
veâḫarîne minhüm lemmâ yelḥaḳû bihim. vehüve-l`azîzü-lḥakîm.
Arapça:
وَآخَرِينَ مِنْهُمْ لَمَّا يَلْحَقُوا بِهِمْ ۚ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ
Türkçe:
O resulü, ümmîlerden olup da henüz onlara katılmamış bulunan başka kimselere de gönderdi. O'dur Azîz, O'dur Hakîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Henüz onlara katılmamış bulunan diğer insanlara da (o Peygamberi göndermiştir). O, çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir.
Diyanet Vakfı:
(Peygamberi) müminlerden henüz kendilerine katılmamış bulunan diğer insanlara da göndermiştir. O, azizdir, hakimdir.
İngilizce:
As well as (to confer all these benefits upon) others of them, who have not already joined them: And He is exalted in Might, Wise.
Fransızca:
ainsi qu'à d'autres parmi ceux qui ne les ont pas encore rejoints. C'est Lui le Puissant, le Sage.
Almanca:
Ebenfalls zu anderen von ihnen, die sich ihnen noch nicht anschlossen. Und ER ist Der Allwürdige, Der Allweise.
Rusça:
А также к тем, которые не застали их. Он - Могущественный, Мудрый.
Açıklama:
