
ŝümme nünecci-lleẕîne-tteḳav veneẕeru-żżâlimîne fîhâ ciŝiyyâ.
Arapça:
ثُمَّ نُنَجِّي الَّذِينَ اتَّقَوا وَّنَذَرُ الظَّالِمِينَ فِيهَا جِثِيًّا
Türkçe:
Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sonra Allah'dan korkup, sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan cehennemde bırakacağız.
Diyanet Vakfı:
Sonra biz, Allah'tan sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.
İngilizce:
But We shall save those who guarded against evil, and We shall leave the wrong-doers therein, (humbled) to their knees.
Fransızca:
Ensuite, Nous délivrerons ceux qui étaient pieux et Nous y laisserons les injustes agenouillés.
Almanca:
Dann erretten WIR diejenigen, die Taqwa gemäß handelten, und lassen die Unrecht-Begehenden darin kniend.
Rusça:
Потом Мы спасем богобоязненных, а беззаконников оставим там стоять на коленях.
