Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

11

Sûredeki Ayet No: 

2

Ayet No: 

1475

Sayfa No: 

221

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا اللَّهَ ۚ إِنَّنِي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ وَبَشِيرٌ

Çeviriyazı: 

ellâ ta`büdû ille-llâh. innenî leküm minhü neẕîruv vebeşîr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Şöyle ki:) Allah'dan başkasına kulluk etmeyin. Ben size O'nun tarafından müjde vermek ve uyarmak için gönderilmiş gerçek bir peygamberim.

Diyanet İşleri: 

Elif, Lam, Ra. Bu Kitap, hakim ve haberdar olan Allah tarafından, Allah'tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye ayetleri kesin kılınmış, sonra da uzun uzadıya açıklanmış bir Kitap'dır. Ben size, O'nun tarafından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeciyim. Rabbinizden mağfiret dileyin ve O'na tevbe edin ki, belli bir süreye kadar sizi güzelce geçindirsin ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin. Eğer yüz çevirirseniz o zaman ben doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkarım.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Emreder ki ancak Allah'a kulluk edin; şüphe yok ki ben, onun tarafından sizi korkutmak ve size müjde vermek için gelmişim.

Şaban Piriş: 

Allah’tan başkasına ibadet etmeyesiniz. Ben, O’nun tarafından sizler için bir uyarıcı ve müjdeciyim.

Edip Yüksel: 

Ki ALLAH'tan başkasına tapmayasınız. Kuşkusuz ben, O'ndan size bir uyarıcı ve bir müjdeciyim.

Ali Bulaç: 

Öyle ki, Allah'tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten Ben, sizi O’nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim;

Suat Yıldırım: 

Bundan maksat, Allah'tan başkasına ibadet etmemenizdir.Gerçek şu ki: Ben sizi cennetle müjdelemek ve cehennemle uyarmak için O’nun tarafından gönderilmiş bulunuyorum. [21,25; 16,36]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şunun içindir ki, Allah Teâlâ´dan başkasına ubûdiyette bulunmayın. «Şüphe yok ki, ben sizin için O´nun tarafından bir nezîr ve beşîrim.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ki başkasına değil, yalnız Allah'a ibadet edesiniz! Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim.

Bekir Sadak: 

Ars´i su uzerinde iken, hanginizin daha guzel isi isleyecegini ortaya koymak icin, gokleri ve yeri alti gunde yaratan O´dur. And olsun ki, «Siz gercekten, olumden sonra dirileceksiniz» desen, inkar edenler: «Bu, apacik bir sihirden baska bir sey degildir» derler.

İbni Kesir: 

Allah´tan başkasına kulluk etmeyesiniz diye. Muhakkak ki ben, size O´nun katından gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeciyim.

Adem Uğur: 

(De ki: Bu Kitap) &quot

İskender Ali Mihr: 

(Bu kitap), Allah´tan başkasına kul olmamanız içindir. Muhakkak ki ben, O´ndan (O´nun tarafından) sizin için bir uyarıcı ve müjdeciyim.

Celal Yıldırım: 

Öyle ki, Allah´tan başkasına ibâdet etmiyesiniz. Ben de şüphesiz O´ndan (gönderilen) bir uyarıcı ve müjdeciyim.

Tefhim ul Kuran: 

Öyle ki, Allah´tan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi onun tarafından uyarıp korkutan ve müjdeleyenim

Fransızca: 

N'adorez qu'Allah. Moi, je suis pour vous, de Sa part, un avertisseur et un annonciateur.

İspanyolca: 

¡Que no sirváis sino a Alá! Yo soy para vosotros, de parte Suya, un monitor y nuncio de buenas nuevas.

İtalyanca: 

«Non adorate altri che Allah. In verità sono per voi ammonitore e nunzio di una buona novella da parte Sua».

Almanca: 

"Dient nichts außer ALLAH! Gewiß, ich bin für euch von Ihm ein Warner und ein Überbringer froher Botschaft.

Çince: 

(你说):你们只应当崇拜真主,我确是奉他的命来警告你们,并向你们报喜的。

Hollandaca: 

Opdat gij geen anderen God zoudt dienen (waarlijk, ik ben een aanwijzer van bedreigingen, doch ik breng u goede tijdingen van hem).

Rusça: 

Не поклоняйтесь никому, кроме Аллаха. Воистину, я для вас - предостерегающий увещеватель и добрый вестник от Него.

Somalice: 

inaydaan Caabudin Eebe mooyee wax kale, anugu waxaan idiinka ahay xagga Eebe Dige Bishaareeya.

Swahilice: 

Ili msimuabudu isipo kuwa Allah, Mwenyezi Mungu. Hakika mimi kwenu ni mwonyaji na mbashiri nitokae kwake.

Uygurca: 

(ئېيتقىنكى) «سىلەر پەقەت اﷲ قا ئىبادەت قىلىڭلار، شۈبھىسىزكى، مەن سىلەرگە اﷲ تەرىپىدىن ئەۋەتىلگەن، (كاپىر بولساڭلار سىلەرنى اﷲ نىڭ ئازابىدىن) ئاگاھلاندۇرغۇچىمەن، (ئىمان ئېيتساڭلار اﷲ نىڭ ساۋابى بىلەن سىلەرگە) خۇش خەۋەر بەرگۈچىمەن

Japonca: 

(それで言うがいい。)「アッラーの外誰にも仕えてはならない。本当にわたしは警告者,また吉報の伝達者として,かれからあなたがたに(遣わされた)。」

Arapça (Ürdün): 

«أ» أي بأن «لا تعبدوا إلا الله إنني لكم منه نذير» بالعذاب إن كفرتم «وبشير» بالثواب إن آمنتم.

Hintçe: 

फिर तफ़सीलदार बयान कर दी गयी हैं ये कि ख़ुदा के सिवा किसी की परसतिश न करो मै तो उसकी तरफ से तुम्हें (अज़ाब से) डराने वाला और (बेहिश्त की) ख़ुशख़बरी देने वाला (रसूल) हूँ

Tayca: 

เพื่อพวกท่านต้องไม่เคารพภักดีผู้ใดนอกจากอัลลอฮ์ แท้จริงฉันได้รับการแต่งตั้งจากพระองค์มายังพวกท่าน เพื่อเป็นผู้ตักเดือนและผู้แจ้งข่าว

İbranice: 

כדי שלא תעבדו אלא את אלוהים. אני (הנביא) נשלחתי אליכם כדי להזהיר אתכם ולבשר לכם

Hırvatça: 

"da samo Allahu ibadet činite - ja sam vam od Njega upozoritelj i donositelj radosnih vijesti,

Rumence: 

“Nu vă închinaţi decât lui Dumnezeu! Eu, de la El, vă sunt vouă predicator şi vestitor.

Transliteration: 

Alla taAAbudoo illa Allaha innanee lakum minhu natheerun wabasheerun

Türkçe: 

Ki başkasına değil, yalnız Allah'a ibadet edesiniz! Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim.

Sahih International: 

[Through a messenger, saying], "Do not worship except Allah. Indeed, I am to you from Him a warner and a bringer of good tidings,"

İngilizce: 

(It teacheth) that ye should worship none but Allah. (Say): "Verily I am (sent) unto you from Him to warn and to bring glad tidings:

Azerbaycanca: 

Siz Allahdan başqasına ibadət etməyəsiniz. Mən sizi Allah tərəfindən (Cəhənnəmlə) qorxudan və (Cənnətlə) müjdələyənəm.

Süleyman Ateş: 

Ta ki Allah'tan başkasına tapmayasınız. Ben de, O'ndan size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.

Diyanet Vakfı: 

(De ki: Bu Kitap) "Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için (indirildi). Şüphesiz ki ben, onun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.

Erhan Aktaş: 

Ki Allah’tan başkasına kulluk(1) yapmayasınız. Kuşkusuz ben, O’nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcı ve haber vericiyim.

Kral Fahd: 

(Âyetlerinin muhkem kılınıp açıklanması), Allah'tan başkasına ibadet etmeyesiniz diyedir.Şüphesiz ki ben, O'nun tarafından size (gönderilmiş) bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.

Hasan Basri Çantay: 

Tâki Allahdan başkasına ibâdet etmeyin. Şübhesiz, ben sizi Onun tarafından (eğri yolun akıbetinden) korkutan, (mü´minlere) müjde veren (bir peygamber) im.

Muhammed Esed: 

ki, Allahtan başkasına kulluk etmeyesiniz. (Ey Peygamber, de ki:) "Bakın ben size Onun tarafından bir uyarıcı ve müjdeleyici (olarak) görevlendirildim:

Gültekin Onan: 

Öyle ki, Tanrı´dan başkasına ibadet etmeyin. Gerçekten ben, sizi O´nun tarafından uyaran ve müjdeleyenim

Ali Fikri Yavuz: 

Öyle ki, Allah’dan başkasına ibadet etmeyin. Ben, size, onun tarafından, cennetle müjdeleyen ve cehennemle korkutan, mürsel bir Peygamberim.

Portekizce: 

Não deveis adorar senão a Deus. Sou o vosso admoestador e alvissareiro de Sua parte.

İsveççe: 

[den lär er] att inte dyrka någon utom Gud. [Säg, Muhammad:] "Jag är [sänd] av Honom för att varna [er] och överbringa ett glatt budskap om hopp,

Farsça: 

که جز خدا را نپرستید، یقیناً من از سوی او برای شما بیم دهنده [از عذاب] و مژده دهنده [به بهشت و رضوان] هستم.

Kürtçe: 

بۆ ئەوەی ھیچ شتێک نەپەرستن بێجگە لەخوا بەڕاستی من لەلایەن ئەو (خوا) وە بۆ ئێوە ترسێنەر و موژدەدەرم

Özbekçe: 

Аллоҳдан ўзгага ибодат қилмаслигингиз учундир. Албатта, мен сизларга Ундан келган огоҳлантирувчи ва хушхабарчиман.

Malayca: 

(Al-Quran yang demikian sifatnya diturunkan oleh Allah) supaya janganlah kamu menyembah sesuatupun melainkan Allah. (Katakanlah wahai Muhammad): "Sesungguhnya aku diutus oleh Allah kepada kamu, sebagai pemberi amaran (kepada orang-orang yang (ingkar), dan pembawa berita gembira (kepada orang-orang yang (beriman).

Arnavutça: 

Adhuronie vetëm Perëndinë, unë jam për ju nga Ai, paralajmërues dhe sihariques, -

Bulgarca: 

за да служите единствено на Аллах - аз съм за вас предупредител и благовестител от Него

Sırpça: 

„да само Аллаха обожавате - ја сам вам од Њега онај који упозорава и доноси радосне вести,

Çekçe: 

abyste neuctívali kromě Boha nikoho jiného a já věru jsem od Něho pro vás varovatelem i hlasatelem zvěsti radostné

Urduca: 

کہ تم بندگی نہ کرو مگر صرف اللہ کی میں اُس کی طرف سے تم کو خبردار کرنے والا بھی ہوں اور بشارت دینے والا بھی

Tacikçe: 

ки ғайри Худои якторо напарастед, ман аз ҷониби Ӯ тарсонандаи шумо ва низ муждадиҳандае барои шумо ҳастам!

Tatarca: 

Аллаһудан башка һичкемгә, һичнәрсәгә табынмыйча, фәкать Аллаһуга гына гыйбадәт кылырга Коръән белән юл күрсәтелде, тәхкыйк мин сезне Коръән белән гамәл кылсагыз – җәннәт белән шатландыручы һәм Коръән белән гамәл кылмасагыз – җәһәннәм ґәзабы белән куркытучы Аллаһудан күндерелгән пәйгамбәрмен.

Endonezyaca: 

agar kamu tidak menyembah selain Allah. Sesungguhnya aku (Muhammad) adalah pemberi peringatan dan pembawa khabar gembira kepadamu daripada-Nya,

Amharca: 

(እንዲህ በላቸው)፡- «አላህን እንጂ ሌላን አትገዙ፡፡ እኔ ለእናንተ ከርሱ (የተላክሁ) አስፈራሪና አብሳሪ ነኝ፡፡»

Tamilce: 

“நிச்சயமாக நீங்கள் அல்லாஹ்வைத் தவிர (யாரையும்) வணங்காதீர்கள்! நிச்சயமாக நான் உங்களுக்கு அவனிடமிருந்து (அனுப்பப்பட்ட) எச்சரிப்பாளரும் நற்செய்தியாளரும் ஆவேன்.”

Korece: 

가로되 하나님 외에 다른 것 을 경배하지 말라 하셨나니 나는 너희를 위한 경고자로서 그리고 복음의 전달자로서 그분으로 부 터 보냄을 받았노라

Vietnamca: 

(Thông qua một Sứ Giả - Muhammad, nói): “Các ngươi (hỡi loài người) không được thờ phượng (bất cứ thứ gì khác) ngoài Allah. Quả thật, Ta là một vị cảnh báo và mang tin mừng được cử phái đến với các ngươi.”

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: