
feḍarabnâ `alâ âẕânihim fi-lkehfi sinîne `adedâ.
Türkçe:
Bunun üzerine birçok yıl boyunca mağarada onların kulakları üzerine ağırlık vurduk.
İngilizce:
Then We draw (a veil) over their ears, for a number of years, in the Cave, (so that they heard not):
Fransızca:
Alors, Nous avons assourdi leur oreilles, dans la caverne pendant nombreuses années.
Almanca:
Dann richteten WIR auf ihre Ohren (etwas Abtrennendes) in der Höhle ein, für abgezählte Jahre.
Rusça:
Мы запечатали их уши в пещере на много лет.
Arapça:
فَضَرَبْنَا عَلَىٰ آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunun üzerine biz de kulaklarını tıkayarak mağarada onları yıllarca uyuttuk.
Diyanet Vakfı:
Bunun üzerine biz de o mağarada onların kulaklarına nice yıllar perde koyduk (uykuya daldırdık.)
