Arapça:
وَلَا تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ بَعْدَ إِصْلَاحِهَا وَادْعُوهُ خَوْفًا وَطَمَعًا ۚ إِنَّ رَحْمَتَ اللَّهِ قَرِيبٌ مِّنَ الْمُحْسِنِينَ
Çeviriyazı:
velâ tüfsidû fi-l'arḍi ba`de iṣlâḥihâ ved`ûhü ḫavfev veṭame`â. inne raḥmete-llâhi ḳarîbüm mine-lmuḥsinîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. O'na, korkarak ve rahmetini umarak dua edin. Muhakkak ki Allah'ın rahmeti, iyilik edenlere yakındır.
Diyanet İşleri:
Düzeltilmişken, yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve umutla yalvarın. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyi davrananlara yakındır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Düzene girdikten sonra yeryüzünde bozgunculukta bulunmayın ve ona, azabından korkarak, lutfunu da umarak dua edin. Şüphe yok ki Allah'ın rahmeti, iyilik edenlere pek yakındır.
Şaban Piriş:
Yeryüzünde, ıslah edildikten sonra bozgunculuk yapmayın. Allah’a korku ve ümit ile dua edin. Allah’ın rahmeti iyi kimselere yakındır.
Edip Yüksel:
Düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. O'na korku ve umutla yalvarın. ALLAH'ın rahmeti güzel davrananlara yakındır
Ali Bulaç:
Düzene konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın; O'na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Allah'ın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır.
Suat Yıldırım:
Düzeltilmiş olan ülkeyi ifsad etmeyin. Hem endişe, hem de ümit ile O'na yalvarın. Muhakkak ki Allah’ın rahmeti iyi kimselere yakındır. [7,156]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve yeryüzünde ıslahından sonra ifsatta bulunmayın ve O´na korkarak ve umarak dua edin. Şüphe yok ki, Allah Teâlâ´nın rahmeti iyilik edenlere pek yakındır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek ve ümit ederek dua edin O'na. Hiç kuşkusuz, Allah'ın rahmeti, güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır.
Bekir Sadak:
(61-63) «Ey milletim! Bende bir sapiklik yoktur, ancak ben alemlerin Rabbinin peygamberiyim, Rabbimin sozlerini size bildiriyor, ogut veriyorum. Sizin bilmediginizi Allah katindan ben biliyorum. Sakinmanizi ve boylece merhamete ugramanizi saglamak uzere sizi uyramak icin aranizdan biri vasitasiyla Rabbinizden size haber gelmesine mi sasiyorsunuz?» dedi.
İbni Kesir:
Islah olmuşken yeryüzünde fesad çıkarmayın ve O´na korka korka ve ümitle yalvarın. Muhakkak ki Allah´ın rahmeti
Adem Uğur:
Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah´a korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah´ın rahmeti çok yakındır.
İskender Ali Mihr:
Islâh olduktan sonra yeryüzünde fesat çıkarmayın. Allah´a korkarak ve umutla yalvarın. Şüphesiz ki Allah´ın rahmeti muhsinlere yakındır.
Celal Yıldırım:
Yeryüzünde —düzeni kurup yörüngesine oturttuktan sonra— bozgunculuk yapmayın. Allah´a hem için için korkarak, hem derin bir umut bağlayarak duâ edin. Şüphesiz ki, Allah´ın rahmeti iyilik üzere davrananlara pek yakındır.
Tefhim ul Kuran:
Düzene konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın
Fransızca:
Et ne semez pas la corruption sur la terre après qu'elle ait été réformée. Et invoquez-Le avec crainte et espoir, car la miséricorde d'Allah est proche des bienfaisants.
İspanyolca:
¡No corrompáis en la tierra después de reformada! ¡Invocadle con temor y anhelo! La misericordia de Alá está cerca de quienes hacen el bien.
İtalyanca:
Non spargete la corruzione sulla terra, dopo che è stata resa prospera. InvocateLo con timore e desiderio. La misericordia di Allah è vicina a quelli che fanno il bene.
Almanca:
Und richtet kein Verderben auf der Erde an, nachdem sie gut gemacht wurde, und richtet Bittgebete an Ihn in Furcht (vor Seiner Peinigung) und in Ersehnung (Seiner Belohnung)! Gewiß, ALLAHs Gnade liegt den Muhsin nahe.
Çince:
在改善地方之后,你们不要在地方上作恶,你们要怀著恐惧和希望的心情祈祷他。真主的慈恩确是临近行善者的。
Hollandaca:
En handel niet slecht op aarde na hare hervorming, en roep hem met vrees en begeerte aan; want Gods genade is den rechtvaardige nabij.
Rusça:
Не распространяйте нечестия на земле после того, как она приведена в порядок. Взывайте к Нему со страхом и надеждой. Воистину, милость Аллаха близка к творящим добро.
Somalice:
Hana fasaadinina Dhulka inta la Wanaajiyey ka dib, Baryana Eebe Cabsi iyo Doonidba Naxariista Eebana waxay u Dhawdahay kuwa Samaha Fala.
Swahilice:
Wala msifanye uharibifu katika nchi baada ya kuwa imekwisha tengenezwa. Na muombeni kwa kuogopa na kwa kutumai. Hakika rehema ya Mwenyzi Mungu iko karibu na wanao fanya mema.
Uygurca:
اﷲ (پەيغەمبەرلەرنى ئەۋەتىپ) يەر يۈزىنى تۈزىگەندىن كېيىن، يەر يۈزىدە بۇزۇقچىلىق قىلماڭلار (اﷲ نىڭ ئازابىدىن) قورققان ۋە (رەھمىتىنى) ئۇمىد قىلغان ھالدا دۇئا قىلىڭلار، شۈبھىسىزكى اﷲ نىڭ رەھمىتى ياخشىلىق قىلغۇچىلارغا يېقىندۇر
Japonca:
秩序が定められた後,地上で悪を行ってはならない。恐れと熱情をもってかれに祈れ。本当にアッラーの慈悲は,(常に)善行をなす者の近くにある。
Arapça (Ürdün):
«ولا تُفسدوا في الأرض» بالشرك والمعاصي «بعد إصلاحها» ببعث الرسل «وادعوه خوفا» من عقابه «وطمعا» في رحمته «إن رحمة الله قريب من المحسنين» المطيعين وتذكير قريب المخبر به عن رحمة لإضافتها إلى الله.
Hintçe:
(लोगों) अपने परवरदिगार से गिड़गिड़ाकर और चुपके - चुपके दुआ करो, वह हद से तजाविज़ करने वालों को हरगिज़ दोस्त नहीं रखता और ज़मीन में असलाह के बाद फसाद न करते फिरो और (अज़ाब) के ख़ौफ से और (रहमत) की आस लगा के ख़ुदा से दुआ मांगो
Tayca:
และพวกเจ้าอย่าก่อความเสียหายไว้ในแผ่นดิน หลังจากได้มีการปรับปรุงแกไขมันแล้ว และจงวิงวอนขอต่อพระองค์ด้วยความยำเกรง และความปรารถนาอันแรงกล้า แท้จริงความเอ็นดูเมตตาของอัลลอฮ์นั้นใกล้แก่ผู้กระทำดีทั้งหลาย
İbranice:
ואל תשחיתו את הארץ אחרי שהושכן שלום ברחביה, וקראו לו ביראה ותקווה, שהרי רחמי אלוהים קרובים אל המיטיבים
Hırvatça:
I ne pravite nered na Zemlji, kada je na njoj red uspostavljen, a Njemu se molite sa strahom i nadom; milost je Allahova, doista, blizu onih koji dobra djela čine.
Rumence:
Nu semănaţi stricăciunea pe pământ după ce a fost îndreptat. Chemaţi-L cu frică şi râvnă. Milostivenia lui Dumnezeu este aproape de cei care fac binele.
Transliteration:
Wala tufsidoo fee alardi baAAda islahiha waodAAoohu khawfan watamaAAan inna rahmata Allahi qareebun mina almuhsineena
Türkçe:
Yeryüzünde, orası barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın. Ürpererek ve ümit ederek dua edin O'na. Hiç kuşkusuz, Allah'ın rahmeti, güzel düşünüp güzel iş yapanlara çok yakındır.
Sahih International:
And cause not corruption upon the earth after its reformation. And invoke Him in fear and aspiration. Indeed, the mercy of Allah is near to the doers of good.
İngilizce:
Do no mischief on the earth, after it hath been set in order, but call on Him with fear and longing (in your hearts): for the Mercy of Allah is (always) near to those who do good.
Azerbaycanca:
Yer üzü (Peyğəmbərin gəlməsi sayəsində iman və ədalətlə) düzəldikdən sonra, orada fəsad törətməyin. Ona (Allaha) həm qorxu, həm də ümidlə dua edin. Həqiqətən, Allahın mərhəməti yaxşılıq edənlərə çox yaxındır!
Süleyman Ateş:
Yeryüzü düzeltildikten sonra onda bozgunculuk yapmayın, korkarak ve umarak O'na du'a edin. Muhakkak ki Allah'ın rahmeti, iyilik edenlere yakındır.
Diyanet Vakfı:
Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah'ın rahmeti çok yakındır.
Erhan Aktaş:
Ve düzeltildikten sonra, yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. O’na endişe ve ümit ile dûa edin. Kuşkusuz Allah’ın rahmeti muhsin(1) olanlara yakındır.
Kral Fahd:
Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah'a korkarak ve (rahmetini) umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah’ın rahmeti çok yakındır.
Hasan Basri Çantay:
Yer (yüzün) de — o, iyi bir haale getirildikden sonra da — fesadcılık etmeyin. Ona (Cenâb- Hakka), korkarak ve umarak, düâ edin. Şübhe yok ki iyi hareket edenlere Allahın rahmeti çok yakındır.
Muhammed Esed:
bunun içindir ki, iyi bir düzene sokulmuşken yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Ve korkuyla ve umarak yalvarın Ona; çünkü Allahın rahmeti her zaman iyilik yapanlarla beraberdir!
Gültekin Onan:
Düzene konulması (ıslah)ından sonra yeryüzünde bozgunculuk (fesad) çıkarmayın. O´na korkarak ve umut taşıyarak dua edin. Doğrusu Tanrı´nın rahmeti iyilik yapanlara pek yakındır.
Ali Fikri Yavuz:
Yeryüzü (iman ve adaletle) düzeldikten sonra, orada (fenalık işlemekle) fesad çıkarmayın
Portekizce:
E não causeis corrupção na terra, depois de haver sido pacificada. Outrossim, incovai-O com temor e esperança, porqueSua misericórdia está próxima dos benfeitores.
İsveççe:
Och stör inte ordningen och sprid inte sedefördärv på jorden, sedan allt där har ställts till rätta. Åkalla Honom med bävan och hopp! Guds nåd är nära dem som gör det goda och det rätta.
Farsça:
و در زمین پس از اصلاح آن [به وسیله رسالت پیامبران] فساد مکنید، و خدا را از روی بیم و امید بخوانید، که یقیناً رحمت خدا به نیکوکاران نزدیک است.
Kürtçe:
خراپەکاری مەکەن لەزەویدا پاش ئەوەی کەخوا چاکی کردووە, وە ھاوار و نزا بەرن بۆ خوا بەترس و ئومێدەوە بەڕاستی میھرەبانی خوا لەچاکەکارانەوە نزیکە
Özbekçe:
Ва ислоҳ қилингандан кейин ер юзида фасод қилманг ва Ундан қўрқиб тамаъ ила дуо қилинг. Албатта, Аллоҳнинг раҳмати яхшилик қилувчиларга яқиндир.
Malayca:
Dan janganlah kamu berbuat kerosakan di bumi sesudah Allah menyediakan segala yang membawa kebaikan padanya, dan berdoalah kepadaNya dengan perasaan bimbang (kalau-kalau tidak diterima) dan juga dengan perasaan terlalu mengharapkan (supaya makbul). Sesungguhnya rahmat Allah itu dekat kepada orang-orang yang memperbaiki amalannya.
Arnavutça:
Dhe mos bëni çrregullime në tokë, kur në të është vënë rregulli, e Atij lutjuni duke iu friguar dhe shpresuar; se, me të vërtetë, mëshira e Perëndisë është afër bamirësve.
Bulgarca:
И не рушете по земята, след като е в порядък! И Го зовете със страх и копнеж! Милостта на Аллах е близо до добродетелните.
Sırpça:
И не правите неред на Земљи, када је на њој ред успостављен, а Њему се молите са страхом и надом; милост је Аллахова, заиста, близу оних који чине добра дела.
Çekçe:
A nešiřte pohoršení na zemi poté, co stala se na ní náprava! A vzývejte Jej s bázní a touhou, neboť věru milosrdenství Boží jest blízké pro ty, kdož dobro konají.
Urduca:
زمین میں فساد برپا نہ کرو جبکہ اس کی اصلاح ہو چکی ہے اور خدا ہی کو پکارو خوف کے ساتھ اور طمع کے ساتھ، یقیناً اللہ کی رحمت نیک کردار لوگوں سے قریب ہے
Tacikçe:
Дар замин он гоҳ, ки ба салоҳ омадааст, фасод макунед! Ва Худоро аз рӯи тарсу умед бихонед! Ва раҳмати Худо ба некӯкорон наздик аст.
Tatarca:
Пәйгамбәрләр җибәреп ислах кылганнан соң Җир өстендә бозыклык кылмагыз! Газабыннан куркып, рәхмәтен өмет итеп Аллаһуга гыйбадәт кылыгыз һәм хаҗәтләрегезне сорагыз! Коръән юлы белән изге гамәлләр кылучыларга, әлбәттә, Аллаһуның рәхмәте якын.
Endonezyaca:
Dan janganlah kamu membuat kerusakan di muka bumi, sesudah (Allah) memperbaikinya dan berdoalah kepada-Nya dengan rasa takut (tidak akan diterima) dan harapan (akan dikabulkan). Sesungguhnya rahmat Allah amat dekat kepada orang-orang yang berbuat baik.
Amharca:
በምድርም ውስጥ ከተበጀች በኋላ አታበላሹ፡፡ ፈርታችሁና ከጅላችሁም ተገዙት፡፡ የአላህ ችሮታ ከበጎ አድራጊዎች ቅርብ ነውና፡፡
Tamilce:
இன்னும், பூமியில் அது சீர்திருத்தப்பட்(டு அதில் சமாதானம் ஏற்பட்)ட பின்னர் கலகம் (-குழப்பம், விஷமம்) செய்யாதீர்கள். இன்னும், பயத்துடனும், ஆசையுடனும் அவனை அழைத்து பிரார்த்தனை செய்யுங்கள். நிச்சயமாக அல்லாஹ்வின் கருணை நல்லறம் புரிவோருக்கு மிக சமீபமானதாகும்.
Korece:
하나님께서 정돈 하셨으니 지상에서 해악을 끼치지 말라 그 리고 그분을 두려워하고 갈망하라하나님의 은혜는 선을 행하는 이 들 가까이에 있노라
Vietnamca:
Các ngươi chớ đừng hủy hoại trái đất sau khi nó đã được cải thiện. Các ngươi hãy cầu nguyện Ngài bằng nỗi sợ hãi và niềm hy vọng. Quả thật, lòng thương xót của Allah luôn gần kề với những người làm tốt.
Ayet Linkleri: