Arapça:
قَالَ يَا قَوْمِ أَرَهْطِي أَعَزُّ عَلَيْكُم مِّنَ اللَّهِ وَاتَّخَذْتُمُوهُ وَرَاءَكُمْ ظِهْرِيًّا ۖ إِنَّ رَبِّي بِمَا تَعْمَلُونَ مُحِيطٌ
Çeviriyazı:
ḳâle yâ ḳavmi erahṭî e`azzü `aleyküm mine-llâh. vetteḫaẕtümûhü verâeküm żihriyyâ. inne rabbî bimâ ta`melûne müḥîṭ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şu'ayb dedi: "Ey kavmim! Benim akrabalarım size Allah'dan daha mı değerli ki, Allah'a sırt çevirip, onu unuttunuz? Muhakkak ki, Rabbim bütün yaptıklarınızı çepeçevre kuşatmıştır."
Diyanet İşleri:
Ey Milletim! Benim taraftarlarım size göre Allah'tan daha mı değerlidir ki Allah'a sırt çevirdiniz? Doğrusu Rabbim yaptıklarınızı bilgisiyle kuşatmıştır dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şuayb, ey kavmim dedi, kabilem, sizce Allah'tan daha fazla mı saygıya değer ki onu ardınıza attınız? Şüphe yok ki Rabbim, bütün yaptıklarınızı kavrar.
Şaban Piriş:
Ey Halkım! Kabilem size göre Allah’tan daha mı değerlidir ki onu (Allah'ın emirlerini) arkanıza attınız? Şüphesiz Rabbim, sizin yaptıklarınızı kuşatandır, dedi.
Edip Yüksel:
Dedi ki: "Ey halkım, kabilem size göre ALLAH'tan daha mı üstündür ki O'na sırt çevirdiniz? Rabbim, sizin tüm yaptıklarınızı Kuşatandır."
Ali Bulaç:
Dedi ki: "Ey kavmim, sizce benim yakın-çevrem, Allah'tan daha mı üstündür ki, O'nu arkanızda-unutuluvermiş (önemsiz) bir şey edindiniz. Şüphesiz benim Rabbim, yapmakta olduklarınızı sarıp-kuşatandır."
Suat Yıldırım:
Şuayb: “Ey milletim! Demek akrabam sizin nazarınızda Allah Teâlâdan daha mı kıymetli ki siz O'nun buyruklarını arkanıza atıverdiniz.Ama şunu hiç unutmayın ki Rabbim, yaptığınız bütün şeyleri ilmi ile ihata etmektedir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dedi ki: «Ey kavmim! Benim aşiretim sizin üzerinize Allah´tan daha azîz midir? Halbuki, O´nu ardınızda unutulmuş tutuverdiniz. Şüphe, yok ki benim Rabbim, yapar olduğunuz şeyleri çepeçevre kuşatıcıdır.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dedi: "Ey toplumum! Sizce kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve onurlu! Allah'ı arkanıza atıp dışlanmış hale getirdiniz. Rabbim, yapıp ettiklerinizi çepeçevre kuşatmıştır."
Bekir Sadak:
11:96
İbni Kesir:
Dedi ki: Ey kavmim
Adem Uğur:
(Şuayb:) "
İskender Ali Mihr:
Ey kavmim! Benim rahtım (arkadaşlarım), sizin yanınızda Allah´tan daha mı üstün? Ve O´nu (Allah´ı) unutarak arkanıza attınız (önem vermediniz). Muhakkak ki benim Rabbim, yaptıklarınızı ihata eder (ilmi ile kuşatır).
Celal Yıldırım:
Ey kavmim, dedi, size göre benim kabilem Allah´tan daha mı azizdir ki, O´nun (buyruklarını) arkanıza attınız ? Rabbim elbette sizin yapageldiğinizi (ilmiyle) kuşatmıştır.
Tefhim ul Kuran:
Dedi ki: «Ey kavmim, sizce benim yakın çevrem, Allah´tan daha mı üstündür ki, O´nu arkanızda unutuluvermiş (önemsiz) bir şey edindiniz. Şüphesiz benim Rabbim, yapmakta olduklarınızı sarıp kuşatandır.»
Fransızca:
Il dit : "ô mon peuple, mon clan est-il à vos yeux plus puissant qu'Allah à qui vous tournez ouvertement le dos ? Mon Seigneur embrasse(en Sa science) tout ce que vous oeuvrez.
İspanyolca:
Dijo: «¡Pueblo! ¡Os impresiona mi clan más que Alá, a Quien habéis pospuesto con desprecio? Mi Señor abarca todo lo que hacéis.
İtalyanca:
Disse: «O popol mio, il mio clan vi sembra più potente di Allah, al Quale voltate apertamente le spalle? In verità il mio Signore abbraccia [nella Sua scienza] tutto quello che fate.
Almanca:
Er sagte: "Meine Leute! Genießt etwa mein Stamm bei euch mehr Ansehen als ALLAH - und ihr stellt Ihn hinter euch?! Zweifelsohne, mein HERR ist allumfassend dessen, was ihr tut.
Çince:
他说：我的宗族啊！难道我的家族对于你们骐u主还尊贵吗？你们把真主当作你们背后的弃物，我的主确是彻知你们的行为的。
Hollandaca:
Shoaïb zeide: O mijn volk! is mijn gezin naar uw oordeel meer waardig dan God? en werpt gij hem zorgeloos achter u? Waarlijk, God begrijpt wat gij doet.
Rusça:
Он сказал: "О мой народ! Неужели мой род дороже для вас, чем Аллах? Вы оставили Его за спиной, а ведь мой Господь объемлет то, что вы совершаете.
Somalice:
wuxuu yidhi Qoomkayow ma jamaacaddaydaa idin kala wayn Eebe ood ka yeelateen waxaad dhabarkiinna ka tuurtaan (Xaqa) Eebahayna waxaad falaysaan wuu koobay.
Swahilice:
Akasema: Enyi watu wangu! Kwani jamaa zangu ni watukufu zaidi kwenu kuliko Mwenyezi Mungu? Na Yeye mmemueka nyuma ya migongo yenu! Hakika Mola wangu Mlezi ni Mwenye kuyazunguka yote mnayo yatenda.
Uygurca:
شۇئەيب ئېيتتى: «ئى قەۋمىم! مېنىڭ قەۋم قېرىنداشلىرىم سىلەرگە اﷲ تىنمۇ ئەتىۋارلىقمۇ؟ سىلەر اﷲ نى ئارقاڭلارغا چۆرىۋەتتىڭلار (يەنى اﷲ قا ئىتائەت قىلمىدىڭلار ۋە اﷲ نى ئۇلۇغلىمىدىڭلار)، پەرۋەردىگارىم سىلەرنىڭ قىلمىشلىرىڭلاردىن ئەلۋەتتە خەۋەرداردۇر
Japonca:
かれ（シュアイブ）は言った。「人びとよ，あなたがたはアッラーよりも，わたしの同族の方を重視するのか。かれを無視して，あなたがたの背後に捨てるのか。本当にわたしの主は，あなたがたの行うことを取り囲まれる。
Arapça (Ürdün):
«قال يا قوم أرهطي أعز عليكم من الله» فتتركوا قتلي لأجلهم ولا تحفظوني لله «واتخذتموه» أي الله «وراءكم ظهريا» منبوذا خلف ظهوركم لا تراقبونه «إن ربي بما تعملون محيط» علما فيجازيكم.
Hintçe:
युएब ने कहा ऐ मेरी क़ौम क्या मेरे कबीले का दबाव तुम पर ख़ुदा से भी बढ़ कर है (कि तुम को उसका ये ख्याल) और ख़ुदा को तुम लोगों ने अपने वास्ते पीछे डाल दिया है बेशक मेरा परवरदिगार तुम्हारे सब आमाल पर अहाता किए हुए है
Tayca:
เขากล่าวว่า “โอ้กลุ่มชนของฉันเอ๋ย! ครอบครัวของฉันเป็นที่นับถือแก่พวกท่านมากยิ่งกว่าอัลลอฮ์กระนั้นหรือ? และพวกท่านได้เอาพระองค์ไว้เบื้องหลังพวกท่าน แท้จริงพระเจ้าของฉันทรงรอบรู้สิ่งที่พวกท่านกระทำ
İbranice:
אמר (שועיב:) ' הוי, בני עמי האם בני משפחתי מוערכים בעיניכם יותר מאלוהים, עד כדי כך שפניתם עורף למה שהוא ציווה אתכם? ריבוני בקי בכל אשר אתם עושים
Hırvatça:
"O narode moj", reče on, "zar rodbina moja kod vas ima veći ugled od Allaha, a Njega ste iza sebe odbacili?! Uistinu Gospodar moj ono što radite znanjem obuhvata.
Rumence:
El spuse: “O, popor al meu! Obştea mea vi se pare mai puternică decât Dumnezeu şi credeţi că puteţi întoarce spatele lui Dumnezeu? Ştiinţa Domnului meu se întinde asupra a tot ceea ce faceţi.
Transliteration:
Qala ya qawmi arahtee aAAazzu AAalaykum mina Allahi waittakhathtumoohu waraakum thihriyyan inna rabbee bima taAAmaloona muheetun
Türkçe:
Dedi: "Ey toplumum! Sizce kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve onurlu! Allah'ı arkanıza atıp dışlanmış hale getirdiniz. Rabbim, yapıp ettiklerinizi çepeçevre kuşatmıştır."
Sahih International:
He said, "O my people, is my family more respected for power by you than Allah? But you put Him behind your backs [in neglect]. Indeed, my Lord is encompassing of what you do.
İngilizce:
He said: "O my people! is then my family of more consideration with you than Allah? For ye cast Him away behind your backs (with contempt). But verily my Lord encompasseth on all sides all that ye do!
Azerbaycanca:
(Şüeyb) dedi: “Ey qövmüm! Məgər mənim əşirətim sizə Allahdan da əzizdir ki, Onu unudub saymırsınız? Həqiqətən, Rəbbim (elmi ilə) nə etdiklərinizi biləndir!
Süleyman Ateş:
Ey kavmim, dedi, size göre kabilem Allah'tan daha mı değerli ki O'nu arkanıza at(ıp unut)tunuz? Şüphesiz Rabbim yaptıklarınızı kuşatıcıdır (herşeyinizi bilmektedir).
Diyanet Vakfı:
(Şuayb:) "Ey kavmim dedi, size göre benim kabilem Allah'tan daha mı güçlü ve değerli ki, onu (Allah'ın emirlerini) arkanıza atıp unuttunuz. Şüphesiz ki Rabbim yapmakta olduklarınızı çepeçevre kuşatıcıdır.
Erhan Aktaş:
“Ey halkım! Size göre kabilem Allah’tan daha mı değerli ki O’na sırt çevirdiniz. Kuşkusuz Rabb’im yaptıklarınızı kuşatmıştır.”
Kral Fahd:
(Şuayb:) «Ey kavmim dedi, size göre benim kabilem Allah’tan daha mı güçlü ve değerli ki, onu (Allah'ın emirlerini) arkanıza atıp unuttunuz. Şüphesiz ki Rabbim yapmakta olduklarınızı çepeçevre kuşatıcıdır.
Hasan Basri Çantay:
(Şuayb): «Ey kavmim, dedi, size göre benim kabilem mi Allahdan daha şereflidir ki Onu (tutub) arkanıza atılmış (değersiz) bir şey edindiniz? Benim Rabbim (in ilmi) şübhesiz ne yaparsanız (hepsini) çepçevre kuşatıcıdır».
Muhammed Esed:
(Şuayb:) "Ey kavmim! Aileme olan saygınız Allah´a olandan daha mı fazla? Ki O´nu, arkanıza atıp unutabileceğiniz bir şey gibi görüyorsunuz! Muhakkak ki, benim Rabbim (sınırsız bilgi ve kudretiyle) yapıp ettiğiniz her şeyi biliyor, kuşatıyor!" dedi.
Gültekin Onan:
Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Şuayb dedi ki: “- Ey kavmim! Benim aşiretim, size göre Allah’dan daha azîz midir ki, beni aşiretim için öldürmüyorsunuz da Allah’ı arkanıza atıp unutuyorsunuz? Şüphe yok ki benim Rabbimin ilmi, bütün yaptıklarınızı kuşatıcıdır.
Portekizce:
Retrucou-lhes: Ó povo meu, acaso minha família vos é mais estimada do que Deus, a Quem deixastes completamente noesquecimento? Sabei que meu Senhor está inteirado de tudo quanto fazeis.
İsveççe:
Han svarade: "Har min familj större makt över er, mitt folk, än Gud som ni tror att ni saklöst kan lämna ur räkningen? Men min Herre har full uppsikt över allt vad ni företar er!
Farsça:
گفت: ای قوم من! آیا عشیره کوچکم نزد شما از خدا عزیزتر است که او را پشت سر قرار داده و فراموشش کرده اید؟! یقیناً پروردگارم به همه اعمالی که انجام می دهید، احاطه دارد.
Kürtçe:
ووتی ئەی گەلەکەم ئایا خزمەکانم بەدەسەڵات ترن لەبەرامبەر ئێوەدا لە خوا لەکاتێکدا فەرمانی ئەو (خوا) تان پشت گوێ خستووە بەڕاستی پەروەردگارم ئاگادارە بەھەرچی ئێوە دەیکەن
Özbekçe:
У: «Эй қавмим, менинг одамларим сизлар учун Аллоҳдан кўра азизроқми?! Унга орқангизни ўгириб олдингиз. Албатта, Роббим қилаётган амалларингизни иҳота қилувчидир.
Malayca:
Nabi Syuaib berkata: "Wahai kaumku! (Mengapa kamu bersikap demikian)? Patutkah kaum keluargaku kamu pandang lebih mulia dari pada Allah serta kamu pula jadikan perintahNya sebagai sesuatu yang dibuang dan dilupakan di belakang kamu? Sesungguhnya Tuhanku Amat Meliputi pengetahuanNya akan apa yang kamu lakukan.
Arnavutça:
(Shuajbi) tha: “O populli im, a mos vallë farefisi im për ju është më i respektuar se Perëndia, të cilin e keni lënë krejtësisht anash. Me të vërtetë, Zoti im, kaplon atë që punoni ju.
Bulgarca:
Рече: “О, народе мой, нима моят род е по-достоен за вас от Аллах? Вие Го загърбихте. Наистина моят Господ обхваща делата ви.
Sırpça:
„О мој народе“, рече он, „зар родбина моја код вас има већи углед од Бога, а Њега сте иза себе одбацили?! Уистину мој Господар оно што радите знањем обухвата.
Çekçe:
Pravil Šu´ajb: 'Lide můj, zdaž rod můj je pro vás mocnější než Bůh, takže jste Jej nechali za sebou nestarajíce se o něj? Pán můj však věru objímá ve vědění Svém vše, co děláte.
Urduca:
شعیبؑ نے کہا "بھائیو، کیا میری برادری تم پر اللہ سے زیادہ بھاری ہے کہ تم نے (برادری کا تو خوف کیا اور) اللہ کو بالکل پس پشت ڈال دیا؟ جان رکھو کہ جو کچھ تم کر رہے ہو وہ اللہ کی گرفت سے باہر نہیں ہے
Tacikçe:
Гуфт: «Эй қавми ман, оё қабилаи ман дар назди шумо аз Худо пирӯзмандтар аст? Оё Худоро паси пушти худ афкапдед? Ва ҳол он ки Парвардигори ман бар ҳар коре, ки мекунед, огоҳ аст!
Tatarca:
Шөґәеб әйтте: "Ий каумем, миңа ияргән мөэминнәр хәтере өчен Аллаһ әмерләрен артыгызга куясыз. Тәхкыйк минем Раббым сез кылган эшләрне белүче вә үзегезне чолгап алучы.
Endonezyaca:
Syu'aib menjawab: "Hai kaumku, apakah keluargaku lebih terhormat menurut pandanganmu daripada Allah, sedang Allah kamu jadikan sesuatu yang terbuang di belakangmu?. Sesungguhnya (pengetahuan) Tuhanku meliputi apa yang kamu kerjakan".
Amharca:
«ሕዝቦቼ ሆይ! ጎሳዎቼ በእናንተ ላይ ከአላህ ይልቅ የከበሩ ናቸውን (አላህን) ከኋላችሁ ወደ ጀርባ አድርጋችሁም ያዛችሁት፡፡ ጌታዬ በምትሠሩት ሁሉ ከባቢ ነው» አላቸው፡፡
Tamilce:
அவர் கூறினார்: “என் மக்களே! அல்லாஹ்வை விட என் குடும்பதார்களா உங்களிடம் மதிப்புடையவர்கள்? நீங்கள் அவனை உங்களுக்குப் பின்னால் எறியப்பட்டவனாக எடுத்துக் கொண்டீர்கள். நிச்சயமாக என் இறைவன் நீங்கள் செய்பவற்றைச் சூழ்ந்தறிபவன் ஆவான்.”
Korece:
그가 이르시길 백성들이여 나의 가족이 너희에게는 하나님보 다 더 강하게 보이더뇨 너희는 하 나님을 등너머로 경멸하였으니 실 로 나의 주님은 너희가 행하는 모 든 것을 알고 계심이라
Vietnamca:
(Shu’aib) nói: “Hỡi người dân của Ta! Lẽ nào dòng họ của Ta đối với các ngươi lại được tôn trọng hơn cả Allah nữa ư? Lẽ nào các ngươi đặt Ngài sau lưng các ngươi (trong sự lơ là) như thế ư? Quả thật, Thượng Đế của Ta là Đấng bao quát hết những gì các ngươi làm.”
Ayet Linkleri: