Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

11

Sûredeki Ayet No: 

85

Ayet No: 

1558

Sayfa No: 

231

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَيَا قَوْمِ أَوْفُوا الْمِكْيَالَ وَالْمِيزَانَ بِالْقِسْطِ ۖ وَلَا تَبْخَسُوا النَّاسَ أَشْيَاءَهُمْ وَلَا تَعْثَوْا فِي الْأَرْضِ مُفْسِدِينَ

Çeviriyazı: 

veyâ ḳavmi evfü-lmikyâle velmîzâne bilḳisṭi velâ tebḫasü-nnâse eşyâehüm velâ ta`ŝev fi-l'arḍi müfsidîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey kavmim! Ölçerken ve tartarken adaleti yerine getirin. Halkın malına densizlik etmeyin ve yeryüzünde fesatçılık yaparak fenalık etmeyin.

Diyanet İşleri: 

Ey milletim! Ölçüyü ve tartıyı tamamı tamamına yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey kavmim, ölçeği doğru ölçün, teraziyi doğru tartın, halkın mallarını eksiltmeyin, yeryüzünde bozgunculuk etmeye çalışmayın.

Şaban Piriş: 

Ey Halkım, ölçü ve tartıyı adaletle yapın. Kimsenin malını eksik vermeyin. Yeryüzünde fesatçı olup karışıklık çıkarmayın.

Edip Yüksel: 

Ey halkım, ölçüyü ve tartıyı adaletle tam uygulayın. Halkın hakkını eksik vermeyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük işlemeyin.

Ali Bulaç: 

Ey kavmim, ölçüyü ve tartıyı -adaleti gözeterek- tam tutun ve insanların eşyasını değerden düşürüp- eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.

Suat Yıldırım: 

Ey halkım! Ölçü ve tartıyı dengi dengine tam tutun, halkın hakkını yemeyin ve ülkede müfsitlik ederek fenalık yapmayın! [6,152; 7,85]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve ey kavmim! Ölçeği de, teraziyi de adâlet ile ifâ edin ve nâsa eşyalarını eksiltmeyin ve yeryüzünde müfsidler olarak fesad çıkarmayın.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey toplumum! Ölçüyü ve tartıyı tam bir dürüstlükle yapın. İnsanların eşyalarını tırtıklamayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak dolaşmayın.

Bekir Sadak: 

«ORabbinizden magfiret dileyin

İbni Kesir: 

Ey kavmim

Adem Uğur: 

Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın

İskender Ali Mihr: 

Ve ey kavmim, ölçeği ve tartıyı adaletle ölçün (yerine getirin)! İnsanların eşyalarını (haklarını) eksiltmeyin. Ve fesat çıkaranlar (olarak) yeryüzünde bozgunculuk yapmayın.

Celal Yıldırım: 

Ey kavmim, ölçü ve tartıyı adaletle uygulayın, insanların eşyasını (haksız yollardan) eksiltmeyin

Tefhim ul Kuran: 

«Ey kavmim, ölçüyü ve tartıyı -adaleti gözeterek- tam tutun ve insanların eşyasını değerden düşürüp eksiltmeyin ve yeryüzünde bozguncular olarak karışıklık çıkarmayın.»

Fransızca: 

ô mon peuple, faites équitablement pleine mesure et plein poids, ne dépréciez pas aux gens leurs valeurs et ne semez pas la corruption sur terre.

İspanyolca: 

Y, ¡pueblo!, ¡dad la medida y el peso equitativos! ¡No defraudéis a los demás en sus bienes! ¡No obréis mal en la tierra corrompiendo!

İtalyanca: 

O popol mio, riempite la misura e [date] il peso con esattezza, non defraudate la gente dei loro beni e non spargete disordine sulla terra, da corruttori.

Almanca: 

Und meine Leute! Vervollständigt das Maß und das Wiegen in gerechter Weise, gebt den Menschen das ihnen Zustehende nicht inkomplett und übertreibt nicht auf der Erde als Verderben-Anrichtende!

Çince: 

我的宗族啊!你们应当使用充足的斗和公平的秤,你们不要克扣他人应得的财物,不要在地方上为非作歹。

Hollandaca: 

O mijn volk! geef volle maat en juist gewicht, en verminder der menschen bezittingen niet; pleeg nimmer onrechtvaardigheid op aarde, door slecht te handelen.

Rusça: 

О мой народ! Мерьте и взвешивайте честно, не придерживайте имущество людей и не распространяйте на земле нечестие.

Somalice: 

Qoomkayow oofiya Miisidda iyo miisaanka si cadaalada hana ka nusqaaminina Dadka waxooda Dhulkana ha fasaadinina.

Swahilice: 

Na enyi watu wangu! Timizeni vipimo na mizani kwa uadilifu wala msiwakhini watu vitu vyao; wala msieneze uovu katika nchi mkafanya uharibifu.

Uygurca: 

ئى قەۋمىم! سىلەر ئۆلچەمنى توغرا ئۆلچەڭلار، تارازىنى توغرا تارتىڭلار، كىشىلەرگە نەرسىلەرنى كەم بەرمەڭلار، يەر يۈزىدە بۇزغۇنچىلىق قىلىپ پىتنە - پاسات تېرىماڭلار

Japonca: 

「人びとよ,寸法や量目を正確に計れ,人の物を欺き取ってはならない。また地上で悪事を行って退廃を(西?)してはならない。

Arapça (Ürdün): 

«ويا قوم أوفوا المكيال والميزان» أتموهما «بالقسط» بالعدل «ولا تبخسوا الناس أشياءهم» لا تنقصوهم من حقهم شيئا «ولا تعثوا في الأرض مفسدين» بالقتل وغيره من عثي بكسر المثلثة أفسد ومفسدين حال مؤكدة لمعنى عاملها تعثوا.

Hintçe: 

और ऐ मेरी क़ौम पैमाने और तराज़ू ऌन्साफ़ के साथ पूरे पूरे रखा करो और लोगों को उनकी चीज़े कम न दिया करो और रुए ज़मीन में फसाद न फैलाते फिरो

Tayca: 

และโอ้กลุ่มชนของฉันเอ๋ย ! พวกท่านจงให้ครบสมบูรณ์ไว้ซึ่งการตวงและการชั่งโดยเที่ยงธรรม และอย่าให้บกพร่องแก่มนุษย์ซึ่งสิ่งต่าง ๆ ของพวกเขา และอย่าก่อกวนในแผ่นดินโดยเป็นผู้บ่อนทำลาย

İbranice: 

הוי, בני עמי! היו אמינים במידות ובמשקלים ואל תפחיתו לאנשים מן המגיע להם, ואל תפיצו שחיתות בארץ

Hırvatça: 

O narode moj! Posudu za mjerenje i vagu pravedno ispunite, i ne zakidajte ljude ni u čemu što je njihovo, i ne činite zlo po zemlji nered praveći.

Rumence: 

O, popor al meu! Daţi măsura şi greutatea aşa cum se cuvine. Nu pricinuiţi nedreptăţi oamenilor în bunurile lor, nu săvârşiţi fărădelegi pe pământ, semănând stricăciune!

Transliteration: 

Waya qawmi awfoo almikyala waalmeezana bialqisti wala tabkhasoo alnnasa ashyaahum wala taAAthaw fee alardi mufsideena

Türkçe: 

"Ey toplumum! Ölçüyü ve tartıyı tam bir dürüstlükle yapın. İnsanların eşyalarını tırtıklamayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak dolaşmayın."

Sahih International: 

And O my people, give full measure and weight in justice and do not deprive the people of their due and do not commit abuse on the earth, spreading corruption.

İngilizce: 

And O my people! give just measure and weight, nor withhold from the people the things that are their due: commit not evil in the land with intent to do mischief.

Azerbaycanca: 

Ey qövmüm! Ölçüdə və çəkidə düz (ədalətli) olun. İnsanların heç bir şeydə haqqını əskiltməyin (adamların mallarının dəyərini aşağı salmayın, hər kəsin haqqı nə isə, onu da verin). Yer üzündə gəzib fitnə-fəsad törətməyin!

Süleyman Ateş: 

Ey kavmim, ölçüyü ve tartıyı tam dengeli yapın, insanların eşyasını eksik vermeyin ve yeryüzünde bozgunculuk yaparak kötülük etmeyin!

Diyanet Vakfı: 

Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın; insanlara eşyalarını eksik vermeyin; yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın.

Erhan Aktaş: 

“Ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı hakkaniyetle yapın. Kimsenin malını eksik vermeyin. Bozguncular olarak yeryüzünde fesat çıkarmayın.”

Kral Fahd: 

Ve ey kavmim! Ölçüyü ve tartıyı adaletle yapın insanlara eşyalarını eksik vermeyin yeryüzünde bozguncular olarak dolaşmayın.

Hasan Basri Çantay: 

«Ey kavmim ölçekde ve tartıda adaleti yerine getirin. Nâsin eşyasını (mallarını, hakkını) eksiltmeyin. Yer yüzünde fesadcılar olarak fenalık yapmayın».

Muhammed Esed: 

Bunun içindir ki, ey kavmim, ölçüyle tartıyla yaptığınız alışverişte dürüst ve duyarlı olun; insanları kendi hakları olan şeylerden yoksun bırakmayın; ve kötülüğü yayarak yeryüzünde karışıklık çıkarmayın.

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Ey kavmim! Ölçekte ve tartıda adâleti yerine getirin. İnsanların mallarını eksiltmeyin ve yeryüzünde fesad çıkararak fenalık etmeyin.

Portekizce: 

Ó povo meu, disponde da medida e do peso com eqüidade; não defraudeis os humanos em seus bens e não pratiqueis adevassidão na terra, como corruptores.

İsveççe: 

Mitt folk! Mät och väg med fulla mått [i allt vad ni företar er] som rätt och rimlighet bjuder, gör inte intrång i andras rättigheter och sprid inte sedefördärv och annat ont på jorden.

Farsça: 

و ای قوم من، پیمانه و ترازو را عادلانه [و منصفانه] کامل و تمام بدهید، و اجناس مردم را [هنگام خریدن] کم شمارتر و کم ارزش تر [از آنچه که هست] به حساب نیاورید و در زمین تبهکارانه فتنه و آشوب برپا نکنید.

Kürtçe: 

جا ئەی گەلەکەم پێوانەو کێشانە ڕاست و دروست ئەنجام بدەن وە کەم و کوڕی مەکەن لەشت ومەکی خەڵکیدا و خراپەکاری مەکەن (یاخراپە بڵاومەکەنەوە) لەزەویدا

Özbekçe: 

Эй қавмим, ўлчаш ва тортишни адолат ила мукаммал қилинг. Одамларнинг нарсаларини камайтириб қолманг ва ер юзида бузғунчилик қилиб юрманг.

Malayca: 

Dan wahai kaumku! Sempurnakanlah sukatan dan timbangan dengan adil dan janganlah kamu kurangkan manusia akan benda-benda yang menjadi haknya, dan janganlah kamu merebakkan bencana kerosakan di muka bumi.

Arnavutça: 

O populli im, plotësoni matjen në litër dhe kandar – me të drejtë dhe mos ua cungoni njerëzve gjërat e tyre! Dhe mos bëni ngatërresa në Tokë!

Bulgarca: 

О, народе мой, изпълвайте мярката и везната със справедливост, и не смалявайте от нещата на хората, и не сейте развала по земята, рушейки!

Sırpça: 

О мој народе! Посуду за мерење и вагу праведно испуните, и не закидајте људе ни у чему што је њихово, и не чините зло по Земљи неред правећи.

Çekçe: 

Lide můj, měřte a važte naprosto spravedlivě a nepoškozujte v ničem lidi a nepůsobte na zemi zlo šíříce pohoršení!

Urduca: 

اور اے برادران قوم، ٹھیک ٹھیک انصاف کے ساتھ پورا ناپو اور تولو اور لوگوں کو ان کی چیزوں میں گھاٹا نہ دیا کرو اور زمین میں فساد نہ پھیلاتے پھرو

Tacikçe: 

Эй қавми ман, паймонаву тарозуро аз рӯи адл комил адо кунед ва ба мардум чизҳояшонро кам мадиҳед ва чун табаҳкорон дар замни фасод накунед.

Tatarca: 

Ий каумем, үлчәүләрегезне гаделлек белән үлчәгез! Вә үлчәүләрдә кешеләр әйберләрен киметмәгез вә җир өстеңдә бозыклык кылып йөрмәгез!

Endonezyaca: 

Dan Syu'aib berkata: "Hai kaumku, cukupkanlah takaran dan timbangan dengan adil, dan janganlah kamu merugikan manusia terhadap hak-hak mereka dan janganlah kamu membuat kejahatan di muka bumi dengan membuat kerusakan.

Amharca: 

«ሕዝቦቼም ሆይ! ስፍርንና ሚዛንን በትክክል ሙሉ፡፡ ሰዎችንም ምንም ነገራቸውን አታጉድሉባቸው፡፡ በምድርም ውስጥ አጥፊዎች ሆናችሁ አታበላሹ፡፡

Tamilce: 

என் மக்களே! அளவையையும் நிறுவையையும் நீதமாக (அவற்றில் பொருள்களை குறைக்காமல்) முழுமைப்படுத்துங்கள். இன்னும், மக்களுக்கு அவர்களுடைய பொருள்களைக் குறைக்காதீர்கள். இன்னும், நீங்கள் பூமியில் விஷமிகளாக (-மக்களுக்கு கெடுதி விளைவிப்பவர்களாக) இருக்கும் நிலையில் எல்லை மீறி விஷமம் (கலகம், அடாவடித்தனம்) செய்யாதீர்கள்.

Korece: 

사람들이여 양과 무게를 정 당하게 채우고 그들의 권리인 물 품을 횡령하지 말며 지상에서 부 패를 일삼지 말라

Vietnamca: 

“Hỡi người dân của Ta! Các ngươi hãy đong đo và cân cho đủ và chớ gian lận để chiếm đoạt của người và đừng phá hại trái đất.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: