Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

12

Sûredeki Ayet No: 

42

Ayet No: 

1638

Sayfa No: 

240

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَقَالَ لِلَّذِي ظَنَّ أَنَّهُ نَاجٍ مِّنْهُمَا اذْكُرْنِي عِندَ رَبِّكَ فَأَنسَاهُ الشَّيْطَانُ ذِكْرَ رَبِّهِ فَلَبِثَ فِي السِّجْنِ بِضْعَ سِنِينَ

Çeviriyazı: 

veḳâle lilleẕî żanne ennehû nâcim minhüme-ẕkürnî `inde rabbik. feensâhü-şşeyṭânü ẕikra rabbihî felebiŝe fi-ssicni biḍ`a sinîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yusuf, hapisten kurtulacağına inandığı o ikiden birine dedi ki: "Beni efendinin yanında an". (Benden söz et ki, beni kurtarsın). Fakat Şeytan, ona, efendisinin yanında anmayı unutturdu. Bu yüzden Yusuf, daha yıllarca zindanda kaldı.

Diyanet İşleri: 

İkisinden, kurtulacağını sandığı kimseye Yusuf: "Efendinin yanında beni an" dedi. Ama şeytan efendisine onu hatırlatmayı unutturdu ve Yusuf bu yüzden daha birkaç yıl hapiste kaldı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve onlardan, kurtulacağını sandığına beni dedi, efendine anlat. Fakat Şeytan, efendisine bunu anlatmayı unutturdu ona ve bu yüzden daha nice yıllar zindanda kaldı.

Şaban Piriş: 

Onlardan kurtulacağını bildiği kimseye: Efendinin yanında beni an, dedi. Ama şeytan, ona efendisi yanında onu anmayı unutturdu. Böylece Yusuf bir kaç yıl daha hapiste kaldı.

Edip Yüksel: 

O ikisinden, kurtulacağını öngürdüğü kimseye, "Beni rabbinin yanında an," dedi. Rabbini anmayı Şeytan ona (Yusuf'a) unutturunca hapiste birkaç yıl daha kaldı.

Ali Bulaç: 

İkisinden kurtulacağını sandığı kişiye dedi ki: "Efendinin katında beni hatırla." Fakat şeytan, efendisine hatırlatmayı ona unutturdu, böylece daha nice yıllar (Yusuf) zindanda kaldı.

Suat Yıldırım: 

Onlardan kurtulacağını anladığı arkadaşına: “Efendine benden bahset, suçsuz olduğumu hatırlat,” dedi. Fakat şeytan, efendisine söylemeyi ona unutturdu. Böylece Yusuf birkaç yıl daha hapishanede kaldı.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve o ikisinden necâta ereceğini sanmış olduğuna dedi ki: «Beni efendinin yanında yâd et.» Fakat efendisine yâd etmeyi ona şeytan unutturdu ve artık zindanda senelerce kalıverdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yûsuf o iki kişiden, kurtulacağını düşündüğüne şöyle dedi: "Rab edindiğin kişi yanında beni an." Ama şeytan o adama, rab edindiği kişiye hatırlatmayı unutturdu. Böylece Yûsuf yıllarca zındanda kaldı.

Bekir Sadak: 

Yusuf: «Devamli yedi sene ekin ekip, bictiginiz ekinin yediginizden artanini basaginda birakin.»

İbni Kesir: 

O ikisinden kurtulacağını sandığı kimseye dedi ki: Efendinin yanında beni an. Fakat şeytan onu efendisine anmayı unutturdu. Bu yüzden daha nice yıl zindanda kaldı.

Adem Uğur: 

Onlardan, kurtulacağını bildiği kimseye dedi ki: Beni efendinin yanında an, (umulur ki beni çıkarır). Fakat şeytan ona, efendisine anmayı unutturdu. Dolayısıyla (Yusuf), birkaç sene daha zindanda kaldı.

İskender Ali Mihr: 

Ve ikisinden kurtulacağını bildiği kişiye: “Efendinin yanında beni an (zikret).&quot

Celal Yıldırım: 

Yûsuf, ikisinden kurtulacağını sandığı (ya da kesinlikle bildiği) kişiye : «Efendinin yanında beni an !» dedi. Ama şeytan ona efendisine anmayı unutturdu da Yûsuf bu sebeple birkaç yıl daha zindanda kaldı.

Tefhim ul Kuran: 

İkisinden kurtulacağını, sandığı kişiye dedi ki: «Efendinin katında beni hatırla.» Fakat şeytan, efendisine hatırlatmayı ona unutturdu, böylece daha nice yıllar (Yusuf) zindanda kaldı.

Fransızca: 

Et il dit à celui des deux dont il pensait qu'il serait délivré : "Parle de moi auprès de ton maître" . Mais le Diable fit qu'il oublia de rappeler (le cas de Joseph) à son maître. Joseph resta donc en prison quelques années.

İspanyolca: 

Y dijo a aquél de los dos de quien creía que iba a salvarse: «¡Recuérdame ante tu señor!», pues el Demonio había hecho que se olvidara del recuerdo de su Señor. Y continuó en la cárcel varios años más.

İtalyanca: 

E disse a quello dei due che a suo avviso si sarebbe salvato: «Ricordami presso il tuo signore». Satana fece sí che dimenticasse di ricordarlo al suo signore. Giuseppe restò quindi in prigione per altri anni.

Almanca: 

Demjenigen von beiden, von dem er dachte, daß er doch gerettet wird, sagte er dann: "Erwähne mich vor deinem Gebieter!" Doch der Satan hat ihn die Erwähnung vor seinem Gebieter vergessen lassen. So blieb er im Gefängnis noch ein paar Jahre.

Çince: 

他对两人中预料将会获释的人说:请你在你主人面前替我申冤。但恶魔使他忘记在他主人面前替优素福申冤,以至他在监里坐了几年。

Hollandaca: 

En Jozef zeide tot hem, die, naar zijn oordeel, de persoon was, welke bevrijd zou worden: Gedenk mij in tegenwoordigheid van uwen heer. Maar de duivel veroorzaakte, dat hij vergat, bij zijn heer melding van Jozef te maken, waardoor deze eenige jaren in de gevangenis bleef.

Rusça: 

Он попросил того, который, по его предположению, должен был спастись: "Напомни обо мне твоему господину". Но сатана побудил его позабыть напомнить это его господину (или сатана побудил Йусуфа забыть помянуть своего Господа), и он пробыл в темнице несколько лет.

Somalice: 

wuxuuna (Yuusuf) ku yidhi kii uu u Maleeyay inuu nabad gali oo midkooda iigu sheeg Sayidkaaga agtiisa, Waxaase halmaansiiyay Shaydaan Xusidda Eebihiis, wuxuuna (Yuusuf) ku Nagaaday Xabbiska Dhawr sano.

Swahilice: 

Na akamwambia yule aliye jua kuwa atavuka katika wale wawili: Nikumbuke kwa bwana wako. Lakini Shet'ani alimsahaulisha kumtaja kwa bwana wake. Basi Yusuf akakaa gerezani miaka kadhaa.

Uygurca: 

يۇسۇف ئۇلارنىڭ ئىچىدىكى ئۆزىنىڭ قۇتۇلۇشىغا ئىشەنگەن بىرسىگە (يەنى ساقىيغا): «مېنى خۇجايىنىڭنىڭ ئالدىدا ئەسلەپ قويغىن» دېگەن ئىدى. خوجايىنىنىڭ ئالدىدا يۇسۇفنى ئەسلەپ قويۇشنى شەيتان ئۇنىڭغا ئۇنتۇدۇردى، يۇسۇف زىنداندا بىر نەچچە يىل يېتىپ قالدى

Japonca: 

そして2人の中,釈放されると思われる者に言った。「あなたの主人にわたしのことを告げなさい。」だが悪魔は,かれがかれ(ユースフ)のことをその主人に告げるのを忘れさせた。それでかれは,なお数年間獄中に留まった。

Arapça (Ürdün): 

«وقال للذي ظن» أيقن «أنه ناج منهما» وهو الساقي «اذكرني عند ربك» سيدك فقل له إن في السجن غلاما محبوسا ظلما فخرج «فأنساه» أي الساقي «الشيطان ذكْرَ» يوسف عند «ربه فلبث» مكث يوسف «في السجن بضع سنين» قيل سبعا وقيل اثنتي عشرة.

Hintçe: 

और उन दोनों में से जिसकी निस्बत यूसुफ ने समझा था वह रिहा हो जाएगा उससे कहा कि अपने मालिक के पास मेरा भी तज़किरा करना (कि मैं बेजुर्म क़ैद हूँ) तो शैतान ने उसे अपने आक़ा से ज़िक्र करना भुला दिया तो यूसुफ क़ैद ख़ाने में कई बरस रहे

Tayca: 

และเขากล่าวแก่คนที่เขาคิดว่าจะพ้นโทษในสองคนว่า “จงเล่าเรื่องของฉันแก่นายของท่านด้วย” แล้วชัยฎอนได้ทำให้เขาลืมเรื่องของเขา(ยูซุฟ) ณ ที่นายของเขา เขาจึงอยู่ในคุกอีกหลายปี

İbranice: 

אז אמר לאחד שחשב שהוא יינצל: 'הזכר אותי בפני אדונך.' אך השטן גרם לו לשכוח להזכיר אותו בפני אדונו, והוא (יוסף) נשאר בבית-הסוהר למשך כמה שנים

Hırvatça: 

A onome od njih dvojice za kojeg je znao da će spasen biti reče: "Spomeni me gospodaru svome!", ali šejtan učini te on zaboravi da ga spomene gospodaru svome, i Jusuf ostade u tamnici nekoliko godina.

Rumence: 

El spuse atunci celui care după închipuirea sa urma să fie eliberat: “Pomeneşte-mă în faţa stăpânului tău.” Diavolul îl făcu însă să uite să-i pomenească stăpânului său de Iosif, şi astfel Iosif zăcu câţiva ani în temniţă.

Transliteration: 

Waqala lillathee thanna annahu najin minhuma othkurnee AAinda rabbika faansahu alshshaytanu thikra rabbihi falabitha fee alssijni bidAAa sineena

Türkçe: 

Yûsuf o iki kişiden, kurtulacağını düşündüğüne şöyle dedi: "Rab edindiğin kişi yanında beni an." Ama şeytan o adama, rab edindiği kişiye hatırlatmayı unutturdu. Böylece Yûsuf yıllarca zındanda kaldı.

Sahih International: 

And he said to the one whom he knew would go free, "Mention me before your master." But Satan made him forget the mention [to] his master, and Joseph remained in prison several years.

İngilizce: 

And of the two, to that one whom he consider about to be saved, he said: "Mention me to thy lord." But Satan made him forget to mention him to his lord: and (Joseph) lingered in prison a few (more) years.

Azerbaycanca: 

(Yusif) bu iki nəfərdən nicat tapacağını yəqin etdiyi kimsəyə (şərabpaylayana) dedi: “Ağanın yanında məni də yada sal!” Lakin Şeytan ona ağasının yanında (Yusifi) yada salmağı unutdurdu və buna görə də o (Yusif) bir neçə (yeddi və ya on iki) il zindanda qaldı.

Süleyman Ateş: 

O iki kişiden kurtulacağını sandığı kimseye: "Beni efendin(kralın)ın yanında an (benim suçsuz olduğumu krala hatırlat)" dedi. Fakat şeytan o adama, (Yusuf'un durumunu) efendisine söylemeyi unutturdu, (bundan ötürü Yusuf), birkaç yıl zindanda kaldı.

Diyanet Vakfı: 

Onlardan, kurtulacağını bildiği kimseye dedi ki: Beni efendinin yanında an, (umulur ki beni çıkarır). Fakat şeytan ona, efendisine anmayı unutturdu. Dolayısıyla (Yusuf), birkaç sene daha zindanda kaldı.

Erhan Aktaş: 

O ikisinden, kurtulacağını umduğu kimseye dedi ki: “Rabb’inin(1) yanında beni an.(2)” Ne var ki şeytân, ona rabbine(3) Yûsuf’dan söz etmeyi unutturdu. O da nice yıllar zindanda kaldı.

Kral Fahd: 

İki kişiden kurtulacağını zanneden gence de Yusuf şöyle demişti: 'Efendinin yanında benden bahset (ki, bu hapisten kurtulayım). Ne var ki şeytan, ona Yusuf'u efendisine hatırlatmayı unutturmuş, o da hapiste bir kaç yıl daha kalmıştı.

Hasan Basri Çantay: 

Bu ikisinden kurtulacağını bildiği kimseye dedi ki: «Beni efendinin yanında an». Fakat şeytan, efendisine anmayı ona unutdurdu da (bu yüzden Yuusuf) daha nice yıllar zindanda kaldı.

Muhammed Esed: 

Ve (bunun üzerine Yusuf,) iki mahpustan kurtulacağını düşündüğü kimseye: "(Buradan çıkacağın zaman) efendine benden söz et!" dedi. Ne var ki Şeytan berikine efendisinin yanında (Yusuf´tan) söz etmeyi unutturdu. Ve Yusuf bu yüzden hapiste birkaç yıl (daha) kaldı.

Gültekin Onan: 

İkisinden kurtulacağını sandığı kişiye dedi ki: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bir de Yûsuf, idamdan kurtulacağını bildiği bu ikisinden birine, (şerbetçiye-sakıya) şöyle dedi: “- (hapisten çıktıktan sonra zulme uğradığımı ve masum bulunduğumu) efendinin yanında beni anarak söyle.” Fakat Şeytan, efendisine (bunu), anmayı , delikanlıya unutturdu da, Yûsuf bir çok sene (yedi veya on -iki yıl) zindanda kaldı.

Portekizce: 

E disse àquele que ele (José) sabia estar a salvo daquilo: Recorda-te de mim ante teu rei! Mas Satanás o fez esquecer-sede mencioná-lo a seu rei permanecendo (José), então, por vários anos no cárcere.

İsveççe: 

Till den av de två som [Josef] förutsåg skulle släppas fri, sade han: "[När du åter är hos din herre] påminn honom om mig." Men Djävulen kom honom att glömma att påminna sin herre, och så blev [Josef] kvar i fängelset ännu några år.

Farsça: 

و به یکی از آن دو نفر که دانست آزاد می شود، گفت: مرا نزد سرور خود یاد کن. ولی شیطان یاد کردنِ از یوسف را نزد سرورش از یاد او برد؛ در نتیجه چند سالی در زندان ماند.

Kürtçe: 

وە (یوسف) ووتی بەوەی کەدەیزانی ڕزگاری دەبێت لەدوو بەندکراوەکە باسم بکە لای گەورە و پادشاکەت (کە بەناھەق گیراوم) بەڵام شەیتان لەبیری بردەوە کەباسی (یوسف) بکات لای پادشاکەی بۆیە ماوەی چەند ساڵێک (یوسف) لەبەندیخانەدا مایەوە

Özbekçe: 

Ва у ўзи икковларидан нажот топгувчи деб билган шахсга: «Хўжанг ҳузурида мени эсга ол», деди. Шайтон унга хўжасига эслатишни унуттирди. Бас, у қамоқда бир неча йил қолди. (Юсуф (а. с.) икки ҳамзиндон дўстларига тушларининг таъбирини айтиб бўлганларидан сўнг, улардан нажот топади, деб билган шахсга, яъни, соқийга: «Хўжанг ҳузурида мени эсга ол», дедилар. Дарҳақиқат, тушнинг таъбири тўғри чиқди. Ҳалиги йигит қамоқдан озод бўлиб, яна подшоҳга соқийлик қила бошлади. Аммо Юсуфнинг (а. с.) илтимосини бажо келтирмади.)

Malayca: 

Dan berkatalah Yusuf kepada orang yang ia percaya akan terselamat di antara mereka berdua: "Sebutkanlah perihalku kepada tuanmu". (Setelah orang itu dibebaskan dari penjara) maka ia dilupakan oleh syaitan untuk menyebutkan (hal Yusuf) kepada tuannya. Dengan sebab itu tinggalah Yusuf dalam penjara beberapa tahun.

Arnavutça: 

Dhe (Jusufi) i tha njërit prej këtyre dyve, për të ciln mendoi se do të jetë i shpëtuar: “Përmendëm mua te Zoti yt!” Por djalli bëri që ai (i shpëtuari) të harrojë ta përmend te Zoti i vet (Jusufin) dhe kështu Jusufi mbeti edhe disa vjet në burg.

Bulgarca: 

И рече на онзи от тях, за когото смяташе, че ще бъде спасен: “Спомени за мен пред своя господар!” Но сатаната го накара да забрави за споменаването пред неговия господар. И [Юсуф] престоя в затвора няколко години.

Sırpça: 

А ономе од њих двојице за којег је знао да ће да буде спашен рече: „Спомени ме своме господару!“ Али ђаво учини па он заборави да га спомене своме господару, и Јосиф остаде у тамници неколико година.

Çekçe: 

A řekl tomu, o němž se domníval, že bude zachráněn: 'Zmiň se o mně pánu svému!' Však satan způsobil, že zapomněl vzpomenout Pána svého, a Josef zůstal několik let ve vězení.

Urduca: 

پھر اُن میں سے جس کے متعلق خیال تھا کہ وہ رہا ہو جائے گا اس سے یوسفؑ نے کہا کہ "اپنے رب (شاہ مصر) سے میرا ذکر کرنا" مگر شیطان نے اسے ایسا غفلت میں ڈالا کہ وہ اپنے رب (شاہ مصر) سے اس کا ذکر کرنا بھول گیا اور یوسفؑ کئی سال قید خانے میں پڑا رہا

Tacikçe: 

Ба яке аз он ду, ки медоннст, раҳо мешавад, гуфт: «Маро назди хоҷаи худ ёд кун!» Аммо шайтон аз хотираш дур кард, ки пеши мавлояш аз ӯ ёд кунад ва чанд сол дар зиндон бимонд.

Tatarca: 

Егетләрдән берсе котыла дип зан кылганына, ягъни хәмерчегә Йусуф әйтте: "Зинданнан чыккач, патшага минем хаксыз зинданда ятканымны сөйлә, мине чыгарсын". Йусуфны патшасына әйтергә шайтан егеткә оныттырды, янә Йусуф ничә еллар зинданда калды.

Endonezyaca: 

Dan Yusuf berkata kepada orang yang diketahuinya akan selamat diantara mereka berdua: "Terangkanlah keadaanku kepada tuanmu". Maka syaitan menjadikan dia lupa menerangkan (keadaan Yusuf) kepada tuannya. Karena itu tetaplah dia (Yusuf) dalam penjara beberapa tahun lamanya.

Amharca: 

ለዚያም ከሁለቱ እርሱ የሚድን መሆኑን ለተጠራጠረው እጌታህ ዘንድ አስታውሰኝ አለው፡፡ ጌታውንም ከማስታወስ ሰይጣን አስረሳው፡፡ ለጥቂት ዓመታትም በወህኒ ቤቱ ውስጥ ቆየ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், (யூஸுஃப்) கூறினார்: “அவ்விருவரில் நிச்சயமாக எவர் தப்பிப்பவர் என்று அவர் எண்ணினாரோ அவரிடம், நீ உன் எஜமானனிடம் என்னைப் பற்றி கூறு!” ஆக, (யூஸுஃப்) தன் இறைவனை நினைவு கூர்வதை ஷைத்தான் அவருக்கு மறக்கடித்தான். ஆகவே, அவர் சிறையில் (மேலும்) சில ஆண்டுகள் தங்கினார்.

Korece: 

그는 그들 중 곧 석방될 사 람에게 얘기하면서 너의 주인에 게 나에 대해 이야기하라 일렀 으나 사탄이 그로 하여금 그의 주인께 이야기 하는 것을 잊게 하였으니 그는 감옥에서 몇년 동안 더 남아 있었더라

Vietnamca: 

(Yusuf) nói với người mà Y nghĩ anh ta sẽ được sống trong hai người bạn tù: “Anh hãy nhắc đến tôi trước chủ nhân của anh.” Tuy nhiên, Shaytan đã khiến cho người bạn tù đó quên mất việc nhắc (đến Yusuf) trước chủ nhân của mình. Vì vậy, Yusuf phải ở lại trong tù thêm vài năm.

Rubu tag: 

Hizb tag: