Arapça:
بَقِيَّتُ اللَّهِ خَيْرٌ لَّكُمْ إِن كُنتُم مُّؤْمِنِينَ ۚ وَمَا أَنَا عَلَيْكُم بِحَفِيظٍ
Çeviriyazı:
beḳiyyetü-llâhi ḫayrul leküm in küntüm mü'minîn. vemâ ene `aleyküm biḥafîż.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eğer mümin iseniz, Allah'ın helâlinden size ihsan ettiği kâr sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber ben sizin üzerinize gözcü değilim."
Diyanet İşleri:
İnanıyorsanız, Allah'ın geri bıraktığı helal kar sizin için daha hayırlıdır. Ben size bekçi değilim.
Abdulbakî Gölpınarlı:
İnanmışsanız Allah'ın bıraktığı kar, daha hayırlıdır size ve ben de size bir bekçi değilim.
Şaban Piriş:
Eğer mümin olursanız Allah’ın bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.
Edip Yüksel:
İnanıyorsanız, ALLAH'ın (helal) bıraktığı, sizin için daha iyidir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim.
Ali Bulaç:
Eğer mü'minseniz, Allah'ın bıraktığı (helal işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.
Suat Yıldırım:
Eğer mümin iseniz, Allah'ın helâlinden bıraktığı kâr, sizin için daha hayırlıdır. Ben sadece sizin iyiliğinizi düşünerek öğüt veriyorum, yoksa sizin üzerinizde bir bekçi değilim.” [5,100]
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Eğer siz imân etmiş kimseler iseniz Allah´ın geri bıraktığı sizin için hayırlıdır ve ben sizin üzerinize bir muhafız değilim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Eğer inananlar iseniz, Allah'ın bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin üzerinizde bir bekçi değilim.
Bekir Sadak:
«Ey µuayb! Soylediklerinin cogunu anlamiyor ve dogrusu seni aramizda gucsuz goruyoruz. Eger taraftarlarin olmasaydi seni taslardik. Esasen bizim gozumuzde pek itibarin da yoktur» dediler.
İbni Kesir:
İman ediyorsanız
Adem Uğur:
Eğer mümin iseniz Allah´ın (helâlinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.
İskender Ali Mihr:
Eğer siz mü´minlerseniz Allah´ın bakiyesi (ticaretin bıraktığı kâr, helâl kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ve ben, sizin üzerinize muhafız (gözleyici) değilim.
Celal Yıldırım:
İnanmış kişiler iseniz, Allah´ın (helâlinden) bıraktığı kâr daha hayırlıdır. Ve ben sizin üzerinizde koruyucu ve gözetici de değilim.
Tefhim ul Kuran:
«Eğer mü´minseniz, Allah´ın bıraktığı (helal işlerden olan kazanç) sizin için daha hayırlıdır. Ben, sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.»
Fransızca:
Ce qui demeure auprès d'Allah est meilleur pour vous si vous êtes croyants ! Et je ne suis pas un gardien pour vous".
İspanyolca:
Lo que Alá os deja es mejor para‚ vosotros, si es que sois creyentes. Y yo no soy vuestro custodio»
İtalyanca:
Quello che permane presso Allah è meglio per voi, se siete credenti. Io non sono il vostro custode».
Almanca:
Das nach ALLAHs Gebot Übrigbleibende ist besser für euch, würdet ihr den Iman verinnerlichen. Doch bin ich kein Wachender über euch."
Çince:
残存在真主那里的给养,对于你们是更好的,如果你们是信士。我绝不是你们的监护者。
Hollandaca:
Het minste deel, dat u zal overblijven als eene belooning van God, nadat gij rechtvaardig omtrent anderen zult hebben gehandeld, zal beter voor u zijn, dan rijkdom door bedrog verkregen, indien gij ware geloovigen zijt. Ik ben geen bewaker van u.
Rusça:
Оставленное вам Аллахом лучше для вас, если только вы веруете, и я не являюсь вашим хранителем".
Somalice:
Baaqiga Eebe yaa idiin khayrroone ma ihi mid idin ilaalin (karee).
Swahilice:
Alivyo kubakishieni Mwenyezi Mungu ndiyo bora kwa ajili yenu, ikiwa nyinyi ni Waumini. Wala mimi siye mlinzi wenu.
Uygurca:
اﷲ سىلەرگە قالدۇرغان ھالال رىزىق (سىلەر يىغقان ھارامدىن) ياخشىدۇر، ئەگەر سىلەر مۆمىن بولساڭلار. مەن سىلەرگە مۇھاپىزەتچى ئەمەسمەن»
Japonca:
もしあなたがたが信者ならば,アッラーの(賜物で手もとに)残されたものこそ,あなたがたのために最も善いものである。わたしはあなたがたの見張り人ではない。」
Arapça (Ürdün):
«بقيَّتُ الله» رزقه الباقي لكم بعد إيفاء الكيل والوزن «خير لكم» من البخس «إن كنتم مؤمنين» «وما أنا عليكم بحفيظ» رقيب أجازيكم بأعمالكم إنما بعثت نذيرا.
Hintçe:
अगर तुम सच्चे मोमिन हो तो ख़ुदा का बक़िया तुम्हारे वास्ते कही अच्छा है और मैं तो कुछ तुम्हारा निगेहबान नहीं
Tayca:
สิ่งที่เหลืออยู่ของอัลลอฮ์นั้น ดียิ่งสำหรับพวกท่าน หากพวกท่านเป็นผู้ศรัทธา และฉันมิใช่ผู้คุ้มกันพวกท่าน”
İbranice:
מה שאלוהים התיר לכם (מהרווח שמגיע לכם ) זה מה שהכי טוב עבורכם, אם אתם אכן מאמינים אמתיים. אך אינני אחראי למה שתעשו
Hırvatça:
Ono što vam pretekne, a što vam je Allah dozvolio, bolje vam je, ako hoćete biti vjernici; a ja nisam vaš čuvar."
Rumence:
Ceea ce vă lasă Dumnezeu este mai bun pentru voi, de sunteţi credincioşi. Eu nu vă sunt vouă păzitor.”
Transliteration:
Baqiyyatu Allahi khayrun lakum in kuntum mumineena wama ana AAalaykum bihafeethin
Türkçe:
"Eğer inananlar iseniz, Allah'ın bıraktığı kâr sizin için daha hayırlıdır. Ben sizin üzerinizde bir bekçi değilim."
Sahih International:
What remains [lawful] from Allah is best for you, if you would be believers. But I am not a guardian over you."
İngilizce:
That which is left you by Allah is best for you, if ye (but) believed! but I am not set over you to keep watch!
Azerbaycanca:
Əgər mö’minsinizsə, (bilin ki, ölçüdə və çəkidə düz olandan sonra) Allahın (halal olaraq) verdiyi mənfəət (dünyada və axirətdə) sizin üçün daha xeyirlidir. Mən də sizə nəzarətçi deyiləm!”
Süleyman Ateş:
Eğer inanan insanlar iseniz, Allah'ın bıraktığı (kar), sizin için daha hayırlıdır. Fakat ben sizin üzerinize bekçi değilim!
Diyanet Vakfı:
Eğer mümin iseniz Allah'ın (helalinden) bıraktığı (kar) sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.
Erhan Aktaş:
“Eğer Mü’minler iseniz, Allah’ın bıraktığı(1) sizin için hayırlı olandır. Yoksa ben, gözetleyiciniz değilim.”
Kral Fahd:
Eğer mümin iseniz Allah'ın (helalinden) bıraktığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. Ben üzerinize bir bekçi değilim.
Hasan Basri Çantay:
«Eğer mü´min kimseler iseniz Allah´ın (halâlınden) bırakdığı (kâr) sizin için daha hayırlıdır. (Bununla beraber) ben sizin üzerinizde bir bekçi de değilim».
Muhammed Esed:
Eğer (O´na) inanıyorsanız, Allah´ın bıraktığı şey sizin için en hayırlısıdır! (Bütün bu sınırları kendiniz gözetin,) ben sizin üzerinizde bir bekçi değilim".
Gültekin Onan:
11:85
Ali Fikri Yavuz:
Eğer müminseniz, Allah’ın halâl olarak bırakıldığı kâr, sizin için daha hayırlıdır. Ben de sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim.”
Portekizce:
O que Deus vos deixou ser-vos-á mais vantajoso, se sois fiéis. E não sou vosso guardião.
İsveççe:
Det bästa för er, om ni tror [på Guds löfte], är vad Gud aldrig upphör att räkna er till godo. Men jag är inte satt att vaka över er."
Farsça:
آنچه خدا [در کسب و کارتان از سود و بهره پس از پرداخت حق مردم] باقی می گذارد، برای شما بهتر است اگر مؤمن باشید، و من بر شما نگهبان نیستم.
Kürtçe:
ئەوەی خوا دەیھێڵتەوە (لەقازانجی حەڵاڵ) چاکترە بۆتان ئەگەر ئێوە بڕوادارن و من پارێزەر نیم بەسەرتانەوە
Özbekçe:
Агар мўмин бўлсангиз, Аллоҳнинг наздида боқий қолувчи сиз учун яхшироқдир. Мен сизнинг устингизда қўриқчи эмасман», деди.
Malayca:
Limpah kurnia Allah kepada kamu lebih baik bagi kamu (daripada yang kamu ambil secara haram itu), jika betul kamu orang-orang yang beriman. Dan aku bukanlah orang yang menjaga dan mengawas perbuatan kamu".
Arnavutça:
Atë që ua ka lënë Perëndia (dhe që e keni arritur në mënyrë të lejueshme) u është më e mirë, nëse jeni besimtarë; e unë nuk jam ruajtës i juaj.
Bulgarca:
Това, което Аллах ви оставя, е по-добро за вас, ако сте вярващи. Аз не съм ви пазител.”
Sırpça:
Оно што вам претекне, а што вам је Аллах дозволио, боље вам је, ако хоћете да будете верници; а ја нисам ваш чувар.“
Çekçe:
Dobrota Boží je pro vás lepší, jste-li věřící, a já nejsem věru nad vámi strážcem žádným.'
Urduca:
اللہ کی دی ہوئی بچت تمہارے لیے بہتر ہے اگر تم مومن ہو اور بہر حال میں تمہارے اوپر کوئی نگران کار نہیں ہوں"
Tacikçe:
Агар имон овардаед, он чӣ Худо боки мегузорад, бароятон беҳтар аст. Ва ман нигаҳбони шумо нестам».
Tatarca:
Әгәр хак мөэмин булсагыз, кәсебләрегездә һәм сәүдәләрегездә Аллаһ калдырган файда аз булса да, сезнең өчен хәерледер, әмма үлчәүне киметеп алган файда хәерсез – хәрамдыр. Мин сезгә сакчы түгелмен, һәр эшегезне күзәтеп бетерә алмам, үз эшегезне үзегез карагыз!
Endonezyaca:
Sisa (keuntungan) dari Allah adalah lebih baik bagimu jika kamu orang-orang yang beriman. Dan aku bukanlah seorang penjaga atas dirimu"
Amharca:
አላህ ያስቀረላችሁ ለእናንተ የተሻለ ነው፡፡ ምእመናን እንደሆናችሁ (አላህ በሰጣችሁ ውደዱ)፡፡ እኔም (መካሪ እንጅ) በናንተ ላይ ተጠባባቂ አይደለሁም፡፡»
Tamilce:
“நீங்கள் நம்பிக்கை கொண்டவர்களாக இருந்தால் (உங்கள் வர்த்தகத்தில்) அல்லாஹ் மீதப்படுத்திய (ஆகுமான லாபமான)து உங்களுக்கு (நீங்கள் மோசடியில் சேமிக்கின்ற செல்வத்தை விட) மிக மேலானதாகும். இன்னும், நான் உங்கள் மீது கண்காணிப்பாளன் அல்ல.”
Korece:
너희가 진실한 신앙인이라면 하나님께 순종함이 너희에게 복이 되리니 나는 너희의 수호자가 아니라
Vietnamca:
“Thứ còn lại ở nơi Allah tốt hơn cho các ngươi, nếu các ngươi là những người có đức tin. Và Ta không phải là người bảo vệ cho các ngươi.”
Ayet Linkleri: