Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

174

Ayet No: 

1128

Sayfa No: 

173

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَكَذَٰلِكَ نُفَصِّلُ الْآيَاتِ وَلَعَلَّهُمْ يَرْجِعُونَ

Çeviriyazı: 

vekeẕâlike nüfeṣṣilü-l'âyâti vele`allehüm yerci`ûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve işte biz, âyetleri böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz ki, belki dönerler.

Diyanet İşleri: 

Belki doğru yola dönerler diye ayetleri böylece uzun uzadıya açıklıyoruz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Belki doğru yola dönersiniz diye ayetlerimizi işte böyle açıklamadayız.

Şaban Piriş: 

Belki dönerler diye ayetleri işte böyle açıklıyoruz.

Edip Yüksel: 

Ayetleri böyle açıklıyoruz ki (bize) dönebilsinler.

Ali Bulaç: 

İşte Biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.

Suat Yıldırım: 

İşte Biz böylece, âyetleri iyice açıklıyoruz, olur ki düşünürler de inkârlarından dönüş yaparlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Biz işte âyetleri böyle mufassalan beyan ederiz ve gerektir ki (küfürlerinden) dönüversinler

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler.

Bekir Sadak: 

And olsun ki, cehennem icin de bircok cin ve insan yarattik

İbni Kesir: 

İşte Biz ayetleri böyle uzun uzadıya açıklarız. Belki dönerler diye.

Adem Uğur: 

Belki inkârdan dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.

İskender Ali Mihr: 

Ve işte böyle âyetlerimizi ayrı ayrı açıklıyoruz ki

Celal Yıldırım: 

İşte böylece biz âyetleri bir bir açıklıyoruz, belki (iyice düşünürler de inkâr ve isyandan) dönerler.

Tefhim ul Kuran: 

İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.

Fransızca: 

Et c'est ainsi que Nous expliquons intelligemment les signes. Peut-être reviendront-ils !

İspanyolca: 

Así explicamos las aleyas. Quizás así se conviertan.

İtalyanca: 

Così spieghiamo i Nostri segni. Forse ritorneranno

Almanca: 

Und solcherart verdeutlichen WIR die Ayat und damit sie (zum Iman) zurückkehren.

Çince: 

我这样解释许多迹象,以便他们悔悟。

Hollandaca: 

Zoo verklaren wij onze teekens, opdat zij van hunne dwalingen mogen terugkeeren.

Rusça: 

Так Мы разъясняем знамения, - быть может, они вернутся на прямой путь.

Somalice: 

Saasaanu Caddaynaa Aayaadka iyo inay u Noqdaan Xaqa.

Swahilice: 

Ndio kama hivyo tunavyo zipambanua Ishara, kwa kutaraji kuwa watarejea.

Uygurca: 

ئۇلارنىڭ (گۇمراھلىقتىن، ئاتا - بوۋىلىرىغا ئەگىشىشتىن) قايتىشلىرى ئۈچۈن، ئايەتلىرىمىزنى مۇشۇنداق تەپسىلىي بايان قىلىمىز

Japonca: 

このようにわれは,印を詳しく述べる。恐らくかれらは,(われに)戻ってくるであろう。

Arapça (Ürdün): 

«وكذلك نفصِّل الآيات» نبيّنها مثل ما بينا الميثاق ليتدبروها «ولعلهم يرجعون» عن كفرهم.

Hintçe: 

और हम यूँ अपनी आयतों को तफसीलदार बयान करते हैं और ताकि वह लोग (अपनी ग़लती से) बाज़ आएं

Tayca: 

“และในทำนองนั้นแหละเราจะแจกแจงโองการทั้งหลาย เพื่อว่าพวกเขาจะกลับมา ”

İbranice: 

וכך נבהיר את האותות, כדי שהם ישנו את דעתם (אל דרך האמת)

Hırvatça: 

I tako, eto, Mi opširno iznosimo dokaze, da bi oni došli sebi.

Rumence: 

Astfel, Noi lămurim semnele. Poate se vor întoarce!

Transliteration: 

Wakathalika nufassilu alayati walaAAallahum yarjiAAoona

Türkçe: 

Biz, ayetleri işte bu şekilde ayrıntılı kılıyoruz ki, hakka dönebilsinler.

Sahih International: 

And thus do We [explain in] detail the verses, and perhaps they will return.

İngilizce: 

Thus do We explain the signs in detail; and perchance they may turn (unto Us).

Azerbaycanca: 

Biz ayələrimizi belə ətraflı izah edirik ki, onlar, bəlkə, (batildən haqqa, küfrdən imana) dönələr!

Süleyman Ateş: 

İşte biz, ayetleri böyle açıklıyoruz, artık herhalde döner(yola gelir)ler.

Diyanet Vakfı: 

Belki inkardan dönerler diye ayetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.

Erhan Aktaş: 

İşte, doğruyu bulsunlar diye âyetlerimizi böyle ayrıntılı olarak açıklıyoruz.

Kral Fahd: 

Belki (inkârdan vazgeçip doğru yola) dönerler diye âyetleri böyle ayrıntılı bir şekilde açıklıyoruz.

Hasan Basri Çantay: 

İşte biz âyetleri böyle açıklarız. Olur ki (küfürlerinden) dönerler.

Muhammed Esed: 

İşte Biz de bu ayetleri böyle açık açık dile getiriyoruz ki (günah işlemiş olanlar) belki (Bizden yana) dönerler.

Gültekin Onan: 

İşte biz ayetleri böyle birer birer açıklarız, umulur ki dönerler.

Ali Fikri Yavuz: 

İşte biz, âyetleri böyle açıklarız. Olur ki, küfürden tevhide dönerler.

Portekizce: 

Assim elucidamos os versículos, a fim de que desistam.

İsveççe: 

Så framställer Vi budskapen fast och klart, för att de skall [inse sina felsteg och] vända om.

Farsça: 

و این گونه آیات را [مُستدل و منطقی] تفصیل و توضیح می دهیم [تا تدبّر کنند] و برای اینکه [از شرک به توحید] بازگردند.

Kürtçe: 

ئا بەو جۆرە نیشانەکانی خوا ڕوون دەکەینەوە بەڵکو (بەرەو ھەق) بگەڕێنەوە

Özbekçe: 

Шояд қайтсалар, деб оятларни мана шундай батафсил баён қиламиз.

Malayca: 

Dan demikianlah Kami menjelaskan ayat-ayat keterangan Kami satu persatu (supaya nyata segala kebenaran), dan supaya mereka kembali (kepada kebenaran).

Arnavutça: 

Dhe, kështu Na, hollësisht i shpjegojmë argumentet, për t’u kthyer ata (nga imitimi i të parëve).

Bulgarca: 

Така им разясняваме знаменията, за да се завърнат.

Sırpça: 

И тако, ето, Ми опширно износимо доказе, да би они дошли себи.

Çekçe: 

A takto My srozumitelně vykládáme znamení Svá - snad se oni obrátí?

Urduca: 

دیکھو، اِس طرح ہم نشانیاں واضح طور پر پیش کرتے ہیں اور اس لیے کرتے ہیں کہ یہ لوگ پلٹ آئیں

Tacikçe: 

Оятҳоро инчунин ба равшанӣ баён мекунем, шояд бозгарданд!

Tatarca: 

Әнә шулай аятьләрне ачык аңлатып бәян кылырбыз, шаять кешеләр азгынлык эшләрен, адашу юлларын ташлап Аллаһуга вә Коръән юлына кайтырлар!

Endonezyaca: 

Dan demikianlah Kami menjelaskan ayat-ayat itu, agar mereka kembali (kepada kebenaran).

Amharca: 

እንደዚሁም (እንዲያስቡ) እንዲመለሱም አንቀጾችን እናብራራለን፡፡

Tamilce: 

இவ்வாறே, (அவர்கள் நல்லுபதேசம் பெறுவதற்காகவும்) அவர்கள் (பாவங்களை விட்டு) திரும்புவதற்காகவும் (நம்) வசனங்களை விவரிக்கிறோம்.

Korece: 

이렇듯 하나님은 징표를 자세히 설명하여 그들이 하나님께 로 귀의하게 하려 함이라

Vietnamca: 

TA (Allah) đã trình bày rõ các Lời Mặc Khải như thế đó, mong rằng chúng sẽ quay về (với chính đạo).