
feerâde ey yestefizzehüm mine-l'arḍi feagraḳnâhü vemem me`ahû cemî`â.
Arapça:
فَأَرَادَ أَن يَسْتَفِزَّهُم مِّنَ الْأَرْضِ فَأَغْرَقْنَاهُ وَمَن مَّعَهُ جَمِيعًا
Türkçe:
Firavun onları o topraktan sürüp çıkarmak istedi de biz onu ve yanındakilerin tümünü boğduk.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Derken Firavun, Musa'yı ve İsrailoğullarını Mısır'dan sürmek istedi. Biz de onu ve beraberindekilerin hepsini suda boğduk.
Diyanet Vakfı:
Derken, Firavun onları ülkeden çıkarmak istedi. Bu yüzden biz onu ve maiyyetindekilerin hepsini (denizde) boğduk.
İngilizce:
So he resolved to remove them from the face of the earth: but We did drown him and all who were with him.
Fransızca:
[Pharaon] voulut donc les expulser du pays. Alors Nous les noyâmes tous, lui et ceux qui étaient avec lui.
Almanca:
Dann wollte er sie vom Lande durch Bedrängen vertreiben, dann ertränkten WIR ihn und alle, die mit ihm waren, allesamt.
Rusça:
Фараону захотелось изгнать их с земли, но Мы потопили его и всех, кто был с ним.
