
veḳâlû eiẕâ künnâ `iżâmev verufâten einnâ lemeb`ûŝûne ḫalḳan cedîdâ.
Türkçe:
Dediler ki: "Biz, bir yığın kemik olduğumuz, un-ufak hale geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz o zaman mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz."
İngilizce:
They say: "What! when we are reduced to bones and dust, should we really be raised up (to be) a new creation?"
Fransızca:
Et ils disent : "Quand nous serons ossements et poussière, serons-nous ressuscités en une nouvelle création ? "
Almanca:
Und sie sagten: "Nachdem wir zu Knochen und Staub geworden sind, werden wir etwa sicher als neue Schöpfung erweckt?"
Rusça:
Они скажут: "Неужели после того, как от нас останутся кости и частички, мы будем воскрешены в новом творении?"
Arapça:
وَقَالُوا أَإِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bir de onlar dediler ki: "Biz, bir kemik yığını olduğumuz ve ufalanıp toz olduğumuz vakit mi, gerçekten biz mi, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?
Diyanet Vakfı:
Bir de onlar dediler ki: Sahi biz, bir kemik yığını ve kokuşmuş bir toprak olmuş iken, yepyeni bir hilkatte diriltileceğiz, öyle mi!
Sayfalar
