Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

10

Sûredeki Ayet No: 

6

Ayet No: 

1370

Sayfa No: 

208

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّ فِي اخْتِلَافِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ اللَّهُ فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ لَآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَتَّقُونَ

Çeviriyazı: 

inne fi-ḫtilâfi-lleyli vennehâri vemâ ḫaleḳa-llâhü fi-ssemâvâti vel'arḍi leâyâtil liḳavmiy yetteḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Elbette gece ile gündüzün birbiri ardınca değişip durmasında ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattıklarında sakınan bir kavim için bir çok delil vardır.

Diyanet İşleri: 

Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, Allah'ın göklerde ve yerde yarattıklarında, O'na karşı gelmekten sakınan kimseler için ayetler vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Geceyle gündüzün, birbiri ardınca gelip gitmesinde ve Allah'ın, göklerde ve yeryüzünde halkettiği şeyler de, çekinen topluluğa elbette deliller var.

Şaban Piriş: 

Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde sakınan bir toplum için ayetler vardır.

Edip Yüksel: 

Gecenin gündüzle yer değiştirmesinde ve ALLAH'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde erdemli bir toplum için deliller ve ibretler vardır.

Ali Bulaç: 

Gerçekten, gece ile gündüzün art arda gelişinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup-sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır.

Suat Yıldırım: 

Gece ve gündüzün sürelerinin değişerek peşpeşe gelmesinde,Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı bunca varlıklarda, elbette Allah’ı sayıp kötülüklerden sakınacak kimseler için nice deliller vardır. [3,190; 10, 101; 11,6]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphe yok ki, gece ile gündüzün biribirini takib etmesinde ve Allah Teâlâ´nın göklerde ve yerlerde yaratmış olduğu şeylerde muttakî olan bir kavim için elbette âyetler vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şu bir gerçek ki, geceyle gündüzün birbiri ardınca değişip durmasında, Allah'ın göklerde ve yerde vücut verdiği şeylerde, sakınan bir topluluk için sayısız ayetler vardır.

Bekir Sadak: 

Iyiligi acele isteyen kimselere Allah fenaligi da carcabuk verseydi, sureleri hemen bitmis olurdu. Bizimle karsilasmayi ummayanlari, azginliklari icinde bocalayip dururlarken birakiriz.

İbni Kesir: 

Gece ile gündüzün değişmesinde

Adem Uğur: 

Gece ve gündüzün değişmesinde (uzayıp kısalmasında) Allah´ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, (Onu inkâr etmekten) sakınan bir kavim için elbette nice deliller vardır!

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki gece ile gündüzün, peşpeşe (karşılıklı) gelmesinde ve Allah´ın semalarda ve yerde yarattığı şeylerde, takva sahibi bir kavim için âyetler (deliller) vardır.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki gece ile gündüzün birbirini izleyip değişmesinde ve Allah´ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, O´ndan korkup kötülüklerden sakınan bir millet için âyetler-belgeler vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Gerçekten, gece ile gündüzün ardarda gelişinde ve Allah´ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup sakınabilen bir topluluk için elbette ayetler vardır.

Fransızca: 

Dans l'alternance de la nuit et du jour, et aussi dans tout ce qu'Allah a créé dans les cieux et la terre, il y a des signes, certes, pour des gens qui craignent (Allah).

İspanyolca: 

En la sucesión de la noche y el día y en todo lo que Alá ha creado en los cielos y en la tierra hay, ciertamente, signos para gente que Le teme.

İtalyanca: 

In verità nell'alternarsi del giorno e della notte e in ciò che Allah ha creato nei cieli e sulla terra, ci sono segni per genti che [Lo] temono.

Almanca: 

Gewiß, im Aufeinanderfolgen von Nacht und Tag und was ALLAH in den Himmeln und der Erde erschaffen hat, gibt es sicherlich Ayat für Menschen, die Taqwa gemäß handeln.

Çince: 

昼夜的轮流,以及真主在天地间所造的森罗万象,在克己的民众看来,此中确有许多迹象。

Hollandaca: 

En waarlijk, in de wisseling van dag en nacht, en in alles wat God in den hemel en op aarde heeft geschapen, zijn teekens voor degenen die hem vreezen.

Rusça: 

Воистину, в смене ночи и дня, а также том, что Аллах сотворил на небесах и на земле, заключены знамения для людей богобоязненных.

Somalice: 

Ishadalka Habeenka iyo Maalinta iyo Abuurka Eebe ee Samooyinka iyo Dhulka aayadbaa ugu sugan Ciddii Dhawrsan.

Swahilice: 

Hakika katika kukhitalifiana usiku na mchana, na katika alivyo umba Mwenyezi Mungu katika mbingu na ardhi, zipo Ishara kwa watu wanao mcha-Mngu.

Uygurca: 

كېچە بىلەن كۈندۈزنىڭ نۆۋەتلىشىپ تۇرۇشىدا، اﷲ ئاسماندا ۋە زېمىندا ياراتقان شەيئىلەردە (اﷲ تىن) قورقىدىغان قەۋم ئۈچۈن، ھەقىقەتەن، (اﷲ نىڭ بارلىقىنى ۋە بىرلىكىنى كۆرسىتىدىغان) نۇرغۇن ئالامەتلەر بار

Japonca: 

本当に夜と昼との交替,またアッラーが天と地の間に創られる凡てのものの中には,主を畏れる者への印がある。

Arapça (Ürdün): 

«إن في اختلاف الليل والنهار» بالذهاب والمجيء والزيادة والنقصان «وما خلق الله في السماوات» من ملائكة وشمس وقمر ونجوم وغير ذلك «و» في «الأرض» من حيوان وجبال وبحار وأنهار وأشجار وغيرها «لآيات» دلالات على قدرته تعالى «لقوم يتقونـ» ـه فيؤمنون، خصهم بالذكر لأنهم المنتفعون بها.

Hintçe: 

इसमें ज़रा भी शक़ नहीं कि रात दिन के उलट फेर में और जो कुछ ख़ुदा ने आसमानों और ज़मीन में बनाया है (उसमें) परहेज़गारों के वास्ते बहुतेरी निशानियाँ हैं

Tayca: 

แท้จริงการสับเปลี่ยนของกลางคืนและกลางวัน และที่อัลลอฮ์ทรงสร้างในชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดินนั้น แน่นอนเป็นสัญญาณแก่กลุ่มชนที่มีความยำเกรง

İbranice: 

אכן בחילוף הלילה והיוםובאשר ברא אלוהים בשמים ובארץ אותות לאנשים אשר יראים

Hırvatça: 

U smjeni noći i dana i u onom što je Allah na nebesima i na Zemlji stvorio zaista postoje znakovi za ljude koji se čuvaju.

Rumence: 

În deosebirea nopţii şi a zilei, în ceea ce Dumnezeu a creat în ceruri şi pe pământ sunt semne pentru un popor temător.

Transliteration: 

Inna fee ikhtilafi allayli waalnnahari wama khalaqa Allahu fee alssamawati waalardi laayatin liqawmin yattaqoona

Türkçe: 

Şu bir gerçek ki, geceyle gündüzün birbiri ardınca değişip durmasında, Allah'ın göklerde ve yerde vücut verdiği şeylerde, sakınan bir topluluk için sayısız ayetler vardır.

Sahih International: 

Indeed, in the alternation of the night and the day and [in] what Allah has created in the heavens and the earth are signs for a people who fear Allah

İngilizce: 

Verily, in the alternation of the night and the day, and in all that Allah hath created, in the heavens and the earth, are signs for those who fear Him.

Azerbaycanca: 

Gecə ilə gündüzün bir-birinin ardınca gəlməsində, Allahın göylərdə və yerdə yaratdıqlarında Allahdan qorxan bir tayfa üçün (Onun birliyini və qüdrətini sübut edən) dəlillər vardır.

Süleyman Ateş: 

Gece ve gündüzün değişmesinde ve Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, korunan bir topluluk için nice ibretler vardır.

Diyanet Vakfı: 

Gece ve gündüzün değişmesinde (uzayıp kısalmasında) Allah'ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, (Onu inkar etmekten) sakınan bir kavim için elbette nice deliller vardır!

Erhan Aktaş: 

Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, Allah’ın yarattığı göklerde ve yerde, takvâ sahibi bir halk için nice âyetler(1) vardır.

Kral Fahd: 

Gece ve gündüzün değişmesinde (uzayıp kısalmasında) Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde, (Onu inkâr etmekten) sakınan bir kavim için elbette nice deliller vardır!

Hasan Basri Çantay: 

Gece ile gündüzün birbiri ardınca (artarak, eksilerek) gelmesinde göklerde ve yerde Allahın yaratdığı şeylerde (bütün kâinatda, kötülükden) sakın (ıb inan) acak bir kavm için, elbet nice âyetler (ibretler) vardır.

Muhammed Esed: 

Çünkü, gerçekten de, geceyle gündüzün ardarda gelmesinde ve Allah´ın göklerde ve yerde yarattığı her şeyde, O´na karşı sorumluluk bilinci taşıyan bir toplum için mutlaka işaretler vardır!

Gültekin Onan: 

Gerçekten, gece ile gündüzün ardarda gelişinde ve Tanrı´nın göklerde ve yerde yarattığı şeylerde korkup sakınan bir topluluk için elbette ayetler vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Elbette gece ile gündüzün, (büyüyüp küçülerek) arka arkaya gelmek suretiyle değişip durmasında, Allah’ın göklerde ve yerde yarattığı bütün varlıklarda, Allah’dan korkan bir kavim için büyük deliller ve ibretler vardır

Portekizce: 

Na alteração da noite e do dia, e no que Deus criou nos céus e na terra, há sinais para os tementes.

İsveççe: 

I växlingen mellan natt och dag, och i allt vad Gud har skapat i himlarna och på jorden, ligger i sanning budskap till dem som fruktar Honom.

Farsça: 

به یقین در رفت و آمد شب و روز و آنچه را خدا در آسمان ها و زمین پدید آورد، برای گروهی که همواره تقوا پیشه اند، نشانه هایی [بر توحید، ربوبیّت و قدرت خدا] ست.

Kürtçe: 

بێگومان لە جیاوازی شەو و ڕۆژدا و ھەرچی خوا دروستیکردوە لە ئاسمانەکان و زەویدا چەند نیشانە و بەڵگە ھەیە بۆ ئەوانەی کە خۆیان دەپارێزن و لە خوا دەترسن

Özbekçe: 

Албатта, кеча ва кундузнинг алмашиб туришида ва Аллоҳ осмонлару ерда яратган нарсаларда тақво қиладиган қавмлар учун оят-белгилар бордир. (Кеча кириши муқаррар лаҳзада кеча киради. Кундуз бўлиши муқаррар лаҳзада кундуз бўлади. Ҳеч ким, ҳеч қандай куч бу жараёнга аралаша олмайди. Ҳаммаси Аллоҳнинг иродаси ва тадбири ила рўй беради. Аммо бу ишлар тинимсиз такрорланаверганидан инсон бу жараёнга эътибор бермай қўйган.)

Malayca: 

Sesungguhnya pada pertukaran malam dan siang silih berganti, dan pada segala yang dijadikan oleh Allah di langit dan di bumi, ada tanda-tanda (yang menunjukkan undang-undang dan peraturan Allah) kepada kaum yang mahu bertaqwa.

Arnavutça: 

Me të vërtetë, në ndërrimin e natës dhe të ditës dhe në atë që ka krijuar Perëndia në qiej dhe në Tokë, janë argumentet për ata që besojnë.

Bulgarca: 

Наистина в промяната на нощта и деня, и в сътвореното от Аллах на небесата и на земята има знамения за хора богобоязливи.

Sırpça: 

У смени ноћи и дана и у оном што је Аллах створио на небесима и на Земљи заиста постоје докази за људе који се Бога боје.

Çekçe: 

A zajisté jsou ve střídání noci a dne i ve všem, co Bůh na nebesích a na zemi stvořil, znamení pro lid bohabojný.

Urduca: 

یقیناً رات اور دن کے الٹ پھیر میں اور ہر اُس چیز میں جو اللہ نے زمین اور آسمانوں میں پیدا کی ہے، نشانیاں ہیں اُن لوگوں کے لیے جو (غلط بینی و غلط روی سے) بچنا چاہتے ہیں

Tacikçe: 

Дар омадушуди шабу рӯз ва он чӣ Худо дар осмонҳову замин офаридааст, барои парҳезгорон ибратҳост!

Tatarca: 

Көн белән төннең бер-берсенә хыйлаф булып аллы-артлы килеп-китеп торуларында һәм җирдә вә күкләрдә Аллаһ төзегән нәрсәләрдә, әлбәттә, Аллаһ ґәзабыннан курыккан кешеләр өчен гыйбрәтләр һәм вәгазьләр бар.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya pada pertukaran malam dan siang itu dan pada apa yang diciptakan Allah di langit dan di bumi, benar-benar terdapat tanda-tanda (kekuasaan-Nya) bagi orang-orang yang bertakwa.

Amharca: 

ሌሊትና ቀን በመተካካታቸው አላህም በሰማያትና በምድር ውስጥ በፈጠረው ሁሉ ለሚጠነቀቁ ሕዝቦች ምልክቶች አሉ፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக இரவு பகல் (ஒன்றன் பின் ஒன்றாக தொடர்ச்சியாக) மாறி மாறி வருவதிலும், வானங்கள்; இன்னும், பூமியில் அல்லாஹ் படைத்திருப்பவற்றிலும் அல்லாஹ்வை அஞ்சுகின்ற மக்களுக்கு உறுதியாக (பல) அத்தாட்சிகள் உள்ளன.

Korece: 

실로 낮과 밤을 달리한 것과 하나님이 창조하신 모든 것도 그 분을 공경하는 자들을 위한 예중 이라

Vietnamca: 

Quả thật, trong sự luân phiên của đêm và ngày, và trong những gì mà Allah đã tạo ra trong các tầng trời và trái đất đều là những dấu hiệu (chứng minh quyền năng của Allah) dành cho những người ngoan đạo (ngay chính, sợ Allah).

Rubu tag: 

Hizb tag: