Nuzul 894

vekeẕâlike nüṣarrifü-l'âyâti veliyeḳûlû deraste velinübeyyinehû liḳavmiy ya`lemûn.

Türkçe:
Ayetleri bu şekilde, çeşitli başlıklarla veriyoruz ki, "Sen ders aldın!" desinler, biz de ilimden nasiplenen bir toplum için onu iyice açıklayalım.
İngilizce:
Thus do we explain the signs by various (symbols): that they may say, "Thou hast taught (us) diligently," and that We may make the matter clear to those who know.
Fransızca:
C'est ainsi que Nous expliquons les versets. Et afin qu'ils disent : "Tu as étudié". Et afin de l'exposer clairement à des gens qui savent.
Almanca:
Und solcherart verdeutlichen WIR die Ayat. Und sie werden sagen: "Du hast (dies) studiert ". Doch WIR werden dies verdeutlichen für Menschen, die über Wissen verfügen.
Rusça:
Вот так Мы излагаем различным образом аяты, чтобы они сказали: "Ты обучился этому!" - и чтобы Мы разъяснили его людям знающим.
Arapça:
وَكَذَٰلِكَ نُصَرِّفُ الْآيَاتِ وَلِيَقُولُوا دَرَسْتَ وَلِنُبَيِّنَهُ لِقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte böylece âyetleri türlü türlü çevirip açıklıyoruz ki, onlar sana: "Sen bunları bir yerlerden okuyup öğrenmişsin" desinler ve bilen bir toplum için de onu iyice beyan edelim.
Diyanet Vakfı:
Böylece biz ayetleri geniş geniş açıklıyoruz ki, "Sen ders almışsın" desinler de biz de anlayan toplum için Kur'an'ı iyice açıklayalım.
Nuzul 894 beslemesine abone olun.