Arapça:
فَقَالُوا عَلَى اللَّهِ تَوَكَّلْنَا رَبَّنَا لَا تَجْعَلْنَا فِتْنَةً لِّلْقَوْمِ الظَّالِمِينَ
Çeviriyazı:
feḳâlû `ale-llâhi tevekkelnâ. rabbenâ lâ tec`alnâ fitnetel lilḳavmi-żżâlimîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar da: "Biz Allah'a güvendik. Ey Rabbimiz, bizi o zalim kavmin fitnesine uğratma!" dediler.
Diyanet İşleri:
Allah'a güvendik; Ey Rabbimiz! Zalim bir millet ile bizi sınama, rahmetinle bizi kafirlerden kurtar dediler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Dediler ki: Dayandık, Rabbimiz, sen bizi zalim toplulukla sınama.
Şaban Piriş:
Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabbimiz! O zulmeden kavmi bize fitne yapma!
Edip Yüksel:
Dediler ki: "ALLAH'a güvendik. Rabbimiz, bizi zalim halkın baskısına maruz bırakma."
Ali Bulaç:
Dediler ki: "Biz Allah'a tevekkül ettik; Rabbimiz, bizi zulmeden bir kavim için bir fitne (konusu) kılma."
Suat Yıldırım:
Onlar da şöyle cevap verdiler: “Biz de Allah'a dayanıp güvendik.Ey Rabbimiz! Bizi o zalim kimselerin işkenceleri ile imtihan etme ve rahmetinle bizi o kâfirler güruhundan kurtar!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlar da dediler ki: «Allah Teâlâ´ya itimat ettik. Ey Rabbimiz! Bizi o zalimler olan kavim için bir fitne kılma.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Şöyle yakardılar: "Yalnız Allah'a dayandık. Rabbimiz! Bizleri, zulmedenler toplumu için bir imtihan aracı yapma!"
Bekir Sadak:
Israilogullarini denizden gecirdik, Firavun ve askerleri haksizlik ve dusmanlikla ardlarina dustuler. Firavun bogulacagi anda: «Israilogullarinin inandigindan baska tanri olmadigina inandim, artik ben O´na teslim olanlardanim» dedi.
İbni Kesir:
Onlar da dediler ki: Biz, Allah´a tevekkül ettik. Ey Rabbımız, bizi, o zalimler güruhu ile sınama.
Adem Uğur:
Onlar da dediler ki: "
İskender Ali Mihr:
Bunun üzerine: “Biz Allah´a tevekkül ettik. Rabbimiz, bizi zalim kavme fitne (konusu) kılma.” dediler.
Celal Yıldırım:
Onlar da dediler ki: «Biz ancak Allah´a güvenip dayanmışızdır. Ey Rabbimiz I Bizi o zâlimlerin oluşturduğu kavme fitne kılma, (bizi onlar sebebiyle fitne ve mihnete düşürme),
Tefhim ul Kuran:
Onlar dediler ki: «Biz Allah´a tevekkül ettik
Fransızca:
Ils dirent : "En Allah nous plaçons notre confiance. ô notre Seigneur, ne fais pas de nous une cible pour les persécutions des injustes.
İspanyolca:
Dijeron: «¡Confiamos en Alá! ¡Señor! ¡No hagas de nosotros instrumentos de tentación para el pueblo impío!
İtalyanca:
Dissero: «Ci affidiamo ad Allah. O Signor nostro, non fare di noi una tentazione per gli oppressori
Almanca:
Dann sagten sie: "ALLAH gegenüber üben wir doch Tawakkul. Unser HERR! Laß uns nicht eine Fitna für die unrecht-begehenden Leute sein,
Çince:
他们说:我们只信赖真主。我们的主啊!求你不要让不义的民众迫害我们。
Hollandaca:
Zij antwoordden: Wij stellen ons vertrouwen in God: o Heer! duld niet dat wij door onrechtvaardigen lijden.
Rusça:
Они сказали: "Мы уповаем на одного Аллаха. Господь наш, не делай нас искушением для людей несправедливых!
Somalice:
waxayna dheheen Ilaahay yaan lalo saarannay, Eebahannow hanooga yeelina fidmo Qoomka Daalimiinta ah.
Swahilice:
Wakasema: Tunamtegemea Mwenyezi Mungu. Ewe Mola wetu Mlezi! Usitufanye wenye kutiwa misukosuko na hao watu madhaalimu.
Uygurca:
ئۇلار ئېيتتى: «اﷲ قا تەۋەككۈل قىلدۇق، پەرۋەردىگارىمىز، زالىم قەۋمنى بىزگە زىيانكەشلىك قىلىش ئىمكانىيىتىگە ئىگە قىلمىغىن
Japonca:
かれらは(祈って)言った。「わたしたちはアッラーを信頼します。主よ,わたしたちを,不義の民のための一試練となされず,
Arapça (Ürdün):
«فقالوا على الله توكلنا ربنا لا تجعلنا فتنة للقوم الظالمين» أي لا تظهرهم علينا فيظنوا أنهم على الحق فيفتتنوا بنا.
Hintçe:
उस पर उन लोगों ने अर्ज़ की हमने तो ख़ुदा ही पर भरोसा कर लिया है और दुआ की कि ऐ हमारे पालने वाले तू हमें ज़ालिम लोगों का (ज़रिया) इम्तिहान न बना
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า “แด่อัลลอฮ์เราขอมอบหมาย ข้าแต่พระเจ้าของเราได้ทรงโปรดอย่าให้เราเป็นเครื่องทดลองสำหรับหมู่ชนผู้อธรรมเลย”
İbranice:
והם אמרו: 'אנו סומכים על אלוהים ריבוננו! אל תעשה אותנו מבחן לאנשים המקפחים
Hırvatça:
"U Allaha se uzdamo", rekoše oni. "Gospodaru naš, ne učini nas iskušenjem za ljude koji zulum čine.
Rumence:
Ei spuseră atunci: “Noi ne încredinţăm lui Dumnezeu! O, Domnul nostru! Nu ne lasă să ne pună la cazne poporul nedrept.
Transliteration:
Faqaloo AAala Allahi tawakkalna rabbana la tajAAalna fitnatan lilqawmi alththalimeena
Türkçe:
Şöyle yakardılar: "Yalnız Allah'a dayandık. Rabbimiz! Bizleri, zulmedenler toplumu için bir imtihan aracı yapma!"
Sahih International:
So they said, "Upon Allah do we rely. Our Lord, make us not [objects of] trial for the wrongdoing people
İngilizce:
They said: "In Allah do we put out trust. Our Lord! make us not a trial for those who practise oppression;
Azerbaycanca:
Onlar dedilər: “Biz yalnız Allaha təvəkül etdik. Ey Rəbbimiz! Bizi zalım tayfanın fitnəsinə uğratma! Zalim tayfanın əlində sınağa çəkmə!
Süleyman Ateş:
Dediler ki: "Allah'a dayandık, Rabbimiz bizi o zulmeden kavme fitne yapma (bizi onların işkencesiyle deneme)!
Diyanet Vakfı:
Onlar da dediler ki: "Allah'a dayandık. Ey Rabbimiz! Bizi o zalimler topluluğu için deneme konusu kılma!
Erhan Aktaş:
Dediler ki: “Biz, Allah’a tevekkül ettik. Ey Rabb’imiz! Bizi zâlim halk için bir fitne(1) yapma.”
Kral Fahd:
Onlar da dediler ki: «Allah'a dayandık. Ey Rabbimiz! Bizi o zalimler topluluğu için deneme konusu kılma!
Hasan Basri Çantay:
Onlar da şöyle dediler: «Biz yalınız Allaha güvenib dayandık. Ey Rabbimiz, bizi o zaalimler güruhuna bir fitne (mevzuu) yapma».
Muhammed Esed:
Bunun üzerine onlar da: "Biz güvenimizi Allah´a bağlamışız! Ey Rabbimiz, bizi zalim bir topluluğun elinde rüsvay etme!" dediler.
Gültekin Onan:
Dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Onlar da dediler ki
Portekizce:
Disseram: A Deus nos encomendamos! Ó Senhor nosso, não permitas que fiquemos afeitos à fúria dos iníquos;
İsveççe:
De svarade: "Vi litar helt till Gud", och de bad: "Herre, gör oss inte till [Dina redskap om] Du sätter dessa onda människor på prov;
Farsça:
پس گفتند: ما فقط بر خدا توکل کردیم. پروردگارا! ما را دستخوش شکنجه و عذاب ستمکاران قرار مده.
Kürtçe:
ئەوانیش (باوەڕدارەکان) ووتیان تەنھا پشتمان بەخوا بەستووە ئەی پەروەردگارمان مەمانگێڕە بە جێگەی ئەشکەنجە وئازار بۆ گەلی ستەمکاران
Özbekçe:
Улар: «Аллоҳгагина таваккал қилдик. Роббимиз, бизни золим қавмларга фитна қилиб қўйма.
Malayca:
Lalu mereka berkata: "Kepada Allah jualah kami berserah. Wahai Tuhan kami! Janganlah Engkau jadikan kami landasan fitnah kesengsaraan bagi kaum yang zalim ganas.
Arnavutça:
Ata thanë: “Na ju kemi mbështetur Perëndisë. O Zoti ynë, mos na vënë në sprovë të popullit zullumqarë,
Bulgarca:
И казаха: “На Аллах се уповаваме. Господи наш, не сторвай от нас изкушение за угнетяващите хора!
Sırpça:
„Ослањамо се на Аллаха“, рекоше они. „Господару наш, не учини нас искушењем за људе који чине неправду.
Çekçe:
Odpověděli: 'Spoléháme se na Boha; Pane náš, nevydávej nás zkouškám národa tyranského,
Urduca:
انہوں نے جواب دیا “ہم نے اللہ ہی پر بھروسہ کیا، اے ہمارے رب، ہمیں ظالم لوگوں کے لیے فتنہ نہ بنا
Tacikçe:
Гуфтанд; Бар Худо таваккал кардем, эй Парвардигори мо, моро мағлуби ин мардуми ситамкор макун,
Tatarca:
Мусага ияргән мөселманнар әйттеләр: "Аллаһуга тәвәккәл кылдык, ий Раббыбыз, безләрне залимнәр кулына фетнә кылмагыл".
Endonezyaca:
Lalu mereka berkata: "Kepada Allahlah kami bertawakkal! Ya Tuhan kami; janganlah Engkau jadikan kami sasaran fitnah bagi kaum yang'zalim,
Amharca:
አሉም፡- «በአላህ ላይ ተጠጋን፡፡ ጌታችን ሆይ! ለበደለኞች ሕዝቦች መፈተኛ አታድርገን፡፡»
Tamilce:
அதற்கு அவர்கள் (பிரார்த்தித்து) கூறினார்கள்: “அல்லாஹ்வின் மீதே நாங்கள் நம்பிக்கை வைத்து (அவனை மட்டுமே சார்ந்து) விட்டோம். எங்கள் இறைவா! அநியாயம் செய்கின்ற சமுதாயத்திற்கு சோதனையாக எங்களை ஆக்கி விடாதே! (எங்கள் மீது அவர்களை சாட்டி விடாதே!)”
Korece:
그들이 말하길 하나님께 의 탁하나이다 주여 우매한 백성들이저희를 시험하지 않게 하옵소서
Vietnamca:
Vậy là, người dân nói: “Bầy tôi nguyện phó thác cho Allah. Lạy Thượng Đế của bầy tôi, xin Ngài đừng biến bầy tôi thành một phương tiện thử thách cho những kẻ tàn bạo ác bá.”
Ayet Linkleri: