
meŝelü-lcenneti-lletî vu`ide-lmütteḳûn. tecrî min taḥtihe-l'enhâr. ükülühâ dâimüv veżillühâ. tilke `uḳbe-lleẕîne-tteḳav. ve`uḳbe-lkâfirîne-nnâr.
Arapça:
۞ مَّثَلُ الْجَنَّةِ الَّتِي وُعِدَ الْمُتَّقُونَ ۖ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۖ أُكُلُهَا دَائِمٌ وَظِلُّهَا ۚ تِلْكَ عُقْبَى الَّذِينَ اتَّقَوا ۖ وَّعُقْبَى الْكَافِرِينَ النَّارُ
Türkçe:
Sakınıp korunanlara vaat edilen cennetin temsilî anlatımı şu: Altından ırmaklar akar, yemişleri de sürekli, gölgesi de. İşte korunup sakınanların son yurdu. Kâfirlerin son yordu ise ateş...
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Müttakilere vaad olunan cennetin misali şöyledir: Altından ırmaklar akar durur, yemişleri süreklidir, gölgeleri de. İşte bu, takva yolunu tutanların akıbetidir. Kâfirlerin akıbeti de ateştir.
Diyanet Vakfı:
Takva sahiplerine vadolunan cennetin özelliği (şudur): Onun zemininden ırmaklar akar. Yemişleri ve gölgesi süreklidir. İşte bu, (kötülüklerden) sakınanların (mutlu) sonudur. Kafirlerin sonu ise ateştir.
İngilizce:
The parable of the Garden which the righteous are promised!- beneath it flow rivers: perpetual is the enjoyment thereof and the shade therein: such is the end of the Righteous; and the end of Unbelievers in the Fire.
Fransızca:
Tel est le paradis qui a été promis aux pieux : sous lequel coulent les ruisseaux; ses fruits perpétuels, ainsi que son ombrage. Voilà la fin de ceux qui pratiquent la piété, tandis que la fin des mécréants sera le Feu.
Almanca:
Das Gleichnis der Dschanna, welche den Muttaqi versprochen wurde, ist (eine Dschanna), die von Flüssen durchflossen wird, ihre Früchte sind andauernd, ebenso ihre Schatten. Dies ist die Belohnung für diejenigen, die Taqwa gemäß handelten. Und die Vergeltung für die Kafir ist das Feuer.
Rusça:
Вот описание Рая, обещанного богобоязненным. Там текут реки, не иссякают яства, и не исчезает тень. Таков конец богобоязненных, а концом неверующих будет Огонь.
Açıklama:
