Arapça:
الْأَعْرَابُ أَشَدُّ كُفْرًا وَنِفَاقًا وَأَجْدَرُ أَلَّا يَعْلَمُوا حُدُودَ مَا أَنزَلَ اللَّهُ عَلَىٰ رَسُولِهِ ۗ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
Çeviriyazı:
el'a`râbü eşeddü küfrav venifâḳav veecderu ellâ ya`lemû ḥudûde mâ enzele-llâhü `alâ rasûlih. vellâhü `alîmün ḥakîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bedeviler inkâr ve münafıklık bakımından daha beterdirler. Bununla beraber Allah'ın, Resulüne indirdiği (hükümlerin) sınırlarını bilmemeye daha yatkındırlar. Allah alîmdir, hakîmdir,
Diyanet İşleri:
Bedevilerin küfür ve nifakları her yönden, daha ileridir. Allah'ın, Peygamberine indirdiğinin sınırlarını bilmemek, onlara daha layıktır. Allah bilendir, hakimdir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bedeviler, kafirlik ve münafıklık bakımından şehirlilerden beterdir ve Allah'ın, Peygamberine indirdiği hükümlerin sınırlarını daha ziyade bilmezler, buna daha fazla onlar layıktır ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Şaban Piriş:
Bedevilerin küfür ve nifakları daha ileridir. Allah’ın Rasûlü'ne indirdiğinin sınırlarını bilmemeye daha yatkındırlar. Allah Alim'dir, Hakim'dir.
Edip Yüksel:
Araplar inkarcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. ALLAH'ın elçisine indirdiğini tanımamaya da en yakındırlar. ALLAH Bilendir, Bilgedir.
Ali Bulaç:
Bedeviler inkar ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah'ın elçisine indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha 'yatkın ve elverişlidir.' Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Suat Yıldırım:
Bedevîler inkâr ve münafıklıkta şehirlilerden daha şiddetli;Allah'ın, Resulüne indirdiği hükümleri tanımamaya daha yatkındırlar.Allah her şeyi bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir. [12,109]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bedeviler, küfürce ve nifakça daha galizdirler. Ve Allah Teâlâ´nın Resûlüne indirmiş olduğu şeyin hududunu bilmemeğe daha layıktırlar. Allah Teâlâ ise alîmdir, hakîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Çöl Arapları; küfür, parçalanma/ikiyüzlülük yönünden daha şiddetli; Allah'ın resulüne indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
Bekir Sadak:
Savastan geri kalanlarin bir kismi da, suclarini itiraf ettiler. Onlar iyi isi kotuyle karistirmislardi. Allah´in onlarin tevbesini kabul etmesi umulur
İbni Kesir:
Bedeviler
Adem Uğur:
Bedevîler, kâfirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah´ın Resûlüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.
İskender Ali Mihr:
Bedevî Araplar, küfür (inkâr) ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah´ın Resûl´üne indirdiği şeylerin sınırlarını bilmemeye daha yatkındırlar. Ve Allah
Celal Yıldırım:
Bedeviler küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidirler ve Allah´ın Peygamberine indirdiği (dini hükümlerin) sınırlarını bilmemeye, tanımamaya daha yatkın ve uyumludurlar. Allah her şeyi bilen, her şeyi hikmetle yürütendir.
Tefhim ul Kuran:
Bedeviler, küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Allah´ın Resulüne indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha ´yatkın ve elverişlidir.´ Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
Fransızca:
Les Bédouins sont plus endurcis dans leur impiété et dans leur hypocrisie, et les plus enclins à méconnaître les préceptes qu'Allah a révélés à Son messager. Et Allah est Omniscient et Sage.
İspanyolca:
Los beduinos son los más infieles, los más hipócritas y los más propensos a ignorar las leyes contenidas en la revelación de Alá a Su Enviado. Alá es omnisciente, sabio.
İtalyanca:
I beduini sono i più ostinati nella miscredenza e nell'ipocrisia, i più pronti a disconoscere le leggi che Allah ha fatto scendere sul Suo Messaggero. Allah è sapiente, saggio.
Almanca:
Die Wüstenaraber betreiben noch mehr Kufr und Nifaq und ihnen gebührt noch mehr, die Schranken dessen nicht zu kennen, was ALLAH Seinem Ge- 1 sandten hinabsandte. Und ALLAH ist allwissend, allweise.
Çince:
游牧的阿拉伯人是更加不信的,是更加伪信的,是更不能明白真主降示其使者的法度的。真主是全知的,是至睿的。
Hollandaca:
De Arabieren van de woestijn zijn nog hardnekkiger in hun ongeloof en hunne huichelarij; en het is gemakkelijker voor hen, onbekend te zijn met de bevelen van hetgeen God Zijnen gezant heeft nedergezonden en God is alwetend en wijs.
Rusça:
Бедуины оказываются самыми упорными в неверии и лицемерии. Они больше других не признают ограничений, которые Аллах ниспослал Своему Посланнику. Воистину, Аллах - Знающий, Мудрый.
Somalice:
Reer baadiyahaa ugu daran Gaalnimada iyo Munaafaqnimada, mudanna inayna waxba ka ogayn xuduudda (Soohdimaha) waxa Eebe ku soo Dejiyey Rasuulkiisa, Eebena waa oge fal san.
Swahilice:
Mabedui wamezidi sana katika ukafiri na unaafiki, na wameelekea zaidi kutojua mipaka ya aliyo yateremsha Mwenyezi Mungu juu ya Mtume wake. Na Mwenyezi Mungu ni Mjuzi Mwenye hikima.
Uygurca:
ئەئرابىلارنىڭ كۇفرى ۋە مۇناپىقلىقى تېخىمۇ زىيادىدۇر، اﷲ پەيغەمبىرىگە نازىل قىلغان شەرىئەت ئەھكاملىرىنى بىلمەسلىككە ئۇلار ئەڭ لايىقتۇر، اﷲ (مەخلۇقاتنىڭ ئەھۋالىنى) بىلگۈچىدۇر، ھېكمەت بىلەن ئىش قىلغۇچىدۇر
Japonca:
(遊牧の)アラビア人の不信心と偽善はもっと甚だしく,かれらはアッラーが使徒に下された掟に就いては,まったく無知である。だがアッラーは全知にして英明であられる。
Arapça (Ürdün):
«الأعراب» أهل البدو «أشدُّ كفرا ونفاقا» من أهل المدن لجفائهم وغلظ طباعهم وبعدهم عن سماع القرآن «وأجدر» أولى «أ» ن أي بأن «لا يعلموا حدود ما أنزل الله على رسوله» من الأحكام والشرائع «والله عليم» بخلقه «حكيم» في صنعه بهم.
Hintçe:
(ये) अरब के गॅवार देहाती कुफ्र व निफाक़ में बड़े सख्त हैं और इसी क़ाबिल हैं कि जो किताब ख़ुदा ने अपने रसूल पर नाज़िल फरमाई है उसके एहक़ाम न जानें और ख़ुदा तो बड़ा दाना हकीम है
Tayca:
บรรดาอาหรับชนบทนั้น เป็นพวกปฏิเสธศรัทธาและพวกกลับกลอกที่ร้ายกาจที่สุด และเป็นการสมควรยิ่งแล้ว ที่พวกเขาจะไม่รู้ขอบเขตในสิ่งที่อัลลอฮ์ทรงประทานให้แก่ร่อซูลของพระองค์และอัลลออ์นั้นเป็นผู้ทรงรอบรู้ ผู้ทรงปรีชาญาณ
İbranice:
שוכני המדבר הם הכופרים והצבועים ביותר, וסביר יותר שלא יכירו את החוקים שאלוהים הוריד על שליחו, ואלוהים הוא היודע והחכם
Hırvatça:
Beduini su u nevjerovanju i licemjerju žešći, i najpriličnije je da ne poznaju propise koje Allah Svome Poslaniku objavljuje. A Allah je Onaj Koji sve zna i mudar je.
Rumence:
Beduinii sunt cei mai aprigi în tăgadă şi făţărnicie şi cei mai porniţi să nu recunoască hotarele pe care le-a pogorât Dumnezeu asupra trimisului Său. Dumnezeu este Ştiutor, Înţelept.
Transliteration:
AlaAArabu ashaddu kufran wanifaqan waajdaru alla yaAAlamoo hudooda ma anzala Allahu AAala rasoolihi waAllahu AAaleemun hakeemun
Türkçe:
Çöl Arapları; küfür, parçalanma/ikiyüzlülük yönünden daha şiddetli; Allah'ın resulüne indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamaya daha yatkındırlar. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
Sahih International:
The bedouins are stronger in disbelief and hypocrisy and more likely not to know the limits of what [laws] Allah has revealed to His Messenger. And Allah is Knowing and Wise.
İngilizce:
The Arabs of the desert are the worst in Unbelief and hypocrisy, and most fitted to be in ignorance of the command which Allah hath sent down to His Messenger: But Allah is All-knowing, All-Wise.
Azerbaycanca:
Bədəvilər küfr və nifaq baxımından daha pis (qəliz) və Allahın öz Peyğəmbərinə nazil etdiyi hökmləri (cahillikləri üzündən) bilməməyə (başa düşməməyə) daha layiqdirlər. Allah (hər şeyi) biləndir, hikmət sahibidir!
Süleyman Ateş:
Bedevi Araplar, küfür ve iki yüzlülükçe daha yaman ve Allah'ın, Elçisine indirdiği şeylerin sınırlarını tanımamağa daha müsaittirler. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet Vakfı:
Bedeviler, kafirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah'ın Resulüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.
Erhan Aktaş:
Bedevi Araplar, küfür(1) ve nifakta(2) daha katıdırlar. Allah’ın Resûl’üne indirdiği sınırları tanımamaya daha yatkındırlar. Allah, Her Şeyi Bilen’dir, En İyi Hüküm Veren’dir.
Kral Fahd:
Bedevîler, kâfirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah'ın Rasûlüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır. Allah hakkıyla bilendir, hikmet sahibidir.
Hasan Basri Çantay:
Bedeviler küfür ve nifak bakımından (şehirlilerden) daha beterdir. Allahın, Resulü üzerine indirdiği (hükümler) in sınırlarını bilmemeleri de daha çok onlara lâyıkdır. Allah kemâliyle bilendir, tam bir hüküm ve hikmet saahibidir.
Muhammed Esed:
Bedeviler (arasındaki ikiyüzlüler) hakkı tanımaktan kaçınma tavırlarında ve ikiyüzlü davranışlarında (yerleşik insanlardan) daha ısrarlıdırlar; ve Allahın, Elçisine indirdiği öğretinin sınırlarını görmezden gelmek, (başkalarına göre) onlardan daha çok beklenen bir haldir. (Allah böyle diyorsa, bu böyledir) çünkü Allah her hükmünde ince, derin bir gerçeğe işaret eden mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir.
Gültekin Onan:
Bedeviler küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidir. Tanrı´nın elçisine indirdiği sınırları bilmemeye de onlar daha ´yatkın ve elverişlidir.´ Tanrı bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Ali Fikri Yavuz:
Bedevî’ler, küfür ve nifak bakımından daha şiddetlidirler. Bununla beraber, Allah’ın, Rasûlüne indirdiği hükümlerin sınırını bilmemeye daha lâyıktırlar. Allah her şeyi kemaliyle bilicidir, hükmünde hikmet sahibidir.
Portekizce:
Os beduínos são mais incrédulos e hipócritas, e mais propensos a ignorarem os preceitos que Deus revelou ao seuMensageiro. E Deus é Sapiente, Prudentíssimo.
İsveççe:
[Många] ökenaraber går längre i förnekandet av sanningen och i hyckleriet [än de bofasta]; det är förklarligt att de inte så noga känner till de gränser som Gud har uppenbarat för Sitt Sändebud. Gud är allvetande, vis.
Farsça:
بادیه نشینانِ [جزیرة العرب به سبب دوری از علم، دانش، فرهنگ و بینش] در کفر و نفاق [از دیگران] سخت تر و به جاهل بودن به احکام و حدود آنچه را خدا بر پیامبرش نازل کرده سزاوارترند، و خدا دانا و حکیم است.
Kürtçe:
عەرەبە دەشتەکیەکان بێ بڕوایی و دوو ڕووییان بەھێز ترە و شایستەترن کە نەزانن ئەو سنوورانەی خوا ناردوویەتیە خوارەوە بۆ سەر پێغەمبەرەکەی ﷺ وە خوا زانا وکاردروستە
Özbekçe:
Аъробийлар куфр ва нифоқда ашаддийроқ ва Аллоҳ Ўз Пайғамбарига нозил қилган нарсанинг чегараларини билмасликка лойиқроқдирлар. Аллоҳ билгувчи ва ҳикматли зотдир. (Оятда аъробийларнинг асл табиатлари васф қилинмоқда. Улар ўзлари яшаб турган муҳитга мослашиб қолганлар. Улар куфр ва нифоқда ашаддий бўладилар. Аъробийлар шафқатсиз табиий шароитда узоқ яшагани учун кўнгли қаттиқ, қўпол табиатли бўлиб қоладилар. Яна бунга ўхшаган сабаблар жуда ҳам кўп бўлиши мумкин.)
Malayca:
Orang-orang A'raab lebih keras kufurnya dan sikap munafiknya, dan sangatlah patut mereka tidak mengetahui batas-batas (dan hukum-hukum Syarak) yang diturunkan oleh Allah kepada RasulNya. Dan (ingatlah) Allah Maha Mengetahui, lagi Maha Bijaksana.
Arnavutça:
Beduinët janë mohuesit dhe hipokritët më të mëdhenj (se tjerët) dhe është e kuptueshme, që nuk i njohin dispozitat që ia ka shpallur Perëndia – Pejgamberit të Tij. E, Perëndia, është i Plotëdijshëm dhe i Gjithëdijshëm.
Bulgarca:
Бедуините са най-силни по неверие и лицемерие, и най-склонни да не проумеят границите на онова, което Аллах низпосла на Своя Пратеник. Аллах е всезнаещ, премъдър.
Sırpça:
Бедуини су жешћи у неверовању и лицемерству, и најприличније је да не познају прописе које Аллах објављује Своме Посланику. А Аллах све зна и мудар је.
Çekçe:
Kočovní Arabové jsou nejhorší v nevěře a v pokrytectví a nejvíce nakloněni přehlížet omezení, jež Bůh seslal poslu Svému. A Bůh je vševědoucí, moudrý.
Urduca:
یہ بدوی عرب کفر و نفاق میں زیادہ سخت ہیں اور ان کے معاملہ میں اس امر کے امکانات زیادہ ہیں کہ اس دین کے حدود سے نا واقف رہیں جو اللہ نے اپنے رسول پر نازل کیا ہے اللہ سب کچھ جانتا ہے اور حکیم و دانا ہے
Tacikçe:
Арабҳои бодиянишин кофиртару мунофиқтар аз дигаронанд ва ба бехабарӣ аз ҳукмҳое, ки Худо бар паёмбараш нозил кардааст, сазовортаранд. Ва Худо донову ҳаким аст!
Tatarca:
Бәдәвий ґәрәбләре, көферлектә вә монафикълыкта тагы да куәтлерәкләр һәм алар Аллаһ Үзенең расүленә иңдергән хөкемнәрне белмәскә бик лаеклыдыр, чөнки алар кырда яшиләр. Аллаһ белеп эш кылучы вә гадел хөкем итүче.
Endonezyaca:
Orang-orang Arab Badwi itu, lebih sangat kekafiran dan kemunafikannya, dan lebih wajar tidak mengetahui hukum-hukum yang diturunkan Allah kepada Rasul-Nya. Dan Allah Maha mengetahui lagi Maha Bijaksana.
Amharca:
አዕራቦች በክህደትና በንፍቅና በጣም የበረቱ፤ አላህም በመልክተኛው ላይ ያወረደውን ሕግጋት ባለማወቅ የተገቡ ናቸው፡፡ አላህም ዐዋቂ ጥበበኛ ነው፡፡
Tamilce:
கிராம அரபிகள் நிராகரிப்பிலும் நயவஞ்சகத்திலும் மிகக் கடுமையானவர்கள். இன்னும், அல்லாஹ் தன் தூதர் மீது இறக்கியவற்றின் சட்டங்களை அவர்கள் அறியாதவர்கள் என்று சொல்வதற்கு மிகத் தகுதியானவர்கள். அல்லாஹ் நன்கறிந்தவன், மகா ஞானவான் ஆவான்.
Korece:
사막 유목민도 믿지 아니함 과 위선함이 더하여 하나님이 선 지자에게 계시한 범주를 알지 못하는 문맹인 이었더라 그러나 하나님은 아심과 지혜로 충만하심이라
Vietnamca:
Dân Ả-rập du mục là những kẻ vô đức tin và giả tạo hơn (bất cứ ai khác), họ hầu như không biết gì đến giới luật mà Allah đã truyền xuống cho Sứ Giả của Ngài. Quả thật, Allah là Đấng Hằng Biết, Đấng Chí Minh.
Ayet Linkleri: