
eyaḥsebûne ennemâ nümiddühüm bihî mim mâliv vebenîn.
Arapça:
أَيَحْسَبُونَ أَنَّمَا نُمِدُّهُم بِهِ مِن مَّالٍ وَبَنِينَ
Türkçe:
Sanıyorlar mı ki, kendilerine verdiğimiz mal ve oğullarla güçlendiriyoruz onları,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile,
Diyanet Vakfı:
Sanıyorlar mı ki, onlara verdiğimiz servet ve oğullar ile.
İngilizce:
Do they think that because We have granted them abundance of wealth and sons,
Fransızca:
Pensent-ils que ce que Nous leur accordons, en biens et en enfants,
Almanca:
Denken sie etwa, daß das, womit WIR ihnen Nachschub gewähren an Vermögen und Kindern,
Rusça:
Неужели они думают, что Мы поддерживаем их богатством и сыновьями,
