Arapça:
أَن لَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ ۖ إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ أَلِيمٍ
Çeviriyazı:
el lâ ta`büdû ille-llâh. innî eḫâfü `aleyküm `aẕâbe yevmin elîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah'dan başkasına ibadet etmeyin! Ben, size gelecek acı bir günün azabından korkarım.
Diyanet İşleri:
And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gönderdik; "Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım; Allah'tan başkasına kulluk etmeyin; doğrusu ben hakkınızda can yakıcı bir günün azabından korkuyorum" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ancak Allah'a kulluk edin, çünkü gerçekten de elemli bir günün azabı gelip çatacak size, bundan korkuyorum ben.
Şaban Piriş:
Allah’tan başkasına ibadet etmeyesiniz. Hakkınızda acı bir günün azabından korkuyorum.
Edip Yüksel:
ALLAH'tan başkasına kulluk etmeyin. Acı bir günün azabına uğramanızdan korkarım.
Ali Bulaç:
"Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acı bir günün azabından korkarım" (dedi).
Suat Yıldırım:
Gerçekten Biz vaktiyle, Nuh'u kendi halkına gönderdik, şunu ilan etsin diye:“Bilesiniz ki ben sizi açıkça uyarmaya geldim. Sakın Allah’tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu, bu gidişle, ben sizin canınızı yakacak, gayet acı bir günün azabına uğramanızdan endişe ederim.” [7,59-64] {KM, Tekvin 6,5; 8,15}
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Allah Teâlâ´dan başkasına ibadet etmeyin, muhakkak ki, ben sizin üzerinize elîm bir günün azabından korkuyorum.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Korkunç bir gününün azabına uğramanızdan korkuyorum. demişti de,
Bekir Sadak:
«ize, Allah´in hazineleri yanimdadir demiyorum
İbni Kesir:
Allah´tan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu ben, hakkınızda acıklı bir günün azabından korkuyorum.
Adem Uğur:
Allah´tan başkasına tapmayın! Ben, size (gelecek) elem verici bir günün azabından korkuyorum."
İskender Ali Mihr:
Allah´tan başkasına kul olmamanız için (açıkça uyaran bir uyarıcıyım.) Muhakkak ki ben, elîm (acı) günün azabının sizin üzerinize olmasından korkuyorum.
Celal Yıldırım:
Allah´tan başkasına tapmayın. Doğrusu ben, hakkınızda elîm bir günün azabından korkuyorum,» demişti.
Tefhim ul Kuran:
«Allah´tan başkasına kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acıklı bir günün azabından korkmaktayım» (dedi) .
Fransızca:
afin que vous n'adoriez qu'Allah. Je crains pour vous le châtiment d'un jour douloureux".
İspanyolca:
¡No sirváis sino a Alá! Temo por vosotros el castigo de un día doloroso».
İtalyanca:
affinché non adoriate altri che Allah. In verità temo per voi il castigo di un Giorno doloroso».
Almanca:
daß ihr nichts außer ALLAH dient. Gewiß, ich fürchte um euch die Peinigung eines qualvollen Tages."
Çince:
除真主外,你们不要崇拜任何物。我的确怕你们遭受痛苦日的惩罚。
Hollandaca:
Opdat gij God alleen zoudt aanbidden. Waarlijk, ik ducht voor u de straf van een vreeselijken dag.
Rusça:
Не поклоняйтесь никому, кроме Аллаха, ибо я боюсь, что вас подвергнут страданиям в Мучительный день".
Somalice:
inaydaan Caabudin wax Eebe ka soo hadhay, waxaan idiinka cabsan korkiinna cadaab Maalin daran.
Swahilice:
Ya kwamba msimuabudu isipo kuwa Mwenyezi Mungu tu. Hakika mimi ninakukhofieni adhabu ya Siku Chungu.
Uygurca:
بىر اﷲ تىن باشقىغا ئىبادەت قىلماڭلار، سىلەرنىڭ قاتتىق كۈننىڭ ئازابىغا ئۇچرىشىڭلاردىن قورقىمەن» دېدى
Japonca:
あなたがたはアッラーの外に仕えてはならない。わたしはあなたがたのために,苦難の日の懲罰を本当に恐れる。」
Arapça (Ürdün):
«أن» أي بأن «لا تعبدوا إلا الله إني أخاف عليكم» إن عبتم غيره «عذاب يوم أليم» مؤلم في الدنيا والآخرة.
Hintçe:
(और) ये (समझता हूँ) कि तुम ख़ुदा के सिवा किसी की परसतिश न करो मैं तुम पर एक दर्दनाक दिन (क़यामत) के अज़ाब से डराता हूँ
Tayca:
คือพวกท่านอย่าเคารพอิบาดะฮ์ผู้ใดนอกจากอัลลอฮ์ แท้จริงฉันกลัวแทนพวกท่านถึงการลงโทษในวันอันเจ็บปวด
İbranice:
אל תעבדו אלא את הּוד אלוהים, (ואם לא) אני מפחד שתקבלו עונש כואב
Hırvatça:
da samo Allahu u ibadetu budete; ja se, zaista, plašim za vas patnje na danu bolnome."
Rumence:
să nu vă închinaţi decât lui Dumnezeu. Mă tem pentru voi de osânda unei Zile dureroase.”
Transliteration:
An la taAAbudoo illa Allaha innee akhafu AAalaykum AAathaba yawmin aleemin
Türkçe:
"Allah'tan başkasına kulluk etmeyin. Korkunç bir gününün azabına uğramanızdan korkuyorum." demişti de,
Sahih International:
That you not worship except Allah. Indeed, I fear for you the punishment of a painful day."
İngilizce:
That ye serve none but Allah: Verily I do fear for you the penalty of a grievous day.
Azerbaycanca:
Allahdan başqasına ibadət etməyin. Mən (cəzası) şiddətli (ağrılı-acılı) günün (qiyamət gününün) sizə üz verəcək əzabından qorxuram!”
Süleyman Ateş:
Allah'tan başkasına tapmayın. Gerçekten ben, sizin, acı bir günün azabına uğramanızdan korkuyorum. (dedi).
Diyanet Vakfı:
Allah'tan başkasına tapmayın! Ben, size (gelecek) elem verici bir günün azabından korkuyorum."
Erhan Aktaş:
“Allah’tan başkasına kulluk(1) etmeyin. Ben, sizin için can yakıcı bir günün azâbından korkuyorum.”
Kral Fahd:
Allah’tan başkasına tapmayın! Ben, size (gelecek) elem verici bir günün azabından korkuyorum.»
Hasan Basri Çantay:
11:25
Muhammed Esed:
ki Allahtan başkasına kulluk etmeyesiniz, çünkü sizin için çok acıklı bir Günün azabından korkuyorum!"
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Allah’dan başkasına ibadet etmeyin. Doğrusu ben, size acıklı bir günün azabından (başınıza çöküvermesinden) korkuyorum.”
Portekizce:
Não deveis adorar mais do que a deus, porque temo por vós o castigo de um dia doloroso.
İsveççe:
för att dyrka någon vid sidan av Gud. Jag bävar för det straff som kan drabba er en [sorgens och] plågans Dag.
Farsça:
که جز خدا را نپرستید؛ من بر شما از عذاب روزی دردناک بیمناکم.
Kürtçe:
کە جگە لە خوا نەپەرستن (چونکە) بەڕاستی من دەترسم یەخەتان بگرێ سزای ڕۆژێکی سەخت و بەئازار
Özbekçe:
Аллоҳдан ўзгага ҳеч ибодат қилманглар, албатта, мен сизларга аламли кун азоби бўлишидан қўрқаман», дедириб юбордик.
Malayca:
"Iaitu janganlah kamu menyembah melainkan Allah; sesungguhnya aku bimbang (jika kamu menyembah yang lainnya), kamu akan ditimpa azab yang tidak terperi sakitnya pada hari pembalasan".
Arnavutça:
Adhuronie vetëm Perëndinë. Unë për ju i druaj dënimit të (një) Ditës së dhëmbshme”.
Bulgarca:
за да не служите на друг освен на Аллах. Страхувам се за вас от мъчение в болезнения Ден.”
Sırpça:
да само Аллаха обожавате; ја се, заиста, плашим за вас патње на болном дану.“
Çekçe:
abyste neuctívali kromě Boha nikoho! Já věru obávám se pro vás trestu dne, jenž bude bolestný.'
Urduca:
کہ اللہ کے سوا کسی کی بندگی نہ کرو ورنہ مجھے اندیشہ ہے کہ تم پر ایک روز دردناک عذاب آئے گا"
Tacikçe:
ки ҷуз Худоӣ якторо напарастед! Зеро аз азоби рӯзи сахти қиёмат бар шумо бимнокам!»
Tatarca:
"Башка һичкемгә түгел, фәкать Аллаһуга гына гыйбадәт кылыгыз", – дип хәбәр бирәмен, тәхкыйк мин куркамын сезгә каты ґәзаблы көннең килүеннән.
Endonezyaca:
agar kamu tidak menyembah selain Allah. Sesungguhnya aku takut kamu akan ditimpa azab (pada) hari yang sangat menyedihkan".
Amharca:
«አላህን እንጂ ሌላን አትገዙ፡፡ እኔ በእናንተ ላይ የአሳማሚን ቀን ቅጣት እፈራላችኋለሁና፡፡»
Tamilce:
“நிச்சயமாக அல்லாஹ்வைத் தவிர (எதையும்) வணங்காதீர்கள். நிச்சயமாக நான் துன்புறுத்தக்கூடிய நாளின் தண்டனையை உங்கள் மீது பயப்படுகிறேன்.”
Korece:
그러므로 하나님 외에 아무 것도 숭배하지 말라 나는 너희에 게 고통스러운 날의 벌이 있을까 두렵도다
Vietnamca:
“Các ngươi không được thờ phượng ai khác ngoài Allah. Quả thật, Ta lo sợ cho các ngươi về sự trừng phạt vào một Ngày đau đớn.”
Ayet Linkleri: