
velleẕîne keẕẕebû biâyâtinâ vestekberû `anhâ ülâike aṣḥâbü-nnâr. hüm fîhâ ḫâlidûn.
Arapça:
وَالَّذِينَ كَذَّبُوا بِآيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَا أُولَٰئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ ۖ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ
Türkçe:
Ayetlerimizi yalanlayıp onlar karşısında burun kıvıranlara gelince, bunlar ateşin dostlarıdır. Sürekli kalacaklardır onun içinde.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Kim de âyetlerimizi yalanlar ve onlara karşı büyüklük taslarsa, işte onlar cehennemliktirler ve orada ebedî olarak kalacaklardır.
Diyanet Vakfı:
Ayetlerimizi yalanlayanlar ve büyüklenip onlardan yüz çevirenler var ya, işte onlar ateş ehlidir. Onlar orada ebedi kalacaklardır.
İngilizce:
But those who reject Our signs and treat them with arrogance,- they are companions of the Fire, to dwell therein (for ever).
Fransızca:
Et ceux qui traitent de mensonges Nos signes et s'en écartent avec orgueil, sont les gens du Feu et ils y demeureront éternellement.
Almanca:
Doch diejenigen, die Unsere Ayat leugnen und sich darüber in Arroganz erheben, diese sind die Weggenossen des Feuers. Darin werden sie ewig bleiben.
Rusça:
А те, которые отвергнут Мои аяты и превознесутся над ними, станут обитателями Огня и пребудут там вечно.
Açıklama:
