Nuzul 1440

felemmâ câehümü-lḥaḳḳu min `indinâ ḳâlû inne hâẕâ lesiḥrum mübîn.

Türkçe:
Gerçek, katımızdan onlara geldiğinde şöyle demişlerdi: "Hiç kuşkusuz, bu, apaçık bir büyüdür."
İngilizce:
When the Truth did come to them from Us, they said: "This is indeed evident sorcery!"
Fransızca:
Et lorsque la vérité leur vint de Notre part, ils dirent : "Voilà certes, une magie manifeste ! "
Almanca:
Und als zu ihnen die Wahrheit von Uns kam, sagten sie: "Gewiß, dies ist zweifelsohne eine offenkundige Magie."
Rusça:
Когда к ним явилась истина от Нас, они сказали: "Воистину, это - очевидное колдовство".
Arapça:
فَلَمَّا جَاءَهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِندِنَا قَالُوا إِنَّ هَٰذَا لَسِحْرٌ مُّبِينٌ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kendilerine tarafımızdan hak gelince, "Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir." dediler.
Diyanet Vakfı:
Katımızdan onlara hak (mucize) gelince: "Bu elbette apaçık bir sihirdir" dediler.
Nuzul 1440 beslemesine abone olun.