Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

13

Sûredeki Ayet No: 

19

Ayet No: 

1726

Sayfa No: 

252

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ أَفَمَن يَعْلَمُ أَنَّمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ الْحَقُّ كَمَنْ هُوَ أَعْمَىٰ ۚ إِنَّمَا يَتَذَكَّرُ أُولُو الْأَلْبَابِ

Çeviriyazı: 

efemey ya`lemü ennemâ ünzile ileyke mir rabbike-lḥaḳḳu kemen hüve a`mâ. innemâ yeteẕekkeru ülü-l'elbâb.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şimdi Rabbinden sana indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen bir kimse, kör olan bir kimse gibi olur mu? Fakat bunu ancak üstün akıllı ve temiz vicdanlı kimseler idrak ederler.

Diyanet İşleri: 

Sana Rabbinden indirilenin gerçek olduğunu bilen kimse, onu bilmeyen köre benzer mi? Ancak akıl sahipleri ibret alırlar.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bunların, sana bir gerçek olarak Rabbinden indirildiğini bilen kişi, o kör adama benzer mi? Şüphe yok ki ancak aklı, anlayışı, olanlar, düşünüp ibret alırlar.

Şaban Piriş: 

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, onu bilmeyen köre benzer mi? Ancak akıl sahipleri bunu öğüt alırlar

Edip Yüksel: 

Sana indirilenin gerçek olduğunu bilen biri, görmeyen gibi midir? Ancak akıl sahipleri öğüt alır.

Ali Bulaç: 

Peki, sana Rabbinden indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen kişi, o görmeyen (a'ma) gibi midir? Ancak temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünebilirler.

Suat Yıldırım: 

Şimdi, Rabbinden sana indirilen vahyin hak ve gerçek olduğunu bilenle kör hiç bir olur mu? Ancak akıl sahibi kimseler düşünüp ibret alırlar. [6,115; 59,20; 11,1]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ya o kimse ki, sana Rabbinden indirilmiş olanın şüphesiz hak olduğunu bilir, o âmâ olan kimse gibi midir? Ancak akıl sahipleri idrak ederler.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kişi, kör olan biriyle aynı mıdır? Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır.

Bekir Sadak: 

13:22

İbni Kesir: 

Şimdi, Rabbından sana indirilenin gerçek olduğunu bilen

Adem Uğur: 

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (inkâr eden) kör kimse gibi olur mu? (Fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar.

İskender Ali Mihr: 

Öyleyse sana Rabbinden indirilenin hak olduğunu bilen kimse, âmâ olan (görmeyen) kimse gibi midir? Fakat ulul´elbab (Allah´ın sırlarının ve daimî zikrin sahipleri), tezekkür eder.

Celal Yıldırım: 

Sana Rabbinden indirilen şeyin gerçekten hak olduğunu bilen kimse, (onu göremiyen) kör gibi midir ? Ancak sağduyu sahipleri düşünüp gerçeği anlarlar.

Tefhim ul Kuran: 

Peki, sana Rabbinden indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen kişi, o görmeyen (a´ma) gibi midir? Ancak temiz akıl sahipleri öğüt alıp düşünebilirler.

Fransızca: 

Celui qui sait que ce qui t'est révélé de la part de ton Seigneur est la vérité, est-il semblable à l'aveugle ? Seuls les gens doués d'intelligence réfléchissent bien,

İspanyolca: 

Quien sepa que lo que tu Señor te ha ir; revelado es la Verdad, ¿será como el ciego? Sólo se dejan amonestar los dotados de intelecto.

İtalyanca: 

Colui che sa che ciò che ti è stato rivelato da parte del tuo Signore è la verità è forse come colui che è cieco? In verità riflettono solo coloro che sono dotati d'intelletto,

Almanca: 

Ist derjenige, der weiß, daß dir von deinem HERRN nichts außer der Wahrheit hinabgesandt wurde, etwa gleich demjenigen, der blind ist?! Doch nur die verständigen Menschen besinnen sich.

Çince: 

从你的主降示你的,正是真理,难道认识这个道理者跟盲人是一样的吗?唯有理智菩才能记住。

Hollandaca: 

Zal dus hij, die weet wat hem van zijnen Heer werd nedergezonden waarheid is, gelijkelijk worden beloond als hij die blind is? Alleen de voorzichtigen zullen nadenken.

Rusça: 

Разве тот, кто знает, что ниспосланное тебе является истиной, может быть подобен слепцу? Воистину, поминают это только обладающие разумом,

Somalice: 

cid og in waxa laggaga soo dejiyey xagga Eebahaa uu xaq yahay ma la midbaa mid indho la', waxaa uun waantooma kuwa caqliga leh.

Swahilice: 

Je! Anaye jua ya kwamba yaliyo teremshwa kwako kutoka kwa Mola wako Mlezi ni Haki ni sawa na aliye kipofu? Wenye akili ndio wanao zingatia,

Uygurca: 

(ئى مۇھەممەد!) پەرۋەردىگارىڭ تەرىپىدىن ساڭا نازىل قىلىنغان نەرسىنىڭ ھەق ئىكەنلىكىنى بىلىدىغان ئادەم (ھەقنى كۆرمەيدىغان دىلى) كور ئادەم بىلەن ئوخشاش بولامدۇ؟ (اﷲ نىڭ ئايەتلىرىدىن) پەقەت ئەقىل ئىگىلىرىلا پەند - نەسىھەت ئالىدۇ

Japonca: 

主からあなたに下されたものが,真理であることを知る者と,(盲人が物を見られないように) 物事を見られない者と同じ(ように報いられる)であろうか。心ある者だけが,訓戒を受け入れることが出来る。

Arapça (Ürdün): 

ونزل في حمزة وأبي جهل «أفمن يعلم أنما أنزل إليك من ربك الحق» فآمن به «كمن هو أعمى» لا يعلمه ولا يؤمن به لا «إنما يتذكر» يتعظ «أولوا الألباب» أصحاب العقول.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) भला वह शख़्श जो ये जानता है कि जो कुछ तुम्हारे परवरदिगार की तरफ से तुम पर नाज़िल हुआ है बिल्कुल ठीक है कभी उस शख़्श के बराबर हो सकता है जो मुत्तलिक़ (पूरा) अंधा है (हरगिज़ नहीं)

Tayca: 

ดังนั้น ผู้ที่รู้ว่าแท้จริงสิ่งที่ถูกประทานแก่เจ้าจากพระเจ้าของเจ้านั้นเป็นความจริง จะเหมือนกับผู้ที่ตาบอดกระนั้นหรือ? แท้จริงบรรดาผู้มีสติปัญญาเท่านั้นที่จะใคร่ครวญ

İbranice: 

היודע כי מה שהורד אליך (הקוראן) מעם ריבונך הוא הרעם אמת, האם (משלו כמשל) העיוור? אמנם רק בעלי-בינה יבינו

Hırvatça: 

Zar je onaj koji zna da je istina ono što ti se objavljuje od Gospodara tvoga kao onaj koji je slijep?! A pouku primaju samo oni koji razum imaju,

Rumence: 

Cel care ştie că ceea ce ţi-a fost pogorât de la Domnul tău este adevărul ar putea fi asemenea orbului? Chibzuiesc însă doar cei dăruiţi cu minte,

Transliteration: 

Afaman yaAAlamu annama onzila ilayka min rabbika alhaqqu kaman huwa aAAma innama yatathakkaru oloo alalbabi

Türkçe: 

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kişi, kör olan biriyle aynı mıdır? Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır.

Sahih International: 

Then is he who knows that what has been revealed to you from your Lord is the truth like one who is blind? They will only be reminded who are people of understanding -

İngilizce: 

Is then one who doth know that that which hath been revealed unto thee from thy Lord is the Truth, like one who is blind? It is those who are endued with understanding that receive admonition;-

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Rəbbindən sənə nazil edilənin (Qur’anın) haqq olduğunu bilən kimsə (haqqı görməyən) korla eyni ola bilərmi? Yalnız ağıl sahibləri öyüd-nəsihət qəbul edərlər!

Süleyman Ateş: 

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (bunu kabul etmeyen) kör gibi olur mu? Ancak sağduyu sahipleri öğüt alır.

Diyanet Vakfı: 

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (inkar eden) kör kimse gibi olur mu? (Fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar.

Erhan Aktaş: 

Rabb’inden sana indirilenin kesin doğru olduğunu bilen kimse, kör kimse gibi midir? Ancak sağlıklı düşünen akıl sahipleri öğüt alıp gerçeği kavrarlar.

Kral Fahd: 

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (inkâr eden) kör kimse gibi olur mu? (Fakat bunu) ancak akıl sahipleri anlar.

Hasan Basri Çantay: 

Öyle ya, Rabbinden sana indirilenin ancak hak (ve gerçek) olduğunu bilir kimse, o a´maa olan kişi gibi midir? Ancak selîm akılların saahibleridir ki iyice düşünür (idrâk eder).

Muhammed Esed: 

Hem, sana Rabbinden her ne ki indirilmişse, hak olduğunu gören kimseyle (bunu göremeyecek kadar) kör olan kimse bir midir? Bu gerçeği yalnızca akıl ve sağduyu sahipleri hatırdan çıkarmazlar;

Gültekin Onan: 

Peki, sana rabbinden indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen kişi, o görmeyen (a´ma) gibi midir? Ancak temiz akıl sahipleri öğüt alıp düşünebilirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Şimdi, Rabbinden sana inridilenin hakikaten gerçek olduğunu bilir kimse, kör olan (imansız) gibi olur mu? Fakat bunu ancak vicdanı temiz, akıl sahipleri anlar.

Portekizce: 

Acaso, quem está ciente da verdade que tem sido revelada pelo teu Senhor é comparável àqueles que é cego? Só oentendem os sensatos,

İsveççe: 

KAN DEN som vet att det som har uppenbarats för dig av din Herre är sanningen, likställas med den som är blind? Bara de som har förstånd ägnar detta eftertanke,

Farsça: 

آیا کسی که می داند آنچه از سوی پروردگارت بر تو نازل شده حق است، مانند کسی است که [از نظر باطن] نابیناست؟! فقط خردمندان [بینادل] متذکّرِ [حق] می شوند.

Kürtçe: 

جا ئایا کەسێک کە بزانێت ( ژیری بخاتە کار) بەڕاستی ئەوەی نێرراوەتە خوار بۆ تۆ لەلایەن پەروەردگارتەوە ھەق وڕاستە وەک ئەو کەسەیە کە کوێربێت (ژیری خۆی نەخاتە کار و بێ باوەر ِبێت) بێگومان ھەر ئەوانە بیر دەکەنەوە کە خاوەنی ژیرین

Özbekçe: 

Сенга Роббингдан нозил қилинган нарса, албатта, ҳақ эканини биладиган кимса кўр одамга ўхшармиди? Буни, албатта, ақл эгаларигина эслайдилар.

Malayca: 

Maka adakah orang yang mengetahui bahawa Al-Quran yang diturunkan kepadamu dari Tuhanmu itu (wahai Muhammad) perkara yang benar, sama dengan orang yang buta matahatinya? Sesungguhnya orang-orang yang mahu memikirkan hal itu hanyalah orang-orang yang berakal sempurna.

Arnavutça: 

A mos vallë, ai që di se e vërteta që të është shpallë ty nga Zoti yt është njësoj sikur ai që është i verbër? Vetëm të mençurit mendojnë:

Bulgarca: 

И нима онзи, който знае, че низпосланото на теб от твоя Господ е истината, е като онзи, който е сляп? Поучават се само разумните хора,

Sırpça: 

Зар је онај који зна да је истина оно што ти се објављује од твога Господара као онај који је слеп?! А поуку примају само они који имају разум,

Çekçe: 

Je ten, jenž ví, že to, co ti bylo sesláno od Pána tvého, je pravda, podoben slepci? To připomenou si věru lidé rozmyslem nadaní,

Urduca: 

بھلا یہ کس طرح ممکن ہے کہ وہ شخص جو تمہارے رب کی اِس کتاب کو جو اس نے تم پر نازل کی ہے حق جانتا ہے، اور وہ شخص جو اس حقیقت کی طرف سے اندھا ہے، دونوں یکساں ہو جائیں؟ نصیحت تو دانش مند لوگ ہی قبول کیا کرتے ہیں

Tacikçe: 

Оё касе, ки медонад он чӣ аз ҷониби Парвардигорат бар ту нозил шуда ҳақ аст монанди кассет, ки нобиност? Танҳо хирадмандон панд мегиранд

Tatarca: 

Әйә берәү белсә Раббыңнан иңдерелгән Коръәннең хак кәйлеген һәм аның хөкемләрен, бу кеше һичнәрсә күрмәүче сукыр белән бертигез булырмы? Коръәннең мәгънәсен аңлап вәгазьләнер фәкать саф гакыллы кешеләр генә.

Endonezyaca: 

Adakah orang yang mengetahui bahwasanya apa yang diturunkan kepadamu dari Tuhanmu itu benar sama dengan orang yang buta? Hanyalah orang-orang yang berakal saja yang dapat mengambil pelajaran,

Amharca: 

ከጌታህ ወዳንተ የተወረደው እውነት መኾኑን የሚያውቅ ሰው እንደዚያ እርሱ ዕውር እንደኾነው ሰው ነውን የሚገሠጹት የአእምሮ ባለቤቶች ብቻ ናቸው፡፡

Tamilce: 

ஆக, உம் இறைவனிடமிருந்து உமக்கு இறக்கப்பட்டதெல்லாம் உண்மைதான் என்று அறிபவர் (அதை அறியாமல்) குருடராக இருப்பவரைப் போன்று ஆவாரா? (ஆகவே மாட்டார்.) நல்லுபதேசம் பெறுவதெல்லாம் நிறைவான அறிவுடையவர்கள்தான்.

Korece: 

주님으로부터 그대에게 계시된 것이 진리임을 믿는 그가 장님 과 같을 수 있느뇨 단지 이해하는 자만이 기억하고 있음이라

Vietnamca: 

(Hỡi Thiên Sứ Muhammad!) Lẽ nào một người biết những gì được ban xuống cho Ngươi là chân lý (rồi y tin và đi theo) lại giống như một kẻ mù (không nhìn thấy được chân lý)? Quả thật, chỉ những người hiểu biết mới nhận thức và tiếp thu được (điều đó).