Arapça:
لَّهُمْ عَذَابٌ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا ۖ وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَشَقُّ ۖ وَمَا لَهُم مِّنَ اللَّهِ مِن وَاقٍ
Çeviriyazı:
lehüm `aẕâbün fi-lḥayâti-ddünyâ vele`aẕâbü-l'âḫirati eşeḳḳ. vemâ lehüm mine-llâhi miv vâḳ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlara dünya hayatında bir azap vardır. Ahiret azabı ise elbette daha çetindir. Onları Allah'dan koruyacak da yoktur.
Diyanet İşleri:
Onlara, dünya hayatında azap vardır, ahiret azabı ise daha çetindir. Allah'a karşı onları bir koruyan da yoktur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlara dünya hayatında azap var, ahiret azabıysa daha da ağırdır ve onları Allah'tan koruyacak kimse de yoktur.
Şaban Piriş:
Onlara, dünya hayatında azap vardır, ahiret azabı ise daha çetindir. Onları Allah’tan (azabından) koruyacak yoktur.
Edip Yüksel:
Onlar dünya hayatında azap hakketmişlerdir. Ahiret azabı ise daha kötüdür. Onları ALLAH'tan kimse kurtaramaz.
Ali Bulaç:
Dünya hayatında onlar için bir azap vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur. Onları Allah'tan (kurtaracak) hiçbir koruyucu da yoktur.
Suat Yıldırım:
Onlara dünya hayatında bir azap vardır âhiret azabı ise daha çok çetindir. Onları Allah'ın elinden kurtaracak kimse de yoktur. [89,25-26; 25,11-15]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Onlar için dünya hayatında bir azap vardır. Ahiret azabı ise elbette daha meşakkatlidir ve onlar için Allah´tan hiçbir koruyucu da yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk:
Dünya hayatında bir azap var onlar için; âhiret azabı ise çok daha şiddetlidir. Onları Allah'a karşı koruyacak kimse de yoktur.
Bekir Sadak:
Allah diledigi siler, diledigini birakir
İbni Kesir:
Onlara
Adem Uğur:
Dünya hayatında onlara sadece bir azap vardır. Ahiret azabı ise daha şiddetlidir. Onları Allah´tan (onun azabından) koruyacak kimse de yoktur.
İskender Ali Mihr:
Onlar için dünya hayatında bir azap vardır ve ahiretin azabı daha da meşakkatlidir. Ve onların Allah´tan (Allah´ın azabından) koruyan bir koruyucusu yoktur.
Celal Yıldırım:
Onlara Dünya hayatında azâb vardır. Âhiret azabı ise daha ağır ve daha üzücüdür. Onları Allah´ın (adaletinden) koruyacak bir kimse de yoktur.
Tefhim ul Kuran:
Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur. Onları Allah´tan (kurtaracak) hiç bir koruyucu da yoktur.
Fransızca:
Un châtiment les atteindra dans la vie présente. Le châtiment de l'au-delà sera cependant plus écrasant et ils n'auront nul protecteur contre Allah.
İspanyolca:
Tendrán un castigo en la vida de acá, pero en la otra tendrán un castigo más penoso. No tendrán quien les proteja contra Alá.
İtalyanca:
Saranno castigati in questa vita, ma il castigo dell'altra vita sarà schiaccian- te e non avranno difensore alcuno all'infuori di Allah.
Almanca:
Für sie ist Peinigung im diesseitigen Leben bestimmt. Doch die Peinigung im Jenseits ist noch qualvoller. Und sie haben vor ALLAH keinen Schutz-Gewährenden.
Çince:
他们在今世将受惩罚,后世的惩罚确是更严厉的。他们绝无任何保卫者以抗拒真主。
Hollandaca:
Zij zullen straf in dit leven ondergaan; maar de straf van het volgende leven zal strenger wezen, en er zal niemand zijn om hen tegen God te ondersteunen.
Rusça:
Им уготованы мучения в мирской жизни, но мучения в Последней жизни будут еще более тяжкими, и никто не защитит их от Аллаха.
Somalice:
waxayna mudan cadaab nolosha adduun, cadaabka aakhiraana daran mana u sugna wax Eebe ka Ilaalin.
Swahilice:
Wanayo adhabu katika maisha ya dunia, na adhabu ya Akhera hapana shaka ina mashaka zaidi. Na wala hawatakuwa na wa kuwalinda na Mwenyezi Mungu.
Uygurca:
ئۇلار بۇ دۇنيادا ئازابقا دۇچار بولىدۇ، ئۇلارنى اﷲ نىڭ ئازابىدىن ساقلىغۇچى بولمايدۇ
Japonca:
かれらに対しては,現世の生活でも罰が科せられる。だが来世の懲罰は更に厳しい。かれらはアッラー(の御怒り)に対し,守護者もないのである。
Arapça (Ürdün):
«لهم عذاب في الحياة الدنيا» بالقتل والأسر «ولعذاب الآخرة أشق» أشد منه «ومالهم من الله» أي عذابه «من واق» مانع.
Hintçe:
इन लोगों के वास्ते दुनियावी ज़िन्दगी में (भी) अज़ाब है और आख़िरत का अज़ाब तो यक़ीनी और बहुत सख्त खुलने वाला है (और) (फिर) ख़ुदा (के ग़ज़ब) से उनको कोई बचाने वाला (भी) नहीं
Tayca:
สำหรับพวกเขาจะได้รับการลงโทษในชีวิตของโลกนี้ และแน่นอนการลงโทษในปรโลกนั้นร้ายแรงกว่า และสำหรับพวกเขาไม่มีผู้คุ้มกันจาก (การลงโทษของ) อัลลอฮได้
İbranice:
הם ייענשו בעולם הזה, והעונש של העולם הבא קשה יותר, ולא יהיה להם שום מגן מפני אלוהים
Hırvatça:
Oni će u životu na dunjaluku patiti, ali će patnja na ahiretu sigurno teža biti; od Allaha ih niko neće odbraniti.
Rumence:
Încă în Viaţa de Acum, o osândă îi va lovi pe cei care tăgăduiesc, însă osânda din Viaţa de Apoi va fi mult mai crâncenă, şi nu vor avea nici un oblăduitor afară de Dumnezeu.
Transliteration:
Lahum AAathabun fee alhayati alddunya walaAAathabu alakhirati ashaqqu wama lahum mina Allahi min waqin
Türkçe:
Dünya hayatında bir azap var onlar için; âhiret azabı ise çok daha şiddetlidir. Onları Allah'a karşı koruyacak kimse de yoktur.
Sahih International:
For them will be punishment in the life of [this] world, and the punishment of the Hereafter is more severe. And they will not have from Allah any protector.
İngilizce:
For them is a penalty in the life of this world, but harder, truly, is the penalty of the Hereafter: and defender have they none against Allah.
Azerbaycanca:
Onlar dünyada əzaba düçar olacaqlar. Axirət əzabı isə daha məşəqqətlidir. Onları Allahdan (Allahın əzabından) qurtaran olmaz.
Süleyman Ateş:
Dünya hayatında onlar için azab vardır, ahiret azabı ise daha zordur. Onları Allah(ın azabın)dan koruyacak kimse de yoktur.
Diyanet Vakfı:
Dünya hayatında onlara sadece bir azap vardır. Ahiret azabı ise daha şiddetlidir. Onları Allah'tan (onun azabından) koruyacak kimse de yoktur.
Erhan Aktaş:
Onlara dünya hayatında bir azâp vardır. Âhiret azâbı ise daha zordur. Onları Allah’ın azâbından koruyabilecek bir koruyucuları da yoktur.
Kral Fahd:
Dünya hayatında onlara sadece bir azap vardır. Ahiret azabı ise daha şiddetlidir. Onları Allah'tan (onun azabından) koruyacak kimse de yoktur.
Hasan Basri Çantay:
(Bu) dünyâ hayaatında onların hakkı azâbdır. Âhiret azabı ise daha zorludur. Onlar için Allahdan (Allahın azabından kurtaracak) hiç bir koruyucu da yokdur.
Muhammed Esed:
Böyleleri için dünya hayatında zaten bir azap vardır; ahiretteki azapsa daha da çetin olacak. Ve onlar Allah´a karşı kendilerini koruyacak kimse de bulamayacaklar.
Gültekin Onan:
Dünya hayatında onlar için bir azab vardır, ahiretin azabı ise daha zorludur. Onları Tanrı´dan (kurtaracak) hiç bir koruyucu da yoktur.
Ali Fikri Yavuz:
Onlara dünya hayatında bir azap vardır. Ahiret azabı ise elbet daha çetindir, onları Allah’dan koruyacak (azabından kurturacak) da yoktur.
Portekizce:
Sofrerão um castigo na vida terrena; porém, o do outro mundo será mais severo ainda e não terão defensor algum, anteDeus.
İsveççe:
De skall straffas i detta liv, men det eviga straffet är en svårare plåga; och ingen kommer att skydda dem mot Gud.
Farsça:
برای آنان در زندگی دنیا عذابی است، و مسلماً عذاب آخرت سخت تر و پر مشقت تر است، و آنان را هیچ حافظ و نگه دارنده ای [از عذاب خدا] نیست.
Kürtçe:
ئەوانە لە ژیانی دونیادا سزایان بۆ ھەیە وە بەڕاستی سزای ڕۆژی دوایی سەخترو گرانترە وە بێگومان ھیچ پارێزەرێک نیە بۆ ئەوان لە (سزای) خوا
Özbekçe:
Уларга бу дунё ҳаётида азоб бор. Албатта, охират азоби машаққатлироқ. Улар учун Аллоҳдан сақловчи бўлмас.
Malayca:
Mereka beroleh azab dalam kehidupan dunia, dan sesungguhnya azab hari akhirat lebih menyeksakan lagi; dan tiadalah bagi mereka, sesiapapun yang dapat melindungi mereka dari azab Allah itu.
Arnavutça:
Për ta ka dënim në këtë jetë, por dënimi në jetën tjetër, me siguri, është edhe më i ashpër, dhe për ta, s’ka mbrojtës nga dënimi i Perëndisë.
Bulgarca:
За тях има мъчение в земния живот, а мъчението на отвъдния е още по-тежко. И нямат закрилник пред Аллах.
Sırpça:
Они ће да пате у животу на овом свету, али ће патња на оном свету сигурно да буде тежа; нико неће да их одбрани од Аллаха.
Çekçe:
Pro ně je určen trest v životě pozemském; avšak trest v životě budoucím bude ještě horší a nebudou mít proti Bohu ochránce žádného.
Urduca:
ایسے لوگوں کے لیے دنیا کی زندگی ہی میں عذاب ہے، اور آخرت کا عذاب اُس سے بھی زیادہ سخت ہے کوئی ایسا نہیں جو اُنہیں خدا سے بچانے والا ہو
Tacikçe:
Дар ин зиндагии дунё ба азобе гирифтор оянд ва азоби охират сахттар аст ва онҳоро ҳеҷ нигаҳдорандае аз азоби Худо нест!
Tatarca:
Аларга дөньяда ук ґәзаб булыр, әмма ахирәт ґәзабы катырак, Аллаһ ґәзабыннан аларны саклап калучы булмас.
Endonezyaca:
Bagi mereka azab dalam kehidupan dunia dan sesungguhnya azab akhirat adalah lebih keras dan tak ada bagi mereka seorang pelindungpun dari (azab) Allah.
Amharca:
ለእነሱ በቅርቢቱ ሕይወት ቅጣት አላቸው፡፡ የመጨረሻይቱም (ዓለም) ቅጣት በጣም የበረታ ነው፡፡ ለእነሱም ከአላህ (ቅጣት) ምንም ጠባቂ የላቸውም፡፡
Tamilce:
அவர்களுக்கு உலக வாழ்க்கையில் தண்டனை உண்டு. இன்னும், (அவர்களுக்கு) மறுமையின் தண்டனைதான் மிகச் சிரமமாக இருக்கும். மேலும், அல்லாஹ்விடமிருந்து அவர்களை பாதுகாப்பவர் எவரும் இல்லை.
Korece:
그들은 현세에서도 벌을 받 을 뿐만 아니라 내세에서의 벌은 더욱 고통스러우며 하나님께 대 항하여 보호할 자가 아무도 없노라
Vietnamca:
Chúng sẽ bị trừng phạt ở cuộc sống trần gian này (và cả ở Đời Sau), nhưng sự trừng phạt ở Đời Sau còn khủng khiếp hơn. Và chúng sẽ không được ai cứu giúp.
Ayet Linkleri: