Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

7

Sûredeki Ayet No: 

65

Ayet No: 

1019

Sayfa No: 

159

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ وَإِلَىٰ عَادٍ أَخَاهُمْ هُودًا ۗ قَالَ يَا قَوْمِ اعْبُدُوا اللَّهَ مَا لَكُم مِّنْ إِلَٰهٍ غَيْرُهُ ۚ أَفَلَا تَتَّقُونَ

Çeviriyazı: 

veilâ `âdin eḫâhüm hûdâ. ḳâle yâ ḳavmi-`büdü-llâhe mâ leküm min ilâhin gayruh. efelâ tetteḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Âd (kavmin)e de kardeşleri Hûd'u (gönderdik): "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka bir ilâhınız yoktur. (O'na karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?" dedi.

Diyanet İşleri: 

Ad milletine de, kardeşleri Hud'u gönderdik "Ey milletim! Allah'a kulluk edin, O'ndan başka tanrınız yoktur, karşı gelmekten sakınmaz mısınız?" dedi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Âd kavmine kardeşleri Hud'u yolladık da ey kavmim dedi, Allah'a kulluk edin, ondan başka bir mabudunuz yoktur. Hala mı çekinmeyeceksiniz?

Şaban Piriş: 

Âd kavmine de, kardeşleri Hud’u gönderdik. Hud, onlara: Ey kavmim, (yalnızca) Allah’a ibadet edin, sizin O’ndan başka bir ilahınız yoktur. (Azaptan) sakınmıyor musunuz? dedi.

Edip Yüksel: 

Ad halkına da kardeşleri Hud'u gönderdik. "Halkım, ALLAH'a kulluk edin. O'ndan başka bir tanrınız yoktur. Erdemli olmayacak mısınız," dedi.

Ali Bulaç: 

Ad (toplumuna da) kardeşleri Hud'u (gönderdik.) (Hud, kavmine:) "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'ndan başka İlahınız yoktur. Hala korkup-sakınmayacak mısınız?" dedi.

Suat Yıldırım: 

Âd halkına da kardeşleri Hûd'u elçi olarak gönderdik. “Ey benim halkım!” dedi, “yalnız Allah’a ibadet edin, O’ndan başka tanrınız yoktur. Hâla ona karşı gelmekten sakınmayacak mısınız?” [53,50; 89,6-8]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Âd kavmine de kardeşleri Hûd´u (peygamber gönderdik) Dedi ki: «Ey kavmim! Allah´a kulluk edin, sizin için O´ndan başka bir ilâh yoktur. Hâlâ sakınmayacak mısınız?»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Âd'a da kardeşleri Hûd'u gönderdik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilahınız yok. Hâlâ sakınmıyor musunuz?"

Bekir Sadak: 

«ize yalniz Allah´a kulluk etmemizi, babalarimizin taptiklarini birakmamizi soylemek icin mi geldin? Dogru sozlulerden isen haydi bizi tehdit ettigin azaba ugrat» dediler.

İbni Kesir: 

Ad´a da kardeşleri Hüd´u gönderdik. De ki: Ey kavmim Allah´a ibadet edin. Sizin için O´ndan başka ilah yoktur. Hala sakınmaz mısınız?

Adem Uğur: 

Ad kavmine de kardeşleri Hûd´u (gönderdik). O dedi ki: &quot

İskender Ali Mihr: 

Ve Ad (kavmine)´a onların kardeşi Hud (A.S) şöyle dedi: “Ey kavmim, Allah´a kul olun! Sizin için O´ndan başka ilâh yoktur. Hâlâ takva sahibi olmaz mısınız?”

Celal Yıldırım: 

Âd Kavmi´ne de kardeşleri Hûd´u (peygamber olarak) gönderdik. «Ey kavmim !» dedi, «Allah´a ibâdet edin

Tefhim ul Kuran: 

Ad (toplumuna da) kardeşleri Hud´u (gönderdik). (Hud, kavmine:) «Ey kavmim, Allah´a kulluk edin, sizin O´ndan başka ilahınız yoktur. Hâlâ korkup sakınmayacak mısınız?» dedi.

Fransızca: 

Et aux Aad, leur frère Hud : "ô mon peuple, dit-il, adorez Allah. Pour vous, pas d'autre divinité que Lui. Ne [Le] craignez-vous donc pas ? "

İspanyolca: 

Y a los aditas su hermano Hud. Dijo: «¡Pueblo! ¡Servid a Alá! No tenéis a ningún otro dios que a Él. ¿No vais a temerle?»

İtalyanca: 

E agli 'Âd [inviammo] il loro fratello Hûd: «O popol mio, disse, adorate Allah. Per voi non c'è altro dio che Lui. Non Lo temerete?»

Almanca: 

Und zu 'Aad (entsandten) WIR ihren Bruder Hud. Er sagte: "Meine Leute! Dient ALLAH! Ihr habt keinen Gott außer Ihm. Wollt ihr etwa nicht Taqwa gemäß handeln?!"

Çince: 

(我确已派遣)阿德人的弟兄呼德去教化他们,他说:我的宗族啊!你们要崇拜真主,除他之外,绝无应受你们崇拜的。难道你们还不敬畏吗?

Hollandaca: 

En tot den stam Ad zonden wij hunnen broeder Hoed. Hij zeide: O mijn volk! aanbid God; gij hebt geen anderen God dan hem; wilt gij hem niet vragen?

Rusça: 

Мы отправили к адитам их брата Худа. Он сказал: "О мой народ! Поклоняйтесь Аллаху, ибо нет у вас другого божества, кроме Него. Неужели вы не устрашитесь?"

Somalice: 

Waxaan u Dirray Caadna Walaalkood (Nabi) Huud wuxuuna yidhi Qoomkayow Caabuda Eebe idiinma sugna Eebe ka soo hadhay, Miyeydaan Dhawrsanayn.

Swahilice: 

Na kwa A'adi tulimpeleka ndugu yao, Hud. Akasema: Enyi watu wangu! Muabuduni Mwenyezi Mungu. Nyinyi hamna mungu ila Yeye. Basi je, hamumchi?

Uygurca: 

ئاد (قەۋمى) گە ئۇلارنىڭ قېرىندىشى ھۇدنى ئەۋەتتۇق، ھۇد: ‹‹ئى قەۋمىم! اﷲ قا ئىبادەت قىلىڭلار، سىلەرگە اﷲ تىن باشقا مەبۇد (بەرھەق) يوقتۇر. (ئۇنىڭ ئازابىدىن) قورقمامسىلەر؟ ›› دېدى

Japonca: 

(われは)またアードの民に,その同胞のフードを(遣わした)。かれは言った。「わたしの人びとよ,アッラーに仕えなさい。あなたがたには,かれ(アッラー)の外に神はないのである。あなたがたは主を畏れないのか。」

Arapça (Ürdün): 

«و» أرسلنا «إلى عاد» الأولى «أخاهم هودا قال يا قوم اعبدوا الله» وحِّدوه «ما لكم من إله غيرُه أفلا تتقون» تخافونه فتؤمنون.

Hintçe: 

और (हमने) क़ौम आद की तरफ उनके भाई हूद को (रसूल बनाकर भेजा) तो उन्होनें लोगों से कहा ऐ मेरी क़ौम ख़ुदा ही की इबादत करो उसके सिवा तुम्हारा कोई माबूद नहीं तो क्या तुम (ख़ुदा से) डरते नहीं हो

Tayca: 

“และยังประชาชาติอ๊าดนั้น เราได้ส่งฮูด ซึ่งเป็นพี่น้องของพวกเขาไปเขากล่าวว่า โอ้ประชาชาติของฉัน! จงเคารพสักการะอัลลอฮ์เถิด ไม่มีผู้ที่ควรได้รับการเคารพสักการะใด ๆ สำหรับพวกท่านอีกแล้วอื่นจากพระองค์ พวกท่านไม่ยำเกรงดอกหรือ?”

İbranice: 

ואל בני שבט עאד שלחנו את אחיהם (הנביא) הוד, והוא אמר, 'הוי בני עמי! עיבדו את אלוהים, שאין לכם אלוה מלבדו. האם לא תיראו (את אלוהים)

Hırvatça: 

A Adu njihova brata Huda poslasmo. On je govorio: "O narode moj, Allahu ibadet činite, vi drugog boga osim Njega nemate, zar se sačuvati nećete"!"

Rumence: 

Adiţilor Noi li l-am trimis pe fratele lor Hud. El le spuse: “O, popor al meu! Închinaţi-vă lui Dumnezeu. Nu aveţi alt dumnezeu afară de El. Nu vă veţi teme de El?”

Transliteration: 

Waila AAadin akhahum hoodan qala ya qawmi oAAbudoo Allaha ma lakum min ilahin ghayruhu afala tattaqoona

Türkçe: 

Âd'a da kardeşleri Hûd'u gönderdik. Dedi ki: "Ey toplumum! Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan başka ilahınız yok. Hâlâ sakınmıyor musunuz?"

Sahih International: 

And to the 'Aad [We sent] their brother Hud. He said, "O my people, worship Allah; you have no deity other than Him. Then will you not fear Him?"

İngilizce: 

To the 'Ad people, (We sent) Hud, one of their (own) brethren: He said: O my people! worship Allah! ye have no other god but Him will ye not fear (Allah)?"

Azerbaycanca: 

Ad tayfasına da qardaşları Hudu (peyğəmbər göndərdik). O dedi: “Ey camaatım! Allaha ibadət edin. Sizin ondan başqa heç bir tanrınız yoxdur. Məgər (Allahın əzabından) qorxmursunuz?”

Süleyman Ateş: 

Ad(kavmin)e de kardeşleri Hud'u (gönderdik): "Ey kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin O'dan başka tanrınız yoktur. (O'na karşı gelmekten) sakınmaz mısınız?" dedi.

Diyanet Vakfı: 

Ad kavmine de kardeşleri Hud'u (gönderdik). O dedi ki: "Ey kavmim! Allah'a kulluk edin; sizin O'ndan başka tanrınız yoktur. Hala sakınmayacak mısınız?"

Erhan Aktaş: 

Âd halkına da kardeşleri Hûd’u gönderdik. “Ey halkım! Allah’a kulluk edin ve sizin için O’ndan başka ilâh yoktur. Yine de takvâ sahibi olmayacak mısınız?” dedi.

Kral Fahd: 

Âd kavmine de kardeşleri Hûd'u göndermiştik. (O da onlara şöyle)demişti: "Ey kavmim! Sizin için kendisinden başka ilâh olmayan Allah'a ibadet edin. Hiç sakınmaz mısınız?"

Hasan Basri Çantay: 

Âd (kavmine) de kardeşleri Hûdü (gönderdik). O, (kavmine şöyle) dedi: «Ey kavmim, Allaha kulluk edin. Sizin Ondan başka hiç bir Tanrınız yokdur. (Hâlâ Allahdan) korkmayacak mısınız»?.

Muhammed Esed: 

Ve ´Ad (toplumuna da) kardeşleri Hud´u (gönderdik)."Ey kavmim!" dedi (onlara), "yalnızca Allaha kulluk edin: Ondan başka tanrınız yok. Hal böyleyken yine de Ona karşı sorumluluk bilinci duymayacak mısınız?"

Gültekin Onan: 

Ad (halkına da) kardeşleri Hud´u (gönderdik.) (Hud kavmine:) &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Âd kavmine de kardeşleri Hûd’u gönderdik. O, şöyle dedi: “- Ey kavmim Allah’a ibadet edin. Sizin O’ndan başka hiç bir ilâhınız yoktur. Hâlâ (O’nun azabından) korkmıyacak mısınız.”

Portekizce: 

E ao povo de Ad enviamos seu irmão Hud, o qual disse: Ó povo meu, adorai a Deus, porque não tereis outra divindadealém d'Ele. Não O temeis?

İsveççe: 

OCH TILL [stammen] Aad [sände Vi] deras broder Hud. Han sade: "Dyrka Gud, mitt folk - ni har ingen annan gud än Honom! Fruktar ni Honom inte?"

Farsça: 

و به سوی قوم عاد، برادرشان هود را فرستادیم، گفت: ای قوم من! خدا را بپرستید که شما را جز او معبودی نیست، آیا [از زشتی ها] نمی پرهیزید؟

Kürtçe: 

وە ناردمان بۆ لای گەلی عاد براکەیان کە ھوود (پێغەمبەرە) فەرمووی: ئەی گەلەکەم بەتەنھا خوا بپەرستن ھیچ پەرستراوێکتان نیە بێجگە لەو دەی ئایا ئێوە پارێزکار نابن ولەخودا ناترسن؟!

Özbekçe: 

Ва Одга ўз биродари Ҳудни (юбордик). У: «Эй қавмим, Аллоҳга ибодат қилинглар. Сизларга Ундан ўзга илоҳ йўқ. Тақво қилмайсизларми?!» деди.

Malayca: 

Dan kepada kaum Aad, (Kami utuskan) saudara mereka: Nabi Hud. Ia berkata: "Wahai kaumku! Sembahlah kamu akan Allah, (sebenarnya) tidak ada Tuhan bagi kamu selain daripadaNya. Oleh itu, tidakkah kamu mahu bertaqwa kepadaNya? "

Arnavutça: 

Ja dërguam (popullit) Adit, vëllaun e tyre – Hudin. Ai tha: “O populli im! Adhuronie Perëndinë, ju nuk keni zot tjetër përveç Tij. E, a nuk po i ruheni dënimit?”

Bulgarca: 

И при адитите пратихме брат им Худ. Каза: “О, народе мой, служете на Аллах! Нямате друг бог освен Него! Нима не се боите?”

Sırpça: 

А народу Аду посласмо њиховог брата Ебер. Он је говорио: „О народе мој, Аллаха обожавајте, ви другог бога осим Њега немате, зар нећете да се сачувате?!“

Çekçe: 

A vyslali jsme k Ádovcům bratra jejich Húda, který řekl: 'Lide můj, uctívejte Boha a nemějte žádné božstvo jiné kromě Něho - což nebudete bohabojní?'

Urduca: 

اور عاد کی طرف ہم نے ان کے بھائی ہودؑ کو بھیجا اس نے کہا "اے برادران قو م، اللہ کی بندگی کرو، اُس کے سوا تمہارا کوئی خدا نہیں ہے پھر کیا تم غلط روی سے پرہیز نہ کرو گے؟"

Tacikçe: 

Ва бар қавми Од бародарашон Ҳудро фиристодем. Гуфт: «Эй қавми ман, Оллоҳро биперастед, ки шуморо ғайри Ӯ худое нест ка чаро намепарҳезед?»

Tatarca: 

Вә Гад кауменә кардәшләре Һудны пәйгамбәр итеп җибәрдек, Һуд әйтте: "Ий каумем, фәкать Аллаһуга гына гыйбадәт кылыгыз, Аллаһудан башка Илаһәгыз юк, әйә Аллаһ ґәзабыннан курыкмыйсызмы", – диде.

Endonezyaca: 

Dan (Kami telah mengutus) kepada kaum 'Aad saudara mereka, Hud. Ia berkata: "Hai kaumku, sembahlah Allah, sekali-kali tidak ada Tuhan bagimu selain dari-Nya. Maka mengapa kamu tidak bertakwa kepada-Nya?"

Amharca: 

ወደ ዓድም ወንድማቸውን ሁድን ላክን፡፡ «ወገኖቼ ሆይ! አላህን ተገዙ፡፡ ከእርሱ ሌላ ምንም አምላክ የላችሁም፡፡ (የአላህን ቅጣት) አትፈሩምን» አላቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், ‘ஆது’ (சமுதாய மக்களு)க்கு அவர்களுடைய சகோதரர் ஹூதை (தூதராக அனுப்பினோம்). அவர் கூறினார்: “என் சமுதாயமே! அல்லாஹ்வை வணங்குங்கள். அவன் அன்றி (உண்மையில் வணங்கத்தகுதியான) இறைவன் யாரும் உங்களுக்கில்லை. ஆகவே நீங்கள் (அவனை) அஞ்ச வேண்டாமா?”

Korece: 

하나님이 아드 백성에게 그 들의 형제 후드를 보내니 백성들 이여 하나님을 경배하라 그 분 외에는 신이 없노라 너희는 하나님 이 두렵지 않느뇨

Vietnamca: 

Về người dân ‘Ad, (TA đã cử) Hud, người anh em của họ đến với họ. (Hud) nói: “Này hỡi dân ta, các người hãy thờ phượng một mình Allah thôi, các người không hề có thần linh nào khác ngoài Ngài. Lẽ nào các người không kính sợ Ngài?”