Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

11

Sûredeki Ayet No: 

102

Ayet No: 

1575

Sayfa No: 

233

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَكَذَٰلِكَ أَخْذُ رَبِّكَ إِذَا أَخَذَ الْقُرَىٰ وَهِيَ ظَالِمَةٌ ۚ إِنَّ أَخْذَهُ أَلِيمٌ شَدِيدٌ

Çeviriyazı: 

vekeẕâlike aḫẕü rabbike iẕâ eḫaẕe-lḳurâ vehiye żâlimeh. inne aḫẕehû elîmün şedîd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte Rabbin, zalim memleketleri cezalandırdığı zaman böyle cezalandırır. Çünkü O'nun cezası çok acı, çok çetindir.

Diyanet İşleri: 

Allah, kasabaların zalim halkını yakalayınca, böyle yakalar; yakalaması da şiddetli ve elimdir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İşte Rabbin, zulmeden şehirleri böyle alıverir, aldığı, azabına uğrattığı zaman da şüphe yok ki onun kavrayışı pek elemlidir, pek çetindir.

Şaban Piriş: 

İşte, Rabbin zalim olan ülkeleri yakaladığı zaman böyle yakalar. Şüphesiz O’nun yakalaması acı vericidir, şiddetlidir.

Edip Yüksel: 

İşte Rabbin, zulmetmekte olan kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. O'nun yakalaması acıdır, çetindir.

Ali Bulaç: 

Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... Rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O'nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir.

Suat Yıldırım: 

Halkı zalim olan ülkeleri cezaya çarptırdığı zaman Rabbinin çarpması işte böyle olur! Şüphesiz ki O'nun çarpması pek acı, pek çetindir!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve işte Rabbin yakalaması böyledir, karyeleri zalim oldukları halde yakaladığı zaman, şüphe yok ki O´nun yakalaması pek acıklıdır, pek şiddetlidir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rabbin zulme sapan kentleri/medeniyetleri çarptığı zaman, işte böyle çarpar. O'nun çarpması gerçekten korkunçtur, şiddetlidir.

Bekir Sadak: 

Rabbinin dilemesi bir yana, gokler ve yer durdukca, orada temelli kalacaklardir. Rabbin, suphesiz, her istedigini yapar.

İbni Kesir: 

İşte böyledir Rabbının yakalayışı

Adem Uğur: 

Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!

İskender Ali Mihr: 

Halkı zalim olan ülkeleri ahzettiği zaman senin Rabbinin yakalaması işte böyledir. Onun ahzı (yakalaması), muhakkak ki çok şiddetlidir, çok elîmdir.

Celal Yıldırım: 

İşte Rabbin kasabalar halkını —zalimlikleri üzere— yakaladığı zaman böyle yakalar. Şüphesiz ki, O´nun yakalaması çok elîm ve şiddetlidir.

Tefhim ul Kuran: 

Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya kuşakları) yakaladığı zaman, Rabbinin yakalayıvermesi işte böyledir. Gerçekten O´nun yakalayıvermesi pek acıklı, pek şiddetlidir.

Fransızca: 

Telle est la rigueur de la prise de ton Seigneur quand Il frappe les cités lorsqu'elles sont injustes. Son châtiment est bien douloureux et bien dur.

İspanyolca: 

Así castiga tu Señor cuando castiga las ciudades que son impías. Su castigo es doloroso, severo.

İtalyanca: 

Castiga così il tuo Signore, quando colpisce le città che hanno agito ingiustamente. E' invero un castigo doloroso e severo.

Almanca: 

Und solcherart ist die Bestrafung deines HERRN, wenn ER die (Bewohner der) Ortschaften bestraft, während sie Unrecht begingen. Gewiß, Seine Bestrafung ist qualvoll, hart.

Çince: 

当你的主毁灭不义的市镇的时候,他的惩罚就是这样的。他的惩罚确是痛苦的,确是严厉的。

Hollandaca: 

En zoo was de straf, die door uwen Heer werd opgelegd, toen hij de onrechtvaardige steden strafte; want zijne straf is smartelijk en gestreng.

Rusça: 

Такой была Хватка твоего Господа, когда Он схватил селения, жители которых были несправедливы. Воистину, Хватка Его мучительна, сурова.

Somalice: 

waana sidaas qabashada Eebahaa markuu doono inuu qabto oo ciqaabo magaalo (Dadkeed) oo dulmi fashay, qabashadiisuna way xanuun leedahay oy darantahay.

Swahilice: 

Na ndio kama hivyo ndivyo inavyo kuwa Mola wako Mlezi anapo ikamata miji inapo kuwa imedhulumu. Hakika mkamato wake ni mchungu na mkali.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىڭ زالىم يۇرتلار (ئاھالىسى) نى ھالاك قىلسا، ئەنە شۇنداق ھالاك قىلىدۇ، اﷲ نىڭ ئازابى ھەقىقەتەن تولىمۇ قاتتىقتۇر

Japonca: 

このようにかれらが悪を行っている時,村々を不意に襲うことが,あなたの主の捕え方である。かれの捕え方は,本当に痛烈であり苛酷である。

Arapça (Ürdün): 

«وكذلك» مثل ذلك الأخذ «أخذ ربك إذا أخذ القرى» أريد أهلها «وهي ظالمة» بالذنوب: أي فلا يغني عنهم من أخذه شيء «إن أخذه أليم شديد» روى الشيخان عن أبي موسى الأشعري قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم (إن الله ليملي للظالم حتى إذا أخذه لم يفلته)، ثم قرأ رسول الله صلى الله عليه وسلم (وكذلك أخذ ربك) الآية.

Hintçe: 

और (ऐ रसूल) बस्तियों के लोगों की सरकशी से जब तुम्हारा परवरदिगार अज़ाब में पकड़ता है तो उसकी पकड़ ऐसी ही होती है बेशक पकड़ तो दर्दनाक (और सख्त) होती है

Tayca: 

และเช่นนี้แหละคือการลงโทษของพระเจ้า เมื่อพระองค์ทรงลงโทษหมู่บ้านซึ่งเป็นหมู่บ้านที่อธรรม แท้จริงการลงโทษของพระองค์นั้นเจ็บแสบสาหัส

İbranice: 

כזה הוא העונש של ריבונך כאשר הוא מעניש את אנשי הערים בכפירתם, ועונשו כואב וחזק

Hırvatça: 

Eto, tako Gospodar tvoj kažnjava kad kažnjava naselja koja zulum čine. Njegova kazna zaista je bolna i žestoka.

Rumence: 

Aceasta este osânda Domnului tău care loveşte cetăţile nedrepte. Osânda Sa este dureroasă, cruntă.

Transliteration: 

Wakathalika akhthu rabbika itha akhatha alqura wahiya thalimatun inna akhthahu aleemun shadeedun

Türkçe: 

Rabbin zulme sapan kentleri/medeniyetleri çarptığı zaman, işte böyle çarpar. O'nun çarpması gerçekten korkunçtur, şiddetlidir.

Sahih International: 

And thus is the seizure of your Lord when He seizes the cities while they are committing wrong. Indeed, His seizure is painful and severe.

İngilizce: 

Such is the chastisement of thy Lord when He chastises communities in the midst of their wrong: grievous, indeed, and severe is His chastisement.

Azerbaycanca: 

Rəbbin zülmkar məmləkətləri əzabla yaxalayanda belə yaxalayar. Onun cəzası, doğrudan da, ağrılı-acılıdır, şıddətlidir!

Süleyman Ateş: 

İşte Rabbin zulmeden kentleri yakaladığı zaman böyle yakalar. Doğrusu O'nun yakalaması, çok acı ve çok çetindir.

Diyanet Vakfı: 

Rabbin, haksızlık eden memleketleri (onların halkını) yakaladığında, onun yakalayışı işte böyle (şiddetlidir). Şüphesiz onun yakalaması pek elem vericidir, pek çetindir!

Erhan Aktaş: 

İşte Rabb’in, zulmeden kentleri cezalandırdığı zaman, böyle cezalandırır. O’nun cezası çok acı verici ve çok şiddetlidir.

Kral Fahd: 

İşte Rabbin, zâlim kasabalar halkını yakaladığı zaman, O'nun yakalayışı böyledir ve O'nun bu yakalayışı da, çok acı ve çok şiddetlidir.

Hasan Basri Çantay: 

Rabbinin yakalayışı — (ahâlîsi) zulmeder halde bulunan memleketleri yakaladığı zaman — işte böyle (olur). Şübhesiz ki Onun çarpması (cezası) pek acıklıdır, pek çetindir.

Muhammed Esed: 

İşte senin Rabbin, tepelediği zaman böyle tepeler; halkı zalim olan kasabaları. Gerçekten de O´nun tepelemesi çok acı verici, çok zorludur!

Gültekin Onan: 

Onlar, zulüm işlemektelerken, ülkeleri (veya nesilleri) yakaladığı zaman... rabbinin yakalaması işte böyledir. Gerçekten O´nun yakalaması pek acı, pek şiddetlidir.

Ali Fikri Yavuz: 

İşte Rabbin, zulümkâr memleketleri çarptığı zaman, böyle yakalayıp çarpar. Doğrusu onun cezalandırması çok acıklıdır, pek şiddetlidir.

Portekizce: 

E assim é o extermínio (vindo0 do teu Senhor, que extermina as cidades por sua iniqüidades. O Seu extermínio éterrível, severíssimo.

İsveççe: 

Sådana straffdomar [som de Vi här berättat om] avkunnar din Herre när Han straffar folk som har sjunkit djupt i synd. Hans straff är plågsamt och utkrävs med obeveklig stränghet.

Farsça: 

و چنین است مؤاخذه کردن پروردگارت، هنگامی که [مردم] آبادی ها را در آن حال که ستمکارند مؤاخذه می کند. بی تردید مؤاخذه او دردناک و سخت است.

Kürtçe: 

ئا بەو شێوەیە سزادانی پەروەردگارت کاتێک خەڵکی شارەکان سزا دەدات لە کاتێکدا ستەمکاربوون بەڕاستی تۆڵە سەندنی ئەو ئازار دەر و بەتینە

Özbekçe: 

Роббинг золим шаҳарларни ушлаганида, ана шундай ушлайдир. Албатта, Унинг ушлаши аламли ва шиддатлидир.

Malayca: 

Dan demikianlah azab Tuhanmu, apabila ia menimpa (penduduk) negeri-negeri yang berlaku zalim. Sesungguhnya azabNya itu tidak terperi sakitnya, lagi amat keras serangannya.

Arnavutça: 

I tillë është dënimi i Zotit tënd kur ndëshkon vendbanimet, të cilat bënin zullum. Me të vërtetë, dënimi i Tij është i dhëmbshëm dhe i ashpër.

Bulgarca: 

Така сграбчва твоят Господ, щом сграбчи селищата, когато угнетяват. Той сграбчва болезнено, силно.

Sırpça: 

Ето, тако твој Господар кажњава када кажњава она насеља која чине неправду. Његова казна заиста је болна и жестока.

Çekçe: 

Takový je zásah Pána tvého, když města zasahuje, jež nespravedlivá jsou. A zásah Jeho věru bolestný je a prudký!

Urduca: 

اور تیرا رب جب کسی ظالم بستی کو پکڑتا ہے تو پھر اس کی پکڑ ایسی ہی ہوا کرتی ہے، فی الواقع اس کی پکڑ بڑی سخت اور درد ناک ہوتی ہے

Tacikçe: 

Инчунин буд ба азоб гирифтани Парвардигори ту, вақте ки бихоҳад деҳае ситамкорро ба азоб кашад. Ба азоб гирифтани Ӯ азобе сахт дардовар аст!

Tatarca: 

Әнә шулай Раббыңның кешеләре азган шәһәрне ґәзаб белән тотуы бик тиз вә бик каты.

Endonezyaca: 

Dan begitulah azab Tuhanmu, apabila Dia mengazab penduduk negeri-negeri yang berbuat zalim. Sesungguhnya azab-Nya itu adalah sangat pedih lagi keras.

Amharca: 

የጌታህም ቅጣት የከተሞችን ሰዎች እነሱ በዳዮች ሲሆኑ በቀጣቸው ጊዜ እንደዚህ ነው፡፡ ቅጣቱ በእርግጥ አሳማሚ ብርቱ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், ஊர்களை, - அவையோ அநியாயம் செய்பவையாக இருக்கும் நிலையில் - உம் இறைவன் (தண்டனையால்) பிடித்தால், அவனது பிடி இது போன்றுதான் இருக்கும். நிச்சயமாக அவனுடைய பிடி, துன்புறுத்தக் கூடியதாகும்; மிகக் கடுமையானதாகும் .

Korece: 

그렇게 하여 그 고을을 멸 망케 함은 그대 주님의 벌하심이 라 이는 그들이 죄지은 가운데 있 을 때라 실로 그분의 벌은 가혹한 고통이라

Vietnamca: 

Như thế đó, Thượng Đế của Ngươi (hỡi Thiên Sứ Muhammad) đã trừng phạt các thị trấn khi chúng làm điều sai quấy. Quả thật sự trừng phạt của Ngài rất đau đớn và khủng khiếp.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: