Nuzul 917

 
00:00

veyevme yaḥşüruhüm cemî`â. yâ ma`şera-lcinni ḳadi-stekŝertüm mine-l'ins. veḳâle evliyâühüm mine-l'insi rabbene-stemte`a ba`ḍunâ biba`ḍiv vebelagnâ ecelene-lleẕî eccelte lenâ. ḳâle-nnâru meŝvâküm ḫâlidîne fîhâ illâ mâ şâe-llâh. inne rabbeke ḥakîmün `alîm.

Arapça:

وَيَوْمَ يَحْشُرُهُمْ جَمِيعًا يَا مَعْشَرَ الْجِنِّ قَدِ اسْتَكْثَرْتُم مِّنَ الْإِنسِ ۖ وَقَالَ أَوْلِيَاؤُهُم مِّنَ الْإِنسِ رَبَّنَا اسْتَمْتَعَ بَعْضُنَا بِبَعْضٍ وَبَلَغْنَا أَجَلَنَا الَّذِي أَجَّلْتَ لَنَا ۚ قَالَ النَّارُ مَثْوَاكُمْ خَالِدِينَ فِيهَا إِلَّا مَا شَاءَ اللَّهُ ۗ إِنَّ رَبَّكَ حَكِيمٌ عَلِيمٌ

Türkçe:

Gün olur şöyle diyerek onları huzurunda toplar: "Ey cinler/görünmez varlıklar topluluğu! Şu insanlara gerçekten çok ettiniz/insanların birçoğuna göz diktiniz." Onların insanlardan olan dostları şöyle derler: "Rabbimiz, kimimiz kimimizden yararlanmıştı. Bizim için belirlediğin sürenin sonuna geldik." Buyurur ki: "Barınağınız ateştir. Allah'ın dilediği zamanlar hariç orada süreklisiniz." Senin Rabbin Hakîm'dir, Alîm'dir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

(Allah), onların hepsini topladığı gün, cinlere: "Ey cin topluluğu! İnsanların çoğunu yoldan çıkardınız" der. İnsanlardan cinlerin dostu olanlar da şöyle derler: "Rabbimiz! Biz birbirimizden faydalandık. Nihayet bize tayin ettiğin vademize ulaştık". Allah da: "Sizin durağınız cehennemdir. Orada, Allah'ın dilemesi müstesna, ebedi olarak kalacaksınız" der. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, her şeyi bilendir.

Diyanet Vakfı:

Allah, onların hepsini bir araya topladığı gün, "Ey cinler (şeytanlar) topluluğu! Siz insanlarla çok uğraştınız" der. Onların, insanlardan olan dostları ise: "Ey Rabbimiz! (Biz) birbirimizden yararlandık ve bize verdiğin sürenin sonuna ulaştık" derler. Allah da buyurur ki: Allah'ın dilediği hariç, içinde ebedi kalacağınız yer ateştir. Şüphesiz Rabbin hikmet sahibidir, bilendir.

İngilizce:

One day will He gather them all together, (and say): "O ye assembly of Jinns! Much (toll) did ye take of men." Their friends amongst men will say: "Our Lord! we made profit from each other: but (alas!) we reached our term - which thou didst appoint for us." He will say: "The Fire be your dwelling-place: you will dwell therein for ever, except as Allah willeth." for thy Lord is full of wisdom and knowledge.

Fransızca:

Et le jour où Il les rassemblera tous : "ô communauté des djinns, vous avez trop abusé des humains". Et leurs alliés parmi les humains diront : "ô notre Seigneur, nous avons profité les uns des autres, et nous avons atteint le terme que Tu avais fixé pour nous." Il leur dira : "l'Enfer est votre demeure, pour y rester éternellement, sauf si Allah en décide autrement." Vraiment ton Seigneur est Sage et Omniscient.

Almanca:

Und an jenem Tag, wenn ER sie alle versammelt, (sagt ER): "Ihr Gesellschaft von Dschinn! Ihr habt bereits viele von den Menschen verleitet." Und ihre Wali von den Menschen sagten: "Unser HERR! Die einen von uns haben den anderen Dienste erwiesen, und wir haben unsere Frist erreicht, die DU uns gesetzt hast." ER sagte: "Das Feuer ist eure Unterkunft, dort werdet ihr ewig bleiben, es sei denn, was ALLAH will. Gewiß, dein HERR ist allweise, allwissend.

Rusça:

В тот день Он соберет их вместе: "О сонмище джиннов! Вы ввели в заблуждение многих людей". Их помощники из числа людей скажут: "Господь наш! Одни из нас пользовались другими, и мы достигли нашего срока, который Ты назначил нам". Он скажет: "Огонь будет вашей обителью, в которой вы пребудете вечно, если только Аллах не пожелает иначе!" Воистину, твой Господь - Мудрый, Знающий.

Açıklama:
Nuzul 917 beslemesine abone olun.