Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

11

Sûredeki Ayet No: 

97

Ayet No: 

1570

Sayfa No: 

232

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ فَاتَّبَعُوا أَمْرَ فِرْعَوْنَ ۖ وَمَا أَمْرُ فِرْعَوْنَ بِرَشِيدٍ

Çeviriyazı: 

ilâ fir`avne vemeleihî fettebe`û emra fir`avn. vemâ emru fir`avne biraşîd.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Firavun'a ve cemaatine. Bunlar Firavun'un emrine uydular. Halbuki Firavun'un emri hak değildir.

Diyanet İşleri: 

And olsun ki Musa'yı Firavun ve erkanına mucizelerimizle, apaçık bir delil ile gönderdik. Firavun'un buyruğuna uydular, oysa Firavun'un buyurduğu sağduyuya uygun değildi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Firavun'a ve kavminden ileri gelenlere fakat gene de onlar Firavun'un buyruğuna uymuşlardı, halbuki Firavun'un buyruğu, hiç de doğruyu göstermiyor, hayra sevketmiyordu.

Şaban Piriş: 

Firavun ve kavminin ileri gelenlerine. Onlar, Firavun’un emrine uydular; oysa Firavun'un emri doğru değildi.

Edip Yüksel: 

Firavun ve konseyine... Ancak onlar Firavun'un buyruğuna uydular. Firavunun buyruğu ise akıllıca değildi.

Ali Bulaç: 

Firavun'a ve onun önde gelen çevresine. Onlar Firavun'un emrine uymuşlardı. Oysa Firavun'un emri doğruya-götürücü (irşad edici) değildi.

Suat Yıldırım: 

Mûsâ'yı da âyetlerimizle ve özellikle pek âşikâr bir delil ile, Firavun’a ve ileri gelen yardımcılarına Peygamber olarak gönderdik.Ama adamlar tutup Firavun’un emrine tâbi oldular. Oysa Firavun’un emri tutarlı ve doğru bir emir değildi. [3,128; 7,60; 73,16; 79,21-26]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Fir´avun´a ve onun ileri gelenlerine. Onlar ise Fir´avun´un emrine uydular. Halbuki, Fir´avun´un emri doğru değildi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Firavun'a ve kodamanlarına. Ama onlar Firavun'un emrine uydular. Oysaki, Firavun'un emri doğruya ve güzele ulaştırmıyordu.

Bekir Sadak: 

Allah, kasabalarin zalim halkini yakalayinca, boyle yakalar

İbni Kesir: 

Yine de onlar Firavun´un emrine uydular. Oysa Firavun´un emri hiç de doğru değildi.

Adem Uğur: 

Firavun´a ve onun ileri gelenlerine. Fakat onlar Firavun´un emrine uydular. Oysa Firavun´un emri doğru değildi.

İskender Ali Mihr: 

Firavun ve onun kavminin ileri gelenlerine (Musa (A.S)´ı gönderdik (âyet-96). Fakat onlar, firavunun emrine tâbî oldular. Ve firavunun emri (ise) irşad edici değildi.

Celal Yıldırım: 

11:96

Tefhim ul Kuran: 

Firavun´a ve onun önde gelen çevresine. Onlar Firavun´un emrine uymuşlardı. Oysa Firavun´un emri doğruya götürücü (irşad edici) değildi.

Fransızca: 

à Pharaon et ses notables. Mais ils suivirent l'ordre de Pharaon, bien que l'ordre de Pharaon n'avait rien de sensé.

İspanyolca: 

a Faraón y a sus dignatarios. Pero éstos siguieron la orden de Faraón. Y la orden de Faraón no era sensata.

İtalyanca: 

a Faraone e ai suoi notabili. Essi obbedirono all'ordine di Faraone anche se l'ordine di Faraone era iniquo.

Almanca: 

zu Pharao und seinen Entscheidungsträgern. So folgten sie der Anordnung Pharaos. Jedoch die Anordnung Pharaos war nicht vernünftig.

Çince: 

教化法老及其贵族,但他们顺从法老的命令,而法老的命令不是正确的。

Hollandaca: 

Maar deze volgden het bevel van Pharao, hoezeer het bevel van Pharao hen niet op den rechten weg leidde.

Rusça: 

к Фараону и его знати. Но они последовали повелению Фараона, хотя повеление Фараона было неразумным.

Somalice: 

xagga Fircoon yaana u dirray iyo Qoomkiisii, waxayna raaceen amarkii Ficoon, amarka Fircoonna ma ahayn mid toosan (Hanuunsan).

Swahilice: 

Kwa Firauni na waheshimiwa wake. Lakini wao walifuata amri ya Firauni, na amri ya Firauni haikuwa yenye uwongofu.

Uygurca: 

بىز مۇسانى ھەقىقەتەن ئايەتلىرىمىز (يەنى اﷲ تىن نازىل بولغان دىنىي ئەھكاملار) ۋە روشەن دەلىللەر (يەنى مۆجىزىلەر) بىلەن پىرئەۋنگە ۋە ئۇنىڭ قەۋمىنىڭ چوڭلىرىغا (پەيغەمبەر قىلىپ) ئەۋەتتۇق، ئۇلار پىرئەۋننىڭ بۇيرۇقىغا بويسۇندى، پىرئەۋننىڭ بۇيرۇقى توغرا ئەمەس ئىدى

Japonca: 

フィルアウンとその首長たちに。だが,かれらはフィルアウンの命令に従った。しかしフィルァウンの命令は,正しい道に導くものではなかった。

Arapça (Ürdün): 

«إلى فرعون وَمَلئِهِ فاتبعوا أمر فرعون وما أمرُ فرعون برشيد» سديد.

Hintçe: 

फिरऔन और उसके अम्र (सरदारों) के पास (पैग़म्बर बना कर) भेजा तो लोगों ने फिरऔन ही का हुक्म मान लिया (और मूसा की एक न सुनी) हालॉकि फिरऔन का हुक्म कुछ जॅचा समझा हुआ न था

Tayca: 

ยังฟิรเอาน์ และบรรดาบุคคลชั้นนำของเขา พวกเขาได้ปฏิบัติตามคำสั่งของฟิรเอาน์ และคำสั่งของฟิรเอาน์ นั้นไม่เหมาะสม

İbranice: 

אל פרעה ואנשי שלטונו. אך האנשים הלכו אחרי פקודתו של פרעה, ואין דרכו של פרעה ישרה

Hırvatça: 

faraonu i glavešinama njegovim, ali su oni slijedili faraonovu praksu, a faraonova praksa bila je zabluda.

Rumence: 

la Faraon şi la căpeteniile sale, însă acestea dădură ascultare Faraonului cu toate că porunca Faraonului era nedreaptă.

Transliteration: 

Ila firAAawna wamalaihi faittabaAAoo amra firAAawna wama amru firAAawna birasheedin

Türkçe: 

Firavun'a ve kodamanlarına. Ama onlar Firavun'un emrine uydular. Oysaki, Firavun'un emri doğruya ve güzele ulaştırmıyordu.

Sahih International: 

To Pharaoh and his establishment, but they followed the command of Pharaoh, and the command of Pharaoh was not [at all] discerning.

İngilizce: 

Unto Pharaoh and his chiefs: but they followed the command of Pharaoh and the command of Pharaoh was no right (guide).

Azerbaycanca: 

Fir’ona və onun ə’yan-əşrafında. Onlar Fir’onun əmrinə tabe oldular. Halbuki Fir’onun əmri düzgün deyildi.

Süleyman Ateş: 

Fir'avn'a ve adamlarına. (Ama o insanlar), Fir'avn'ın buyruğuna uydular. Oysa, Fir'avn'ın buyruğu, doğruya iletici değildi.

Diyanet Vakfı: 

Firavun'a ve onun ileri gelenlerine Fakat onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri doğru değildi.

Erhan Aktaş: 

Firavun ve melelerine.(1) Firavun’un buyruklarına uydular. Oysa Firavun’un buyrukları hiç de akıllıca değildi;

Kral Fahd: 

Firavun'a ve onun ileri gelenlerine (gönderdik). Fakat onlar Firavun'un emrine uydular. Oysa Firavun'un emri doğru değildi.

Hasan Basri Çantay: 

11:96

Muhammed Esed: 

Firavun ve onun seçkinler çevresine gönderdik. Ama berikiler, Firavun´un hükmüne boyun eğdiler oysa, Firavun´un hükmü hiçbir şekilde sağduyu ürünü değildi.

Gültekin Onan: 

Firavun´a ve onun önde gelen çevresine. Onlar Firavun´un buyruğuna uymuşlardı. Oysa Firavun´un buyruğu doğruya götürücü (irşad edici) değildi.

Ali Fikri Yavuz: 

11:96

Portekizce: 

Ao Faraó e seus chefes; porém, estes obedeceram à ordem do Faraó, embora a ordem do Faraó fosse insensata.

İsveççe: 

till Farao och hans stormän; de lydde [bara] Farao och Faraos befallning ledde ingen till den raka vägen.

Farsça: 

به سوی فرعون و اشراف و سرانِ [قومِ] او، ولی [آنان برای حفظ مقام و مال خود] از فرمان فرعون پیروی کردند، در حالی که فرمان فرعون راهنمای به سوی سعادت و خوشبختی نبود.

Kürtçe: 

بۆ لای فیرعەون و دەست وپێوەندەکەی بەڵام ئەوان شوێن فەرمانی فیرعەون کەوتن لەکاتێکدا فەرمانی فیرعەون ڕاست و ڕەوا نەبوو

Özbekçe: 

Фиръавнга ва унинг одамларига. Бас, улар Фиръавн ишига эргашдилар. Фиръавннинг иши эса тўғри эмасди!

Malayca: 

Kepada Firaun dan kaumnya; lalu kaum Firaun menurut perintah Firaun, sedang perintahnya itu bukanlah perintah yang betul.

Arnavutça: 

te Faraoni dhe parisë së tij, por ata shkuan pas urdhërit të Faraonit. E, urdhëri i Faraonit nuk ishte i drejtë.

Bulgarca: 

при Фараона и знатните му хора. Те следваха повелята на Фараона, а повелята на Фараона не бе разумна.

Sırpça: 

фараону и његовим главешинама, али су они следили фараонову веру, а фараонова вера била је заблуда.

Çekçe: 

k Faraónovi a velmožům jeho; ti však následovali rozkazu Faraónova, ačkoliv rozkaz ten k správnému nemohl vésti.

Urduca: 

مگر انہوں نے فرعون کے حکم کی پیروی کی حالانکہ فرعون کا حکم راستی پر نہ تھا

Tacikçe: 

ба назди Фиръавн ва бузургони қавмаш. Аммо онон пайрави фармони Фиръавн шуданд. Ва фармони Фиръавн ба роҳи савоб роҳ наменамуд.

Tatarca: 

Фиргаунга вә аның олугъларына, алар Фиргаунга вә аның әмеренә ияргән иделәр, Фиргаунның эше хак вә яхшы түгел, бәлки һәммә эше батыл иде.

Endonezyaca: 

kepada Fir'aun dan pemimpin-pemimpin kaumnya, tetapi mereka mengikut perintah Fir'aun, padahal perintah Fir'aun sekali-kali bukanlah (perintah) yang benar.

Amharca: 

ወደ ፈርዖንና ወደ ሰዎቹ (ላክነው)፡፡ የፈርዖንንም ነገር (ሕዝቦቹ) ተከተሉ፡፡ የፈርዖን ነገርም ቀጥተኛ አልነበረም፡፡

Tamilce: 

ஃபிர்அவ்ன்; இன்னும், அவனுடைய பிரமுகர்களிடம். ஆக, அவர்கள் ஃபிர்அவ்னின் கட்டளையை பின்பற்றினார்கள். ஆனால், ஃபிர்அவ்னுடைய கட்டளையோ நல்லறிவுடையதாக இல்லை.

Korece: 

파라오와 그의 수장들에게 보냈더라 그러나 그들은 올바른 길이 아닌 파라오의 명령을 따랐 으매

Vietnamca: 

Đến gặp Pha-ra-ông và quần thần của hắn, nhưng chúng nghe theo lệnh của Pha-ra-ông. Và lệnh Pha-ra-ông không đúng với chân lý.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: