
felâ tüṭi`i-lkâfirîne vecâhidhüm bihî cihâden kebîrâ.
Arapça:
فَلَا تُطِعِ الْكَافِرِينَ وَجَاهِدْهُم بِهِ جِهَادًا كَبِيرًا
Türkçe:
Artık inkârcılara boyun eğme, onlara karşı Kur'an ile zorlu bir cihat aç.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Madem ki yalnız seni gönderdik) Öyleyse kâfirlere boyun eğme ve bununla (Kur'ân ile) onlara karşı olanca gücünle büyük bir savaş ver!
Diyanet Vakfı:
(Fakat evrensel uyarıcılık görevini sana verdik..) O halde, kafirlere boyun eğme ve bununla (Kur'an ile) onlara karşı olanca gücünle büyük bir savaş ver!
İngilizce:
Therefore listen not to the Unbelievers, but strive against them with the utmost strenuousness, with the (Qur'an).
Fransızca:
N'obéis donc pas aux infidèles; et avec ceci (le Coran), lutte contre eux vigoureusement.
Almanca:
So gehorche den Kafir nicht, und leiste mit ihm (dem Quran) gegen sie einen großen Dschihad!
Rusça:
Посему не повинуйся неверующим и веди с ними посредством него (Корана) великую борьбу.
