Arapça:
۞ مَثَلُ الْفَرِيقَيْنِ كَالْأَعْمَىٰ وَالْأَصَمِّ وَالْبَصِيرِ وَالسَّمِيعِ ۚ هَلْ يَسْتَوِيَانِ مَثَلًا ۚ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ
Çeviriyazı:
meŝelü-lferîḳayni kel'a`mâ vel'eṣammi velbeṣîri vessemî`. hel yesteviyâni meŝelâ. efelâ teẕekkerûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bu iki ayrı grubun meseli, kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Bunlar hiç eşit olabilirler mi? Hâlâ düşünmeyecek misiniz?
Diyanet İşleri:
Bu iki zümrenin durumu, kör ve sağır kimse ile gören ve işiten kimsenin durumuna benzer. Durumları hiç eşit olabilir mi? İbret almıyor musunuz?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu iki bölük, kör ve sağırla gören ve duyan adama benzer sanki; bu ikisi, birbirine eşit olur mu hiç? Yoksa düşünmez misiniz?
Şaban Piriş:
Bu iki topluluğun (müminlerle kâfirlerin) durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Durumları hiç eşit olur mu? Hiç düşünmez misiniz?
Edip Yüksel:
Her iki grubun örneği, kör ve sağır olan biri ile gören ve işiten biri gibidir. Durumları bir midir? Öğüt almaz mısınız?
Ali Bulaç:
Bu iki grubun örneği; kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Örnekçe bunlar eşit olur mu? Yine de öğüt alıp-düşünmeyecek misiniz?
Suat Yıldırım:
Bu iki zümrenin durumu, tıpkı âma ve sağıra kıyasla, gören ve işiten kimsenin durumu gibidir. Bunların hali hiç eşit olur mu? Artık düşünüp ibret almaz mısınız? [8,23; 35,19-24; 59,20]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bu iki tâifenin meseli, kör ve sağır ile, gören ve işiten gibidir. Bunlar hiç meselce müsavî olurlar mı? Artık güzelce düşünmez misiniz?
Yaşar Nuri Öztürk:
Bu iki topluluğun durumu körle sağır, görenle işiten farkına benzer. Örnek olarak bu ikisi bir olur mu? Hâlâ düşünüp taşınıyor musunuz?
Bekir Sadak:
«Ey milletim! Buna karsilik ben sizden bir mal da istemiyorum. Benim ucretim Allah´a aittir
İbni Kesir:
Bu iki zümrenin durumu kör ve sağır kimse ile gören ve işiten kimsenin durumuna benzer. İkisi bir olur mu hiç? Hala ibret almıyor musunuz?
Adem Uğur:
Bu iki zümrenin (müminlerle kâfirlerin) durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Bunların hali hiç eşit olur mu? Hâla ibret almıyor musunuz?
İskender Ali Mihr:
İki toplumun durumu, âmâ ve sağır ile gören (basar hassası çalışan) ve işitenin (sem´î hassası çalışan) durumu (örneği) gibidir. İkisinin hali (seviyesi) eşit midir? Hâlâ tezekkür etmez misiniz?
Celal Yıldırım:
Bu iki (zıt) zümrenin misâli, kör ile sağıra, gören ile işitene benzer
Tefhim ul Kuran:
Bu iki grubun örneği
Fransızca:
Les deux groupes ressemblent, l'un à l'aveugle et au sourd, l'autre à celui qui voit et qui entend. Les deux sont-ils comparativement égaux ? Ne vous souvenez-vous pas ?
İspanyolca:
Estas dos clases de personas son como uno ciego y sordo y otro que ve y oye. ¿Son similares? ¿Es que no os dejaréis amonestar?
İtalyanca:
E come se fossero due gruppi, uno di ciechi e sordi e l'altro che vede e sente. Sono forse simili? Non rifletterete dunque?
Almanca:
Das Gleichnis beider Parteien ähnelt einem Blinden und Tauben und einem Sehenden und Hörenden. Sind beide im Gleichnis etwa gleich?! Besinnt ihr euch etwa nicht?!
Çince:
有两派人,这一派譬如是又瞎又聋的人,那-派譬如是又明又聪的人,难道这两派彼此的情况是一样的吗?你们怎么不觉悟呢?
Hollandaca:
De overeenkomst der beide gedeelten is als de blinde en de doove, en als hij die ziet en hoort. Zouden zij als gelijken beschouwd worden? Zoudt gij dus niet nadenken?
Rusça:
Эти две группы подобны слепому и глухому и зрячему и слышащему. Разве можно их сравнить друг с другом? Неужели вы не помяните назидание?
Somalice:
waxay La midyihiin Labada kooxood mid indhala' iyo mid dhaaa la' mid wax arka iyo mid wax maqli ma simanyihiin tusaale ahaan miyeydaan wax xusuusaneyn.
Swahilice:
Mfano wa makundi mawili ni kama kipofu kiziwi, na mwenye kuona na anasikia. Je, wawili hawa wanakuwa sawa kwa kufananishwa? Basi, je, hamfikiri?
Uygurca:
(كاپىرلار ۋە مۆمىنلەردىن ئىبارەت) ئىككى پىرقە) ئەماغا ۋە گاسقا ئوخشايدۇ، (يەنە بىر پىرقە بولسا) كۆزى كۆرۈدىغان، قۇلىقى كۆرۈدىغان، قۇلىقى ئاڭلايدىغان ئادەمگە ئوخشايدۇ، ئۇلارنىڭ ئەھۋالى بىر - بىرىگە ئوخشامدۇ؟ ئىبرەت ئامامسىلەر؟
Japonca:
この両者を例えれば,一人は盲人で耳の遠い者のようであり,外は目も見えれば耳も聞える者である。比べてみて両者は同じであろうか。それでもあなたがたは注意しないのか。
Arapça (Ürdün):
«مثل» صفة «الفريقين» الكفار والمؤمنين «كالأعمى والأصم» هذا مثل الكافر «والبصير والسميع» هذا مثل المؤمن «هل يستويان مثلا» لا «أفلا تذَّكرون» فيه إدغام التاء في الأصل في الذال تتعظون.
Hintçe:
(काफिर,मुसलमान) दोनों फरीक़ की मसल अन्धे और बहरे और देखने वाले और सुनने वाले की सी है क्या ये दोनो मसल में बराबर हो सकते हैं तो क्या तुम लोग ग़ौर नहीं करते और हमने नूह को ज़रुर उन की क़ौम के पास भेजा
Tayca:
อุปมาของทั้งสองฝ่าย ดังเช่นคนตาบอดและหูหนวก กับคนมองเห็นและได้ยิน ทั้งสองนี้จะเท่าเทียมกันหรือ พวกท่านมิได้ไตร่ตรองหรือ?
İbranice:
משלם של שני הצדדים (הכופרים והמאמינים,) כמו עיוור וחירש (מצד אחד,) ושומע (מצד אחר.) האם הם שווים זה לזה? הלא תבינו
Hırvatça:
Te dvije vrste su kao slijep i gluh i kao onaj koji vidi i čuje. A jesu li ta dvojica jednaki?! Pa zašto se ne prisjetite i pouku ne uzmete"!
Rumence:
Oamenii se împart în două tabere, pe de-o parte, orbul şi surdul, iar pe de altă parte, văzătorul şi auzitorul. Sunt ei deopotrivă? Nu chibzuiţi, oare?
Transliteration:
Mathalu alfareeqayni kaalaAAma waalasammi waalbaseeri waalssameeAAi hal yastawiyani mathalan afala tathakkaroona
Türkçe:
Bu iki topluluğun durumu körle sağır, görenle işiten farkına benzer. Örnek olarak bu ikisi bir olur mu? Hâlâ düşünüp taşınıyor musunuz?
Sahih International:
The example of the two parties is like the blind and deaf, and the seeing and hearing. Are they equal in comparison? Then, will you not remember?
İngilizce:
These two kinds (of men) may be compared to the blind and deaf, and those who can see and hear well. Are they equal when compared? Will ye not then take heed?
Azerbaycanca:
Bu iki tayfanın (kafirlərin və mö’minlərin) vəziyyəti korla karın, görənlə eşidənin vəziyyəti kimidir. Onlar eyni ola bilərlərmi?! Məgər ibrət almırsınız?
Süleyman Ateş:
Bu iki zümrenin durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Bunlar bir olur mu hiç? Hala ibret almaz mısınız?
Diyanet Vakfı:
Bu iki zümrenin (müminlerle kafirlerin) durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Bunların hali hiç eşit olur mu? Hala ibret almıyor musunuz?
Erhan Aktaş:
Bu iki grubun durumu; kör ve sağır ile gören ve duyanın durumu gibidir. Bunlar hiç bir olur mu? Niçin düşünüp öğüt almıyorsunuz?
Kral Fahd:
Bu iki zümrenin (müminlerle kâfirlerin) durumu, kör ve sağır ile gören ve işiten kimseler gibidir. Bunların hali hiç eşit olur mu? Hâla (düşünüp) ibret almıyor musunuz?
Hasan Basri Çantay:
Bu iki zümrenin haali kör ve sağırla gören ve işiden (in haali) gibidir. Bunlar birbirine denk olurlar mı hiç? Haalâ iyi düşünmeyecek misiniz?
Muhammed Esed:
Bu iki bölük insanın kıyaslanması, kör ve sağır olan kimseyle gören ve işiten kimsenin kıyaslanması gibidir: bu ikisi yapı olarak hiç bir tutulabilir mi? Hiç değilse, bunu aklınızda tutmayacak mısınız?
Gültekin Onan:
Bu iki grubun örneği, kör ve sağır ile gören ve işiten gibidir. Örnekçe bunlar eşit olur mu? Yine de öğüt alıp düşünmeyecek misiniz?
Ali Fikri Yavuz:
Bu iki zümrenin (kâfirlerle müminlerin) hali, kör ve sağır olanlarla, gören ve işiten kimselerin durumu gibidir. Hiç bunlar eşit olurlar mı? Artık düşünmez misiniz?
Portekizce:
O exemplo de ambas as partes equipara-se ao do cego e surdo, em contraposição ao do vidente e ouvinte. Podemequiparar-se? Qual! Não meditais?
İsveççe:
Dessa två slag av människor kan liknas vid de blinda och döva [å ena sidan] och [å den andra] sådana som har synen och hörseln i behåll. Är de jämförbara? Vill ni inte tänka över detta
Farsça:
وصف این دو گروه [مشرک و مؤمن] همانند نابینا و کر و بینا و شنواست؛ آیا [این دو گروه] در صفت و حال یکسانند؟ پس آیا متذکّر نمی شوید؟
Kürtçe:
وێنەی ئەو دوو دەستەیە وەک کوێر و کەڕ و بیسەر و بیناوان ئایا ئەودوو دەستەیە یەکسانن دە بۆ بیرناکەنەوە
Özbekçe:
Бу икки гуруҳнинг мисоли худди кару кўр ҳамда эшитувчи ва кўрувчига ўхшайдир. Улар бир-бирларига баробар бўла оладиларми? Ибрат олмайсизларми? (Кофир билан мўминнинг орасида ер билан осмонча фарқ бор. Кофир кўр ва кар одамга ўхшайди. Мўмин эса, кўзи, қулоғи бутун, ҳам кўриб, ҳам эшитадиган одам кабидир. Куфри туфайли қалб кўзи кўр, ибрат қулоғи кар бўлиб қолган кофир бу дунёнинг ҳақиқатини кўролмайди, эшитолмайди. Ҳаммаёққа урилиб, туртилиб-суртилиб юради. Иймони сабабли қалб кўзи ва ибрат қулоғи очиқ бўлган мўмин эса, ҳамма нарсани кўриб, эшитиб, яхши йўлни танлаб, тўғри ва шаҳдам юради.)
Malayca:
Bandingan dua golongan (yang kafir dan yang beriman) itu samalah seperti orang yang buta serta pekak, dengan orang yang celik serta mendengar; kedua-dua golongan itu tidaklah sama keadaannya. (Setelah kamu mengetahui yang demikian) maka tidakkah kamu mahu mengambil peringatan dan insaf?
Arnavutça:
Shembulli i këtyre dy grupeve është si i verbëri dhe i shurdhëri (në njërën anë) dhe ai që sheh dhe dëgjon (në anën tjetër). A janë të njëjtë këta (kur të krahasohen)? A nuk po këshilloheni?!
Bulgarca:
Двете групи приличат на слепия и глухия, и на зрящия и чуващия. Нима те са еднакви при сравнение? И не ще ли се поучите?
Sırpça:
Пример неверника је попут оног ко је слеп и глув, а пример верника је попут оног који види и чује. Да ли су они у истом стању?! Па зашто поуку не узмете?!
Çekçe:
A příměr těchto dvou skupin je jako příměr slepého a hluchého s vidoucím a slyšícím; zdaž mohou být si rovni v tomto příměru? Což se tedy nevzpamatujete?
Urduca:
اِن دونوں فریقوں کی مثال ایسی ہے جیسے ایک آدمی تو ہو اندھا بہرا اور دوسرا ہو دیکھنے اور سننے والا، کیا یہ دونوں یکساں ہو سکتے ہیں؟ کیا تم (اِس مثال سے) کوئی سبق نہیں لیتے؟
Tacikçe:
Мисоли ин ду гурӯҳ мисли кӯру кар ва бинову шунавост. Оё ин ду ба мисол бо ҳам баробаранд? Чаро панд намегиред?
Tatarca:
Мөэминнәр белән кәферләрнең мисалы: саңгырау һәм сукыр илә күрүче һәм ишетүче кешеләр кебиләр, ягъни мөэмин хакны ишетә һәм күрә дә, кәфер исә хакны ишетми һәм күрми дә. Шул ике фирка бертигез булырмы? Әлбәттә, тигез булмас, әйә шуны аңлап вәгъдәләнсәгезче!
Endonezyaca:
Perbandingan kedua golongan itu (orang-orang kafir dan orang-orang mukmin), seperti orang buta dan tuli dengan orang yang dapat melihat dan dapat mendengar. Adakah kedua golongan itu sama keadaan dan sifatnya? Maka tidakkah kamu mengambil pelajaran (daripada perbandingan itu)?
Amharca:
የሁለቱ ክፍሎች ምሳሌ እንደ ዕውርና እንደ ደንቆሮ እንደሚያይና እንደሚሰማም ብጤ ነው፡፡ በምሳሌ ይተካከላሉን አትገሰጹምን
Tamilce:
(இந்த) இரு பிரிவினரின் உதாரணம் குருடன், செவிடன்; இன்னும், பார்ப்பவன், செவியுறுபவனைப் போன்றாகும். இரு பிரிவினர்களும் சமமாவார்களா? நீங்கள் (இந்த வேதத்தை சிந்தித்து) நல்லுபதேசம் பெற மாட்டீர்களா?
Korece:
두 무리가 있으니 불신자는 장님과 벙어리 같으며 믿는자는 보는 자와 듣는 자에 비유됨이라 이들 둘이 같을 수 있느뇨 그래도너희가 이해하지 못하느뇨
Vietnamca:
Hình ảnh của hai nhóm người (có đức tin và vô đức tin) giống như hình ảnh của một kẻ vừa mù vừa điếc và một người nhìn thấy và nghe được, hai người này có ngang bằng nhau không? Vậy các ngươi không lấy đó làm bài học để ghi nhớ ư?
Ayet Linkleri: