
ḳul sîrû fi-l'arḍi ŝümme-nżurû keyfe kâne `âḳibetü-lmükeẕẕibîn.
Arapça:
قُلْ سِيرُوا فِي الْأَرْضِ ثُمَّ انظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُكَذِّبِينَ
Türkçe:
Şunu söyle: Dolaşın yeryüzünde de bakın nasıl olmuş gerçeği yalanlayanların sonu!
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da yalanlayanların sonu nasıl olmuş, görün!".
Diyanet Vakfı:
De ki: Yeryüzünde dolaşın, sonra (peygamberleri) yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bakın!
İngilizce:
Say: "Travel through the earth and see what was the end of those who rejected Truth."
Fransızca:
Dis : "Parcourez la terre et regardez ce qu'il est advenu de ceux qui traitaient la vérité de mensonge".
Almanca:
Sag: "Geht auf der Erde umher, dann seht, wie das Anschließende von den Leugnenden war."
Rusça:
Скажи: "Постранствуйте по земле и посмотрите, каким был конец тех, которые сочли ложью истину".
Açıklama:
