
veiẕâ ḍarabtüm fi-l'arḍi feleyse `aleyküm cünâḥun en taḳṣurû mine-ṣṣalâh. in ḫiftüm ey yeftinekümü-lleẕîne keferû. inne-lkâfirîne kânû leküm `adüvvem mübînâ.
Türkçe:
Yeryüzünde dolaştığınız zaman, küfre sapanların size tedirginlik vermesinden korkarsanız, namazı?duayı kısaltmanızda sizin için bir sakınca yoktur. Şu bir gerçek ki,inkârcı nanakörler sizin için açık bir düşmandırlar.
İngilizce:
When ye travel through the earth, there is no blame on you if ye shorten your prayers, for fear the Unbelievers May attack you: For the Unbelievers are unto you open enemies.
Fransızca:
Et quand vous parcourez la terre, ce n'est pas un péché pour vous de raccourcir la Salat, si vous craignez que les mécréants ne vous mettent à l'épreuve, car les mécréants demeurent pour vous un ennemi déclaré.
Almanca:
Und wenn ihr durch das Land umherzieht, ist es für euch keine Verfehlung, wenn ihr das rituelle Gebet verkürzt, wenn ihr fürchtet, daß diejenigen, die Kufr betrieben haben, euch der Fitna aussetzen. Gewiß, die Kafir bleiben euch immer entschiedene Feinde.
Rusça:
Когда вы странствуете по земле, то на вас не будет греха, если вы укоротите некоторые из намазов, если вы опасаетесь искушения со стороны неверующих. Воистину, неверующие являются вашими явными врагами.
Arapça:
وَإِذَا ضَرَبْتُمْ فِي الْأَرْضِ فَلَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ أَن تَقْصُرُوا مِنَ الصَّلَاةِ إِنْ خِفْتُمْ أَن يَفْتِنَكُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا ۚ إِنَّ الْكَافِرِينَ كَانُوا لَكُمْ عَدُوًّا مُّبِينًا
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yeryüzünde sefere çıktığınızda kâfirlerin size bir kötülük yapacağından korkarsanız namazı kısaltmanızda size bir vebal yoktur. Kuşkusuz kâfirler sizin apaçık düşmanınızdır.
Diyanet Vakfı:
Yeryüzünde sefere çıktığınız zaman kafirlerin size kötülük etmelerinden endişe ederseniz, namazı kısaltmanızda size bir günah yoktur. Şüphesiz kafirler, sizin apaçık düşmanınızdır.
