Nuzul 644

 
00:00

ülâike hümü-lkâfirûne ḥaḳḳâ. vea`tednâ lilkâfirîne `aẕâbem mühînâ.

Arapça:

أُولَٰئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ حَقًّا ۚ وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ عَذَابًا مُّهِينًا

Türkçe:

İşte bunlar gerçek käfirlerdir. Ve biz, kâfirler için yere batırıcı bir azap hazırladık.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İşte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır.

Diyanet Vakfı:

İşte gerçekten kafirler bunlardır. Ve biz kafirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.

İngilizce:

They are in truth (equally) unbelievers; and we have prepared for unbelievers a humiliating punishment.

Fransızca:

les voilà les vrais mécréants ! Et Nous avons préparé pour les mécréants un châtiment avilissant.

Almanca:

diese sind die wirklichen Kafir. Und WIR haben für die Kafir eine erniedrigende Peinigung vorbereitet.

Rusça:

являются подлинными неверующими. Мы приготовили для неверующих унизительные мучения.

Açıklama:
Nuzul 644 beslemesine abone olun.