Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

12

Sûredeki Ayet No: 

89

Ayet No: 

1685

Sayfa No: 

246

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالَ هَلْ عَلِمْتُم مَّا فَعَلْتُم بِيُوسُفَ وَأَخِيهِ إِذْ أَنتُمْ جَاهِلُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâle hel `alimtüm mâ fe`altüm biyûsüfe veeḫîhi iẕ entüm câhilûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O dedi ki: "Siz cahilliğinizde Yusuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyor musunuz?"

Diyanet İşleri: 

Siz, Yusuf ve kardeşine bilmeden neler yaptığınızın farkında mısınız? dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Dedi ki: Bilgisiz olduğunuz çağlarda Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?

Şaban Piriş: 

Siz, cahiller iken Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz?

Edip Yüksel: 

"Sizler cahiller iken, Yusuf ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz," dedi.

Ali Bulaç: 

(Yusuf) Dedi ki: "Sizler, cahiller iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?"

Suat Yıldırım: 

Artık zamanı geldiğini düşünerek Yusuf: “Siz, dedi, cahilliğiniz döneminde Yusuf ile kardeşine yaptığınız muameleyi elbette biliyorsunuzdur değil mi?”

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dedi ki: «Bilmiş oldunuz mu, siz câhil kimseler iken Yusuf´a ve kardeşine neler yaptığınızı?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Dedi: "O cahil zamanınızda Yûsuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyorsunuz, değil mi?"

Bekir Sadak: 

Kervan, memleketlerine donmek uzere ayrildiginda, babalari: «Dogrusu ben Yusuf´un kokusunu duyuyorum

İbni Kesir: 

Siz, cahiller iken Yusuf´a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz? dedi.

Adem Uğur: 

Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz?

İskender Ali Mihr: 

Yusuf (A.S): “Siz cahil iken Yusuf´a ve onun kardeşine yaptığınız şeyi bildiniz mi (hatırladınız mı)?” dedi.

Celal Yıldırım: 

Yûsuf onlara: «Cahillik (günlerin)de Yûsuf´a ve kardeşine neler yaptığınızı bilir misiniz ?» diye sordu.

Tefhim ul Kuran: 

(Yusuf) Dedi ki: «Sizler, cahiller iken Yusuf´a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?»

Fransızca: 

- Il dit : "Savez-vous ce que vous avez fait de Joseph et de son frère alors que vous étiez ignorant ? [injustes]".

İspanyolca: 

Dijo: «¿Sabéis lo que, en vuestra ignorancia, hicisteis a José y a su hermano?»

İtalyanca: 

Rispose: «Non ricordate quello che faceste a Giuseppe e a suo fratello nella vostra ignoranza?».

Almanca: 

Er sagte: "Ist euch bewußt geworden, was ihr Yusuf und seinem Bruder angetan habt, als ihr noch Unwissende wart?"

Çince: 

他说:你们知道吗?当你们是愚昧的时候,你们是怎样对待优素福和他弟弟 的呢?

Hollandaca: 

Jozef zeide tot hen: Weet gij wat gij aan Jozef en zijn broeder deedt, toen gij niet wist wat de gevolgen daarvan zouden zijn?

Rusça: 

Он сказал: "Поняли ли вы, как вы поступили с Йусуфом (Иосифом) и его братом, когда были невежественны?"

Somalice: 

wuxuuna ku yidhi ma ogtihiin waxaad ku fasheen Yuusuf iyo Walaalkiis idinkoo Jaahiliina.

Swahilice: 

Akasema: Je! Mmejua mliyo mfanyia Yusuf na nduguye mlipo kuwa wajinga?

Uygurca: 

يۇسۇف: «سىلەر نادان ۋاقتىڭلاردا يۇسۇف ۋە ئۇنىڭ ئۇكىسىغا نېمىلەر قىلغانلىقىڭلارنى بىلەمسىلەر؟» دېدى

Japonca: 

かれは言った。「あなたがたが無道の余り,ユースフとその弟にどんなことをしたか知っているのか。」

Arapça (Ürdün): 

ثم «قال» لهم توبيخا «هل علمتم ما فعلتم بيوسف» من الضرب والبيع وغير ذلك «وأخيه» من هضمكم له بعد فراق أخيه «إذ أنتم جاهلون» ما يئول إليه أمر يوسف.

Hintçe: 

(अब तो यूसुफ से न रहा गया) कहा तुम्हें कुछ मालूम है कि जब तुम जाहिल हो रहे थे तो तुम ने यूसुफ और उसके भाई के साथ क्या क्या सुलूक किए

Tayca: 

เขากล่าวว่า “พวกท่านทราบไหม สิ่งที่พวกท่านได้ทำกับยูซุฟและน้องชายของเขา เมื่อพวกท่านเป็นผู้งมงาย”

İbranice: 

(יוסף) אמר להם: 'האם אתם זוכרים את מה שעשיתם ליוסף ולאחיו בהיותכם הרעם נבערים

Hırvatça: 

"A znate li", upita on, "šta ste uradili s Jusufom i bratom njegovim kada ste lahkomisleni bili?"

Rumence: 

El spuse: “Ştiţi ce i-aţi făcut lui Iosif şi fratelui său în neştiinţa voastră?”

Transliteration: 

Qala hal AAalimtum ma faAAaltum biyoosufa waakheehi ith antum jahiloona

Türkçe: 

Dedi: "O cahil zamanınızda Yûsuf'a ve kardeşine ne yaptığınızı biliyorsunuz, değil mi?"

Sahih International: 

He said, "Do you know what you did with Joseph and his brother when you were ignorant?"

İngilizce: 

He said: "Know ye how ye dealt with Joseph and his brother, not knowing (what ye were doing)?"

Azerbaycanca: 

(Yusif) onlardan: “Siz cahil olduğunuz zaman Yusifə və qardaşına nələr etdiklərinizi bilirsinizmi?” – deyə soruşdu.

Süleyman Ateş: 

(Yusuf) Dedi: "Sizler cahil iken Yusuf'a ve kardeşine neler yaptığınızı bildiniz mi?"

Diyanet Vakfı: 

Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz?

Erhan Aktaş: 

“Yûsuf’a ve kardeşine cahilce ne yaptığınızı biliyor musunuz?” dedi.

Kral Fahd: 

Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz?

Hasan Basri Çantay: 

(Yuusuf şöyle) dedi: «Siz (henüz) câhil kimseler iken Yuusufa ve kardeşine neler yapdığınız) biliyor musunuz»?.

Muhammed Esed: 

(Yusuf:) "Hatırlıyor musunuz" diye karşılık verdi, "(doğrudan, eğriden) henüz habersiz olduğunuz zaman Yusuf´a ve o´nun kardeşine neler yapmıştınız?"

Gültekin Onan: 

(Yusuf) Dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Yûsuf, onlara dedi ki

Portekizce: 

Perguntou-lhes: Sabeis, acaso, o que nesciamente fizerdes a José e ao seu irmão com a vossa ignorância?

İsveççe: 

Han svarade: "Har ni glömt vad ni gjorde mot Josef och hans broder, fastän ni inte insåg [vidden av er handling]?"

Farsça: 

گفت: آیا زمانی که نادان بودید، دانستید با یوسف و برادرش چه کردید؟

Kürtçe: 

ووتی ئێوە دەزانن چیتان کرد بەیوسف و براکەی لەوکاتەدا کەئێوە نەزان بوون

Özbekçe: 

У: «Жоҳиллик пайтингизда Юсуфга ва унинг инисига нима қилганларингизни биласизларми?» деди. (Шунда акаларининг кўз-қулоқлари ялт этиб очилди. Кўзлари Азиз сиймосида Юсуфни кўрди, қулоқлари унинг овозини эшитди.)

Malayca: 

Yusuf berkata: "Tahukah kamu (betapa buruknya) apa yang kamu telah lakukan kepada Yusuf dan adiknya, semasa kamu masih jahil (tentang buruknya perbuatan yang demikian)?"

Arnavutça: 

(Jusufi) tha: “A dini çka keni bërë me Jusufin dhe vëllain e tij, kur nuk keni qenë të vetëdijshëm?”

Bulgarca: 

Рече: “Дали разбрахте какво направихте с Юсуф и брат му в своето неведение?”

Sırpça: 

„А знате ли“, упита он, „шта сте урадили са Јосифом и његовим братом када сте били лакомислени?“

Çekçe: 

I řekl: 'Zdaž jste si vědomi toho, co jste udělali Josefovi a bratru jeho ve své pošetilosti?'

Urduca: 

(یہ سن کریوسفؑ سے نہ رہا گیا) اُس نے کہا "تمہیں کچھ یہ بھی معلوم ہے کہ تم نے یوسفؑ اور اُس کے بھائی کے ساتھ کیا کیا تھا جبکہ تم نادان تھے"

Tacikçe: 

Гуфт: «Медонед, ки аз рӯи нодонӣ бо Юсуф ва бародараш чӣ кардед?»

Tatarca: 

Әйтте: "Беләсезме, хәтерегездәме? Йусуфка вә аның кардәше Бинямингә җаһиллек белән ниләр кылдыгыз?"

Endonezyaca: 

Yusuf berkata: "Apakah kamu mengetahui (kejelekan) apa yang telah kamu lakukan terhadap Yusuf dan saudaranya ketika kamu tidak mengetahui (akibat) perbuatanmu itu?".

Amharca: 

«እናንተ የማታውቁ በነበራችሁ ጊዜ በዩሱፍና በወንድሙ ላይ የሰራችሁትን ግፍ ዐወቃችሁን» አላቸው፡፡

Tamilce: 

(யூஸுஃப்) கூறினார்: “நீங்கள் அறியாதவர்களாக இருந்தபோது யூஸுஃபுக்கும் அவருடைய சகோதரருக்கும் என்ன (கெடுதிகளை) செய்தீர்கள் என்பதை நீங்கள் அறிவீர்களா (இல்லையா)?”

Korece: 

그가 말하기를 너희는 요셉 과 그의 형제 벤자민에게 대했던 것을 알고 있느뇨 실로 너희는 무지했노라 이르니

Vietnamca: 

(Yusuf) nói: “Các ngươi còn nhớ mình đã từng làm gì với Yusuf và người em của nó trong lúc các ngươi nông nổi không?”

Rubu tag: 

Hizb tag: