
vemeryeme-bnete `imrâne-lletî aḥṣanet fercehâ fenefaḫnâ fîhi mir rûḥinâ veṣaddeḳat bikelimâti rabbihâ vekütübihî vekânet mine-lḳânitîn.
Türkçe:
Ve Allah, ırzını bir kale gibi koruyan İmran kızı Meryem'i de örnek verdi. Biz onun içine ruhumuzdan üfledik. Ve o, Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdikledi de içten bağlananlardan oldu.
İngilizce:
And Mary the daughter of 'Imran, who guarded her chastity; and We breathed into (her body) of Our spirit; and she testified to the truth of the words of her Lord and of His Revelations, and was one of the devout (servants).
Fransızca:
De même, Marie, la fille d'Imran qui avait préservé sa virginité; Nous y insufflâmes alors de Notre Esprit. Elle avait déclaré véridiques les paroles de son Seigneur ainsi que Ses Livres : elle fut parmi les dévoués.
Almanca:
Ebenso Maryam Ibnatu-Imran, die ihre Keuschheit bewahrte, dann hauchten WIR in sie einen Ruhh von Uns hinein. Und sie hielt die Worte ihres HERRN und Seine Schriften für wahrhaftig und war eine der stets Dienenden.
Rusça:
А также Марьям (Марию), дочь Имрана, которая сберегла целомудрие, и Мы вдохнули через него (через вырез на ее одежде) посредством Нашего Духа (Джибриля). Она уверовала в Слова своего Господа и Его Писания и была одной из покорных.
Arapça:
وَمَرْيَمَ ابْنَتَ عِمْرَانَ الَّتِي أَحْصَنَتْ فَرْجَهَا فَنَفَخْنَا فِيهِ مِن رُّوحِنَا وَصَدَّقَتْ بِكَلِمَاتِ رَبِّهَا وَكُتُبِهِ وَكَانَتْ مِنَ الْقَانِتِينَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Irzını korumuş olan, İmrân kızı Meryem'i de Allah örnek gösterdi. Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itaat edenlerdendi.
Diyanet Vakfı:
İffetini korumuş olan, İmran kızı Meryem'i de (Allah örnek gösterdi). Biz, ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O gönülden itaat edenlerdendi.
