
venecceynâhü velûṭan ile-l'arḍi-lletî bâraknâ fîhâ lil`âlemîn.
Arapça:
وَنَجَّيْنَاهُ وَلُوطًا إِلَى الْأَرْضِ الَّتِي بَارَكْنَا فِيهَا لِلْعَالَمِينَ
Türkçe:
Biz onu da Lût'u da kurtarıp içinde âlemlere bereketler sakladığımız toprağa ulaştırdık.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onu da, Lût'u da, âlemler için bereketli ve kutsal kıldığımız yere ulaştırıp kurtardık.
Diyanet Vakfı:
Biz, onu ve Lut'u kurtararak, içinde cümle aleme bereketler verdiğimiz ülkeye ulaştırdık.
İngilizce:
But We delivered him and (his nephew) Lut (and directed them) to the land which We have blessed for the nations.
Fransızca:
Et Nous le sauvâmes, ainsi que Lot, vers une terre que Nous avions bénie pour tout l'univers.
Almanca:
Und WIR erretteten ihn sowie Lut in das Land, das WIR mit Baraka für die ganze Schöpfung erfüllten.
Rusça:
Мы спасли его и Лута (Лота) и привели их на землю, которую Мы сделали благословенной для миров.
