
mâ kâne liye min `ilmim bilmelei-l'a`lâ iẕ yaḫteṣimûn.
Arapça:
مَا كَانَ لِيَ مِنْ عِلْمٍ بِالْمَلَإِ الْأَعْلَىٰ إِذْ يَخْتَصِمُونَ
Türkçe:
"Onlar tartışırlarken, o yüce konsey hakkında benim hiçbir bilgim yoktu."
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Münakaşa ederlerken, benim melekler yüksek topluluğuna ait ne bilgim olabilirdi?
Diyanet Vakfı:
Onlar orada tartışırken benim mele-i a'la hakkında hiçbir bilgim yoktu.
İngilizce:
No knowledge have I of the Chiefs on high, when they discuss (matters) among themselves.
Fransızca:
Je n'avais aucune connaissance de la cohorte sublime au moment où elle disputait .
Almanca:
Ich verfüge über kein Wissen von den höheren Gewichtigen, wenn sie disputieren.
Rusça:
У меня не было знания о том, как препирались в высшем сонме.
