
feaḫracnâhüm min cennâtiv ve`uyûn.
Arapça:
فَأَخْرَجْنَاهُم مِّن جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ
Türkçe:
Bunun üzerine biz onları bahçelerinden, pınarlarından çıkardık.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ama (sonunda) biz, onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden, pınarlardan,
Diyanet Vakfı:
Ama (sonunda) biz onları (Firavun ve kavmini), bahçelerden, pınarlardan, çıkardık.
İngilizce:
So We expelled them from gardens, springs,
Fransızca:
Ainsi, Nous les fîmes donc sortir des jardins, des sources,
Almanca:
Dann vertrieben WIR sie aus Dschannat, Quellen,
Rusça:
Мы вынудили их покинуть сады и источники,
