Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

92

Ayet No: 

1046

Sayfa No: 

162

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

الَّذِينَ كَذَّبُوا شُعَيْبًا كَأَن لَّمْ يَغْنَوْا فِيهَا ۚ الَّذِينَ كَذَّبُوا شُعَيْبًا كَانُوا هُمُ الْخَاسِرِينَ

Çeviriyazı: 

elleẕîne keẕẕebû şu`ayben keel lem yagnev fîhâ. elleẕîne keẕẕebû şu`ayben kânû hümü-lḫâsirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Şu'ayb'ı yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç şenlik tutmamış gibi oldular. Şu'ayb'ı yalanlayanlar var ya işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular.

Diyanet İşleri: 

Şuayb'ı yalanlayanlar, yurtlarında sanki hiç yaşamamışlar gibi oldular, izleri bile kalmadı. Mahvolanlar, Şuayb'ı yalanlayanlar oldu.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şuayb'i yalanlayanlar, sanki oralarda hiç oturmamışlar, hiç yaşamamışlardı, Şuayb'i yalanlayanlar, asıl zarara uğramışlardı.

Şaban Piriş: 

Şuayb’ı yalanlayanlar sanki orda hiç yaşamamış gibi oldular. Şuayb’ı yalanlayanların asıl kendileri mahvoldu.

Edip Yüksel: 

Şuayb'ı yalanlayanlar sanki hiç orada yaşamamışlar gibi yok oldular. Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl kaybedenler onlar oldular.

Ali Bulaç: 

Şuayb'ı yalanlayanlar, sanki orada 'hiç refah içinde yaşamamışlar' gibi oldular: Şuayb'ı yalanlayanlar, asıl büyük hüsrana uğradılar.

Suat Yıldırım: 

Şuayb'ı yalancı sayanlar... onlar değildi sanki vatanlarında, şen şakrak dolaşanlar!Şuayb’ı yalancı sayıp perişan etmek isteyenler... asıl perişan olanlar, işte onlar oldular.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şuayb´ı tekzîp edenler, sanki orada hiç kalmamışlar gibi oldular. Şuayb´i yalanlayanlardır ki, en büyük zarara uğrayanlar onlar olmuşlardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şuaybı yalanlayanlar sanki o yerde hiç şenlik kurmamışlardı. Şuayb'ı yalanlayanlar hüsrana saplananların ta kendileriydi.

Bekir Sadak: 

Kasabalarin halki, geceleyin uyurlarken azabimizin kendilerine gelmesinden guvende miydiler?

İbni Kesir: 

Şuayb´ı yalanlayanlar, zaten yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şuayb´ı yalanlamış olanlar

Adem Uğur: 

Şuayb´ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibiydiler. Asıl ziyana uğrayanlar Şuayb´ı yalanlayanların kendileridir.

İskender Ali Mihr: 

Şuayb (A.S)´ı tekzib edenler (yalanlayanlar), sanki orada hiç var olmamış gibiydi. Şuayb (A.S)´ı yalanlayanlar, onlar hüsranda oldular (nefslerini hüsrana düşürdüler).

Celal Yıldırım: 

7:91

Tefhim ul Kuran: 

Şuayb´ı yalanlamakta olanlar, sanki orda ´hiç refah içinde yaşamamışlar´ gibi oldular

Fransızca: 

Ceux qui traitaient Chuaïb de menteur (disparurent) comme s'ils n'y avaient jamais vécu. Ceux qui traitaient Chuaïb de menteur furent eux les perdants.

İspanyolca: 

Fue como si los que habían desmentido a Suayb no hubieran habitado en ellas. Los que habían desmentido a Suayb fueron los que perdieron.

İtalyanca: 

Per coloro che avevano tacciato Shu'ayb di menzogna, fu come se non avessero mai abitato in quei luoghi. Coloro che tacciavano Shu'ayb di menzogna sono andati in rovina.

Almanca: 

Diejenigen, die Schu'aib der Lüge bezichtigt haben, als hätten sie dort nicht gewohnt. Diejenigen, die Schu'aib der Lüge bezichtigt haben, sie waren gewiß die wirklichen Verlierer.

Çince: 

否认舒阿卜的人,好像没有在那个城市里居住过一样。否认舒阿卜的人,确是亏折的。

Hollandaca: 

Zij, die Shoaïb van bedrog beschuldigden, verdwenen, als hadden zij nooit daar gewoond; zij die Shoaïb van bedrog beschuldigden zijn verloren.

Rusça: 

Те, которые сочли Шуейба лжецом, словно никогда не жили там. Те, которые сочли Шуейба лжецом, оказались потерпевшими убыток.

Somalice: 

Kuwii Beeniyey Shucayb waxaad Mooddaa inayna ku Nagaanin Magaaladaas Dhexdeeda, kuwii Beeniyey Shucaybna iyaga umbaa Khasaaray.

Swahilice: 

Wale walio mkanusha Shua'ib wakawa kama kwamba hawakuwako. Walio mkanusha Shua'ib ndio walio kuwa wenye kukhasiri.

Uygurca: 

شۇئەيبنى ئىنكار قىلغانلار (اﷲ نىڭ ھالاك قىلىشى بىلەن) گويا بۇ يەردە تۇرمىغاندەك (يەنى ياشىمىغاندەك) بولۇپ قالدى. شۇئەيبنى ئىنكار قىلغانلار زىيان تارتقۇچىلاردىن بولدى

Japonca: 

シュアイブを嘘つきと呼んだ者は,そこに住んでなかったようであった。誠にシュアイブを拒否した者たち,かれらは失敗者であった。

Arapça (Ürdün): 

«الذين كذَّبوا شعيبا» مبتدأ خبره «كأن» مخففة واسمها محذوف أي كأنهم «لم يَغنوا» يقيموا «فيها» في ديارهم «الذين كذَّبوا شعيبا كانوا هم الخاسرين» التأكيد بإعادة الموصول وغيره للرد عليهم في قولهم السابق.

Hintçe: 

जिन लोगों ने युएब को झुठलाया था वह (ऐसे मर मिटे कि) गोया उन बस्तियों में कभी आबाद ही न थे जिन लोगों ने युएब को झुठलाया वही लोग घाटे में रहे

Tayca: 

“บรรดาผู้ที่ปฏิเสธชุอัยบ์ประหนึ่งว่าพวกเขาไม่เคยอยู่ในหมู่บ้านนั้น บรรดาผู้ที่ปฏิเสธชุอัยบ์นั้น พวกเขาเป็นผู้ขาดทุน”

İbranice: 

כל אלה אשר כפרו (בנביא) שועייב, הוכחדו כמו מעולם לא היו שם. כל אלה אשר כפרו בשועייב, היו הם המפסידים

Hırvatça: 

Oni koji su smatrali Šuajba lašcem - kao da nikad nisu u njoj ni bili; oni koji su smatrali Šuajba lašcem, oni su baš gubitnici bili.

Rumence: 

Cei care îl socotiseră pe Şu’aib mincinos au dispărut de parcă n-au fost nicicând. Ei au fost cei pierduţi!

Transliteration: 

Allatheena kaththaboo shuAAayban kaan lam yaghnaw feeha allatheena kaththaboo shuAAayban kanoo humu alkhasireena

Türkçe: 

Şuaybı yalanlayanlar sanki o yerde hiç şenlik kurmamışlardı. Şuayb'ı yalanlayanlar hüsrana saplananların ta kendileriydi.

Sahih International: 

Those who denied Shu'ayb - it was as though they had never resided there. Those who denied Shu'ayb - it was they who were the losers.

İngilizce: 

The men who reject Shu'aib became as if they had never been in the homes where they had flourished: the men who rejected Shu'aib - it was they who were ruined!

Azerbaycanca: 

Şüeybi yalançı adlandıranlar, sanki orada (evlərində) heç bir şənlik (ne’mət) içində yaşamamışdılar. Şüeybi təkzib edənlərin özləri ziyana uğrayanlar oldular.

Süleyman Ateş: 

Şu'ayb'i yalanlayanlar, sanki yurtlarında hiç oturmamış gibi oldular. Şu'ayb'i yalanlayanlar... işte ziyana uğrayanlar, onlar oldular.

Diyanet Vakfı: 

Şuayb'ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibiydiler. Asıl ziyana uğrayanlar Şuayb'ı yalanlayanların kendileridir.

Erhan Aktaş: 

Şu’ayb’ı yalanlayanlar, sanki orada hiç yaşamamışlar gibi yok oldular. Asıl kaybedenler Şu’ayb’ı yalanlayanlar oldu.

Kral Fahd: 

Şuayb'ı yalanlayanlar sanki yurtlarında hiç oturmamış gibiydiler. Asıl ziyana uğrayanlar Şuayb’ı yalanlayanların kendileridir.

Hasan Basri Çantay: 

Şuaybı yalanlayanlar zâten (yurdlarında) oturmuşlar gibi oldular. Şuaybı yalanlayanlardır ki en büyük zarara uğrayanlar onlar olmuşlardır.

Muhammed Esed: 

Onlar ki Şuaybı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi: Sanki orada hiç yaşamamış gibi oldular. Onlar ki, Şuaybı yalancı çıkarmak isteyen kimselerdi. Kendileri kaybeden kimseler oldular!

Gültekin Onan: 

Şuayb´ı yalanlayanlar, sanki orada hiç ´refah içinde yaşamamışlar´ gibi oldular. Şuayb´ı yalanlayanlar, asıl kaybedenler onlar oldular (büyük hüsrana uğradılar).

Ali Fikri Yavuz: 

Şuayb’ı tekzip edenler, sanki evlerinde bir şenlik tutmamışlardı. Şuayb’ı yalanlıyanlardır ki, onlar ziyan görenler olmuşlardır.

Portekizce: 

Aqueles que desmentiram Xuaib foram despojados das suas habitações, como se nunca nelas houvessem habitado.Aqueles que desmentiram Xuaib tornaram-se desventurados.

İsveççe: 

de som hade kallat Shu`ayb lögnare - [det var] som om de aldrig hade levt där i välstånd och trygghet - de som kallade Shu`ayb lögnare, de var nu förlorarna!

Farsça: 

کسانی که شعیب را تکذیب کردند [چنان نابود شدند که] گویی در آن شهر سکونت نداشتند، [آری،] آنان که شعیب را تکذیب کردند، همان زیانکاران بودند.

Kürtçe: 

ئەوانەی کە شوعەیبیان بەدرۆزانی (باوەڕیان پێ نەھێنا) (وا تیا چوون) وەک ھەر لەو ماڵانەدا نە بووبن (وتێیدا نەژیابن) ئەوانەی کە شوعەیبیان بە درۆزانی (باوەڕیان پێ نەھێنا) ھەر ئەوان خەسارۆمەند بوون

Özbekçe: 

Шуайбни ёлғончига чиқарганлар худди у ерда яшамагандек бўлдилар. Шуайбни ёлғончига чиқарганлар, ўшалар зиён кўрувчилар бўлдилар. (Яъни, мазкур шиддатли зилзиладан кейин Шуайбга (а. с.) мухолиф бўлган кофирлар ҳалок бўлиб, батамом гумдон бўлиб кетдилар.)

Malayca: 

Orang-orang yang mendustakan Nabi Syuaib (punah-ranah) seolah-olah mereka tidak pernah mendiami negeri itu. Orang-orang yang mendustakan Nabi Syuaib, merekalah orang-orang yang rugi.

Arnavutça: 

Ata që e kanë konsideruar Shuajbin gënjeshtar – (u zhdukën), thuajse nuk kanë ekzistuar kurrë; ata që e kanë konsideruar Shuajbin gënjeshtar, u zhdukën krejtësisht.

Bulgarca: 

Които взеха за лъжец Шуайб, сякаш не бяха пребивавали там. Които взеха за лъжец Шуайб, те бяха губещите.

Sırpça: 

Они који су сматрали Јофора лажовом, као да никад нису у њој ни били; они који су сматрали Јофора лажовом, они су били прави губитници.

Çekçe: 

právě ti, kdož Šu´ajba za lháře prohlašovali; a zmizeli, jako by ani nikdy nebyli žili - ti, kdož za lháře jej prohlašovali, ti ztrátu utrpěli.

Urduca: 

جن لوگوں نے شعیبؑ کو جھٹلایا وہ ایسے مٹے کہ گویا کبھی ان گھروں میں بسے ہی نہ تھے شعیبؑ کے جھٹلانے والے ہی آخر کار برباد ہو کر رہے

Tacikçe: 

Онон, ки Шуъайбро ба дурӯғгӯӣ нисбат доданд, гӯӣ, ки ҳаргиз дар он диёр набудаанд. Окон, ки Шуъайбро ба дурӯғгӯӣ нисбат доданд, худ зиён карданд.

Tatarca: 

Шөґәебне ялганчы диюче кәферләр шәһәрләреңдә гүя тормаган да кеби булдылар, Шөґәебне ялганчы диюче кәферләр һәлак булучылар.

Endonezyaca: 

(yaitu) orang-orang yang mendustakan Syu'aib seolah-olah mereka belum pernah berdiam di kota itu; orang-orang yang mendustakan Syu'aib mereka itulah orang-orang yang merugi.

Amharca: 

እነዚያ ሹዓይብን ያሰተባበሉት በእርሷ እንዳልነበሩባት ኾኑ፡፡ እነዚ ሹዓይብን ያስተባበሉት እነርሱ ከሳሪዎች ኾኑ፡፡

Tamilce: 

ஷுஐபை பொய்ப்பித்தவர்கள் (அழிந்துபோய்) அதில் வசிக்காதவர்கள்போல் ஆகி விட்டனர். ஷுஐபை பொய்ப்பித்தவர்கள் அவர்கள்தான் நஷ்டவாளிகளாக ஆகிவிட்டார்கள்.

Korece: 

이렇듯 슈와이브를 거역한 자들은 그들이 살지 아니했던 것 처럼 멸망했으니 실로 슈아이브를 거역한 자들이 손실자들이라

Vietnamca: 

Những kẻ đã phủ nhận Shu’aib giống như họ đã chưa từng sống nơi đó bao giờ; những kẻ đã phủ nhận Shu’aib là những kẻ đã thất bại.