Nuzul 750

velev kânû yü'minûne billâhi vennebiyyi vemâ ünzile ileyhi me-tteḫaẕûhüm evliyâe velâkinne keŝîram minhüm fâsiḳûn.

Türkçe:
Eğer Allah'a, peygambere ve ona indirilene inanmış olsalardı, küfre sapanları dostlar edinmezlerdi. Ama onların çokları yoldan sapmışlardır.
İngilizce:
If only they had believed in Allah, in the Prophet, and in what hath been revealed to him, never would they have taken them for friends and protectors, but most of them are rebellious wrong-doers.
Fransızca:
S'ils croyaient en Allah, au Prophète et à ce qui lui a été descendu, ils ne prendraient pas ces mécréants pour alliés. Mais beaucoup d'entre eux sont pervers.
Almanca:
Und hätten sie den Iman verinnerlicht an ALLAH, an den Propheten und an das, was ihm hinabgesandt wurde, würden sie diese (die Kafir) nicht als Wali nehmen. Doch viele von ihnen sind Fasiq.
Rusça:
Если бы они уверовали в Аллаха, Пророка и то, что было ниспослано ему, то не стали бы брать их себе в помощники и друзья. Но многие из них являются нечестивцами.
Arapça:
وَلَوْ كَانُوا يُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ وَالنَّبِيِّ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مَا اتَّخَذُوهُمْ أَوْلِيَاءَ وَلَٰكِنَّ كَثِيرًا مِّنْهُمْ فَاسِقُونَ
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Eğer onlar, Allah'a, Peygamber'e ve ona indirilen Kur'ân'a inanmış olsalardı, kâfirleri dost tutmazlardı. Fakat onların çoğu yoldan çıkmış kimselerdir.
Diyanet Vakfı:
Eğer onlar Allah'a, Peygamber'e ve ona indirilene iman etmiş olsalardı onları (müşrikleri) dost edinmezlerdi; fakat onların çoğu yoldan çıkmışlardır.
Nuzul 750 beslemesine abone olun.