalinta, qirraxda, Dayaxa, Xiddigahana waxaa lagu sakhiray Amarkiisa, Arrintaasna Calaamooyin yaa Ugu sugan Ciddii wax kasi.

Swahilice: 

Na amefanya ukutumikieni usiku na mchana, na jua na mwezi, na nyota zikutumikieni kwa amri yake. Hakika katika hayo zipo ishara kwa watu wenye akili.

Uygurca: 

اﷲ سىلەرگە كېچىنى، كۈندۈزنى، كۈننى، ئاينى بويسۇندۇرۇپ بەردى، يۇلتۇزلارمۇ اﷲ نىڭ ئەمرى بىلەن بويسۇندۇرۇلغاندۇر؛ چۈشىنىدىغان قەۋم ئۈچۈن بۇنىڭدا نۇرغۇن دەلىللەر بار

Japonca: 

かれは夜と昼,太陽と月をあなたがたのために運行させる。群星もかれの命令に服従している。本当にこの中には,理解ある者への種々の印があり,

Arapça (Ürdün): 

«وسخَّر لكم الليل والنهار والشمس» بالنصب عطفاً على ما قبله والرفع مبتدأ «والقمر والنجوم» بالوجهين «مسخرات» بالنصب حال والرفع خبر «بأمره» بإرادته «إن في ذلك لآيات لقوم يعقلون» يتدبرون.

Hintçe: 

उसी ने तुम्हारे वास्ते रात को और दिन को और सूरज और चाँद को तुम्हारा ताबेए बना दिया है और सितारे भी उसी के हुक्म से (तुम्हारे) फरमाबरदार हैं कुछ शक़ ही नहीं कि (इसमें) समझदार लोगों के वास्ते यक़ीनन (कुदरत खुदा की) बहुत सी निशानियाँ हैं

Tayca: 

และพระองค์ทรงให้กลางคืนและกลางวันและดวงอาทิตย์และดวงจันทร์เป็นประโยชน์แก่พวกเจ้า และหมู่ดาวถูกใช้หใเป็นประโยชน์โดยพระบัญชาของพระองค์ แท้จริงในการนั้น แน่นอนย่อมเป็นสัญญาณมากหลาย สำหรับกลุ่มชนที่ใช้ปัญญา

İbranice: 

והוא הכניע למענכם את הלילה ואת היום ואת השמש ואת הירח, וגם את הכוכבים הוא הכניע בפקודתו, ובזה אותות לאלה שישכילו להבין

Hırvatça: 

On vam je potčinio noć i dan, i Sunce i Mjesec, i zvijezde su po odredbi Njegovoj potčinjene. U tome su, uistinu, znakovi za ljude koji razumiju;

Rumence: 

El v-a supus vouă noaptea, ziua, soarele şi luna. Şi stelele vă sunt supuse vouă la Porunca Lui. Întru aceasta este un semn pentru un popor ce pricepe!

Transliteration: 

Wasakhkhara lakumu allayla waalnnahara waalshshamsa waalqamara waalnnujoomu musakhkharatun biamrihi inna fee thalika laayatin liqawmin yaAAqiloona

Türkçe: 

Geceyi, gündüzü, Güneş'i ve Ay'ı sizin emrinize vermiştir. Yıldızlar da O'nun emriyle bir hizmete boyun eğmiştir. Bütün bunlarda, aklını çalıştıran bir topluluk için elbette ibretler vardır.

Sahih International: 

And He has subjected for you the night and day and the sun and moon, and the stars are subjected by His command. Indeed in that are signs for a people who reason.

İngilizce: 

He has made subject to you the Night and the Day; the sun and the moon; and the stars are in subjection by His Command: verily in this are Signs for men who are wise.

Azerbaycanca: 

O, gecəni və gündüzü, Günəşi və Ayı sizə ram etdi (sizin xidmətinizə verdi). Ulduzlar da Onun əmrinə boyun əymişdir. Doğrudan da, bunda ağılla düşünənlər üçün ibrətlər vardır!

Süleyman Ateş: 

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ay'ı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da O'nun emriyle (size) boyun eğdirilmiştir. Şüphesiz bunda aklını kullanan bir toplum için ibretler vardır.

Diyanet Vakfı: 

O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da Allah'ın emri ile hareket ederler. Şüphesiz ki bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır.

Erhan Aktaş: 

O, geceyi ve gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı yararlanmanıza sundu. Yıldızlar da O’nun buyruğu ile boyun eğdirilmiştir. Bunda aklını kullanan bir halk için âyetler(1) vardır.

Kral Fahd: 

O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da Allah'ın emri ile hareket ederler. Şüphesiz ki bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Geceyi, gündüzü, güneşi, ayı siz (in hizmetiniz) e O raam etdi. Yıldızlar da Onun emrine boyun eğmişlerdir. Bunların her birinde aklını kullanacak bir zümre için elbette âyetler vardır.

Muhammed Esed: 

Ve geceyi gündüzü sizin (yararlanmanız) için (koyduğu yasalara) boyun eğdirmiştir O; güneş ve ay ve bütün yıldızlar, hepsi O´nun buyruğuna boyun eğmişlerdir: dikkat edin, bütün bunlarda, şüphesiz, aklını kullanan kimseler için çıkarılacak dersler vardır!

Gültekin Onan: 

Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin hizmetinize verdi / size boyun eğdirdi

Ali Fikri Yavuz: 

Geceyi, gündüzü, Güneş’i ve Ay’ı, sizin hizmetinize O bağladı. Bütün yıldızlar da O’nun emrine bağlıdırlar. Elbette bunların her birinde aklını başına alıp düşünen bir topluluk için, bir çok alâmetler var (ki, Allah’ın azamet ve birliğine delâlet ederler).

Portekizce: 

E submeteu, para vós, a noite e o dia; o sol, a lua e as estrelas estão submetidos às Suas ordens. Nisto há sinais para ossensatos.

İsveççe: 

Och Han har gjort natten och dagen till era tjänare liksom solen och månen; också stjärnorna tjänar er på Hans befallning. I detta ligger helt visst budskap till människor som använder sitt förstånd.

Farsça: 

و شب و روز و خورشید و ماه را نیز رام و مسخّر شما قرار داد، وستارگان هم به فرمانش رام و مسخّر شده اند؛ قطعاً در این [حقایق] نشانه هایی است [بر توحید، ربوبیّت و قدرت خدا] برای گروهی که تعقّل می کنند.

Kürtçe: 

وە ڕامی ھێناوە بۆتان شەوو ڕۆژ (لە خزمەتی ئێوەدایە) و خۆر و مانگ ھەروەھا ئەستێرەکانیش ڕام ھێنراوون بە فەرمانی خوا بەڕاستی لەوەدا (باس کرا) بەڵگەی زۆر ھەیە بۆ ئەوانە کەژیرن و تێدەگەن

Özbekçe: 

У сизга кечанию кундузни, қуёшнию ойни хизматкор қилди. Юлдузлар Унинг амри ила хизматкордир. Албатта, бунда ақл юритгувчи қавмлар учун оят-белгилар бордир. (Бу оятда зикри келган нарсалар ҳам Аллоҳнинг буюк неъматларидир. Масалан, кеча билан кундузнинг қанчалик улуғ неъматлар эканини англаб етиш учун икковидан бири йўқ бўлишини тасаввур қилишнинг ўзи кифоя.)

Malayca: 

Dan ia memudahkan bagi kamu malam dan siang, dan matahari serta bulan; dan bintang-bintang dimudahkan dengan perintahNya untuk keperluan-keperluan kamu. Sesungguhnya yang demikian itu mengandungi tanda-tanda (yang membuktikan kebijaksanaan Allah) bagi kaum yang mahu memahaminya.

Arnavutça: 

Ai ka bërë që ta shfrytëzoni ju natën dhe ditën dhe Diellin e Hënën. Edhe yjet i janë nënshtruar urdhërit të Tij. Me të vërtetë, në këto ka argumente për njerëzit që mendojnë.

Bulgarca: 

И подчини Той за вас нощта и деня, и слънцето, и луната, и звездите са подчинени на Неговата повеля. В това има знамения за хора проумяващи.

Sırpça: 

Он вам је потчинио ноћ и дан, и Сунце и Месец, и звезде су потчињене по Његовој одредби. У томе су, уистину, докази људима који памети имају,

Çekçe: 

A podmanil vám noc i den, slunce i měsíc a také hvězdy podléhají rozkazu Jeho. A v tom jsou věru znamení pro lid rozumný.

Urduca: 

اُس نے تمہاری بھلائی کے لیے رات اور دن کو اور سورج اور چاند کو مسخر کر رکھا ہے اور سب تارے بھی اُسی کے حکم سے مسخر ہیں اِس میں بہت سی نشانیاں ہیں اُن لوگوں کے لیے جو عقل سے کام لیتے ہیں

Tacikçe: 

Ва мусаххари (тобеъи) шумо кард шабу рӯзро ва хуршеду моҳро ва ситорагон ҳама фармонбардори амри Ӯ ҳастанд. Дар ин барои онҳо, ки ба ақл дармеёбанд, ибратҳост.

Tatarca: 

Вә сезнең файдагызга кичне вә көнне һәм ай вә кояшны бар кылды һәм хәрәкәтләндерде, сез алардан файдаланасыз, вә йолдызлар Аллаһ әмере буенча хәрәкәт итәрләр, гакылын эшләтә белгән кешеләр өчен Аллаһуның бу эшләрендә, әлбәттә, тирән дәресләр бар.

Endonezyaca: 

Dan Dia menundukkan malam dan siang, matahari dan bulan untukmu. Dan bintang-bintang itu ditundukkan (untukmu) dengan perintah-Nya. Sesungguhnya pada yang demikian itu benar-benar ada tanda-tanda (kekuasaan Allah) bagi kaum yang memahami(nya),

Amharca: 

ለእናንተም ሌሊትንና ቀንን፣ ፀሐይንና ጨረቃንም ገራላችሁ፡፡ ከዋክብትም በፈቃዱ የተገሩ ናቸው፡፡ በዚህ ውስጥ ለሚያውቁ ሕዝቦች በእርግጥ ተዓምራቶች አልሉ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், அவன் இரவையும், பகலையும், சூரியனையும், சந்திரனையும் உங்களுக்கு வசப்படுத்தினான். மேலும், நட்சத்திரங்களும் அவனுடைய கட்டளையினால் (உங்களுக்கு) வசப்படுத்தப்பட்டவையாகும். சிந்தித்து புரிகின்ற மக்களுக்கு நிச்சயமாக இவற்றில் பல அத்தாட்சிகள் இருக்கின்றன.

Korece: 

그분은 밤과 낮을 너희를 위해 교차하게 하사 태양과 달과 별들이 그분의 명령에 복종케 하 니 실로 그 안에는 백성이 알아야 할 예증이 있노라

Vietnamca: 

Chính Ngài đã chế ngự cho các ngươi ban đêm, ban ngày, mặt trời, mặt trăng; và các vì sao phải tuân theo mệnh lệnh của Ngài. Quả thật, trong sự việc đó là những dấu hiệu dành cho nhóm người thông hiểu.