Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

78

Ayet No: 

1032

Sayfa No: 

160

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَخَذَتْهُمُ الرَّجْفَةُ فَأَصْبَحُوا فِي دَارِهِمْ جَاثِمِينَ

Çeviriyazı: 

feeḫaẕethümü-rracfetü feaṣbeḥû fî dârihim câŝimîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bunun üzerine hemen onları, o sarsıntı yakaladı, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

Diyanet İşleri: 

Bu yüzden onları bir sarsıntı tuttu ve oldukları yerde diz üstü çöküverdiler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Derken onlar şiddetli bir sesle azaba uğradılar, yurtlarında diz çökmüş bir halde yüzükoyun kapanarak helak olup gittiler.

Şaban Piriş: 

Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı tutuverdi ve yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.

Edip Yüksel: 

Bunun üzerine, onları o sarsıntı yakaladı; evlerinde dizüstü çöküverdiler.

Ali Bulaç: 

Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.

Suat Yıldırım: 

Bunun üzerine o şiddetli sarsıntı onları kıskıvrak yakaladı da yurtlarında çökekaldılar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsılma tutuverdi. Yurtlarında diz üstü çöküvermiş oldular.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bunun üzerine onları, o şiddetli sarsıntı/o korkunç titreşim yakaladı da öz yurtlarında yere çökmüş bir hale geldiler.

Bekir Sadak: 

Bunun uzerine Lut´u ve taraftarlarini kurtadik

İbni Kesir: 

Bu yüzden onları şiddetli bir sarsıntı tutuverdi de yurtlarında dizüstü çöken kimseler oldular.

Adem Uğur: 

Bunun üzerine onları, o (gürültülü) sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü dona kaldılar.

İskender Ali Mihr: 

Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı aldı (yakaladı) ve kendi yurtlarında diz üstü çöküp kaldılar.

Celal Yıldırım: 

Bunun üzerine onları ansızın bir sarsıntı (müthiş bir deprem) yakalayıverdi, derken bulundukları yerde dizüstü çöküp kaldılar.

Tefhim ul Kuran: 

Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.

Fransızca: 

Le cataclysme les saisit; et les voilà étendus gisant dans leurs demeures.

İspanyolca: 

Les sorprendió el Temblor y amanecieron muertos en sus casas.

İtalyanca: 

Li colse il cataclisma e al mattino giacquero bocconi i nelle loro dimore.

Almanca: 

Dann ergriff sie das Beben, dann wurden sie in ihren Wohnstätten zu leblosen Körpern.

Çince: 

于是,霹雳袭击了他们,一旦之间,他们都僵卧在各人的家里。

Hollandaca: 

Daarop volgde eene geweldige schudding des hemels, die hen verraste, en des ochtends werden zij in hunne woningen gevonden, voorover liggende op hunne borst en dood.

Rusça: 

Их поразило землетрясение, и они оказались повергнуты ниц в своих домах.

Somalice: 

Waxaana qabtay Gariirkii waxayna ahaadeen kuwo, Guryahoodii ku Dhintay.

Swahilice: 

Basi tetemeko la ardhi likawanyakua, na kulipo kucha wakawa majumbani mwao kifudifudi wamekwisha kufa.

Uygurca: 

ئۇلارغا قاتتىق ئازاب يۈزلەندى - دە، ئۇلار ئۆيلىرىدە ئولتۇرغان پېتى قېتىپ قالدى

Japonca: 

そこで大地震がかれらを襲い,翌朝かれらはその家の中に平伏していた。

Arapça (Ürdün): 

«فأخذتهم الرجفة» الزلزلة الشديدة من الأرض والصيحة من السماء «فأصبحوا في دارهم جاثمين» باركين على الركب ميِّتين.

Hintçe: 

तब उन्हें ज़लज़ले ने ले डाला और वह लोग ज़ानू पर सर किए (जिस तरह) बैठे थे बैठे के बैठे रह गए

Tayca: 

“และความไวอย่างแรงของแผ่นดิน ก็ได้เคร่าพวกเขา แล้วพวกเขาก็กลายเป็นผู้นั่งคุกเข่าตายในบ้านของพวกเขา”

İbranice: 

אז תקפה אותם הרעידה הקשה, והם היו לגופות של מתים שמוטלים בבתיהם

Hırvatça: 

I zadesi ih strašan potres i oni u zemlji svojoj osvanuše mrtvi, nepomični.

Rumence: 

Zguduitura i-a luat. A doua zi zăceau în casele lor.

Transliteration: 

Faakhathathumu alrrajfatu faasbahoo fee darihim jathimeena

Türkçe: 

Bunun üzerine onları, o şiddetli sarsıntı/o korkunç titreşim yakaladı da öz yurtlarında yere çökmüş bir hale geldiler.

Sahih International: 

So the earthquake seized them, and they became within their home [corpses] fallen prone.

İngilizce: 

So the earthquake took them unawares, and they lay prostrate in their homes in the morning!

Azerbaycanca: 

Buna görə də onları dəhşətli bir sarsıntı (yerdən zəlzələ, göydən tükürpədici bir səs) bürüdü, onlar öz evlərində diz üstə düşüb qaldılar (bir göz qırpımında həlak oldular).

Süleyman Ateş: 

Bunun üzerine hemen onları, o sarsıntı yakaladı, yurtlarında diz üstü çökekaldılar.

Diyanet Vakfı: 

Bunun üzerine onlarrı o (gürültülü) sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü dona kaldılar.

Erhan Aktaş: 

Bunun üzerine şiddetli bir sarsıntı onları yakaladı ve yurtlarında dizüstü çöke kaldılar.

Kral Fahd: 

Bunun üzerine onları o (gürültülü) sarsıntı yakaladı da yurtlarında diz üstü dona kaldılar.

Hasan Basri Çantay: 

Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı tutuverdi de yurtlarında diz üstü çöken (helake uğrayan) kimseler oldular.

Muhammed Esed: 

Derken bir deprem ansızın yakalayıverdi onları ve kendi evlerinde cansız seriliverdiler.

Gültekin Onan: 

Bunun üzerine onları dayanılmaz bir sarsıntı tuttu da kendi yurtlarında diz üstü çöke kaldılar.

Ali Fikri Yavuz: 

Bunun üzerine onları şiddetli bir sarsıntı yakaladı ve evlerinde çöküp mahvoldular.

Portekizce: 

Então, fulminou-vos um terremoto, e a manhã encontrou-os jacentes em seus lares.

İsveççe: 

Och de drabbades av ett jordskalv och morgonen fann dem liggande framstupa i sina hem.

Farsça: 

پس زلزله ای سخت آنان را فرا گرفت، و در خانه هایشان [به رو درافتاده] جسمی بی جان شدند!

Kürtçe: 

بەھۆی ئەوەوە بومە لەرزەیەکی بەتین لێی دان ئیتر ھەموویان لەماڵ وخانووەکانیان دا بوون بە (لاشەی) بێ گیان و بێ جوڵە

Özbekçe: 

Бас, уларни шиддатли зилзила олди ва жойларида ўтириб қолдилар.

Malayca: 

Oleh itu, mereka pun dibinasakan oleh gempa bumi, lalu menjadilah mereka mayat- mayat yang tersungkur di tempat tinggal masing-masing.

Arnavutça: 

Dhe ata i goditi një tërmet katastrofal e mbetën të vdekur në shtëpitë e tyre.

Bulgarca: 

И ги обхвана сътресението, и осъмнаха безжизнени в домовете си.

Sırpça: 

И задеси их страшан потрес и они у земљи својој освануше мртви, непомични.

Çekçe: 

A postihlo je zemětřesení a nazítří ráno leželi v domech svých tvářemi k zemi.

Urduca: 

آخر کا ر ایک دہلا دینے والی آفت نے اُنہیں آ لیا اور وہ اپنے گھروں میں اوندھے پڑے کے پڑے رہ گئے

Tacikçe: 

Пас зилзилае сахт ононро фурӯ гирифт ва дар хонаҳои худ бар ҷой мурданд.

Tatarca: 

Һәм аларны зилзилә – каты селкетү тотты, йортларыннан чыга да алмыйча һәлак булдылар.

Endonezyaca: 

Karena itu mereka ditimpa gempa, maka jadilah mereka mayat-mayat yang bergelimpangan di tempat tinggal mereka.

Amharca: 

ወዲያውም የምድር መንቀጥቀጥ (ጩኸትም) ያዘቻቸው፡፡ በቤቶቻቸውም ውስጥ ተንከፍርረው አነጉ፡፡

Tamilce: 

ஆகவே பயங்கர சப்தம் அவர்களைப் பிடித்தது. ஆக, அவர்கள் தங்கள் பூமியில் இறந்தவர்களாக காலையை அடைந்தனர்.

Korece: 

그리하매 땅이 진동하여 그 들을 덮치니 그들은 그들의 집에 서 멸망하여 엎드려 있더라

Vietnamca: 

Thế là một trận động đất dữ dội đã bắt phạt họ vào buổi sáng khiến họ trở thành những cái xác trong chính ngôi nhà của họ.