Arapça:
وَيَا قَوْمِ لَا يَجْرِمَنَّكُمْ شِقَاقِي أَن يُصِيبَكُم مِّثْلُ مَا أَصَابَ قَوْمَ نُوحٍ أَوْ قَوْمَ هُودٍ أَوْ قَوْمَ صَالِحٍ ۚ وَمَا قَوْمُ لُوطٍ مِّنكُم بِبَعِيدٍ
Çeviriyazı:
veyâ ḳavmi lâ yecrimenneküm şiḳâḳî ey yüṣîbeküm miŝlü mâ eṣâbe ḳavme nûḥin ev ḳavme hûdin ev ḳavme ṣâliḥ. vemâ ḳavmü lûṭim minküm bibe`îd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey kavmim! Bana karşı gelmeniz sakın sizi, Nuh kavminin veya Hud kavminin veya Salih kavminin başlarına gelen musibetler gibi bir musibete uğratmasın. Lut kavmi de sizden uzak değildir.
Diyanet İşleri:
Ey Milletim! Bana karşı gelmeniz, Nuh milletine veya Hud milletine yahut da Salih milletine gelen felaketin bir benzerini, sakın başınıza getirmesin. Lut milleti sizden uzak değildir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ey kavmim, bana karşı güttüğünüz düşmanlık, Nuh, yahut Hud, yahut da Salih kavimlerinin uğradıkları azaba benzer bir azaba uğratmasın sizi; Lut kavmi de uzak değil sizden.
Şaban Piriş:
Ey kavmim! Bana karşı olan muhalefetiniz Nuh kavminin veya Hûd kavminin yahut Sâlih kavminin başlarına gelen musibete uğratmasın! Lût halkı sizden uzak değildir.
Edip Yüksel:
Halkım, bana karşı çıkışınız, sakın sizi Nuh halkının, veya Hud halkının, yahut Salih halkının başına gelenler gibi bir felakete uğratmasın. Üstelik, Lut halkı sizden pek uzakta değil.
Ali Bulaç:
Ey kavmim, bana karşı gelişiniz, sakın Nuh kavminin ya da Hud kavminin veya Salih kavminin başlarına gelenlerin bir benzerini size de isabet ettirmesin. Üstelik Lut kavmi size pek uzak değil.
Suat Yıldırım:
Ey halkım! Bana muhalif olmanız sakın sizi Nuh halkının, yahut Hûd halkının, veyahut Semûd halkının başına gelen felaketler gibi bir musîbete uğratmasın.Lût kavmi ise zaman ve mekân bakımından zaten uzağınızda değil, bari onların başına gelen felaketten ibret alın!
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Ve ey kavmim! Bana olan adâvet, Nûh kavmine veya Hûd kavmine veya Sâlih kavmine isabet etmiş olanın mislini size de isabet etmeyi kazandırmasın. Ve Lût kavmi de sizden uzak değildir.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Ey toplumum! Bana kafa tutmanız, sakın sizi Nûh kavminin yahut Hûd kavminin yahut Sâlih kavminin başlarına gelen musibetle yüz yüze getirmesin. Lût kavmi de sizden pek uzak değil.
Bekir Sadak:
Buyrugumuz gelince, µuayb´i ve beraberindeki inananlari katimizdan bir rahmet olarak kurtardik. Haksizlik yapanlari bir ciglik yakaladi, olduklari yerde diz ustu cokuverdiler.
İbni Kesir:
Ey kavmim
Adem Uğur:
Ey kavmim! Sakın bana karşı düşmanlığınız, Nuh kavminin veya Hûd kavminin, yahut Sâlih kavminin başlarına gelenler gibi size de bir musibet getirmesin! Lût kavmi de sizden uzak değildir.
İskender Ali Mihr:
Ey kavmim, bana karşı gelmeniz, Nuh (A.S)´ın kavmine veya Hud (A.S)´ın kavmine veya Salih (A.S)´ın kavmine isabet eden musîbetlerin bir benzerini, sakın size de isabet ettirmesin! Ve Lut (A.S)´ın kavmi, sizden uzak değildir.
Celal Yıldırım:
Ey kavmim ! Bana düşmanlık beslemeniz, Nûh kavmine veya Hûd kavmine ya da Salih kavmine dokunan musibetin bir benzerini size dokundurmasın. Lût kavmi de sizden pek uzak değildir.
Tefhim ul Kuran:
«Ey kavmim, bana karşı gelişiniz, sakın Nuh kavminin ya da Hûd kavminin veya Salih kavminin başlarına gelenlerin bir benzerini size de isabet ettirmesin. Üstelik Lût kavmi size pek uzak değil.»
Fransızca:
ô mon peuple, que votre répugnance et votre hostilité à mon égard ne vous entraînent pas à encourir les mêmes châtiment qui atteignirent le peuple de Noé, le peuple de Hud, ou le peuple de Salih et (l'exemple du) peuple de Lot n'est pas éloigné de vous.
İspanyolca:
Y ¡pueblo!, ¡que la oposición a mí no os cause los mismos males que alcanzaron al pueblo de Noé o al pueblo de Hud o al pueblo de Salih! Y el pueblo de Lot no está lejos de vosotros.
İtalyanca:
O popol mio, non vi spinga nell'abiezione il contrasto con me, [al punto che] vi colpisca ciò che colpì il popolo di Noè, la gente di Hûd e il popolo di Salih; il popolo di Lot non è lontano da voi.
Almanca:
Meine Leute! Lasst euren Widerspruch mir gegenüber euch nicht dazu bringen, daß euch ähnliches trifft, wie es die Leute von Nuh, die Leute von Hud oder die Leute von Salih traf - auch (die Peinigung von) Luts Leuten liegt von euch doch nicht weit zurück.
Çince:
我的宗族啊!你们绝不要因为反对我而使你们遭受努哈的宗族,或呼德的宗族,或撒立哈的宗族所遭受的惩罚。鲁特的宗族(灭亡的时代)离你们是不远的。
Hollandaca:
O mijn volk! laat niet de tegenstand dien gij mij biedt, eene wraak over u brengen, gelijk aan de wraak die over het volk van Noach, of het volk van Hoed, of het volk van Saleh kwam. Het einde van het volk van Lot is niet zeer ver van u verwijderd.
Rusça:
О мой народ! Пусть ваши разногласия со мной не обрекут вас на то, что постигло народ Нуха (Ноя), или народ Худа, или народ Салиха. Народ Лута (Лота) также недалек от вас.
Somalice:
Qoomkayow yuusan idinku xambaarin khilaafkaygu inuu idinku dhaco wixii ku dhacay Qoomkii (Nabi) Nuux ama qoomkii Nabi Huud ama (Nabi) Saalax idinkamana foga waqtigii Qoomkii (Nabi) Luudh.
Swahilice:
Na enyi watu wangu! Kukhalifiana nami kusikupelekeeni hata mkasibiwa kama walivyo sibiwa watu wa Nuhu, au watu wa Hud, au watu wa Saleh. Na watu wa Lut' si mbali nanyi.
Uygurca:
ئى قەۋمىم! سىلەرنىڭ ماڭا قارشى تۇرغانلىقىڭلار سىلەرنى نۇھنىڭ قەۋمى ياكى ھۇدنىڭ قەۋمى ۋە ياكى سالىھنىڭ قەۋمى دۇچار بولغان ئازابقا دۇچار قىلمىسۇن. لۇت قەۋمى (نىڭ دىيارى) سىلەر (نىڭ جايىڭلار) دىن يىراق ئەمەس
Japonca:
人びとよ,わたしに異議を唱えて罪を犯しヌーフの民やフードの民,またサーリフの民が陥ったのと同じ(運命)に陥ってはならない。ルートの民にいたっては,あなたがたと余り縁遠くはない。
Arapça (Ürdün):
«ويا قوم لا يجرمنكم» يكسبنكم «شقاقي» خلافي فاعل يجرم والضمير مفعول أول، والثاني «أن يصيبكم مثل ما أصاب قوم نوح أو قوم هود أو قوم صالح» من العذاب «وما قوم لوط» أي منازلهم أو زمن هلاكهم «منكم ببعيد» فاعتبروا.
Hintçe:
और ऐ मेरी क़ौमे मेरी ज़िद कही तुम से ऐसा जुर्म न करा दे जैसी मुसीबत क़ौम नूह या हूद या सालेह पर नाज़िल हुई थी वैसी ही मुसीबत तुम पर भी आ पड़े और लूत की क़ौम (का ज़माना) तो (कुछ ऐसा) तुमसे दूर नहीं (उन्हीं के इबरत हासिल करो
Tayca:
และโอ้กลุ่มชนของฉัน อย่าให้การแตกแยกของฉันทำให้พวกท่านกระทำผิด ซึ่งจะประสบแก่พวกท่านเช่นที่ได้ประสบแก่กลุ่มชนของนูห์หรือกลุ่มชนของฮูด หรือกลุ่มชนของศอและฮ์ และกลุ่มชนของลูฏมิได้อยู่ห่างไกลจากพวกท่าน
İbranice:
והוי, בני עמי! אל תתנו להתנגדות שלכם אליי להביא עליכם אסון כאסון שנפל על בני עמו של (הנביא) נוח, או על בני עמו של (הנביא) הוד, או על בני עמו של (הנביא) צאלח, ונוסף לכל זה אנשי (הנביא) לוט אינם רחוקים מכם
Hırvatça:
O narode moj! Neka vas neslaganje sa mnom nikako ne dovede do toga da vas zadesi ono što je zadesilo Nuhov narod, ili Hudov narod, ili Salihov narod. A i Lutov narod nije od vas daleko.
Rumence:
O, popor al meu! Despărţirea de mine vă va pricinui rele asemănătoare celor care i-au lovit pe poporul lui Noe, ori pe poporul lui Hud, ori pe poporul lui Salih! Poporul lui Lot nu este prea departe de voi.
Transliteration:
Waya qawmi la yajrimannakum shiqaqee an yuseebakum mithlu ma asaba qawma noohin aw qawma hoodin aw qawma salihin wama qawmu lootin minkum bibaAAeedin
Türkçe:
"Ey toplumum! Bana kafa tutmanız, sakın sizi Nûh kavminin yahut Hûd kavminin yahut Sâlih kavminin başlarına gelen musibetle yüz yüze getirmesin. Lût kavmi de sizden pek uzak değil."
Sahih International:
And O my people, let not [your] dissension from me cause you to be struck by that similar to what struck the people of Noah or the people of Hud or the people of Salih. And the people of Lot are not from you far away.
İngilizce:
And O my people! let not my dissent (from you) cause you to sin, lest ye suffer a fate similar to that of the people of Noah or of Hud or of Salih, nor are the people of Lut far off from you!
Azerbaycanca:
Ey qövmüm! Mənə qarşı olan ədavətiniz (qorxun ki) Nuh tayfasının, Hud camaatının və Saleh qövmünün başına gələnləri sizin də başınıza gətirməsin. Lut tayfası da sizdən uzaq deyildir! (Mənə qarşı düşmənçilik etsəniz, onların başına gələn müsibətlər, sizin də başınıza gələr).
Süleyman Ateş:
Ey kavmim, bana karşı gelmeniz, sakın sizi Nuh kavminin, yahut Hud kavminin veyahut Salih kavminin başlarına gelenler gibi bir felakete uğratmasın! Lut kavmi henüz sizden uzak değildir.
Diyanet Vakfı:
Ey kavmim! Sakın bana karşı düşmanlığınız, Nuh kavminin veya Hud kavminin, yahut Salih kavminin başlarına gelenler gibi size de bir musibet getirmesin! Lut kavmi de sizden uzak değildir.
Erhan Aktaş:
“Ey halkım! Bana karşı gelmeniz; Nûh halkının, Hûd halkının, Sâlih halkının başına gelen şeyleri sizin başınıza da getirmesin? Üstelik Lût halkı sizden pek uzak da değil.”
Kral Fahd:
Ey kavmim! Sakın bana karşı düşmanlığınız, Nuh kavminin veya Hûd kavminin, yahut Sâlih kavminin başlarına gelenler gibi size de bir musibet getirmesin! Lût kavmi de sizden uzak değildir.
Hasan Basri Çantay:
«Ey kavmim, bana olan düşmanlığınız, Nuh kavminin, ya Hûd kavminin, yahud Saalih kavminin başlarına gelenler gibi size bir musîybet yüklemesin. Lût kavmi de sizden uzak değil».
Muhammed Esed:
"Ey kavmim! Benimle ayrı yol tutmanız sakın sizi günaha sürüklemesin; yoksa Nuh halkının, Hud halkının, Salih halkının başına gelen sizin de başınıza gelir; ve (hatırlayın ki,) Lut kavmi sizden fazla uzak değil!
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
Ey kavmim! Bana karşı gelmeniz, Nûh kavminin yahud Hûd kavminin veya sâlih kavminin başlarına gelenler gibi, sakın size bir musîbet getirmesin. Hele Lût kavmi, zaman ve yer bakımından sizden uzak değildir (onların başlarına gelenlerden ibret almaz mısınız.)
Portekizce:
Ó povo meu, que a hostilidade contra mim não vos induza ao pecado e vos não ocorra o que ocorreu ao povo de Noé, ouao de Hud, ou ao de Sáleh! Recordai-vos de que o povo de Lot não está distante de vós (no tempo)!
İsveççe:
Mitt folk! Låt inte er tvist med mig leda er [till sådana handlingar] att ni drabbas av detsamma som drabbade Noas folk eller Huds folk eller Salihs folk - [eller] Lots folk [vars boplatser] inte var belägna långt från era [trakter]!
Farsça:
ای قوم من! دشمنی و مخالفت با من، شما را به جایی نرساند، که [عذابی] مانند آنچه به قوم نوح یا قوم هود یا قوم صالح رسید به شما هم برسد، و قوم لوط از شما [چه از جهت زمان و چه از جهت مکان] چندان دور نیست.
Kürtçe:
ئەی گەلەکەم دژایەتیتان لەگەڵم نەبێتە ھۆی ئەوەی تووشتان ببێت وێنەی ئەو (سزایەی) تووشی گەلی نوح یان گەلی ھود یان گەلی صاڵح بوو خۆ گەلەکەی لوط دوور نیە لێتانەوە (چییان بەسەر ھات)
Özbekçe:
Эй қавмим, менга хилоф қилишингиз сизларни ё Нуҳ қавмига, ё Ҳуд қавмига, ёки Солиҳ қавмига етган мусибатга ўхшаш мусибат етишига олиб бормасин. Лут қавми сизлардан узоқ эмас. (Яъни, Нуҳ, Ҳуд, ва Солиҳ қавмига етган мусибатлар сизга ҳам етмаслигини хоҳласангиз, менга хилоф қилишни йиғиштиринг. Чунки ўша қавмлар Пайғамбарларига хилоф қилишлари оқибатида мусибатлар, азоб-уқубатларга дучор бўлишган эди. Сизлар ҳам менга қарши чиқмоқдасиз, агар шу хилда давом этаверсангиз, худди ўша қавмларга етган мусибатлар сизларга ҳам етиши турган гап. Улар яшаган жойлар сизга яқин. Улар яшаган замон ҳам сиз яшаётган замондан узоқ эмас. Ибрат олинглар. Ҳали ҳам вақт бор. Ўзингизни ўнглаб олишингиз мумкин.)
Malayca:
Dan wahai kaumku! Janganlah permusuhan kamu terhadapku menyebabkan kamu ditimpa bala bencana sebagaimana yang telah menimpa kaum Nabi Nuh, atau kaum Nabi Hud, atau kaum Nabi Soleh. Dan kaum Nabi Lut pun tidaklah jauh dari kamu (kamu sedia mengetahui apa yang telah menimpa mereka).
Arnavutça:
O populli im, kundërshtimi ndaj meje le të mos u shpiej kurrsesi (në mëkat), e që t’ju ndodhë ajo që i ndodhi popullit të Nuhut, ose popullit të Hudit apo popullit të Salihut; por edhe populli i Lutit nuk është larg prej jush.
Bulgarca:
О, народе мой, да не ви вкара в грях враждата [ви] към мен, та да ви порази същото като онова, което порази народа на Нух или народа на Худ, или народа на Салих. А народът на Лут не е далеч от вас.
Sırpça:
О мој народе! Нека вас неслагање са мном никако не доведе до тога да вас задеси оно што је задесило Нојев народ, или Худов народ, или Салахов народ. А и Лотов народ није од вас далеко.
Çekçe:
Lide můj, nechť odpor váš vůči mně na vás neuvalí hřích, abyste nebyli postiženi tím, co již postihlo lid Noemův či lid Lotův nebo lid Sálihův - a lid Lotův není od vás příliš vzdálen!
Urduca:
اور اے برادران قوم، میرے خلاف تمہاری ہٹ دھرمی کہیں یہ نوبت نہ پہنچا دے کہ آخر کار تم پر بھی وہی عذاب آ کر رہے جو نوحؑ یا ہودؑ یا صالحؑ کی قوم پر آیا تھا اور لوطؑ کی قوم تو تم سے کچھ زیادہ دور بھی نہیں ہے
Tacikçe:
Эй қавми ман, зиддият бо ман шуморо ба коре вонадорад то он чӣ бар қавми Нӯҳ ё қавми Ҳуд ё қавми Солеҳ ё дар ҳамин наздикӣ ба қавми Лут расид, ба шумо низ бирасад.
Tatarca:
Ий каумем, миңа карышмагыз, миңа карышуыгыз Нух кауменә, яки Һуд кауменә, яки Салих кауменә ирешкән ґәзаб кеби ґәзаб ирешүгә сәбәп булмасын! Бит Лут кауменең һәлакәте сездән ерак түгел, сакланыгыз!
Endonezyaca:
Hai kaumku, janganlah hendaknya pertentangan antara aku (dengan kamu) menyebabkan kamu menjadi jahat hingga kamu ditimpa azab seperti yang menimpa kaum Nuh atau kaum Hud atau kaum Shaleh, sedang kaum Luth tidak (pula) jauh (tempatnya) dari kamu.
Amharca:
«ወገኖቼም ሆይ! እኔን መከራከራችሁ የኑሕን ሕዝቦች ወይም የሁድን ሕዝቦች ወይም የሷሊሕን ሕዝቦች ያገኛቸው (ቅጣት) ብጤ እንዲያገኛችሁ አይገፋፋችሁ፡፡ የሉጥም ሕዝቦች ከእናንተ ሩቅ አይደሉም፡፡
Tamilce:
“என் மக்களே! (உங்களுக்கு) என் மீதுள்ள பகைமை நூஹ் உடைய மக்களை; அல்லது, ஹூத் உடைய மக்களை; அல்லது, ஸாலிஹ் உடைய மக்களை அடைந்தது போன்று (ஒரு தண்டனை) உங்களையும் வந்தடைவதற்கு உங்களை நிச்சயம் தூண்ட வேண்டாம். இன்னும், (தலைக்கீழாக புரட்டப்பட்ட) லூத்துடைய மக்களும் உங்களுக்குத் தூரமாக இல்லை.
Korece:
백성들이여 너희를 죄되게 함은 나의 반목이 아니라 너희의 불신 때문이라 노아와 후드와 살 레 백성이 벌을 받았듯이 너희에 게도 벌이 있으리라 룻의 백성도 멀지 않았노라
Vietnamca:
“Hỡi người dân của Ta! Các ngươi đừng để việc các ngươi bất hòa với Ta khiến các ngươi phải chịu sự trừng phạt giống như những gì xảy ra với người dân của Nuh hoặc người dân của Hud hoặc người dân của Saleh, và người dân của Lut không cách xa các ngươi bao lâu.”
Ayet Linkleri: