Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

9

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

1256

Sayfa No: 

190

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يُبَشِّرُهُمْ رَبُّهُم بِرَحْمَةٍ مِّنْهُ وَرِضْوَانٍ وَجَنَّاتٍ لَّهُمْ فِيهَا نَعِيمٌ مُّقِيمٌ

Çeviriyazı: 

yübeşşiruhüm rabbühüm biraḥmetim minhü veriḍvâniv vecennâtil lehüm fîhâ ne`îmüm müḳîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Rab'leri, onları kendi katından bir rahmet, bir rıza ve bir cennetle müjdeler ki o cennette onlar için bitmez tükenmez nimetler vardır.

Diyanet İşleri: 

Rableri onlara katından bir rahmet, hoşnutluk ve içinde tükenmez nimetler bulunan cennetleri müjdeler. Doğrusu büyük ecir Allah katındadır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Rableri, onları öz rahmetiyle, razılığıyla ve tükenmez nimetleri bulunan cennetlerle müjdeler.

Şaban Piriş: 

Rab’leri, onlara katından bir rahmet, rıza ve içinde devamlı nimetler bulunan, cennetleri müjdeler!

Edip Yüksel: 

Rableri onlara, kendisinden bir rahmet, bir onama ve içinde ebedi nimetlerin bulunduğu cennetleri müjdeler.

Ali Bulaç: 

Rableri onlara Katından bir rahmeti, bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisine sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler.

Suat Yıldırım: 

Onların Rabbi kendilerinin, katından bir rahmete, bir rıdvana ve içinde daimi nimetler bulunan cennetlere gireceklerini müjdeler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onları, Rabbileri kendinden bir rahmet ile ve bir razı olmakla ve cennetler ile müjdeler. Onlar için o cennetlerde ebedî nîmetler vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rableri onlara kendisinden bir rahmet, bir hoşnutluk ve içinde çok değerli/kalıcı nimetlerin bulunduğu cennetler müjdeliyor.

Bekir Sadak: 

Bozgundan sonra Allah, peygamberine, muminlere guvenlik verdi ve gormediginiz askerler indirdi

İbni Kesir: 

Rabbları onlara

Adem Uğur: 

Rableri onlara, tarafından bir rahmet ve hoşnutluk ile, kendileri için, içinde tükenmez nimetler bulunan cennetler müjdeler.

İskender Ali Mihr: 

Rab´leri, kendinden (O´ndan) bir rahmet ile ve bir rıdvan (razı oluş ile) ve cennetler ile onları müjdeler. Onlar için, orada devamlı (daimî) ni´metler vardır.

Celal Yıldırım: 

Rableri, onları kendinden bir rahmet, rıdvân (= ebedî hoşnutluk) ve kendilerini, içinde sonsuz ve devamlı nîmet bulunan Cennetlerle müjdeler.

Tefhim ul Kuran: 

Rableri onlara katından bir rahmeti, bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisine sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler.

Fransızca: 

Leur Seigneur leur annonce de Sa part, miséricorde et agrément, et des Jardins où il y aura pour eux un délice permanent

İspanyolca: 

Su Señor les anuncia Su misericordia y satisfacción, así, como jardines en los que gozarán de delicia sin fin,

İtalyanca: 

Il loro Signore annuncia loro la Sua misericordia e il Suo compiacimento e i Giardini in cui avranno delizia durevole,

Almanca: 

Ihr HERR überbringt ihnen frohe Botschaft: eine Gnade von Ihm, Zufriedenheit und Dschannat, in denen für sie beständige Wonne bestimmt ist.

Çince: 

他们的主以自己的慈恩、喜悦和乐园向他们报喜,他们将在乐园里享受永恒的恩,

Hollandaca: 

Hun Heer zendt hun goede tijdingen van genade, van welwillendheid en van tuinen, waar zij bestendige genoegens zullen smaken.

Rusça: 

Господь обрадует их вестью о Своей милости, Своем довольстве и Райских садах, в которых им уготовано вечное блаженство.

Somalice: 

wuxuu ugu bishaarayn Eebahood naxariis xaggiisa ah, ralli ahaansho iyo jannooyin oy ku mudan dhexdeeda niemo nagaadi ah «Joogto».

Swahilice: 

Mola wao Mlezi anawabashiria rehema zitokazo kwake, na radhi, na Bustani ambazo humo watapata neema za kudumu.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارى ئۇلارغا ئۆزىنىڭ رەھمىتى، رازىلىقى ۋە جەننەتلىرى بىلەن خۇش خەۋەر بېرىدۇ، ئۇلار جەننەتلەردە مەڭگۈلۈك نېمەتكە ئېرىشىدۇ

Japonca: 

主は,親しく慈悲と満悦を与えられ,かれらのために永遠の至福の楽園の吉報を与えられる。

Arapça (Ürdün): 

«يبشرهم ربهم برحمة منه ورضوان وجنات لهم فيها نعيم مقيم» دائم.

Hintçe: 

उनका परवरदिगार उनको अपनी मेहरबानी और ख़ुशनूदी और ऐसे (हरे भरे) बाग़ों की ख़ुशख़बरी देता है जिसमें उनके लिए दाइमी ऐश व (आराम) होगा

Tayca: 

“พระเจ้าของพวกเขาทรงแจ้งข่าวดีแก่พวกเขาด้วยกความกรุณาเมตตาจากพระองค์ และด้วยความปิติยินดี และบรรดาสวนสวรรค์ ด้วยซึ่งในสวนสวรรค์เหล่านั้น พวกเขาจะได้รับสิ่งอำนวยความสุขอันจีรังยั่งยืน

İbranice: 

יבשר להם ריבונם כי יעניק להם מרחמיו ושביעות רצון וגני עדן שבהם להם אושר לעולם ועד

Hırvatça: 

Gospodar njihov im šalje radosni navještaj o milosti Njegovoj i zadovoljstvu, i o džennetskim baščama u kojima će neprekidno uživati.

Rumence: 

Domnul lor le vesteşte o milostivenie de la El, o mulţumire şi Grădinile unde vor afla o necurmată plăcere

Transliteration: 

Yubashshiruhum rabbuhum birahmatin minhu waridwanin wajannatin lahum feeha naAAeemun muqeemun

Türkçe: 

Rableri onlara kendisinden bir rahmet, bir hoşnutluk ve içinde çok değerli/kalıcı nimetlerin bulunduğu cennetler müjdeliyor.

Sahih International: 

Their Lord gives them good tidings of mercy from Him and approval and of gardens for them wherein is enduring pleasure.

İngilizce: 

Their Lord doth give them glad tidings of a Mercy from Himself, of His good pleasure, and of gardens for them, wherein are delights that endure:

Azerbaycanca: 

Rəbbi onları Özündən bir mərhəmət (bağışlanma), razılıq və içərisində onlar üçün tükənməz ne’mətlər olan cənnətlərlə müjdələr.

Süleyman Ateş: 

Rableri onlara, kendisinden bir rahmet, rıza ve içinde sürekli kalacakları ni'meti bol cennetleri müjdeler.

Diyanet Vakfı: 

Rableri onlara, tarafından bir rahmet ve hoşnutluk ile, kendileri için, içinde tükenmez nimetler bulunan cennetler müjdeler.

Erhan Aktaş: 

Rabb’leri, onları, Kendi rahmeti, hoşnutluğu ve içinde tükenmeyen nimetler bulunan Cennetler ile müjdeliyor.

Kral Fahd: 

Rableri onlara, tarafından bir rahmet ve hoşnutluk ile, kendileri için, içinde tükenmez nimetler bulunan cennetler müjdeler.

Hasan Basri Çantay: 

Rableri onlara rahmetini, rızaasını, onlara içlerinde tükenmez ve ebedî bir naîm (ni´met) bulunan cennetleri müjdeler.

Muhammed Esed: 

Rableri onları kendi katından (doğup gelen) bir rahmetle (kendi) hoşnutluğuyla ve (nihayet) kendilerini kesintisiz bir doyum ve mutluluğun beklediği o hasbahçelerle müjdeliyor.

Gültekin Onan: 

rableri onlara katından bir rahmeti, bir hoşnutluğu ve onlar için, kendisine sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeler.

Ali Fikri Yavuz: 

Rableri, onlara, kendinden bir rahmet ve rıza ile, içinde tükenmez nimet bulunan cennetleri müjdeler.

Portekizce: 

O seu Senhor lhes anuncia a Sua misericórdia, a Sua complacência, e lhes proporcionará jardins, onde gozarão de eternoprazer,

İsveççe: 

Deras Herre ger dem det glädjerika budskapet om [Sin] nåd och [Sitt] välbehag och om lustgårdar där Guds gåvor aldrig tryter

Farsça: 

پروردگارشان آنان را نزد خود به رحمت و خشنودی و بهشت هایی که برای آنان در آنها نعمت های پایدار است، مژده می دهد.

Kürtçe: 

پەروەردگاریان موژدەیان دەداتێ بەمیھرەبانی و ڕەزامەندی لەلایەن خۆیەوە ھەروەھا بەھەشتانێکیان بۆ ھەیە نازو نیعمەتی بەردەوام و ھەمیشەیی تێدایە

Özbekçe: 

Роббилари уларга Ўз тарафидан бўлган раҳмат, розилик ва ичида уларга аталган доимий неъматлар бор жаннатларнинг башоратини беради. (Яъни, иймон келтириб, ҳижрат қилиб, моллари ва жонлари билан жиҳодга чиққан бандалар, ана шундай ютуқларга эришадилар.)

Malayca: 

Mereka digembirakan oleh Tuhan mereka dengan pemberian rahmat daripadanya dan keredaan serta Syurga; mereka beroleh di dalam Syurga itu nikmat kesenangan yang kekal.

Arnavutça: 

Ata do t’i sihariqojë Zoti i tyre me mëshirën e Tij dhe kënaqësinë, si dhe me kopshtie, në të cilat ka dhunti të përhershme për ta;

Bulgarca: 

Възрадва ги техният Господ с вест за милосърдие от Него и за благоволение, и за Градини, в които ще имат постоянно блаженство,

Sırpça: 

Господар њихов им шаље радосни наговештај о Његовој милости и задовољству, и о рајским баштама у којима ће непрекидно да уживају.

Çekçe: 

Pán jejich jim oznamuje zvěst radostnou o Svém milosrdenství i zalíbení, a o zahradách, v nichž budou mít trvalé potěšení

Urduca: 

ان کا رب انہیں اپنی رحمت اور خوشنودی اور ایسی جنتوں کی بشارت دیتا ہے جہاں ان کے لیے پائیدار عیش کے سامان ہیں

Tacikçe: 

Парвардигорашон ба раҳмату хушнудии худ ва ба биҳиште, ки дар он неъматҳои ҷовид бошад, хушхабарашон медиҳад.

Tatarca: 

Аллаһу тәгалә үзенең рәхмәтеннән аларга Аллаһуның ризалыгы вә җәннәтләр һәм җәннәтләрдә даими булгучы нигъмәтләр бар дип шатландыра.

Endonezyaca: 

Tuhan mereka menggembirakan mereka dengan memberikan rahmat dari pada-Nya, keridhaan dan surga, mereka memperoleh didalamnya kesenangan yang kekal,

Amharca: 

ጌታቸው ከርሱ በኾነው እዝነትና ውዴታ በገነቶችም ለነሱ በውስጥዋ የማያቋርጥ መጠቀሚያ ያለባት ስትኾን ያበስራቸዋል፡፡

Tamilce: 

அவர்களுடைய இறைவன் தன்னிடமிருந்து (தன்) கருணை; இன்னும், (தனது) பொருத்தம்; இன்னும், சொர்க்கங்களைக் கொண்டு அவர்களுக்கு நற்செய்தி கூறுகிறான். அவற்றில் அவர்களுக்கு நிலையான இன்பம் உண்டு.

Korece: 

그들의 주님께서 그들에게 자비와 기쁨으로 복음을 전하니 천국이 그들의 것이요 그곳에서 영원한 기쁨을 누리리라

Vietnamca: 

Thượng Đế của họ báo tin mừng cho họ về lòng thương xót và sự hài lòng từ nơi Ngài cùng với những Ngôi Vườn Thiên Đàng. Trong đó, họ sẽ có được niềm hạnh phúc vĩnh cửu.