
velâ taḳtülû evlâdeküm ḫaşyete imlâḳ. naḥnü nerzüḳuhüm veiyyâküm. inne ḳatlehüm kâne ḫiṭ'en kebîrâ.
Arapça:
وَلَا تَقْتُلُوا أَوْلَادَكُمْ خَشْيَةَ إِمْلَاقٍ ۖ نَّحْنُ نَرْزُقُهُمْ وَإِيَّاكُمْ ۚ إِنَّ قَتْلَهُمْ كَانَ خِطْئًا كَبِيرًا
Türkçe:
Yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin. Onları da sizi de biz rızıklandırıyoruz. Kuşkusuz, onları öldürmek büyük bir günahtır.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bir de geçim korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, onlara da, size de rızkı biz veririz. Şüphesiz ki onları öldürmek, çok büyük bir suçtur.
Diyanet Vakfı:
Geçim endişesi ile çocuklarınızın canına kıymayın. Biz, onların da sizin de rızkınızı veririz. Onları öldürmek gerçekten büyük bir suçtur.
İngilizce:
Kill not your children for fear of want: We shall provide sustenance for them as well as for you. Verily the killing of them is a great sin.
Fransızca:
Et ne tuez pas vos enfants par crainte de pauvreté; c'est Nous qui attribuons leur subsistance; tout comme à vous . Les tuer, c'est vraiment, un énorme pêché.
Almanca:
Und tötet eure Kinder nicht aus Furcht vor Verarmung! WIR gewähren ihnen Rizq und euch. Gewiß, ihre Tötung ist eine schwere Verfehlung.
Rusça:
Не убивайте своих детей, опасаясь нищеты, ведь Мы обеспечиваем пропитанием их вместе с вами. Воистину, убивать детей - тяжкий грех.
Açıklama:
