Arapça:
وَلِلَّهِ الْمَشْرِقُ وَالْمَغْرِبُ ۚ فَأَيْنَمَا تُوَلُّوا فَثَمَّ وَجْهُ اللَّهِ ۚ إِنَّ اللَّهَ وَاسِعٌ عَلِيمٌ
Çeviriyazı:
velillâhi-lmeşriḳu velmagribü feeynemâ tüvellû feŝemme vechü-llâh. inne-llâhe vâsi`un `alîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bununla beraber, doğu da Allah'ın, batı da Allah'ındır. Artık nereye dönerseniz dönün, orası Allah'a çıkar. Şüphe yok ki, Allah(ın rahmeti) geniştir, O, her şeyi bilendir.
Diyanet İşleri:
Doğu da batı da Allah'ındır, nereye dönerseniz Allah'ın yönü orasıdır. Doğrusu Allah her yeri kaplar ve her şeyi bilir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Doğu da Allah'ındır, batı da. Artık nereye dönerseniz dönün, orada Allah'a dönmüş olursunuz. Şüphe yok ki Allah'ın lütfü, rahmeti boldur, o her şeyi bilir.
Şaban Piriş:
Doğu da Allah’ındır batı da; ne tarafa yönelirseniz yönelin Allah’ın yüzü oradadır. Şüphesiz Allah her şeyi kuşatandır, bilendir.
Edip Yüksel:
Doğu da batı da ALLAH'ındır. Nereye yönelirseniz ALLAH'ın yüzü oradadır. ALLAH her şeyi kuşatan ve her şeyi bilendir.
Ali Bulaç:
Doğu da Allah'ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (kıblesi) orasıdır. Şüphesiz ki Allah, kuşatandır, bilendir.
Suat Yıldırım:
Doğu da Batı da Allah'ındır. Hangi tarafa dönerseniz, orada Allah’a itaat ve ibadet ciheti vardır. Muhakkak ki Allah’ın lütfu ve rahmeti geniştir, ilmi her şeyi kuşatır.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Meşrik de, Mağrip de Allah´ındır. Artık hangi bir yerde yüzünüzü kıbleye çevirirseniz vech-i İlâhî oradadır. Şüphe yok ki Allah Teâlâ vâsidir, alîmdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Doğu da batı da yalnız Allah'ındır. O halde nereye dönerseniz orada Allah'ın yüzü vardır. Allah Vâsi'dir, varlığı sürekli genişletip büyütür; Alîm'dir, her şeyi en iyi biçimde bilir.
Bekir Sadak:
Dogu da bati da Allah´indir, nereye donerseniz Allah´in yonu orasidir. Dogrusu Allah her yeri kaplar ve her seyi bilir.
İbni Kesir:
Doğu da Batı da Allah´ındır. Her nereye dönerseniz vech-i ilahi oradadır. Şüphesiz ki Allah Vasi´dir, Alim´dir.
Adem Uğur:
Doğu da Allah´ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah´ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz Allah´(ın rahmeti ve nimeti) geniştir, O her şeyi bilendir.
İskender Ali Mihr:
Doğu da Allah´ındır batı da (doğu da batı da Allah içindir). Artık hangi tarafa dönerseniz dönün, Allah´ın Vechi (Zat´ı) oradadır. Çünkü Allah, herşeyi kuşatan (Vâsiun Alîm)dir.
Celal Yıldırım:
Doğu da Allah´ındır, batı da... Ne yana yönelirseniz Allah´ın vecdi (ilim ve kudreti, hoşnudluk ve sevabı) oradadır. Şüphesiz ki Allah(ın ilim ve kudreti) çok geniştir ve O her şeyi bilir.
Tefhim ul Kuran:
Doğu da Allah´ındır, batı da. Her nereye dönerseniz Allah´ın yüzü (kıblesi) orasıdır. Şüphe yok Allah, kuşatandır, bilendir.
Fransızca:
A Allah seul appartiennent l'Est et l'Ouest. Où que vous vous tourniez, la Face (direction) d'Allah est donc là, car Allah a la grâce immense; Il est Omniscient.
İspanyolca:
De Alá son el Oriente y el Occidente. Adondequiera que os volváis, allí está la faz de Alá. Alá es inmenso, omnisciente.
İtalyanca:
Ad Allah appartengono l'Oriente e l'Occidente. Ovunque vi volgiate, ivi è il Volto di Allah. Allah è immenso e sapiente.
Almanca:
Und ALLAH gehört der Westen und der Osten. Allerorts, von wo ihr euch hinwendet, ist die von ALLAH gebotene Richtung. Gewiß, ALLAH ist allumfassend, allwissend.
Çince:
东方和西方都是真主的;无论你们转向哪方,那里就是真主的方向。真主确是宽大的,确是全知的。
Hollandaca:
God is Heer van Oost en West, en waar gij u heen wendt, is het oog van God: want God is alomtegenwoordig en alwetend.
Rusça:
Аллаху принадлежат восток и запад. Куда бы вы ни повернулись, там будет Лик Аллаха. Воистину, Аллах - Объемлющий, Знающий.
Somalice:
Qorax ka soo box iyo u Dhaeba Eebaa iska leh, meel kastood u jeedsataanna waa Jaho Eebe (markaad Qiblada garanweydaan) Eebana waa waasac (Naxariistiisu) wax walbana og.
Swahilice:
Na mashariki na magharibi ni za Mwenyezi Mungu. Basi kokote mnako elekea, huko Mwenyezi Mungu yupo. Hakika Mwenyezi Mungu ni mwenye wasaa na Mjuzi.
Uygurca:
مەشرىقمۇ، مەغرىبمۇ (يەنى پۈتۈن يەر يۈزى) اﷲ نىڭدۇر، قايسى تەرەپكە يۈزلەنسەڭلەرمۇ، ئۇ اﷲ نىڭ تەرىپى (يەنى سىلەرگە ئىختىيار قىلغان قىبلىسى) دۇر. اﷲ (نىڭ مەغپىرىتى) ھەقىقەتەن كەڭدۇر، (اﷲ) ھەممىنى بىلگۈچىدۇر
Japonca:
東も西も,アッラーの有であり,あなたがたがどこに向いても,アッラーの御前にある。本当にアッラーは広大無辺にして全知であられる。
Arapça (Ürdün):
ونزل لما طعن اليهود في نسخ القبلة أو في صلاة النافلة على الراحلة في السفر حيثما توجهت «ولله المشرق والمغرب» أي الأرض كلها لأنهما ناحيتها «فأينما تولوا» وجوهكم في الصلاة بأمره «فثمَّ» هناك «وجه الله» قبلته التي رضيها «إن الله واسع» يسع فضله كل شئ «عليم» بتدبير خلقه.
Hintçe:
(तुम्हारे मसजिद में रोकने से क्या होता है क्योंकि सारी ज़मीन) खुदा ही की है (क्या) पूरब (क्या) पश्चिम बस जहाँ कहीं क़िब्ले की तरफ रूख़ करो वही खुदा का सामना है बेशक खुदा बड़ी गुन्जाइश वाला और खूब वाक़िफ है
Tayca:
และทิศตะวันออกและทิศตะวันตกนั้นเป็นสิทธิของอัลลอฮ์ ดังนั้นพวกเจ้าจะผินไปทางไหน ที่นั่นแหละคือพระพักตร์ของอัลลอฮ์ แม้จริงอัลลอฮ์คือผู้ทรงกว้างขวาง ผู้ทรงรอาบรู้
İbranice:
לאלוהים שייך המזרח והמערב, ולכל צד אשר תפנו, שם פני אלוהים, אלוהים חובק הכול ויודע הכול
Hırvatça:
Allahu pripadaju i istok i zapad; kuda god se okrenete, tamo je Allahovo lice. Allah je, doista, neizmjerno darežljiv i Sveznajući.
Rumence:
Ale lui Dumnezeu sunt Răsăritul şi Asfinţitul. Oriunde v-aţi întoarce, veţi afla faţa lui Dumnezeu, căci El este Cuprinzător, Ştiutor.
Transliteration:
Walillahi almashriqu waalmaghribu faaynama tuwalloo fathamma wajhu Allahi inna Allaha wasiAAun AAaleemun
Türkçe:
Doğu da batı da yalnız Allah'ındır. O halde nereye dönerseniz orada Allah'ın yüzü vardır. Allah Vâsi'dir, varlığı sürekli genişletip büyütür; Alîm'dir, her şeyi en iyi biçimde bilir.
Sahih International:
And to Allah belongs the east and the west. So wherever you [might] turn, there is the Face of Allah. Indeed, Allah is all-Encompassing and Knowing.
İngilizce:
To Allah belong the east and the West: Whithersoever ye turn, there is the presence of Allah. For Allah is all-Pervading, all-Knowing.
Azerbaycanca:
Şərq də, Qərb də Allahındır: hansı tərəfə yönəlsəniz (üz tutsanız) Allah oradadır. Şübhəsiz ki, Allah (öz mərhəməti ilə) genişdir, (O, hər şeyi) biləndir!
Süleyman Ateş:
Doğu da, batı da Allah'ındır. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz Allah'(ın rahmeti ve ni'meti) boldur. O (her şeyi) bilendir.
Diyanet Vakfı:
Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah'ın yüzü (zatı) oradadır. Şüphesiz Allah'(ın rahmeti ve nimeti) geniştir, O her şeyi bilendir.
Erhan Aktaş:
Doğu da Allah’ındır, batı da. Nereye yönelirseniz yönelin, Allah’ın yönü orasıdır. Kuşkusuz, Allah, Yardımı Çok Kapsamlı Olan’dır, Her Şeyi Bilen’dir.
Kral Fahd:
Doğu da Allah'ındır batı da. Nereye dönerseniz Allah’ın vechi oradadır. Şüphesiz Allah ( ın kullarına rahmeti ve nimeti) geniştir, O her şeyi hakkıyla bilendir.
Hasan Basri Çantay:
Meşrık da Allahındır. Mağrıb da. Onun için nereye (hangi semte) döner, yönelirseniz Âllahın yüzü (kıblesi) oradadır. Şübhe yok ki Allah vaasi´dir, hakkıyle bilicidir.
Muhammed Esed:
Doğu da Batı da Allah´ındır: Nereye dönerseniz dönün Allah´ın yönü orasıdır. Unutmayın ki, Allah rahmet ve kudretinde sınırsızdır, her şeyi bilendir.
Gültekin Onan:
Doğu da Tanrı´nındır, batı da. Her nereye dönerseniz Tanrı´nın yüzü orasıdır. Kuşkusuz ki Tanrı kuşatandır, bilendir.
Ali Fikri Yavuz:
Doğu ve batı, her yer Cenâb’ı Allah’ındır. (Namaz kılmak için kıbleyi araştırdıktan sonra) hangi tarafa yönelirseniz, orası Allah’a ibadet yönüdür. Şüphesiz ki Allah’ın mağfireti geniştir, O her şeyi bilicidir.
Portekizce:
Tanto o levante como o poente pertencem a Deus e, aonde quer que vos dirijais, notareis o Seus Rosto, porque Deus éMunificente, Sapientíssimo.
İsveççe:
Öst och väst tillhör Gud och vart ni än vänder er [finner ni] Guds anlete. Gud når överallt och Han vet allt.
Farsça:
مالکیّتِ مشرق و مغرب فقط ویژه خداست؛ پس به هر کجا رو کنید آنجا روی خداست. یقیناً خدا بسیار عطا کننده و داناست.
Kürtçe:
رۆژھەڵات و رۆژ ئاوا ھەر بۆخوایە کەواتە رووبکەنە ھەرلایەک (لە نوێژ کردندا بەفەرمانی خودا) ئەوە رووگەیە و رووتان لەخودا کردووە بێگومان خوا (بەزەیی و میھرەبانی) فراوانەو زانایە
Özbekçe:
Машриқу мағриб Аллоҳникидир, қаёққа қарасангиз, Аллоҳнинг юзи бор. Албатта, Аллоҳ кенг қамровли, билувчи зотдир. (Бутун ер юзи–мағрибу машриқ мусулмонлар учун масжид қилинган. Чунки ер юзи Аллоҳ таолоники. Унга ибодат қилмоқчи бўлган одам ҳар жойда қилаверса бўлаверади.)
Malayca:
Dan Allah jualah yang memiliki timur dan barat, maka ke mana sahaja kamu arahkan diri (ke kiblat untuk mengadap Allah) maka di situlah arah yang diredhai Allah; sesungguhnya Allah Maha Luas (rahmatNya dan limpah kurniaNya), lagi sentiasa Mengetahui.
Arnavutça:
Lindja dhe Perëndimi të Perëndisë janë e, kahdo që të ktheheni (me urdhër të Tij) është kënaqësia e Perëndisë. – Perëndia me të vërtetë është universal (me cilësi të larta) dhe Ai di çdo gjë.
Bulgarca:
На Аллах принадлежи и изтокът, и западът, и накъдето и да се обърнете, там е Ликът на Аллах. Аллах е всеобхватен, всезнаещ.
Sırpça:
Аллаху припадају и исток и запад; куда год се окренете, тамо је Аллахово лице. Аллах је, заиста, неизмерно дарежљив и Свезнајући.
Çekçe:
Bohu náleží východ i západ, a ať se obrátíte kamkoliv, všude je tvář Boží. A Bůh věru je všezahrnující, vševědoucí!
Urduca:
مشرق اور مغرب سب اللہ کے ہیں جس طرف بھی تم رخ کرو گے، اسی طرف اللہ کا رخ ہے اللہ بڑی وسعت والا اور سب کچھ جاننے والا ہے
Tacikçe:
Машриқу Мағриб аз они Худост. Пас бар ҳар ҷое, ки рӯ кунед ҳамон ҷо рӯ ба Худост. Худо васеъ раҳмат ва доност!
Tatarca:
Кояш чыга торган һәм кояш бата торган тарафта, әлбәттә, Аллаһу тәгаләнекедер. Күңелегез Аллаһуда булса, кайсы якка юнәлсәгез дә, Аллаһ ризасын табарсыз. Бит Аллаһ рәхмәт кылуда киңлек иясе һәм күңелләрне белүче. (Намаздан башка булган зекерләрдә һәм изге эшләрне кылганда, кыйблага юнәлү ләзем түгел. Сәфәрдә булганда томан яки болыт булу сәбәбле кыйбла табылмаса, күңел кайсы якны кыйбла дип тапса, шунда юнәлеп намаз уку лязем буладыр).
Endonezyaca:
Dan kepunyaan Allah-lah timur dan barat, maka kemanapun kamu menghadap di situlah wajah Allah. Sesungguhnya Allah Maha Luas (rahmat-Nya) lagi Maha Mengetahui.
Amharca:
ምሥራቁም ምዕራቡም የአላህ ነው (ፊቶቻችሁን) ወደ የትም ብታዞሩ የአላህ ፊት እዚያ ነው፡፡ አላህ ችሮታው ሰፊ ዐዋቂ ነውና፡፡
Tamilce:
இன்னும், கிழக்கும் மேற்கும் அல்லாஹ்வுக்கே உரியன. ஆக, நீங்கள் எங்கெல்லாம் (முகத்தைத்) திருப்பினாலும் அங்கு அல்லாஹ்வுடைய முகம் இருக்கிறது! நிச்சயமாக அல்லாஹ் விசாலமானவன் நன்கறிந்தவன் ஆவான்.
Korece:
동쪽과 서쪽이 하나님에게 있나니 너회가 어느 방향에 있던 간에 하나님의 앞에 있노라 진실 로 하나님은 모든 것을 알고 계심 이라
Vietnamca:
Hướng đông và hướng tây đều là của Allah, cho nên, dù các ngươi có quay mặt về hướng nào đi chăng nữa thì cũng đều hướng đến Allah cả. Quả thật, Allah là Đấng Bao La, Đấng Hiểu Biết.
Ayet Linkleri: